Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/104
KARAR NO : 2019/130
KARAR TARİHİ: 31/01/2019
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/08/2018
NUMARASI : 2018/553 Esas
TALEP KONUSU: İhtiyati Tedbir
Taraflar arasındaki menfi tespit davasında verilen ihtiyati tedbire vaki itirazın reddine yönelik olarak verilen ara karara karşı süresi içinde davalı/karşı taraf vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili, taraflar arasında 03.07.2012 tarihli 5 yıl süreli akaryakıt bayilik sözleşmesinin akdedildiğini, sözleşmenin bitim tarihinde davalıya noter kanalıyla ihtarname keşide edilerek sözleşmenin sona erdiğinin bildirildiğini, ihtarnameden sonra davalının müvekkili şirket yetkilisini arayarak herhangi bir borç bulunmamasına rağmen teminat mektubunun nakde çevrileceğini ve ipotekli taşınmazın satışa çıkarılacağını bildirdiğini, müvekkilinin davalıya herhangi bir borcunun olmadığını ileri sürerek davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, 20.07.2016 tarihli 200.000 TL bedelli teminat mektubunun iptaline, taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkine ve teminat mektubunun nakde çevrilmesinin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, İstanbul mahkemelerinin yetkili olduğunu, asgari alım taahhüdünü ihlalden dolayı cezai şart alacağının olduğunu, ayrıca müvekkilinin davacıdan cari hesaptan dolayı alacağının bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Fethiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/351 E. sayılı dosyasında, 04.07.2017 tarihli tensip ara kararı uyarınca, %20 teminat mukabilinde dava sonuçlanıncaya kadar teminat mektubunun nakde çevrilmesinin ihtiyati tedbiren durdurulmasına karar verilmiş, davacı tarafça teminat yatırılarak ihtiyati tedbir kararı infaz edilmiştir.Aynı mahkemece verilen 23.08.2017 tarihli ve 2017/351-310 E.K sayılı mahkemenin yetkisizliği nedeniyle dava dilekçesinin yetki yönünden reddi kararının istinaf edilmesi üzerine, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. HD’nin 02.11.2017 tarih, 2017/1832-1189 E.K sayılı ilamıyla ilk derece mahkemesinin kararının HMK 353/1.a.6 maddesi uyarınca kaldırılmasına karar verilmiştir.Bu kez aynı mahkemece, 13.04.2018 tarih ve 2018/39-158 E.K sayılı kararıyla davacının teminat mektubunun iptali ile menfi tespit istemlerine ilişkin taleplerinin tefrik edilerek bu talepler yönünden mahkemenin yetkisizliğine, yetkisizlik kararı kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın yetkili ve görevli İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine, ihtiyati tedbir kararının kararın kesinleşmesine kadar devamına karar verilmiştir.Davalı vekili, 04.07.2018 ve 13.07.2018 tarihli dilekçeleri ile Fethiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesince 13/04/2018 tarih, 2018/39 Esas-2018/158 Karar sayılı karar uyarınca verilen yetkisizlik kararı kesinleştiğinden ve ihtiyati tedbirin, kararın kesinleşmesine kadar hüküm ifade etmesine hükmolunduğundan, 11/06/2018 tarihinde kesinleşen kararla birlikte ihtiyati tedbirin de kendiliğinden ortadan kalktığı nazar-ı itibare alınmak suretiyle, 04/07/2017 tarihinde verilen, … Bankası A.Ş. Fethiye Şubesi’nin 20/07/2016 tarih, ek 991 nolu ve 200.000,00-TL bedelli kesin teminat mektubu üzerindeki ihtiyati tedbir kararının HMK’nın 397. maddesinin 3. fıkrası gereğince kalktığının … Bankası A.Ş. Fethiye Şubesi’ne bildirilmesine ve bu hususta ilgili banka şubesine müzekkere yazılmasına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ
İlk derece mahkemesince, Fethiye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/351 Esas sayılı dosyasında 04/07/2017 tarihli tensip ara kararı ile tedbir isteminin % 20 teminat karşılığında kabulüne karar verildiği ve bankaya bildirildiği, davanın niteliği dikkate alındığında davaya konu teminat mektubunun yargılama sırasında nakde çevrilerek davanın konusuz hale getirilmesi mümkün olduğundan, bu durumun önlenmesi için HMK’nın 389 vd maddeleri gereğince verilen ihtiyati tedbir kararının yerinde olduğu, yetkisizlik kararı davanın esasına ilişkin nihai karar olmadığından, davalı vekilinin yetkisizlik kararının kesinleşmesi sonucu tedbirin kendiliğinden ortadan kalktığına ilişkin beyanının yerinde olmadığı kanaatine varıldığından talebin reddine karar verilmiştir.
Bu ara karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; Fethiye 1. Asliye hukuk Mahkemesince, menfi tespit ve teminat mektuplarının iptali talepleri yönünden yetkisizlik kararı verildiğini, kararda, yetkisizlik kararının kesinleşmesi akabinde tedbir kararının da kendiliğinden hükümsüz hale geldiğinin açık olduğundan tedbirin kaldırılması ve bankaya bu hususun bildirilmesine karar verilmesinin istendiğini, HMK’da ihtiyati tedbir için başvurulacak mahkemenin açıkça belirlendiğini, bu kurala uymaksızın ihtiyati tedbir kararının verilmiş olmasının doğru olmadığını, hal böyle iken hatalı olarak tedbir kararı veren Fethiye 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin verdiği tedbir kararının devamı niteliğindeki işbu itiraza konu mahkeme kararının ortadan kaldırılması gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, taleplerinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE
Dava, akaryakıt bayiilik sözleşmesi kapsamında verilen teminat mektubunun iptali ile borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.Davacı, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin sona erdiğini, davalı dağıtım şirketine herhangi bir borcunun bulunmadığı halde sözleşme kapsamında verilen teminat mektubunun iade edilmediğini iddia ederek davalıya borçlu olmadığının tespiti ile teminat mektubunun iptaline karar verilmesini istemiş, davalı ise davacının cari hesaptan dolayı borcunun olduğunu, ayrıca asgari alım taahhüdünü ihlal ettiğinden cezai şart alacağının doğduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.Davacı tarafça davalı aleyhine ikame edilen eldeki menfi tespit ve teminat mektubunun iptali istemli davanın yetkisizlikle mahkemesine geldiği, yetkisiz mahkemenin tensip ara kararıyla teminat mektubunun nakde çevrilmemesi yönünde tedbire hükmedildiği, tebdirin infaz edildiği, yetkisizlik kararında, ihtiyati tedbirin kararın kesinleşmesine kadar devamına karar verildiği görülmüştür.Esasen davalının istinafı, mahkemece verilen tedbire vaki itirazı üzerine verilen ara karara yöneliktir.İlk derece mahkemesince, yetkisiz mahkemece verilen tedbir kararının yaklaşık ispat olgusu karşısında yerinde olduğu sonuç ve kanaatine varılarak davalının tedbire vaki itirazın reddine karar verilmiştir. Davanın esasını incelemekte olan ilk derece mahkemesinin, yetkisiz mahkemece verilen ara kararıyla bağlı olmaksızın, geçici hukuki koruma kararı verebileceği gibi yetkisiz mahkemenin verdiği geçici hukuki korumanın devamına da karar verebilir.HMK’nın 389. maddesi uyarınca, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyat tedbir kararı verilebilir. “Aynı Yasa’nın 390/3 maddesi,” Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir. Kanun hükmü, tedbirin sadece dava konusu olan şey hakkında verilebileceğini ve tedbir talep edenin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğunu düzenlemiştir. Bu durumda, davada davacı tarafça davalıya borçlu olunmadığı iddia edilmiş ve dava konusu teminat mektubunun karşılıksız kalıp kalmadığı yargılamada tespit edileceği gözetildiğinde, dosyanın geldiği aşama itibariyle, HMK’nın 390/3. maddesinde düzenlenen yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiğinden davalının tedbire itirazının reddine karar verilmesinde yasaya aykırı bir yön görülmemiştir.
Bu sebeple istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca reddine,
2-Davalı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,
3-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK.353.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 31/01/2019
KANUN YOLU : HMK’nın 353/1.b.1. ve 394/5. maddeleri uyarınca karar kesindir.