Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1024
KARAR NO : 2019/725
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/04/2019 tarihli ara karar
NUMARASI : 2018/1408 E.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)- İhtiyati Haciz
Taraflar arasında görülen alacak davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sırasında talep edilen ihtiyati haczin reddine ilişkin verilen ara karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin ödemelerinde birtakım zorluklar yaşadığını, ödemelerini geciktirdiği hakkında icra takipleri başlatıldığı duyumu alınmış olup, davalının faturalara itiraz etmediğini, bir diğer ifade ile faturaları kabul ettiğini ve malların davalıya teslim edildiğine ilişkin kargo teslim fişleri de gözetilerek dava konusu icra takibini kapsayacak şekilde ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili, fatura muhteviyatı malların teslim edildiğinin ispatı davacı tarafa ait olup, dava dilekçesi ve eklerinde malların teslim edildiğine ilişkin herhangi bir belgenin bulunmadığını, dolayısıyla malların teslim edildiğinin ispatlanamadığını, ürünlerin teslimini gerçekleştirme yükümlülüğü altına giren davacı tarafından, sözleşmeye uygun olarak edimin yerine getirilmesi, daha sonra da davalı müvekkil şirketten edimin yerine getirilmesinin talep edilmesi gerektiğini, taraflar arasındaki cari hesap ilişkisi kat edilmeden borç muaccel hale gelmeyeceğinden davanın öncelikle bu yönüyle reddi gerektiğini, davacının Beykoz İcra Müdürlüğünün …E. sayılı dosyası üzerinden 16.399,52 TL alacak talep ettiğini, ancak alacak talebinin hangi alacak kalemleri üzerinden hesaplandığının belli olmadığını, huzurdaki davaya konu edilen alacak talebinin likit olmadığını, uyuşmazlığın çözümünün yargılamayı gerektirir nitelikte olması ve faturanın muaccel bir alacağın varlığını göstermeye yeterli olmaması sebebiyle ihtiyati haciz koşulları oluşmadığından talebin reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafın dava dilekçesindeki iddialarının aksine müvekkili şirketin ödemelerinde zorluklar yaşamadığını belirterek, davanın ve ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARI ÖZETİ İlk Derece Mahkemes 05/04/2019 tarihli ara kararında; ”Yargı yetkisini, Anayasanın 9. Maddesine göre Türk Milleti adına kullanan Mahkememizce, uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan yargılama sonunda(Ay. m.141); sunulan deliller, talep dilekçesi ekinde sunulan yukarıda vasıfları yazılı belge(ler), iddia ve beyanlar ile tüm dosya mündericatı incelenip hep birlikte değerlendirildiğinde; Davacı tarafın ihtiyati haciz talebinin incelenmesinde faturaya dayalı cari hesap alacağı hususunda taraflar arasında mutabakat bulunduğuna dair belgenin sunulmadığı, alacağın muaccel olup olmadığının yargılamayı gerektirdiği anlaşıldığından İİK’nın 257. maddesindeki şartların gerçekleştiği ihtiyati haciz talebinin reddine ” karar vermiştir.Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Müvekkili şirket ile davalı firma arasında satım akdine dayalı 2014 yılından en son 18 Ağustos 2018 tarihine kadar ticari ilişki mevcut olduğunu, davalı şirketin talebi ve onayı doğrultusunda davalı şirkete muhtelif tarihlerde toplam 16.399,52 TL bedelli mal satılarak teslim edildiğini,Davacı şirketin sözleşme konusu malı karşı tarafa … Kargo aracılığıyla teslim ettiğini, teslim fişlerinin dosya içerisinde bulunduğunu, teslim fişleri dikkate alındığında teslim borcunun ifasının gerçekleştiğinin anlaşıldığını, alacağın muaccel olduğunu, Davalı şirketçe faturalara itiraz edilmediğini, davalı şirketin bazı ürünleri iade etmesinin, davalının malları teslim aldığının göstergesi olduğunu,Ürünlerin teslim edilmediği savunmasının … gelen teslim fişleri ile çürütüldüğünü, davalı vekilinin herhangi bir cari hesap özeti sunmadığını, davalının kısmen ödeme yaptığını, sonuç olarak, alacağın ispat edildiğini, ihtiyati haciz için koşulların gerçekleştiğini,Açıklanan bu nedenlerle, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE Uyuşmazlık, ticari satımdan kaynaklanan bakiye cari hesap alacağının tahsili için başlatılmış olan icra takibine vaki itirazın iptali davasında talep edilmiş olan ihtiyati haciz isteminden kaynaklanmaktadır.İİK’nın 258/1. maddesi hükmüne göre, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin ”alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması” yeterlidir. Mahkemenin ”alacağın varlığına kanaat edinmiş olmasından” anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin veya tam olarak ispat edilmesi değildir.Somut olayda ihtiyati haciz talebinde bulunan alacaklı vekili teslim fişlerine dayanarak ihtiyati haciz isteminde bulunmuştur. Ancak dosya kapsamında bu teslim fişlerine rastlanmadığından, bu fişlerde imza bulunup bulunmadığı da denetlenememektedir. Dosya kapsamına göre, dosyanın mevcut durumu itibariyle alacağın varlığı ve muacceliyeti hakkında kanaat oluşturmaya yeterli belge bulunmadığı, davanın ilerleyen aşamalarında toplanacak delillere göre mahkemeden yeniden talepte bulunulabileceği anlaşılmakla, ilk derece mahkemesinin kararı yerinde olduğundan istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b.1. Ve İİK’nın 258/3. maddeleri uyarınca istinaf başvurusunun reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harcının Hazineye irad kaydına,3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine,5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1. İİK’nın 258/3. maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 16/05/2019 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.