Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/1021 E. 2021/570 K. 29.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1021
KARAR NO: 2021/570
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 12.Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 19/07/2018
NUMARASI: 2016/975 Esas – 2018/782 Karar
DAVA: İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair kararın, davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında akaryakıt satış ve servis istasyonunun davalı tarafından müvekkilinin logusu ve markası altında işletilmesi amacıyla 24/09/2010 tarihli bayilik anlaşması ve satış yeri çerçeve protokolünün imzalandığını, müvekkili tarafından dava konusu taşınmaza bir takım yatırımlar yapıldığını, ariyet malzemelerin temin edildiğini, sözleşmenin sona ermesine ilişkin olarak da ayrıca bir mutabakat imzalandığını, müvekkili tarafından KDV dahil toplam 186.417,98 TL yatırım yapıldığını fakat bu miktarın KDV dahil 123.213,05 TL’lik kısmının davalı tarafça ödenmediğini, imzalanan sözleşmeler uyarınca sözleşmelerin sona ermesi durumunda müvekkili tarafından yapılan yatırımların davalı tarafça ödeneceğinin belirlendiğini, davalı tarafça yapılmayan ödeme üzerine alacağın tahsili için İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasından davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça takibe itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, yapılan itirazın hukuka aykırı olduğunu belirterek, takibe yapılan itirazın iptaline, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderlerinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili savunmasında özetle: müvekkilinin davacıya borcunun bulunmadığını, müvekkili tarafından söz konusu yatırımlara ilişkin araçların iade edilmesi yoluna gittiğini fakat davacı tarafça iade alınmadıklarını, bu hususları bildirir sözleşmenin feshine ve ariyetlerin idesine ilişkin davacıya ihtarname gönderildiğini, sözleşme hükümleri uyarınca müvekkiline seçimlik hak verildiğini ve müvekkilinin iade hakkını seçtiğini, müvekkilinin davacı ile olan sözleşmesinin feshinden sonra … ile anlaşma yaptığını ve bu anlaşma çerçevesinde taşınmaz üzerinde ve akaryakıt istasyonunda tanıtıcı giydirmeler, market ve idari ofis dekorasyonunu …’in istediği şekilde yenilediğini, ayrıca altı sene önce kullanılmaya başlanan ürünlerin altı sene sonraki rayiç değerleri üzerinden bedel talebinin hukuka aykırı olduğunu, yıpranma, eskime ve değer kaybı gibi unsurları göz önüne alarak hesaplama yapılması gerektiğini belirterek; davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline, davacının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesinin istinafa konu 19/07/2018 tarihli, 2016/975 Esas – 2018/782 Karar sayılı ilamıyla; “…Bilirkişi heyetince yapılan inceleme neticesinde taraflar arasında imzalanan 19/02/2016 tarihli sona erme mutabakatının EK-l C Bayinin Sorumlu Olmadığını İddia Ettiği Ekipman ve Yatırım Listesinde yer alan yatırımlarıdan elektrik tadilatları (pano tesisi) için 3.263,73 TL öngörüldüğü, bu bedelin kadri maruf bulunulduğu, yapılan tesisatın sökülerek başka bir yerde kullanılmasının mümkün olmadığı, ancak söz konusu tesiste kullanılabilen bir yatırım olduğu, tesisteki mevcut yatırımın sökülmesi halinde davalı tarafın aynı özellikteki imalatları daha büyük meblağlar ödeyerek en az 3 günlük bir sürede yapabileceği, bu çalışmanın ise akaryakıt istasyonunun faaliyete geçmesini engelleyeceği, market-wc inşaat işleri için 43.619,65 TL öngörüldüğü, bu bedelin de kadri maruf bulunulduğu, yapılan inşaat işlerinin sökülerek başka bir yerde kullanılmasının mümkün olmadığı, tesisteki mevcut yatırımın sökülmesi halinde davalı tarafın aynı özellikteki imalatları daha büyük meblağlar ödeyerek en az 15 günlük bir sürede yapabileceği, bu çalışmanın ise akaryakıt istasyonunun faaliyete geçmesini engelleyeceği, muhtelif alt yapı inşaat işleri için 22.303,75 TL öngörüldüğü, bu bedelin de kadri maruf bulunulduğu, yapılan tesisatın sökülerek başka bir yerde kullanılmasının mümkün olmadığı, tesisteki mevcut yatırımın sökülmesi halinde davalı tarafın aynı özellikteki imalatları daha büyük meblağlar ödeyerek en az 10 günlük bir sürede yapabileceği, bu çalışmanın ise akaryakıt istasyonunun faaliyete geçmesini engelleyeceği, yangın tank temini ve tesisatı için 35.230,71 TL öngörüldüğü, bu bedelin de kadri maruf bulunulduğu yönünde kanaat sunulduğu anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki sözleşmelerde sözleşme süresi sonunda kalıcı yatırımların bila bedel davalıya bırakılacağına dair bir hükmün yer almadığı, her ne kadar davalı tarafından dava konusu yatırımların satın alınmayacağı belirtilmiş ise de yatırımların kullanılarak bayinin yarar sağlamaya devam ettiği, kalıcı yatırımların istasyonda bir başka dağıtım şirketi ile yürütülen faaliyette kullanıldığı ve taşınmaza değer kattığı belirlenmiş olmakla, bedellerinin davalı tarafından ödenmesi gerektiği …” gerekçesiyle, davanın kabulü ile itirazın iptaline ve %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Taraflar arasında 24.09.2010 TAİHLİ ”SATIŞ YERİ ÇERÇEVE PROTOKOLÜ” ve 24.09.2010 tarihli ”… ANONİM ŞİRKETİ BAYİLİK ANLAŞMASI” akdedildiğini ve sürenin sonunda davalı müvekkili tarafından sözleşme şartlarına uygun fesih bildiriminde bulunularak 13/10/2015 tarih itibariyle taraflar arasındaki bütün anlaşmaların müvekkilince feshedildiğini, Müvekkilinin Kadıköy … Noterliğinin 02 Eylül 2015 tarih … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile davacı tarafa anlaşma için geçerli olmak üzere anlaşma süresinin 13.10.2010 tarihinden geçerli olmak üzere beş yıl olduğu, sürenin 13.10.2015 tarihinde tamamlanmış olacağını süre sonunda geçerli olmak üzere yukarda zikredilen anlaşmaları fesh ettiklerini, bu sebeple anlaşmaları yenilemeyeceklerini ihtaren bildirdiğini, … Bayilik Alaşması madde 12 ve … Gaz anlaşması madde 2 gereğince müvekkili Şirkete (Bayi’ye) ariyetli olarak verilmiş … ve … Gaz marka ve logosunu taşıyan tüm malzeme ve techizatlar ile … kurumsal kimlik gidirmelerini anlaşma süresi sonunda davacı tarafa teslim ve iadeye hazır olduklarını, bu malzeme ve techizatların teslim alınması için ehil ve yetkili kişileri görevlendirmelerini ve anlaşma süresinin bitiminden önce görevlendirilen yetkili şahıslarla davalı şirket temsilcisinin kayılacağı bir toplantı düzenlenerek teslim tesellüm şeklinin tespit edilmesi için toplantı gün ve saatinin bildirilmesini, … ve … Gaz anlaşma süresi sonunda sözleşmeler gereğince en geç 13.10.2015 tarihine kadar müvekkil şirket tarafından davacı tarafa verilmiş teminatların iadesini, İstanbul Zeytinburnu ilçesi çırpıcı mahallesinde kain ve tapuda … ada … parsel sayıda kayıtlı 1.233,83 m2 mesahalı gayrimenkul üzerinde davacı lehine tesis esilmiş ipoteğin fekki için ilgili tapu sicil müdürlüğünde gerekli ipotek fek işleminin gerçekleşmesini, İstanbul Zeytinburnu ilçesi çırpıcı mahallesinde kain ve tapuda … ada … parsel sayıda kayıtlı 1.233,83 m2 mesahalı gayrimenkul tapu kaydında bulunan kira şerhinin kaldırılması için ilgili tapu sicil müdürlüğüne müracatta bulunarak davacı tarafından kira şerhinin terkini için gereğinin yapılmasını ihtaren bildirdiklerini, Davacı tarafın fesih ve dava konusu ariyet malzemelerin teslim alınması ile alakalı ihtara yanıt vermemesi üzerine müvekkilinin aynı şekilde Kadıköy … Noterliğinin 12. Ekim 2015 tarihli ve … yevmiye sayılı ikinci bir ihtar keşide etme zarureti hasıl olduğunu, bu ihtarla Kadıköy … Noterliği 02.09.2015 tarih … yevmiye sayılı ihtarnameyle müvekkili şirketçe akdedilmiş 24.09.2010 tarihli ”Satış yeri çerçeve protokolü” ve 24.09.2010 tarihli ”… Anonim Şirketi Bayilik Anlaşması” ve 24.09.2010 tarihli … A.Ş standart bayilik anlaşmasını 13.10.2015 tarih itibariyle fesh ettiklerini bildirdiklerini, ayrıca ihtarda sözleşmede yazılı hükümlere binaen sözleşmeleden doğan yasal hakları kullanmak suretiyle toplam bedeli 53.563,51 TL olan emtiaların, bu bedel üzerinden müvekkili bayi adına fatura düzenlenmesini ve faturanın kendilerine ulaştırılmasını, ulaştığında fatura bedelinin derhal ödeneceği ihtarında bulunduklarını, Davacı tarafın, keşide etmiş oldukları iki ihtarname ile satın almak istemedikleri (anlaşmalardan kaynaklanan seçim hakkına binaen) derhal teslim ve iadeye hazır olduklarını bildirdiklerini, ancak hiç bir tanesine yanıt alamadıkları ihtarlar sonrasında davacı tarafın 4 Kasım 2015 tarihinde dava konusu malzemelerin bedeline ilişkin fatura düzenleyip müvekkiline gönderdiğini, müvekkiline Bakırköy … Noterliği 11 Kasım 2015 tarih … yevmiye sayılı ihtar ekinde faturayı iade ettiğini, Müvekkilinin, davacı ile anlaşmalarını fesih ettikten sonra aynı taşınmaz üzerinde … A.Ş. ile anlaşmalar akdettiğini, akaryakıt istasyonundaki bütün tanıtıcı giydirmeleri, market ve idari ofis dekorasyonunu …’in istediği şekilde yenilediğini, Taraflar arasındaki sözleşme hükümlerinin gayet net ve açık olduğunu, sözleşme süresi sonunda sözleşmelerin yenilenmemesi halinde tarafların sahip olduğu hak ve yükümlülüklerin net bir şekilde ifade edildiğini, anlaşmalarda ariyet verilen malzemeler ile ilgili olarak davalı tarafa seçimlik tercih hakkı tanındığını, davalı bayi isterse ariyet verilen malzemeleri bedeli mukabilinde satın alır isterse satın alma hakkını kullanmayarak kendisine ariyet olarak verilmiş olan malzemeleri davacıya iade edebileceğini, davacı taraf ise anlaşma hükümlerini keyfi yorumuyla tersine çevirerek haksız, sözleşmelere ve hukuka aykırı şekilde ariyet verilmiş malzemelerin bedelini talep ettiğini, Davacı tarafın belge olarak sunduğu fatura suretleri okunaklı olmadığı gibi içeriklerinin de tam olarak anlaşılmadığını, bu nedenle ariyet olarak verilmiş malzeme bedeline ilişkin faturaların da inandırıcı ve kabul edilebilir olmadığını, Davacı tarafın haksız ve hukuka aykırı talebi kabul edilmemekle birlikte, davacının talebinin haklı olduğunun düşünülmesi halinde ise 2010 yılı Ekim ayında kullanılmak üzere ariyet olarak verilen malzemelerin altı yıl sonraki rayiç değeri üzerinden hesaplamak suretiyle talep etmiş olmasının da ayrıca hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, hakkaniyet gereğince kullanılmak üzere verilmiş bir malın eskime, yıpranma, değer kaybı dikkate alınmak suretiyle yapılacak bir hesaplamayla değerinin tespit ve talep edilmesi gerektiğini, belirterek, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve savunmaları doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi uyarınca davalıya teslim edilen ariyetlerin iade edilmemesi sebebiyle bedelinin tahsili için başlatılan takibe yöneltilen itirazın İİK’nın 67.maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı, davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Taraflar arasındaki 24/09/2010 tarihli bayilik sözleşmesi ve aynı tarihli satış yeri çerçeve protokolünün 13.10.2015 tarihinde davalı yanca feshedilerek sona erdirildiği ihtilafsızdır. Yine taraflar arasında 19/02/2016 tarihinde imzalanan sona erme mutabakatında, davalının işlettiği istasyona … tarafından sağlanan ve bayinin uhdesinde bulunan EK-1C deki Ekipman ve Yatırım Listesine göre Elektrik Tadilatları (Pano Tesisi):3.263,73 TL-Market-WC İnşaat İşleri: 43.619,65 TL-Muhtelif Alt Yapı İnşaat İşleri:22.303,75 TL-Yangın Tank Temini ve Tesisatı: 35.230,71 TL Olmak üzere toplam:104.417,84 TL KDV dahil toplam:123.213,05 TL olarak taraflar arasında imza altına alındığı anlaşılmıştır. Yanlarca imzalanan 24/09/2010 tarihli bayilik anlaşmasının, “Alat ve vasıtalar” başlığı altındaki 3/b maddesine göre; bayi, kendisine teslim edilen bu teçhizat, alat ve edevat için teslim anında …’ye derhal “Ariyet Demirbaş Belgesi” verecektir. …’nin teçhizat, alat ve edevatına mukabil Bayi’nin imzalayıp, …’ye vereceği “Ariyet Demirbaş Belgesi”nin içeriği iş bu anlaşmanın ayrılmaz bir parçasıdır” hükmünü içerdiği görülmektedir. Yine aynı maddenin c bendinde “Bu anlaşmanın feshi veya herhangi bir nedenle sona ermesi halinde Bayi, …’nin istasyonda gerçekleştirdiği mütemmim cüz niteliğindeki yatırımları, anlaşmanın sona erdiği tarih itibariyle geçerli rayiç piyasa değeri karşılığında, fatura mukabilinde …’ den satın alma hakkını haizdir. Taraflar işbu rayiç bedelin …’ nin ticari defter ve kayıtlarında yazılı değerden düşük olamayacağı hususunda mutabıktır. Bayi mütemmim cüz niteliğindeki yatırımlar haricinde, kendisine iareten verilen taşınabilir özellikteki teçhizat, alat ve edevatı ise, anlaşmanın sona erdiği tarih itibariyle rayiç bedel üzerinden satın alma hakkına sahip olduğu gibi, işbu hakkını kullanmak istemediği takdirde söküm ve nakliye masrafları uhdesinde kalmak kaydıyla aynen … ye veya … tarafından tayin ve tespit edilecek edilecek şahıs yada şahıslara kullanılır ve sağlam bir şekilde derhal iade ve teslim ile mükelleftir.” şeklinde düzenlenmiştir. Yine davalı tarafından 24.09.2010 tarihinde imzalanan Satış Yeri Çerçeve Protokolü’ nün II. Bayilik İlişkisi bölümünün Malzeme ve Techizat düzenlemesine ilişkin C maddesinin 4-5. Paragrafında ” Bu anlaşmanın feshi veya herhangi bir nedenle sona ermesi halinde Bayi, …’ nin istasyonda gerçekleştirdiği mütemmim cüz niteliğindeki yatırımları ( mal hatları, idari bina tesisi ve işbu tesisatın inşasına ilişkin işçilik bedelleri vs.) anlaşmanın sona erdiği tarih itibariyle geçerli rayiç piyasa değeri karşılığında, fatura mukabilinde …’ den satın alma hakkına haizdir. Taraflar, işbu rayiç bedelin, …’ nin ticari defter ve kayıtlarında yazılı değerden düşük olamayacağı hususunda mutabıktır. Bayi, mütemmim cüz niteliğindeki yatırımlar haricinde, kendisine iareten verilen taşınabilir özellikteki teçhizat, alat ve edevatı ise anlaşmanın sona erdiği tarih itibariyle rayiçi bedel üzerinden satın alma hakkına sahip olduğu gibi, işbu hakkını kullanmak istemediği takdirde söküm ve nakliye masrafları uhdesinde kalmak kaydıyla aynen … ye veya … tarafından tayin ve tespit edilecek edilecek şahıs yada şahıslara kullanılır ve sağlam bir şekilde derhal iade ve teslim ile mükelleftir.” şeklinde düzenlenmiştir. Taraflar arasında imzalanan 19/02/2016 tarihli sona erme mutabakatının EK-l C maddesi kapsamında bayinin sorumlu olmadığını iddia ettiği, dava ve takip konusuna ilişkin Ekipman ve Yatırım Listesinde yer alan yukarıda sayılan yatırımlarından elektrik tadilatları (pano tesisi), market-wc inşaat işleri, muhtelif alt yapı inşaat işleri ve yangın tank temini ve tesisatı için öngörülen tutarların kadri maruf bulunduğu, yangın ve tank temini ve tesisatı dışındaki tesisat yatırımlarının sökülerek başka bir yerde kullanılmasının mümkün olmadığı, ancak söz konusu tesiste kullanılabilecek yatırımlar olduğu, buna göre bu yatırımların mütemmim cüz nitelikte yatırımlar olduğu anlaşılmaktadır. Yine yukarıda yer verilen sözleşme hükümlerine göre davalının mütemmim cüz niteliğindeki yatırımlar ile mütemmim cüz niteliğinde olmayan kendisine iareten verilen taşınabilir özellikteki teçhizat, alat ve edevatı anlaşmanın sona erdiği tarih itibariyle rayiç bedeli üzerinden satın alma hakkına sahip olduğunun düzenlendiği, buna göre kalıcı yatırımların bila bedel davalıya bırakılacağına dair bir hükmün yer almadığı anlaşılmakla, taraflar arasındaki 19.02.2016 tarihli mutabakatta değerleri belirlenen ve mütemmim cüz niteliği taşıyan yatırım bedellerinin davalı tarafından ödenmesi gerektiği sonucuyla kurulan hüküm isabetli olup, aksi yöndeki davalı vekilinin istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davalı tarafından yatırılan istinaf harçlarının Hazineye irad kaydına, 3-Bakiye 6.312,51 TL nispi istinaf karar harcının davalıdan tahsiline, Hazineye irad kaydına, 4-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, 5-Gerekçeli kararın Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraf vekillerine tebliğine dair; HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 29.04.2021 tarihinde, oybirliğiyle ve temyizi kabil olmak üzere karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 361. maddesi uyarınca, iş bu gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğ tarihlerinden itibaren iki haftalık süreler içinde temyiz yolu açıktır.