Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/1019 E. 2019/736 K. 16.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1019
KARAR NO : 2019/736
KARAR TARİHİ: 16/05/2019
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/04/2018
NUMARASI : 2018/256 Esas
DAVANIN KONUSU: Tazminat
Taraflar arasındaki tazminat davasında talep edilen ihtiyati tedbirin reddine yönelik olarak verilen ara kararına karşı süresi içinde ihtiyati tedbir talep eden davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, müvekkili firmanın 2007 yılında % 50 hissesi …, % 50 hissesi ise … olmak üzere Dubai’de kurulduğunu, şirket hissedarı … 15.02.2017 tarihinde, söz konusu hisselerini, tüm hak ve borçlarıyla birlikte, … ve dava dışı … devrettiğini, buna göre müvekkili şirketin % 90 hissesi…, % 10 hissesi ise … ait olduğunu, davalı şirketin de Dubai menşeli bir şirket olup, tek hissedarının dava dışı … olduğunu, söz konusu devir işlemlerinin sona ermesini müteakip bizzat müvekkili tarafından gerçekleştirilmiş olan projelerin; davalı tarafından, Türkçe yayın yapan “http://….com/” adresli internet sitesinde, sözde, müvekkili Holdingle ortaklık yaptığı dönemlerde gerçekleştirildiği ve tamamlandığı şeklinde, yanlış, yanıltıcı ve haksız rekabete yol açan ifadelerde bulunulduğunu, müvekkiline ait projelere ilişkin bilgi ve görsellerin kullanıldığını, bu kapsamda müvekkili tarafından davalıya keşide edilen ihtarnameden sonuç alınmadığını, dolayısıyla davalının müvekkili ile hiçbir zaman, herhangi bir pay ve/veya iş ortaklığı olmamasına rağmen, internet sitesi üzerinden, kendisini, müvekkili Holdingin ortağı gibi gösterdiğini, müvekkilinin ticaret unvanını ve ticari itibarını kullanarak, proje ve faaliyetleri hakkında gerçek dışı ve yanıltıcı açıklamalarda bulunmuş olduğundan haksız rekabet hükümlerini ihlal ettiğini ileri sürerek dava süresince, ihtiyati tedbir kararı verilerek, internet sitesinin durdurulmasına, davalının fiillerinin haksız olduğunun tespitine, haksız rekabetin men’ine, söz konusu yanlış ve yanıltıcı beyanların düzeltilmesine, aksi halde, tecavüzün önlenmesi amacıyla, adı geçen internet sayfasına erişimin engellenmesine, müvekkilinin uğramış olduğu maddi zarar nedeniyle, şimdilik 1.000 TL maddi tazminatın; manevi zarar nedeniyle, 10.000 TL manevi tazminatın işleyecek faizleriyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacı taraf merkezi Dubai’de bulunan yabancı tüzel kişiliği haiz bir şirket olup, MÖHUK’un 48.maddesine göre, davayı teminatsız bir şekilde açtığını, inernet sitesinde yer alan eserlerin tamamı müvekkili şirkeitn kurucusu ve tek hissedarı … davacı şirkette ortaklığı sırasında yapıldğığını, hisse devir sözleşmesinin 6. maddesinde sözleşme tarihinden başlamak üzere 5 yıl süreyle davacıya ve iştiraklerine ait iş bitirme belgelerini rekabet hükümlerine aykırı olmamak üzere … ve … ortağı ve/veya yöneticisi olduğu tüm şirketlerce kullanılabileceğini, dolayısıyla müvekkili şirketin, internet sitesinde fotoğrafların yayınlanmasında hisse devir sözleşmesinden doğan hakkını kullandığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİİlk derece mahkemesince, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler doğrultusunda yaklaşık ispatın gerçekleşmediği gerekçesiyle ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiştir.Bu ara kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİDavacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; davalının bizzat müvekkili Holding tarafından gerçekleştirilmiş olan projeleri, Türkçe yayın yapan “http://….com/” adresli internet sitesinde, sözde müvekkili ile birlikte gerçekleştirdiği ve tamamladığı şeklinde, yanlış, yanıltıcı ve haksız rekabete yol açan ifadelerin yer aldığını, haksız rekabet niteliğindeki eylemlerin varlığının HMK 390.madde gereğince yaklaşık olarak ispatlandığını, ilk derece mahkemesinin ara kararının gerekçe ihtiva etmediğini belirterek ilk derece mahkemesinin ara kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE Dava, haksız rekabetin meni ve tazminat istemine ilişkindir.Davacı, bizzat kendisi tarafından gerçekleştirilmiş olan projeler ile ilgili olarak davalı şirketin “http://….com/” adresli internet sitesinde, davacı ile birlikte gerçekleştirildiği ve tamamlandığı şeklinde yanlış, yanıltıcı ve haksız rekabete yol açan ifadelerde bulunularak haksız rekabete yol açtığını iddia etmiş, davalı ise, hisse devir sözleşmesinden doğan hakkın kullandığını belirterek davanın reddini savunmuştur.İlk derece mahkemesince, tedbir isteminin reddine karar verilmiştir.HMK’nın 389. Maddesi uyarınca, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyat tedbir kararı verilebilir “.Aynı Yasa’nın 390/3 maddesi,” Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir.Somut olayda ileri sürülen iddia, mevcut deliller ve dosya kapsamı gözetildiğinde, yaklaşık ispat olgusunun davanın bulunduğu aşama itibariyle gerçekleşmediğinden ve TTK’nın 61. maddesindeki tedbirlere karar verebilmek için de yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmesi gerektiğinden, ilk derece mahkemesinin kararı yerindedir.Açıklanan bu gerekçelerle istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b1. ve 391/3. maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 16/05/2019