Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/1016 E. 2019/738 K. 16.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1016
KARAR NO : 2019/738
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 5.Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2019/67 D.İş
KARAR TARİHİ: 06/03/2019
DAVA : İhtiyati Haciz
Taraflar arasındaki ihtiyati haciz davasında ihtiyati hacze itirazın kabulüne yönelik verilen karara karşı süresi içinde davacı/alacaklı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ TALEP Davacı vekili dilekçesinde özetle; 1 adet 10.000,00TL’lik bonoya dayalı olarak ihtiyati haciz talebinde bulunmuştur. İlk derece mahkemesince 01.02.2019 tarihli kararla, talebin %15 teminatla kabulü ile yukarıda hüviyeti yazılı alacaklının borçlulardan alacağı olan 10.000,00 TL’nin tahsilinin ifasının temini bakımından vaki isteği İİK 257. Maddesinin 1 Fıkrası uygun bulunan alacak rehinle temin edilmemiş ve diğer tarafla üçüncü şahısların muhtemel zarar ve ziyanlarına kafi teminatta alınmış bulunduğundan adı geçen borçluların yukarıda gösterilen malları ile alacaklarının; İİK da muayyen tahditler dairesinde ihtiyaten haczine ileride haksız çıkacak tarafa tahmil edilmek üzere alacaklı lehine 606,00-TL. vekalet ücreti tayinine, talep halinde sarf edilmeyen gider avansının iadesine, kararın süresinde infazı için Mahkememiz yargı alanındaki İcra Müdürlüğüne tevdiine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda itirazı kabil olmak üzere karar verilmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden vekili itiraz dilekçesinde, müvekkili şirketin kanuni ikametgah adresinin Nilüfer/BURSA olduğunu belirterek ihtiyati hacze konu senette de yetkili mahkeme ve icra müdürlüğünün Bursa mahkeme ve icra müdürlüğü olacağının yazılı olduğunu belirterek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi 06/03/2019 tarihli kararla, “…Talebin ihtiyati hacze dayandığı,söz konusu senedin tanzimi yerinin Bursa olduğu ayrıca Bursa mahkemelerinin yetkisinin açıkca kabul edildiği ,keza borçlu gözüken ..,.in merkezinin Bursa olması nedeniyle yetki itirazı kabul edildiği…” gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle:İhtiyati haczi tamamlayan merasim kapsamında borçlu aleyhinde başlatılan icra takibinin kesinleştiğini, itirazın hukuki zemininin kalmadığını, bu nedenle de ihtiyatı haczin yetki yönünden kaldırılması kararı verilmesi için borçlunun hukuki yararı bulunmadığını, ilk derece mahkemesince verilen ihtiyati haciz kararının infaz edildiğini, sonrasında yasal süresi içerisinde esas takibe geçildiğini, ödeme emrinin borçluya 11.02.2019 tarihinde tebliğ edildiğini, borçlunun ihtiyati hacze konu olan alacak meblağına itiraz etmeyerek bu yönden takibin kesinleştiğini, 10 günlük ödeme süresinin 21.02.2019 tarihinde sona erdiğini ve 22.02.2019 tarihinde itiraz edilmeyen ve ihtiyati hacze konu meblağ yönünden takibin kesinleştiğini, İhtiyati haciz kararına ve itiraza konu alacağın, borçlunun esas icra takibinde itiraz etmediği ve sonucunda kesinleşen alacak olduğundan borçlunun ihtiyati hacze konu itirazı artık konusuz kaldığını, kanun gereği bu meblağ üzerinden yapılan ihtiyati hacizlerin kesin hacze kendiliğinden dönüştüğünü, ilgili Yargıtay içtihatlarının da bu yönde olduğunu, İhtiyati hacze itiraz olması durumunda tamamlayan merasim kapsamında başlatılan icra takiplerinin , ihtiyati hacze yapılan itiraz hakkında karar verilene kadar durudurulmasına veya takibin kesinleşmesine engel olacak yönde bir tedbir düzenlemesine yer vermesi gerektiğini, kanun koyucu tarafından bu yönde bir düzenlemeye yer verilmediğinden, kesinleşmiş bir haciz üzerinden artık ihtiyati haczin kaldırılması kararını vermenin hukuken mümkün olmadığını belirterek, Yukarıda açıklanan tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak talepleri gibi ihtiyati haczin devamına karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE İstem, bonoya dayalı ihtiyati haciz kararına yöneltilen itirazın kabulü ile itiraz ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına ilişkindir. Mahkemece ihtiyati haciz borçlusunun yetki itirazının kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiş, karara karşı ihtiyati haciz talep eden vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi HMK 355 maddesi uyarınca istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Kambiyo senedi niteliğindeki bonoya dayalı borçlar aranacak borçlar niteliğinde olup, bonoda belirtilen borçluların yerleşim yerinin bulunduğu yerdeki mahkemeden, bonoda öngörülen yetkili mahkemeden, bonoda gösterilen ödeme yerindeki mahkemeden, bonoda ödeme yeri gösterilmemişse, bononun düzenlendiği yerdeki mahkemeden ihtiyati haciz talebinde bulunulabilir. Somut olayda, bono üzerinde ‘Bursa’ mahkemelerinin yetkili olduğu belirtildiği gibi, borçlunun ikametgahının da ‘Bursa’ olmasına göre yetkili mahkeme Bursa mahkemeleri olduğu için, İİK.’nın 265. maddesi gereği yetki itirazının kabulüne karar verilerek, ihtiyati haciz kararının kaldırılması isabetli olup, ihtiyati haciz alacaklı vekilinin aksi yöndeki istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b.1. ve İİK’nın 258/son maddeleri uyarınca, ihtiyati haciz isteyen vekilinin istinaf başvurusunun reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,3-Davacının istinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine,5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1. ve İİK’nın 258/son maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 16/05/2019 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.