Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/990 E. 2018/737 K. 11.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/990
KARAR NO : 2018/737
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/06/2018
NUMARASI : 2018/47 2018/735
DAVANIN KONUSU : Tespit- Dava içinde ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz
Esas hakkında açılan tespit davası içinde davacı vekili tarafından talep edilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin ilk derece mahkemesince reddine dair verilen kararlara karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesi ile; Kozyatağı Vergi Dairesi Müdürlüğü ve Erenköy Vergi Dairesi Müdürlüklerine borçları bulunan, …. . Şti.’nin de aralarında bulunduğu …Grubu Şirketleri olarak da ifade edilen şirketler hakkında Gelirler Başkontroleri tarafından düzenlenen 30/10/2009 tarih ve GKR-2009- 709/9 sayılı raporda, …. Grubu Şirketlerinin gerçek sahibi ve yöneticinin … olduğunu, … Grubu şirketlerinin vergi dairesine olan borçları nedeniyle hacizden mal kaçırmak için muvazaalı işlemler gerçekleştirdiğini, şirket ortaklarının şirketlerin vergi borçlarından şahsen sorumlu olduklarını belirterek, bu şirketlerin mal varlıklarının ve gerçek sahibi ve yöneticisinin …’e ait olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dahili davalı … cevap dilekçesi ile; davalı … .in 18.08.2016 tarihinde vefat ettiğini, kendisinin yasal mirasçı olduğunu, bir kısım mirasçıların mirası reddettiklerini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davacı vekili 12/02/2018 tarihli dilekçesi ile; görevsizlik kararı veren mahkemece aldırılan bilirkişi raporlarında, şirketlerin fiili yöneticisinin … olduğunun ortaya çıktığını, bu durumda …’in fiili hakimiyeti ve yönetimi altında bulunan … Grubu şirketlerinin adına kayıtlı taşınmazlar ile makinalar üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, ayrıca… A.Ş.’ye ait Gediz’deki dokuma fabrikasında bulunan dokuma tezgahlarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI
İlk Derece Mahkemesi; şirketlerin gerçek sahibi ve yöneticisinin … olduğu ve şirketlerin vergi borçlarından …’in şahsen sorumlu olduğu hususlarının tespitinin talep edildiği, tedbir konulması talep edilen taşınmazlar ve makinaların dava konusu olmadığı, HMK 389. maddesi gereğince tedbir talebinin reddine karar verilmesi gerektiği, İİK 257. maddesinde, ihtiyati haczin şartlarının belirlendiği, davaya konu edilen istemin para alacağına yönelik olmadığı, davanın eda davası olmadığı, bu sebeple ihtiyati haciz isteminin yasal şartları oluşmadığından davacının ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin ayrı ayrı reddine karar vermiştir.
Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde;
İstanbul Anadolu 1.AHM.’nin 2015/393 esas sayılı dosyasına … tarafından sunulan 19/10/2017 tarihli dilekçede davanın kabul edildiğini, ancak mahkemece tedbir ve haciz taleplerinin reddinin yanlış olduğunu belirterek müvekkilinin zarara uğramaması amacıyla ihtiyatı tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddine dair ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak geçici hukuki koruma taleplerinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, dava dilekçesinde belirtilen bir kısım şirketlerin vergi dairelerine borçları bulunduğu iddiası ile bu şirketlerin gerçek sahibi ve yöneticisinin … olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Davacı, şirketlerin mal varlıkları ile şirketlerin gerçek sahibi … in üzerine kayıtlı gayrimenkuller üzerine tedbir konulmasını ve …A.Ş.’nin dokuma fabrikasında bulunan dokuma tezgahlarının ihtiyaten haczine karar verilmesi talep edilmiştir.
HMK’nın 389. maddesi uyarınca, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyat tedbir kararı verilebilir. “
Aynı Yasa’nın 390/3. maddesi,” Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir.
Dava, borçlu şirketlerin gerçek sahibinin sicilde kayıtlı olan gerçek kişiden farklı birisi olduğunun tespitine yönelik olduğu, böylece tedbir konulması talep edilen taşınmaz ve makinalar ilk derece mahkemesi kararında da belirtildiği üzere dava konusu değildir. Bu gerekçe ile tedbir talebinin reddinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Amme Alacaklarının Thsili Usulü Hakkında Kanun (AATUHK)’ un İhtiyati tahakkuk başlıklı 17. maddesi gereğince – ” (Değişik birinci fıkra: 26/11/1980 – 2347/2 md.) Aşağıdaki hallerden birinin bulunması takdirinde vergi dairesi müdürünün (5345 sayılı Kanun uyarınca vergi dairesi yetkisini haiz olarak kurulan ve faaliyete geçen vergi dairesi başkanlıklarında, ilgili grup müdürünün ve/veya müdürün) yazılı talebi üzerine defterdar ve/veya vergi dairesi başkanı, mükellefin henüz tahakkuk etmemiş vergi ve resimlerinden Maliye Bakanlığınca tespit ve ilan edilecek olanlarla bunların zam ve cezalarının derhal tahakkuk ettirilmesi hususunda yazılı emir verebilir.(1) Vergi dairesi müdürü (5345 sayılı Kanun uyarınca vergi dairesi yetkisini haiz olarak kurulan ve faaliyete geçen vergi dairesi başkanlıklarında, ilgili grup müdürü ve/veya müdür) bu emri derhal tatbik eder:(1) 1. 13 üncü maddenin 1, 2, 3 ve 5 inci bentlerinde yazılı ihtiyati haciz sebeplerinden birisi mevcut ise, 2. Mükellef hakkında 110 uncu madde gereğince takibata girişilmişse, 3. Teşebbüsün muvazaalı olduğu ve hakikatte başkasına aidiyeti hakkında deliller elde edilmişse ” şeklindedir.
AATUHK’ un 17. Maddesi gereğince, vergi takibatı veya ihtiyati haciz uygulanması için mahkemeden herhangibir karar alınması gerektiğine ilişkin bir ibare bulunmamaktadır. Aynı yasanın 18. Maddesinde ihtiyati tahakkukkun neticeleri, 20. maddesinde de ihtiyati tahakkkuka itiraz düzenlenmiştir.
Dosya kapsamına ve anılan yasal düzenlemelere göre, ilk derece mahkemesince ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen karar sonucu itibariyle isabetli olduğundan, istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca, istinaf başvurusunun esastan reddine,
2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 11/07/2018 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.