Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/979 E. 2019/175 K. 07.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/979
KARAR NO : 2019/175
KARAR TARİHİ: 07/02/2019
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/11/2017
NUMARASI : 2015/442- 2017/921 E.K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, müvekkili firma tarafından davalıya “yatay ambalaj ve dolum makinesi” satışı yapılıp teslim edildiğini, karşılığında düzenlenen faturadan kaynaklı bakiye alacağın ödenmediğini, alacağın tahsili için davalı aleyhine girişilen icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, müvekkiline teslim edilen makine bedelinin ödendiğini, ancak makinenin teslim ve montaj için getirildiğinde çalıştırılamadığını, “Besleme Elevatörü ” isimli bir parçasının yanlış üretildiğinden bu parçanın değiştirildiğini, bu parçanın ayrıca sipariş edilmiş ve satılmış gibi ayrıca faturalandırıldığını, bunun üzerine sözkonusu parçanın davacıya iade edildiğini ve iade faturasının düzenlendiğini, ancak davacının iade faturasını kabul etmediğini, davacıya borcun bulunmadığını belirterek davanın reddine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan tahsili gereken alacağının 7.805,00 TL asıl alacak ve 10.05 TL işlemiş faizden ibaret toplam 7.815,05 TL olarak tespit edildiği, davalının bu miktardaki likit alacak yönünden itirazın haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne davalının takibe itirazının 7.815,05 TL’lik kısmına vaki itirazlarının iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, 7.805,00 TL’lik asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere- 3095 sayılı Kanun’un 4489 Sayılı Kanun ile değişik 2.md gereğince TC Merkez Bankası tarafından kısa vadeli avans kredilerine uygulanan faiz oranları dikkate alınarak % 11,75 oranında basit usulde ( 3095 S.K. Md 3.) temerrüt faizi uygulanmasına, likit alacağa haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet veren davalı/ borçlunun hüküm altına alınan alacağın % 20’si oranında icra-inkar tazminatı ile mahkumiyetine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; -Alacağın zamanaşımına uğradığını, -Koşulları oluşmadığı halde icra inkar tazminatına hükmedilmesinin doğru olmadığını, -Satın alınan ürünün bedelinin ödendiğini, ancak ürünün montaj için getirildiğinde makinenin çalıştırılamadığını, bir parçasının değiştirilerek müvekkiline fatura edildiğini, daha sonradan bu parçanın davacıya iade ve teslim edilerek iade faturasının düzenlendiğini, müvekkili şirketin iade faturalarını davacı şirkete kargoyla gönderdiğini, bu faturalara yasal süresi içinde itiraz edilmediğini, davacıya borcun olmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE Dava, itirazın iptali davasıdır. Davacı, davalıya makine satıp teslim ettiğini, karşılığında düzenlenen faturadan kaynaklı bakiye alacağının tahsilini istemiş davalı ise borcun bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. HMK 355 maddesi uyarınca istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olmak üzere istinaf incelemesi yapılmıştır. Somut olayda, davacının davalıya satıp teslim etmiş olduğu makine karşılığında düzenlemiş olduğu dava konusu 01.01.2014 tarihli 70.800 TL bedelli faturanın her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ihtilafsızdır. Uyuşmazlık, davalının ticari defterlerinde kayıtlı olup da davacının ticari defterlerinde bulunmayan davalının 31/01/2014 tarihli “…. Ödeme” açıklamalı 1.000,00 TL tutarlı ödemesi ile davalının davacıya düzenlediği, 05/03/2014 tarihli “ Besleme Etevatörü” açıklamalı 4.720,00 TL tutarlı fatura ve her biri “fiyat farkı” açıklamalı 05/03/2014 tarihli 1.360,00 TL ve 05/03/2014 tarihli 180,00 TL tutarlı faturaları işlemlerin kaynaklanmaktadır. İspat yükü üzerinde olan davalının 31.01.2014 tarihli 1.000 TL ödeme kaydına ilişkin olarak dosyaya herhangi bir yazılı delil sunmadığından bu ödemesine itibar edilmemesinde isabetsizlik görülmemiştir. Kural olarak, salt faturanın düzenlenmiş olması alacağın varlığına delalet etmez. Somut olayda ispat yükü üzerinde olan davalının, davacı düzenlemiş olduğu faturalar içeriği malı ve/veya hizmeti davacıya verdiğini usulüne uygun delillerle ispatla yükümlüdür. Ayrıca faturanın tebliğ edilmiş olması yalnızca fatura içeriğini kesinleştirdiği halde malın yada hizmetin verildiğine kesin karine oluşturmaz. Kaldı ki, davalının davacıya düzenlediği faturaların davacı tarafça kabul edilmediği dosya kapsamıyla sabit olduğu gibi, davalının 05.03.2014 tarihli 4.720,00 TL bedelli fatura içeriği ürünü davacıya teslimini yazılı delillerle ispat edemediği gözetildiğinde, ilk derece mahkemesi kararı ve gerekçesi yerindedir.Süresi içerisinde davalı tarafça zamanaşımı def’i ileri sürülmediği gibi, faturaya dayalı alacak likit-bilinebilir olup, davalı borçlunun itirazı haksız bulunduğundan, İİK’nın 67.maddesi uyarınca davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmediğinden davalının yerinde olmayan bütün istinaf sebeplerinin reddi gerekmiştir.Açıklanan bu gerekçelerle, HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davalı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına, 3-Bakiye 398,84 TL nispi istinaf harcının davalıdan tahsiline, Hazineye irad kaydına, 4-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, 5-Duruşma açılmadığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına,6-Gerekçeli kararın birer örneğinin ilk derece mahkemesince, taraflara tebliğine, 7-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK.353.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 07/02/2019