Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/969 E. 2018/738 K. 11.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/969
KARAR NO : 2018/738
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/04/2018 tarihli, ihtiyati haciz talebinin reddine dair ara kararı
NUMARASI : 2017/880 Esas
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali -Dava içinde İhtiyati haciz
İtirazın iptali davası içinde davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine dair ilk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili ile davalı arasında ticari alım satım ilişkisi bulunduğunu, davalı şirkete mal verdiklerini, gönderdikleri faturaların itiraza uğramadığını, fatura alacaklarının ödenmediğini, bu sebeple davalı aleyhine icra takibi yaptıklarını, borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 14/03/2018 tarihli dilekçesi ile; borçlunun mallarını kaçırma şüphesi bulunduğundan ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiş, davacının bu talebi 15/03/2018 tarihli ara kararı ile reddedilmiştir.
Davacı vekili 04/04/2018 tarihli dilekçesinde, tarafların cari hesap usulü ile çalıştıklarını, faturada belirtilen ürünlerin davalıya teslim edildiğini, faturaların itiraza uğramadığını, e-mail yazışmaların alacağın varlığı ve miktarı konusunda notlar bulunduğunu, şu ana kadar bir ödeme yapılmadığını, faturaların davalıya tebliğ edilmesine rağmen yasal sürede ayıp ihbarı bulunmadığını, yaklaşık ispatın gerçekleştiğini, 21/03/2018 tarihli ön inceleme duruşmasında davalı tarafın alacak miktarı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığını, tek uyuşmazlığın ayıp konusunu olduğunu beyan ettiğini, davalının ayıp iddiasının dinlenme olanağının bulunmadığını, ayıp ihbarının tanıkla ispat edilemeyeceğini belirterek ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 21/03/2018 tarihli duruşmada, takibe konu faturalarda beyan edilen ürünlerin ayıplı olduğunu, alacağın miktarı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığını beyan etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi; 07/04/2018 tarihli ara kararıyla, talebin yargılamayı gerektirmesi sebebiyle İİK 277. maddesindeki yasal şartlar gerçekleşmediğinden ihtiyati haciz talebinin reddine karar vermiştir.
Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde;
21/03/2018 tarihli ön inceleme duruşmasında, davalı vekilinin taraflar arasında alacak miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmadığını beyan ettiğini, bu durumda alacağın varlığı ve miktarı konusunda tereddüt kalmadığını,
İİK 257. maddesindeki şartların gerçekleştiğini, kaldı ki 21/03/2018 tarihli duruşmada, davalının ayıp konusunda tanık dinletme talebinin de reddine karar verildiğini belirterek ilk derece mahkemesinin ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin kararının kaldırılarak ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Davacının ihtiyati haciz talebi 07/04/2018 tarihli ek karar ile reddedilmiştir. Bu karar davacı tarafından 14/04/2018 tarihinde istinaf edilmiş, 21/06/2018 tarihinde istinaf incelemesi için dosya dairemize gönderilmiştir.
İlk derece mahkemesi 27/06/2018 tarihli duruşmada, davacının davasının kabulü ile davalı borçlunun icra dosyasında yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına ve davalının inkar tazminatına mahkum edilmesine karar vermiştir.
Davanın esası hakkında karar verildiği gözetildiğinde ara karar yönünden istinaf incelemesi konusuz kalmıştır. Davacının alacağı ilama bağlı alacak haline gelmiştir. İlama dayanarak ihtiyati haciz talep etmesi mümkündür. Bu nedenle istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun reddine,
2-İstinaf karar harcı olan 35,90 TL’nin talep halinde davacıya iadesine, istinaf kanun yoluna başvuru harcının Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,
5-Dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 11/07/2018
KANUN YOLU : HMK 362/1.f.maddesi uyarınca karar kesindir.