Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/962 E. 2019/303 K. 28.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/962
KARAR NO : 2019/303
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul 11.Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2017/833 Esas – 2018/172 Karar
KARAR TARİHİ: 08/03/2018
DAVA : Alacak
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı, süresi içinde her iki taraf vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkilinin 25/10/2016 tarihinde … ili … ilçesi …. Köyü …. ada… parselde kayıtlı arsa üzerinde bulunan C Blok Zemin kat 4 nolu bağımsız bölümün 17/52 hissesinin satışı için harici satış sözleşmesi düzenlendiğini, satış bedelinin 595.000,00 TL olarak belirlendiğini ve bu bedelin 446.250,00 TL’sinin müvekkili tarafından barter çeki ile davalı tarafa ödendiğini, ancak müvekkili tarafından ediminin büyük bölümü yerine getirilmesine karşın davalı tarafın sözleşmeden kaynaklı yükümlülüğünü yerine getirmediğini ve taşınmazın tapu devrini yapmaktan imtina ettiğini, bunu nüzerine müvekkili şirket tarafından davalıya 13.12.2016 tarihli ihtarname keşide edildiğini ve tapu devrinin yapılmasının talep edildiğini, davalı tarafından söz konusu ihtarnameye herhangi bir cevap verilmediğini ileri sürerek, 446.250,00 TL’nin ihtar tarihi olan 13/12/2016 tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte davalıdan nakden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili savunmasında özetle; müvekkili ile davalı taraf arasındaki sözleşme gereği sözleşme bedelinin 446.250 TL’nin barter çeki ile kalan 148.750 TL’nin 10/12/2016 tarihli senet ile ödenmesinin kararlaştırıldığını, barter çeki keşide edilmesiyle doğan komisyon borcunun da 10/12/2016 tarihli 26.329 TL tutarlı senet ile ödenmesi kararlaştırıldığını, sözleşmeye konu taşınmazın tapu devrinin taraflarca sözleşmenin 3.c maddesi ile senetlerin ödenmesi şartına bağlandığını, davacı tarafından sözleşmede devir için şart koşulan senetler vadesinde ödenmeyerek protesto edildiğini, davacı tarafça çekilen ihtara sözleşmede tapu devrinin senet bedellerinin ödenmesi şartına bağlandığı, senetlerin ödenmesi halinde tapu devrinin yapılacağının karşı ihtarla bildirildiğini ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi 08/03/2018 tarihli, 2017/833 Esas – 2018/172 Karar sayılı kararında; “…Somut olayda; davalı tarafça satış sözleşmesi gereği edimlerin yerine getirilmediği ve taşınmazın devrinin davacı şirkete adına yapılmadığı, davacı tarafça da sözleşme gereği 10/12/2016 tarihli, 148.750 TL bedelli senedin de vadesinde davalıya ödenmediği tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları ile dosya kapsamından anlaşıldığından, Satış sözleşmesinin 4.maddesi uyarınca TBK’nun 182.maddesi de dikkate alınarak Türk Barter üyelik sözleşmesi gereği 26.329 TL işlem komisyonunun barter çekinden mahsubu ile bakiye 419.921 TL’lik barter çekin kayden davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerektiği…” gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüyle, davacı tarafça davalıya 25/10/2016 tarihli (kısa kararda maddi hata olarak 25/12/2016 yazılmıştır) dava konusu 446.250,00 TL bedelli barter çekinden, taraflar arasındaki 25/10/2016 tarihli satış sözleşmenin 4. maddesi uyarınca TBK’nın 182. maddesi de dikkate alınarak 26.329,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 419.921,00 TL’lik barter çekinin kayden davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı tarafın fazlaya ilişkin isteminin reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle:Davacı tarafın müvekkiline gönderdiği ihtarname ile senet ödemelerini gerçekleştirmemesine rağmen tapu devri talep etmiş keza ikame ettiği davada da ödediği barter çeki bedelinin nakden tahsilini talep etmiş olup, diğer bir deyişle davacının hiçbir zaman ödediği barter bedelinin kayden tarafına iadesini müvekkilinden talep etmediğini, hal böyle iken davacının nakit istemini reddeden ve kayden iadesine karar veren ilk derece mahkemesinin aleyhine dava açılmasında hiçbir kusuru ve sorumluluğu olmayan müvekkilinden 28.684 TL maktu karar ve ilam harcı ile 30.746,84 TL vekalet ücretinin alınmasına karar verdiğini, İlk derece mahkemesi tarafından, davacı tarafça davanın ve ihtilafın hiçbir aşamasında talep edilmediği halde, kayden iadeye karar verilmiş olduğuna göre, müvekkilinin davaya konu olayda kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebebiyet de vermediğini, Mahkemenin delil ve açıklamalarını dikkate almadığını ve dava konusu olayda sanki müvekkilinin borcunu yerine getirmediği gibi hüküm kurulduğunu, müvekkilinin gayrimenkulün tapu devrini gerçekleştirmeye hazır olduğunu davacıya bildirdiğini ve davacıdan tapu bedelinin bir kısmı olarak verdiği ve ısrarla ödemediği 148.750 TL’lik senedi ödemesini talep ettiğini, davacının 148.750 TL’lik borcunu ödemediği halde tapunun devrini talep ettiğini, davacının kötü niyetli ve haksız olduğunu, borcunu ödemeyen davacının sözleşmeyi fesih yerine bedelini ödemediği tapunun devrini talep ettiğini, Somut olayda müvekkilinin aleyhine dava açılmasına neden olmadığı gözetilerek yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılması gerekirken müvekkili davalı üzerine bırakılmasının isabetsiz olduğunu ileri sürerek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle:İlk derece mahkemesince hüküm kurulurken 26.329,00 TL işlem komisyonunun alacaktan mahsup edilerek 419.921,00 TL’lik barter hesabının kayden düzeltilerek müvekkiline iadesine karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı bulunduğunu, zira yerel mahkemenin gerekçeli kararının son paragrafında da atıf yapıldığı üzere, taraflar arasındaki sözleşmenin davalının edimlerini gereği gibi yerine getirmemesi nedeni ile sona ermiş bulunduğunu, bununla birlikte gayrimenkul satım sözleşmesi şekle bağlı bir sözleşme olup şekil şartları dava konusu olayda gereği gibi yerine getirilmemiş bulunduğundan dava konusu olayda geçersiz bir sözleşme bulunduğunu, bu nedenle tarafların ancak aldıklarını geri vermekle yükümlü olduklarını, buna karşın ilk derece mahkemesince geçersiz bulunan satış sözleşmesinin 4. maddesine de atıf yapılmak suretiyle 26.329,00 TL’lik işlem komisyonunun barter çekinden mahsubuna karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, Yukarıda açıklanan sebeplerle istinaf talebinin kabulüyle ilk derece mahkeme hükmünün kaldırılarak, talepleri doğrultusunda yeniden hüküm kurulmasına karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Davacı tarafından taraflar arasındaki barter sözlemesi ve 25.10.2016 tarihli taşınamaz satış sözleşmesi uyarınca davalıya barter çeki olarak ödenen 446.250 TL’nin taşınmaz devri gerçekleşmediği gerekçesiyle davalıdan tahsili istemli dava açıldığı, mahkemece davanın kısmen kabulüyle 419.921 TL’lik barter çekinin kayden davalıdan alınmasına karar verildiği, karara karşı taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Davalı vekilinin istinaf nedenlerinin incelenmesinde;Taraflar arasında barter sözleşme ilişkisi ile 25.10.2016 tarihli taşınmaz satış sözleşmesi imzalandığı, sözleşme uyarınca 446.250 TL’lik barter çekinin davalı hesabına geçtiği, sözleşme uyarınca davalının davacıya satış bedeli uyarınca verdiği 148.750 TL’lik bonoyu ödemediği, taşınmaz devrinin de davalı tarafından bu nedenle yerine getirilmediği ihtilafsızdır. Taraflar arısındaki 25.10.2016 tarihli taşınmaz satış sözleşmesi adi yazılı olup geçersizdir. Geçersiz sözleşme uyarınca taraflar verdiklerini geri isteyebilecektir. Mahkemece de davacının geçersiz sözleşme uyarınca davalıya verdiği tutardan barter komisyon tutarının mahsubu ile bakiyesi yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olmakla, hüküm sonucuna göre harç ve vekalet ücretinden davalının sorumlu tutulmasında yasaya ve usule aykırılık yoktur. Buna göre davalı vekilinin mahkemece nakden tahsil talebinin yerinde görülmeyip, barter çekinin kayden iadesine karar verildiği de gözetilip, davanın açılmasına kendilerinin neden olmadığı gerekçesiyle harç ve vekalet ücretinden sorumlu görülemeyecekleri yönündeki istinaf nedeni yerinde değildir.Davacı vekilinin istinaf nedenlerinin incelenmesinde; Taraflar arasında barter ilişkisi olup, davacı tarafından dava konusu tutar için barter çeki verildiği sabittir. Yargıtay 19. HD’nin 2013/16582 E.- 2013/17259 K. sayılı, 05.11.2013 tarihli emsal karar içeriği de gözetildiğinde ve barter çekinin nakit ödemeye ilişkin olmayıp barter sistemi içinde mal takası amacı taşımasına göre, davacının, mahkemece dava konusu bedelin nakten iadesi yerine barter hesabının kayden düzeltilmesi şeklinde karar verilmesinin doğru olmadığı yönündeki istinaf nedeni yerinde görülmemiştir.Mahkemece hüküm kurulurken davalı … şirketi yönünden sözleşme uyarınca verilen barter çeki kapsamında sözleşmedeki komisyon tutarının mahsubu ile bakiye tutar yönünden kabul kararı verilmiştir. Yukarıda açıklandığı gibi taraflar arısındaki 25.10.2016 tarihli taşınmaz satış sözleşmesi geçersiz olmakla, bu sözleşme kapsamında verilen dava konusu barter çeki yönünden barter komisyon alacağı da bulunmayacaktır. Buna göre davacı vekilinin bu yöndeki istinaf nedeni yerinde görülmüştür.Açıklanan bu gerekçeyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca kaldırılarak davanın esası hakkında dairemizce yeniden hüküm kurulmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;A-Davacının istinaf başvurusu yönünden; HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına, davanın esası hakkında Dairemizce yeniden hüküm verilmesine, bu doğrultuda; 1-Davanın kısmen kabulü ile davacının nakden tahsil talebinin yerinde görülmemekle; 446.250,00 TL’lik dava konusu barter çeki yönünden davalı … şirketi nezdindeki kaydın düzeltilerek bu çekin barter hesabındaki borcundan düşülmesine, 2-a)Alınması gerekli 30.483,34 TL harçtan, peşin yatırılan 7.620,84 TL harcın mahsubu ile bakiye 22.862,50 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, b)Davacı tarafından sarfedilen 7.650,04 TL harç giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, c)Davacı tarafından sarf edilen 182,00 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,d)Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, yürürlükte bulunan A….T.’ndeki esaslara göre belirlenen 31.800,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,e) Artan gider avanslarının, karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,B-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca esastan reddine, C-İstinaf yargılaması yönünden;1-a)Davacı vekili tarafından istinaf kanun yolu için harcanan 98,10 TL istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına, 35,90 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine, b)Davacı tarafından sarf edilen 98,10 TL istinaf başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, c) Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru harcı olarak yatırılan 98,10 TL’nin Hazineye gelir kaydına, d)Bakiye 15.691,50 TL nispi istinaf harcının davalıdan tahsiline, Hazineye gelir kaydına. e)Duruşma açılmadığından, istinaf yargılaması için avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına,2-Gerekçeli kararın Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraf vekillerine tebliğine dair; HMK’nın 353/1.b.1-2. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 28/02/2019 tarihinde oybirliğiyle ve temyizi kabil olmak üzere karar verildi.