Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/953 E. 2019/81 K. 24.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/953
KARAR NO : 2019/81
KARAR TARİHİ: 24/01/2019
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/02/2018
NUMARASI : 2015/748- 2018/156 E.K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili, taraflar arasında akdedilen şirket hisse devir sözleşmesi gereğince, davalının ödemesi gereken ödemeleri yapmadığını, alacağın tahsili için davalı aleyhine girişilen icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, müvekkilinin hisse devri ile ortağı olduğu dava dışı … San.Ltd. Şti.’nin Kuyumcu Kent sitesi içerisinde bulunan oto bakım ve yıkama yerinde faaliyet gösterdiğini, bundan başkaca faaliyetinin bulunmadığını, şirketin hissesini değerli kılan hususun da bu olduğunu, ancak işletmenin ruhsatının olmadığının müvekkilinden gizlendiğini, bu nedenle ilgili yerin Belediye tarafından yıkılarak işletmenin elektrik ve suyunun kesildiğini, müvekkilinin şirketi adına site yönetimine karşı uğramış olduğu zararların tazmini için dava açtığını, davacı tarafından müvekkilinin hileli olarak aldatıldığından hisse devrinden kalan bakiye borcun ödenmediğini belirterek davanın reddine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacı tarafça tarafların mutabık kaldığı bakiye hisse bedeli talep edilmiş ise de, hisse devrine konu işletme ruhsatının olmaması sebebiyle esasen hisse devri sözleşmenin ifasının her iki taraf içinde imkansız hale geldiğinden davacının davalıdan dosya kapsamı ve mevut delil durumuna göre bakiye hisse devri alacağı talebinin mümkün görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin şirketteki hissesini devrettiğini, hisse devrinin tamamlandığını, edimini yerine getirdiğini, şirkete ait işletmenin ruhsatının olmamasında müvekkilinin kusurunun olmadığını, davalının site yönetimini dava ettiğini, bu davanın sonucunun bekletici mesele yapılması gerektiğini, basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğü bulunan davacının işletmenin ruhsat sorunu olduğunu ve kira sözleşmesinin ne zaman sona ereceğini bildiğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE
Dava, şirket hisse devir sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.Davacı, dava dışı … Oto Bakım Koruma San.Ltd. Şti.’ndeki hissesinin tamamını davalıya noter hisse devir sözleşmesi ile devrettiğini, hisse devir bedelinin taraflar arasında imzalanan protokol ve eki belge ile hüküm altına alındığını, buna göre hisse devir bedelinden bakiye tutarın ödenmediğini iddia ederek bu bedelin davalıdan tahsilini istemiş, davalı ise davacının şirketteki hissesini devraldığını, ancak şirketin oto yıkama konusunda faaliyet gösteren işletmesinin bulunduğu yerin kaçak yapı olup, ruhsatının bulunmadığından yıkıldığını, şirketin tek faaliyetinin de bu olduğunu, bu durumun kendisinden gizlendiğini, bu nedenle hisse devir bedelinden kalan bakiyeyi ödemediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.İlk derece mahkemesince, işletmenin ruhsatının bulunmadığı, bu nedenle işletme devrinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Dosya kapsamında bulunan, devredenin …, devralanın … olduğu “Protokol” başlıklı sözleşmede,… San.Ltd. Şti. nezdindeki hissenin devrinin öngörüldüğü, hisse devir bedeli 230.000 TL olup, hisse devri sırasında 50.000 Usd karşılığı nakit ödeneceği, kalanı en geç 7 Mayıs 2015 Perşembe günü ödeneceğinin kararlaştırıldığı görülmüş;Devir eden … ile devir alan … arasında imzalanan başlıksız belgede ise; “Devir sırasında ödenecek olan 50.000 (ellibin) dolar (Usd) … tarafından …’e o günkü kur olan 2,256’dan hesaplanarak 112.800 ( yüzonikibin sekizyüz Türk Lirası) olarak ödenmiştir. Protokolde belirtilen geri kalan tutar olan 117.200 Türk Lirası 07.05.2015 tarihini geçmemek kaydı ile … tarafından …’e ödenecektir.” denilmiştir.Bakırköy … Noterliğinin 12.11.2014 tarihli … yevmiye nolu noter tasdikli “Limited Şirket Pay Devri Sözleşmesi ” başlıklı sözleşmede, …’ün … Koruma San. Ltd. Şti.’ndeki 20.000 TL payını …’e 20.000,00 TL bedel karşılığında devrettiği, devir bedelinin nakden ve ve tamamen ödendiği görülmüştür….Oto Bakım Koruma San. Ltd. Şti.’nin 12.11.2014 tarihli ortaklar kurulu kararıyla hisse devrinin onaylanarak kararın 25.11.2014 tarihinde tescil edilerek ticaret sicilinde ilan edildiği görülmüştür.Bu durumda, somut olayda, davacının dava dışı şirketteki hissesini davalıya devrederek edimini ifa etmiş olduğu, hisse devir bedelinden bakiye 117.200,00 TL’nin ödenmediği ihtilafsız olmasına göre, hissesi devredilen dava dışı şirkete ait işletmenin faaliyette bulunduğu yerin kaçak-ruhsatsız olmasından dolayı işletmenin faaliyetinin sona ermesinin taraflar arasındaki hisse devir sözleşmesine etkisi olmayıp, hisseyi devralan davalının sözleşmede kararlaştırılan hisse devrinden kaynaklı bakiye bedelini ifasından kurtarmayacağı sonuç ve kanaatine varılmıştır.Davacının icra takibinden önce davalıyı usulüne göre temerrüde düşürdüğü dosya kapsamı itibariyle kanıtlayamadığından işlemiş faiz alacağı talebi yerinde görülmemiş, itirazın asıl alacak tutarı üzerinden kabulüne karar verilmiştir.Açıklanan bu nedenlerle davacının istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353/1.b.2. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak, davanın esası hakkında dairemizce yeniden hüküm verilmesine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına, davanın esası hakkında Dairemizce yeniden hüküm verilmesine, bu doğrultuda;
1-Davanın kısmen KABULÜNE ; davalının Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takibine vaki itirazının İİK’nın 67. maddesi uyarınca kısmen iptali ile takibin 117.200,00 TL asıl alacağın icra takip tarihinden itibaren işleyecek yasal temerrüt faiziyle birlikte tahsili için takibin devamına,
2-İşlemiş faiz alacağına ilişkin istemin REDDİNE,
3-İİK’nın 67/2. maddesi uyarınca, kabul edilen alacak tutarının %20’si oranında hesaplanan 23.440,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Reddedilen kısım yönünden davacı alacaklı icra takibinde haksız ise de kötü niyetli olduğu dosya kapsamı itibariyle sabit olmadığından, davalının kötü niyet tazminat isteminin reddine,
5-a)Alınması gerekli 8.005,93 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 1.425,26 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.580,67 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
b)Davacı tarafından harcanan 1.425,26 TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
c)Davacı tarafça dava açılırken sarfedilen 27,70 TL başvuru harcı, 0,70 TL dosya masrafı ve 4,10 vekalet harcı ile bilirkişi masrafı, tebligat ve müzekkere gideri 681,40 TL (ayrıntısı Uyapta kayıtlı) olmak üzere toplam 713,90 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre, 706,76 TL’lik bölümünün davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
d)Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’ne göre kabul edilen kısım üzerinden hesap edilen 12.126,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya veril
e)Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’ne göre belirlenen (vekalet ücretinin reddedilen kısmı geçemeyeceğinden) 809,19 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
f)Taraflarca yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde iadesine,
6-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru harcı olarak yatırılan 98,10 TL’nin Hazineye gelir kaydına,
7-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan peşin istinaf harcının talep halinde davacıya iadesine,
8-Davacı tarafından istinaf aşamasında sarfedilen davetiye ve dosya gönderme gideri 30,00 TL ile 98,10 TL istinaf yoluna başvuru harcı olmak üzere toplam 128,10 TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Duruşma açılmadığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına,
10-Gerekçeli kararın bir örneğinin Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraflara tebliğine,
11-Dosyanın, karar kesinleştikten sonra, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 24/01/2019 tarihinde oybirliğiyle ve temyiz yolu acık olmak üzere karar verildi.
KANUN YOLU:HMK 361.maddesi uyarınca, iş bu gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde temyiz yolu açıktır.