Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/950
KARAR NO : 2019/83
KARAR TARİHİ: 24/01/2019
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/02/2018
NUMARASI : 2016/258- 2018/120 E.K
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkili şirketin davalı ile aralarında taşıma ve depolama sözleşmesi bulunan ve davaya konu icra takibinde alacaklı taraf olan …A.Ş.’yi tüm aktif ve pasifiyle devraldığını, taraflar arasındaki 06.04.2015 tarihli depolama ve dağıtım sözleşmesi çerçevesinde davalı şirkete, depolama, dağıtım, karayolu taşımacılık hizmetleri verildiğini, ancak davalı tarafından sözleşmenin 01.10.2015 tarihli noter ihtarnamesi ile feshedildiğini, ihtarnamenin 13.110.2015 tarihinde müvekkili şirkete tebliğ edilmiş olduğunu, 01.12.2015 tarihi itibarıyla müvekkil şirketin davalıdan 80.956,03 TL cari hesap bakiye alacağının olduğunu, bu bakiyenin 50.042,39 TL’sinin sözleşme kapsamında verilen depolama ve taşıma hizmetleri faturalarından, geri kalan 30.913,64 TL’sinin ise davalının sözleşmedeki düzenlemenin aksine bir ay beklemeden derhal feshi nedeniyle müvekkilinin sözleşmedeki hizmetleri yerine getirilmesini sağlamak amacıyla ödenmek zorunda olduğu depo kirası, forklift ve araç kirası, personel gideri gibi giderlerin davalıya yansıtılmasına ilişkin olarak düzenlenen 29.10.2015 tarihli fatura bedelinden kaynaklandığını, alacağın tahsili için davalı aleyhine girişilen icra takibinin kısmi itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek, kısmi itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacı şirket ile müvekkili şirket ve dava dışı … Ltd. Şti. arasında 06.04.2015 tarihli depolama ve dağıtım sözleşmesi imzalandığını ve bu doğrultuda sözleşme kapsamındaki hizmetlerin alındığını, sözleşmenin feshi prosedürünün 8/1. maddesinde düzenlendiğini ve bu hükme göre sözleşmenin feshedildiğini, sözleşmenin feshinden sonra davacı yanca çeşitli tarihlerde depo kirası vs. giderlerin yansıtma bedeli adı altında düzenlediği bir kısım faturaların yasal süresi içinde davacı tarafa iade edildiğini, buna karşılık Temmuz, Ağustos ve Eylül 2015 dönemlerinde davacının nakliye edimini yerine getirmediğinden taşıma işlerinin üçüncü kişilere yaptırılmak zorunda kalındığını, bu sebeple üçüncü kişilere yapılan ödemelerin sözleşmenin 5.1.2. maddesine dayalı olarak davacıya yansıtıldığını, ancak davacının bu faturaları iade ettiğini, davacıya icra takibinde kabul edilen kısım dışında cari hesaptan dolayı borcunun bulunmadığını, bilakis davacıdan alacaklı olduğunu belirterek, davanın reddine ve kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporu sonucunda, davanın kısmen kabulü ile davalının İstanbul Anadolu … İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın 38.121,87 TL asıl alacak için iptali ile takibin devamına, takip tarihinden itibaren bu miktara 3095 sayılı Yasa’nın 2/2. maddesi gereğince ticari avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin itirazın iptali talebinin reddine, tarafların icra inkar ve kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle;
1-Müvekkili tarafından düzenlenen spot araç fark ve kamyon indirme bedeli içerikli KDV dahil 28.410,25 TL bedelli cezai şart yansıtma faturasının sözleşmenin 5.1.2. maddesine göre düzenlendiğini,
2-Ayrıca, bu faturaya dayanak kayıtların değerlendirilmediğini, hükme esas teşkil eden raporda davacı şirketin alacağının bulunduğu yönündeki tüm tespit ve değerlendirmelerin kabul edilmediğini, sözleşmenin ilgili hükmü uyarınca sözleşmenin feshedildiğini, sözleşmedeki bildirim sürelerine riayet edilerek sona ermiş bir sözleşmeye dayanarak, depo kirası, depo personel giderleri, araç, forklift vs. bedellerine ilişkin alacak hesabına gidilmesi ve bu yönde karar verilmesinin doğru olmadığını belirterek, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, davanın tümünün reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE
Davacı, taraflar arasında imzalanan sözleşme uyarınca davalıya taşıma hizmeti verdiğini, sözleşmenin davalı tarafça feshedildiğini, cari hesaptan kaynaklı alacağın ödenmediğini, alacağın tahsili için girişilen icra takibinin kısmi itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek kısmi itirazın iptalini istemiş, davalı ise taraflar arasındaki sözleşmenin, sözleşme hükümlerine göre feshedildiğini, davacıya takipte kabul edilen kısım dışında borcun bulunmadığını, aksine davacıdan alacaklı olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davalı tarafın, icra takibinden sonra davacı adına düzenlemiş olduğu ve davacının ticari defter ve kayıtlarında yer almayan 06.11.2015 tarihli “Spot araç fark ve kamyon indirme bedeli” içerikli, 28.410.25 TL bedelli cezai şart yansıtma faturası ile davacının takipten önce davalı adına düzenlemiş olduğu ve davacının ticari defter ve kayıtların bulunmayan 29.10.2015 tarihli, “06.04.2015 tarihli sözleşmenin tarafınızca 14.10.2015 tarihinden geçerli olmak üzere, feshi nedeniyle 01.10.2015-14.11.2015 dönemine isabet eden depo kirası vs. giderlerin yansıtma bedeli” açıklamalı 30.913.64 TL bedelli faturadan kaynaklanmaktadır.
Taraflar arasındaki sözleşmenin 5.1.2. bendinde; ”…Ekspres anlaşılan şartlardaki iş hacmini bilmesine rağmen araç bulamadığı için sipariş tarihinden sonraki gün içerisinde sevkiyatı gerçekleştiremez ise … ilgili işin Hizmet Bedelinin %30′ unu Ekspres’e fatura eder. Bir gün beklemenin sonunda (T+2) Ekspres araç bulamadığı için sevkiyatı hala gerçekleştiremez ise … piyasadan uygun bir araç bulup sevkiyatı yaptırabilir ve aradaki ücret farkını başka bir ihtara gerek kalmaksızın Ekspres’ in carisinden mahsup edebilir ya da fatura edebilir. Aradaki ücret farkı hiçbir şekilde EKSPRES’ in o iş için hak etmiş olduğu hizmet bedelinin %20′ sini geçemeyecektir…” denilmiştir.
Bu durumda, davalı tarafça düzenlenen faturanın sözleşmesel dayanağı bulunmakta ise de faturanın dayanak belgelerini de ibraz etmekle yükümlü olan davalının, tek taraflı düzenlenen belgelere dayalı olarak icra takip tarihinden sonra düzenlediği faturayı cari hesap ilişkisinde davacının alacağından mahsup edemeyeceğinden, davalının bu yöndeki istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.Sözleşmenin“FESİH” Başlıklı 8.1. Alt bendinde; ” … bir ay öncesinden, EKSPRES ise 3 Ay öncesinden yazılı olarak ihtar etmek kaydıyla sözleşmeyi her zaman ve tek taraflı fesih hakkına sahiptir. Fesih hakkının bu suretle kullanılması halinde, her ne nam altında olursa olsun fesheden taraf diğer tarafa karşı herhangi bir zarar ziyan ve tazminat ödemekle yükümlü olmaz. Ancak Sözleşmenin fesih tarihine kadar taraflar sözleşmeden kaynaklı hak ve yükümlülükleri yerine getirir. … verilen hizmetin karşılığını eksiksiz olarak EKSPRES’ e ödeyecektir. Fesih tarihine kadar EKSPRES’ in sözleşmeden doğan yükümlülüklerini ihlal etmesi nedeniyle …’ nun uğrayacağı her türlü zarardan EKSPRES sorumlu olacaktır.” denilmiştir.Somut olayda, davalının 01.10.2013 tarihli fesih ihtarnamesinin davacıya 13.10.2015 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu gözetildiğinde, sözleşmenin 8.1. maddesi gereğince, 14.11.2015 tarihinde sona erdiği sabittir.O halde, sözleşmeden doğan 01.10.2015- 14.11.2015 tarihleri arası 44 günlük depo kirası, depo personel gideri, davalının hizmetine sunduğu araç ve forklift kira bedellerinin davalı şirkete yansıtılması amacıyla dava konusu 29.10.2015 tarihli 30.913.64 TL bedelli fatura düzenlenmiştir. Bu fatura içeriği hizmetlerden aylık kira bedeli stopajı ispat edildiği, diğer hizmet kalemlerinin kanıtlamadığı dosya kapsamı içeriği ile sabit olduğundan davalının yerinde olmayan bütün istinaf sebeplerinin reddi gerekmiştir.
Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine,
2-Davalı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,
3-Bakiye 1.953,00 TL nispi istinaf harcının davalıdan tahsiline, Hazineye irad kaydına,
4-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Duruşma açılmadığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına,
6-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince, taraflara tebliğine,
7-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 24/01/2019
KANUN YOLU : HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca, istinaf incelemesine konu edilen kısmın değerine göre karar kesindir.