Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/948 E. 2019/667 K. 09.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/948
KARAR NO : 2019/667
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/03/2018
NUMARASI : 2018/274E. 2018/202K.
DAVANIN KONUSU: Ticari Şirkete Kayyım Atanması
Taraflar arasında görülen kayyım atanması davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine ilişkin verilen hükme karşı davacılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacılar vekili, hasımsız olarak düzenlediği dava dilekçesinde özetle; müvekkilerinin … Ticaret Limited Şirketinin Ortakları olduğunu, aynı zamanda müvekkili … ile dava dışı …un şirketin temsil ve ilzama yetkili müdürleri olduklarını; 2011 yılından itibaren diğer ortaklarca usulsüz işlemler yapılması ve şirketin fiilen ele geçirilmesi nedeniyle şirketin zarar gördüğünü, müvekkileri tarafından İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesinde 2016/111 esas sayılı dosyası ile diğer ortaklar ve şirket aleyhine ”ortaklıktan çıkarma veya fesih” davası ikamet ettiklerini, o dosyada şirket müdürlerinden birinin davacı diğerinin davalı olması nedeniyle, şirketin davalı olarak temsil edilemediğini, bu sebeple 19/10/2017 tarihli oturumda Anadolu 6. ATM tarafından şirkete temsil kayyımı atanması için dava açılması yönünde ara karar oluşturulduğunu ileri sürerek, şirkete temsil kayyumu atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; ” Açılan dava limited şirkete dava kayyumu atanmasına ilişkindir. Ancak dava hasımsız açılmış olup; iş bu davanın hasımsız açılması mümkün değildir. Dava dilekçesi ekli şirket belgelerinden davacılar ile birlikte… ve … hissedar olduğu; bu şekilde şirketin 4 ortaklı bir şirket olduğu; ortaklardan…ve davacı …’ dan herhangi birisinin şirket ünvanı adı altında atacakları imza ile MÜNFERİDEN ve her konuda şirketi temsil edebilecekleri yazılıdır. Bu nedenle, şirkete dava ( temsil ) kayyumun atanması için açılan bu davada esasen davalı şirketin taraf gösterilmesi ve … tarafından temsil edilmesi mümkündür. Ayrıca, davanın diğer hissedarlar davalı gösterilmek suretiyle; tüm hissedarların taraf olacağı şekilde açılması da mümkündür. Ancak hasımsız olarak açılması mümkün değildir. Dava şartları yargılamanın her aşamasında re’sen nazara alınır. Her ne kadar dava şartları nedeniyle verilecek bir ret kararı, HMK gereğince ”dilekçelerin teatisi” aşamasından önce verilmesi mümkün değilse de; davanın hasımsız açıldığı dosyamızda davalı bulunmadığı için; dilekçelerin teatisi mümkün değildir. Öte yandan, davaya katma suretiyle taraf dahil edilemeyeceği için, dahili dava yoluna gidilmeside mümkün değildir. Bu sebeple durum nazara alınarak, ön inclemenin durumasız yapılmasına karar verilmiş, HMK 119/d maddesi gereğince hasımsız açılan davanın reddine” karar verilmiştir.Bu karara karşı davaclar vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde; İstinafa konu davalarının, anılan şirket ortağı olan müvekkilline İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/111 E. sayılı dosyası ile derdest “Ortaklıktan Çıkarma veya Fesih Davası”nda verilen ara karar nedeniyle ikame edildiğini, Şirket ortaklarının taraf olduğu bir davada tüm tarafların yararına alınan bu kararın zorunlu icrası gereği taraflarınca açılan “Temsil Kayyımı Atanması” davasında Şirket ortakları veya müdürlerince temsili mümkün olmadığından, anılan şirketin taraf gösterilmesi mümkün olmadığını, yine anılan davada mahkemenin anılan kararına ve atanacak kayyıma itiraz hakları her halükarda saklı olan davalı ortakların, “Temsil Kayyımı Atanması” davasında taraf olmalarını gerektiren herhangi bir menfaatlerinin bulunmadığı da ortada olduğunu, anılan mahkeme ara kararı doğrultusunda, anılan davada ortaklarca ve/veya müdürlerce temsil imkanı kalmayan davalı şirketin (tüm ortakların yararına olmak üzere) temsil edilebilmesi amacıyla “Temsil Kayyımı” atanması gerektiğini,Bu nedenlerle, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, TMK’nın 426. maddesi uyarınca temsil kayyımı atanması istemine ilişkindir.Uyuşmazlık, İstanbul Anadolu 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin 21/02/2018 tarihli duruşma zaptının 4 nolu ara kararı gereğince eldeki davada davalı şirketi temsil ve ilzama yetkili yöneticilerin davacı ve davalı sıfatı bulunduğundan, şirketi temsil etmek üzere temsil kayyımı atanması hususunda verilen kesin süre üzerine açılmış bulunan … Şti’ye temsil kayyımı atanması talebinden ibarettir. İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/111 esas sayılı dosyasının şirketin haklı sebeple feshi, olmadığı taktirde davalı gerçek kişilerin şirketten çıkarılması davası olduğu görülmüştür. UYAP sistemi üzerinde yapılan araştırmada, söz konusu davanın davacılarının … ve … ve davalıların ise ….Ltd. Şti. olduğu anlaşılmaktadır. … Ltd. Şti., … kaydı incelendiğinde; davacı … ve davalı … hem şirket ortağı hem de şirketi münferiden temsille yetkili oldukları, davacı … ve davalı … ise yine hali hazırda şirket ortakları oldukları görülmektedir. Bu noktada davanın sürdürülüp sürdürülmemesi konusunda şirketin ortak ve müdürleri arasında menfaat çatışması doğduğuna göre, şirketi münhasıran bu davada temsil etmek üzere bir temsil kayyumu atanması gerekmektedir.Diğer taraftan, fesih davasına bakan mahkemenin vereceği bir ara karar ile de resen temsil kayyımı atamasında da herhangi bir hukuki engel bulunmamaktadır. Ancak mahkeme, kendisi temsil kayyımı atamak yerine, ara kararıyla davacıya, temsil kayyımı atama davası açmak üzere süre verildiği anlaşılmaktadır. Somut olayda; davacı ortaklar … temsil kayyumu tayini talep ettikleri, bu durumda şirketin münferiden temsile yetkili İrfan Dut’un da bulunduğu, bu nedenle şirkete karşı davanın açılabileceği, bu durumda davanın hasımsız açılmasının ve dinlenmesinin mümkün olmadığı kanaatine varılmıştır (Emsal nitelikte, Yargıtay 11.HD’nin 2016/9046 E-2018/2033 K sayılı, 15.03.2018 tarihli kararı). Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davacıların istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacılar tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,3-Davacılar tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Duruşma açılmadığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Gerekçeli kararın birer örneğinin ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,6-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 09/05/2019