Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/941 E. 2019/256 K. 21.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/941
KARAR NO : 2019/256
KARAR TARİHİ: 21/02/2019
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/01/2018
NUMARASI : 2017/1005- 2018/51 E.K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, müvekkili ile davalının aynı işyerinde uzun zamandan beri birlikte çalıştıklarını, bu dönemde davalının, nişanlısının kaçırılarak tefeciler tarafından alıkonulduğunu, nişanlısını kurtarabilmesi için 45.000 TL’ye ihtiyacı olduğunu söyleyerek müvekkilinden para istediğini, müvekkilinin davalıya güvenerek bu miktarı davacıya verdiğini, paranın ödenmemesi üzerine davalı tarafından 16/12/2014 vade tarihli ve 45.000 TL bedelli bir adet bononun verildiğini, bono bedeli ödenmeyince müvekkilinin bononun keşidecisi hakkında icra takibi başlattığını, bu takiple mükerrer olmamak kaydıyla, bonoda avalist olan davalı aleyhine icra takibine giriştiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu belirterek, itirazının iptali ile takibin devamına ve %20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı davaya cevap vermemiş, 14.02.2017 tarihli duruşmada, davacıdan 45.000 TL almadığını, bu paranın eski nişanlısı için verildiğini, kendisine zorla senet imzalatıldığını, borcu kabul etmediğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada, davacı tarafından davalıya 45.000 TL borç verildiği, karşılığında alınan 16/12/2014 vade tarihli bononun alındığı, borcun ödenmemesi üzerine icra takibi yapıldığı, takibin kesinleştiği, davalının borcunun olmadığına ilişkin bir belge sunmadığı, davalının temerrüde düşürülmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından dolayı tahsilde tekerrür olmamak üzere Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasındaki takibe itirazın 45.000,00 TL asıl alacak yönünden iptali ile takibin devamına ve takip tarihinden itibaren yasal temerrüt faizi uygulanmasına, asıl alacak üzerinden %20 oranında hesaplanan 9.000,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİDavalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine mükerrer takip yapıldığını, paranın müvekkiline değil arkadaşı olan şahsa verildiğini, müvekkilinin borcunun bulunmadığını, verilen borç paranın 35.000,00 TL iken ve bu tutarın 4.700 TL’lik kısmı ödendiği halde 45.000,00 TL üzerinden hüküm kurulduğunu, müvekkilinin kötü niyetli olmadığından tazminata mahkum edilmesinin hatalı olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE Dava, bonoya dayalı olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, davalı vekili tarafından ileri sürülen istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Takip ve dava konusu, 04.12.2014 tanzim ve 16.12.2014 vade tarihli 45.000 TL bedelli bononun keşidecisi .., aval vereni davalı …, lehtarı davacı …’dur.Davacı alacaklı tarafından, dava konusu bononun keşidecisi dava dışı… hakkında icra takibi başlattığı ve eldeki davanın konusu icra takibinde, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla, bonoda aval veren konumunda olan davalı aleyhine icra takibine giriştiğinden, mükerrer takipten sözedilemez.Davalı asilin 14.02.2017 tarihli duruşmada, davacıdan 45.000 TL almadığını, bu paranın eski nişanlısı için verildiğini beyan etmiş olmasına, davalının dayandığı belgenin dava konusu bononun tanzim tarihinden önce düzenlenmiş bulunmasına ve ödemeye ilişkin herhangi bir yazılı delil sunulmamasına göre, davalının bu yöndeki istinaf sebebi de yerinde görülmemiştir. Bonoya dayalı alacak (likit-bilinebilir) olduğu ve böylece İİK’nın 67/II. maddesinde öngörülen icra inkar tazminatı koşulları davacı yararına gerçekleştiğinden hüküm altına alınan alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesinde de isabetsizlik yoktur.Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davalı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına, 3-Bakiye 2.274,05 TL nispi istinaf harcının davalıdan tahsiline, Hazineye irad kaydına, 4-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, 5-Duruşma açılmadığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına,6-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,7-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 21/02/2019