Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/937 E. 2019/173 K. 07.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/937
KARAR NO : 2019/173
KARAR TARİHİ: 07/02/2019
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/12/2017
NUMARASI : 2015/338- 2017/1014 E.K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde taraflar vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalılar arasında 01.04.2011 tarihinde Finansal Danışmanlık ve Aracılık Sözleşmesi imzalandığını, buna göre, müvekkili şirketin sözleşme uyarınca davalı şirket başta olmak üzere grup şirketlerinin hisselerinin veya varlıklarının tamamının veya bir bölümünün yatırımcılara satışı veya bir ortaklık tesis edilmesi ile ilgili olarak danışmanlık hizmetlerini davalılara vermeyi taahhüt ettiğini, danışmanlık hizmeti karşılığında aylık net 3.500 Euro sabit ücretin yanısıra satışın gerçekleşmesi durumunda sözleşmedeki hükümler ölçüsünde hesaplanacak bir başarı ücretinin ve ek başarı ücretinin nakden ve defaten ödenmesi hususunda anlaşıldığını, sözleşme konusu danışmanlık hizmeti çerçevesinde davalılar ile dava dışı …. ( …) şirketini buluşturan, tanıştıran ve görüşmeleri ilerletenin müvekkili şirket olduğunu, ayrıca satış koşullarının müzakeresinde kullanılan bütün bilgi dokümanlarını, gelecek projeksiyonlarını, muhasebe çalışmalarını davalılara sunduğunu, bu konuda dava dışı … ile gizlilik sözleşmesi de imzalandığını, dolayıyla müvekkili şirketin dava dışı yatırımcı konumunda olan … şirketine davalı şirketin tanıtımını yaptığını ve davalı şirket ile dava dışı … şirketinin müzakerelerinde davalılara danışmanlık hizmeti verdiğini, satışla ilgili çalışmalarının sözleşme tarihinden önce Ocak 2011’de başladığını ve satışa kadar sürdüğünü, buna rağmen, davalı müşterinin mali yüklerini azaltabilmek adına az sayıda sabit ücret faturası düzenlendiğini, davalı şirketin ve davalı hissedarların, dava dışı …şirketi ile tanıştıktan, müvekkili şirketin hazırladığı tanıtım bilgilerini paylaştıktan ve görüşmeler sonucu satışın prensipleri belirlendikten sonraki dönemde, sadece müvekkili şirketin sözleşmeden doğan başarı ücreti ve ek başarı ücretini ödemekten kaçınmak amacıyla satış projesi ile ilgili olarak müvekkili şirket ile iletişimini kestiğini ve sözleşmeye aykırı ve kötü niyetli bir şekilde müvekkili şirketi satış projesinin dışında tutmaya çalıştığını, gizlilik sözleşmesine aykırı davranan dava dışı …şirketi yönünden talep haklarının saklı tutulduğunu, davalı şirkete ait tüm hisselerin davalı hissedarlar tarafından dava dışı …şirketine satıldığının Rekabet Kurulu’nun 02.05.2013 tarihli kararı ve 06.05.2013 tarihli açıklamasından öğrenildiğini, 31.05.2013 tarihinde satış işleminin gerçekleşmesi ile birlikte müvekkili şirketin sözleşmenin “ücretler başlıklı 4. maddesi uyarınca başarı ücreti ve ek başarı ücretine hak kazandığını, Sözleşmenin “Sözleşmenin Süresi ve Sona Ermesi” başfıklı 6. Maddesinde “Bu sözleşme imzalandığı tarihten itibaren 12 ay boyunca yürürlükte kalacaktır. Bu sürenin bitiminde işbu sözleşme kendiliğinden sona ermiş olacaktır, ancak satış görüşmelerinin devam ediyor olması halinde sözleşme 3’er aylık dönemlerde yenilenmiş sayılacaktır, Müşteri işbu sözleşmenin süresi içerisinde satış işlemini … dışında danışmanlarla veya aracı veya danışman kullanmadan gerçekleştirirse …’ya yukarıda madde 4’te belirtilen ücretleri ödeyecektir.” Hükmüne havi olduğunu, davalıların ve dava dışı …. şirketinin organize ve kötü niyetli hareketleri neticesinde aslında satış görüşmelerinin sürekli devam ettiğini ve sözleşmenin 3’er aylık dönemlerle satış işlemine kadar devamlı olarak yenilendiğini, nitekim bizzat davalı … tarafından sektörel haber sitesi ….com.tr internet sitesinde 09.09.2014 tarihinde yayınlanan makalesinde, tüm bu satış süreçlerinin detaylarının verildiğini, müzakerelerin 18 ay sürdüğü hususunun birkaç yerde belirtildiğini, keza buna ek olarak Commercial Vehicles World Dergisi’nin Nisan 2014 baskısında yayınlanan; “Yedek Parça Devleri bu Fuarda Buluştu” başlıklı haberde de tüm bu satış süreçlerinin detaylarının verildiğini ve müzakerelerin 18 ay sürdüğü hususunun yazının iki yerinde açıkça belirtildiğini, ilgili tarihler dikkate alındığında, satış görüşmelerinin müvekkili şirket tarafından başlatıldığı ve sözleşmenin 3’er aylık dönemlerle yenilendiği süreçte devam ettirildiği hususunun açık olduğunu, bu hususların İstanbul 17. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/143 D.iş dosyasında yapılan tespit ve bilirkişi raporu ile tespit edildiğini, bu doğrultuda müvekkili şirketin, 27.2 milyon Euro’luk satış bedelinin 20 milyon Euro’luk kısmı için 500.000 Euro başarı ücreti, 20 milyon Euro’nun üzerindeki 7,2 milyon Euro’luk kısmı için 360.000 Euro ek başarı ücreti toplamı olan 860.000 Euro ile bunun KDV’si 154.800 Euro ve temerrüt tarihi itibariyle asıl alacağa işlemiş 94.175,89 Euro faizi olmak üzere toplam 1.108,975,89 Euro alacağa hak kazandığını, bu alacağın tahsili için girişilen icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar … ve … vekili, taraflar arasındaki sözleşmede davacının aracılık ve danışmanlık hizmeti karşılığında ayda net 3.500 Euro sabit ücretin öngörüldüğünü, bu ücretin satış ile ilgili çalışmaların durması durumunda ödenmemesinin kararlaştırıldığını, sözleşmenin süresinin 12 ay olarak belirlendiğini, bu sürenin bitiminde sözleşmenin kendiliğinden sona ereceğinin kararlaştırıldığını, bu halin iki önemli istisnasının öngörüldüğünü, birincisinin, 12 aylık sürenin sona erme tarihinde satış görüşmelerinin devam etme ihtimali durumunda sözleşmenin 3’er aylık dönemler için yenilenmiş sayılacağı, diğer durumda ise sözleşme süresinin sona erdiği tarihten itibaren 6 aylık süre içinde …’nın bulmuş olduğu yatırımcılara satış işleminin gerçekleşmiş olması olduğu, bu iki halde de davacının sözleşmede açıklanan ücretlere hak kazanmış olacağını, davacının bulduğu muhtemel alıcı olan dava dılı … firması ile görüşmelere başlandığını, görüşmelerin yaklaşık 3 ay boyunca devam ettiğini ancak 2011 yılının Temmuz ayında herhangi bir neticeye varmadan sonaerdiğini, yine davacı şirketin talebi üzerine bu kere dava dışı … isimli firma için görüşmelere başlandığını ancak bu görüşmelerden sonuç alınamadığını, davacının bu tarihten sonra herhangi bir sabit ücret faturası da kesmediğini, davacıdan danışmanlık hizmeti alınmadığını, Temmuz 2011 tarihinden sonra davalılara yeni bir yatırımcı getirilmediğini, şirketin de daha evvel davacının getirdiği ve görüşmelerde bulunan yatırımcılar ile herhangi bir satış ilişkisi içine girmediğini, sözleşmenin süresinin sonaerdiği 31.03.2012 tarihi itibarı ile şirketin, şirket hisselerinin veya varlıklarının bir kısmının ya da tamamının herhangi bir yatırımcıya satışına ilişkin devam eden görüşme, müzakere veya bu amaca yönelik yapılan herhangi bir işlem söz konusu olmadığından sözleşmenin 31.03.2012 tarihi itibarı ile kendiliğinden sona erdiği gibi, sözleşme süresinin sona ermesini takip eden 6 aylık sürede de davacı tarafından görüştürülen herhangi bir yatırımcı ve dava dışı… firması ile satış işlemi gerçekleşmediğini, davalı şirket ile dava dışı …firması arasındaki görüşmelerin 2012 yılı sonuna doğru bu şirket tarafından gelen yeni bir teklif üzerine tekrar başladığını, şirket hissedarları ile bu şirket arasında bir ortaklık şekillendiğini, hisse devirleri işlemlerinin 31.05.2013 tarihinde tamamlandığını, Davacı ile yapılan sözleşmenin başlangıç tarihinin 01.04.2011, bitiş tarihinin 31.03.2012 iken, dava dışı … firmasıyla anlaşma tarihi 31.05.2013 olduğunu, tarihler dikkate alındığında dava konusu işlemin sözleşme bitiş tarihinden sonra yapıldığını, sözleşmenin 6. maddesinde belirtilen ve tarafların mutabık kaldıklarını, süreler göz önüne alındığında, şirketin dava dışı … firması ile imzalamış olduğu ortaklıkta davacının herhangi bir ücrete hak kazanmadığını belirterek davanın reddine ve %20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.Davalı şirket vekili, sözleşmenin 1 yıl süreli olup, sürenin sonunda kendiliğinden sonaerdiğini, sözleşmede davacıya ödenmesi öngörülen aylık sabit ücretin satış ile ilgili çalışmaların durduğu dönem için geçerli olmadığını, dava dışı … firması ile yapılan görüşmelerin yaklaşık 3 ay boyunca devam ettiğini, ancak herhangi bir neticeye varmadan sona erdirildiğini, bunun üzerine bu defa dava dışı …firmas ile görüşmelerin başladığını, bu görüşmenin olumsuz sonuçlandığını, Temmuz 2011 tarihi itibariyle satış ile ilgili çalışmaların durduğunu, davacının bu tarihten sonra fatura düzenlemediğini, ayrıca taraflar arasında 2011 Temmuz’undan sonraki tarihe dair bir yazışmanın bulunmadığını, sözleşme süresi içinde davalıların daha evvel davacının getirdiği ve görüşmelerde bulunulan yatırımcılarla görüşmediği gibi sözleşme süresinin sona erdiği tarihten itibaren 6 aylık süre içinde de sözkonusu yatırımcılarla satış işleminin gerçekleşmediğini, kaldı ki dava dışı …ile davalılar arasındaki işlemin sözleşme kapsamında belirlenen şekilde satış olarak değerlendirilemeyeceğini, davacının sözleşmeden kaynaklanan ücret, başarı primi, ek başarı primi ve sair herhangi nam altında şirketten ödeme talep etmeye hak kazanmadığını belirterek davanın reddine ve %20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama doğrultusunda, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 4. Maddesinde; davacının vermiş olduğu hizmet karşılığında her ay net 3.500 Euro sabit ücret alacağı, satış ile ilgili çalışmaların durduğu dönem için müşteriye her hangi bir sabit ücret faturası kesilmeyeceğinin kararlaştırıldığı, davacının sözleşmenin 4. Maddesi kapsamında 2011 Mayıs ayında 7.000 Euro, 2011 Haziran ayında 3.500 Euro , 2011 Temmuz ayında 3.500 Euro bedelli faturaları tanzim ettiği, bu faturaların bedellerinin davalı tarafından ödendiği, Temmuz 2011 tarihinden sonra sabit ücrete yönelik her hangi bir faturanın kesilmediği, sözleşmenin 4. Maddesinde sabit ücretin ödemesinin satış çalışmalarının durması ile kesileceğinin kararlaştırılmış olduğu, davacı tarafından her ne kadar … firması tarafından ….San. A.Ş nin alım tarihine kadar çalışmalarının sürdürüldüğü iddiasında bulunmuş ise de, sabit ücret ödemesinin Temmuz 2011 tarihinde kesilmiş olması ve yapılan çalışmalara yönelik e-mailleşmenin de 16/08/2011 tarihi itibariyle kesilmiş olması dikkate alındığında; 16/08/2011 tarihinden sonra davacı tarafından sözleşme kapsamında her hangi bir çalışmanın yapılmadığı, sözleşmenin yenilenmediği sonucuna varıldığı, sözleşmenin 6. Maddesinde; süresinin 12 ay olduğu, sürenin bitiminde kendiliğinden sona ereceği, satış görüşmelerinin devam ediyor olması halinde 3 er aylık dönemlerde yenilenmiş sayılacağı, sözleşme süresi içinde satış işleminin davacı dışındaki danışmanlarca veya aracılar veya danışman kullanmadan gerçekleştirilmesi durumunda; 4. Maddeye göre davacıya ücret ödeneceği, sözleşmenin süresi bittikten sonra 6 ay içinde satış işleminin sözleşme süresi içinde davacı tarafından müşteri ile görüştürülen yatırımcılar ile davacı dışında aracı ve danışmanlar kullanmadan gerçekleştirmesi durumunda 4. Maddeye göre ücret ödeneceğinin kararlaştırıldığı, sözleşmenin 04/01/2011 tarihinde akdedildiği, 6. Maddeye göre bitiş süresinin 31/03/2012 tarihi olduğu, sözleşme süresinin 3 er aylık dönemler ile yenilendiğine ilişkin sözleşmenin 4. Maddesine uygun sabit ücret ödemesine ilişkin faturalar sunulmadığı gibi 16/08/2011 tarihinden sonra davacı tarafından çalışma yapıldığına dair her hangi bir e mail yazışması belge ve bilgininde dosyaya sunulmadığı, satış işleminin sözleşmenin kendiliğinden sona erdiği tarihten itibaren 6 aylık sürenin geçmesinden itibaren yaklaşık 9 aylık bir süre daha geçtikten sonra gerçekleştiği, tarafların serbest iradeleri ile akdetmiş oldukları sözleşmenin 6. Maddesindeki 6 aylık sürenin geçmiş olmasından sonra gerçekleştirilen satış işleminden dolayı davacının her hangi bir ücret talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı taraflar vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
A-Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;
1-Dosyada alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, dava dışı yatırımcı … firması (“…”) ile davalı … (Eski Ünvanıyla…) (“…”) firmasını müvekkil şirketin tanıştırdığını, müvekkilin vermiş olduğu danışmanlık hizmeti sonucu olarak şirket birleştirmesinin sağlandığının açık bir şekilde tespit edildiğini, dolayısıyla sözleşmeden doğan başarı ücretine hak kazanıldığını,
2-Rapordaki taraflar arasındaki en son fatura tarihinin 29.07.2011 olup, bu tarihin son ücret alım tarihi olarak kabul edilebileceği ve taraflar arasındaki mail trafiğinin 16.08.2011 tarihine kadar sürdüğü şeklindeki tespitlerden hareketle, son hizmet verme tarihi olarak 16.08.2011 tarihinin esas alınabileceği şeklinde bir değerlendirmenin hatalı olduğunu, zira asıl amacın başarı ücretine hak kazanmak olup, aylık sabit ücret miktarı başarı ücretine oranla son derece cüzi şekilde belirlendiğini, müvekkilinin zaman zaman müşterileri üzerinden mali yükleri azaltmak adına az sayıda sabit ücret faturası kesmesi hatta hiç fatura kesmemesi şeklindeki uygulamasının, ticari hayatta son derece olağan bir uygulama olduğunu, kaldı ki, dosyaya sunulan e-postalardan da görüleceği üzere, 01.04.2011 sözleşme tarihinden önce 2011 Ocak ayından itibaren gerekli temaslarda bulunularak şirket hissedarların tanıştırıldığını, ancak sözleşme öncesine ait dönem için herhangi bir ücret faturasının düzenlenmediğini, dolayısıyla, fatura kesilmemesinin herhangi bir hizmet verilmemiş anlamına gelmediğini,
3-Davalılar ve … firması arasındaki satış görüşmelerinin sürekli devam ettiğini, dolayısıyla sözleşmenin 3’er aylık dönemlerle satış işlemine kadar devamlı olarak yenilendiğinin kabulü gerektiğini, zira bizzat davalı … tarafından “Planlamak mı planlayamamak mı? İşte Bütün Mesele Bu” başlıklı makalede ve “Yedek Parça Devleri Bu Fuarda Buluştu” başlıklı haberde, tüm bu satış süreçlerinin detayları verilmiş ve müzakerelerin 18 ay sürdüğü hususu tüm açıklığı ile belirtildiğini, bu hususların İstanbul 17. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2014/143 D. İş sayılı dosyasından yapılan tespit ve bilirkişi raporu ile tespit olunduğunu, davalıların sözkonusu rapora itirazda bulunmadığı gibi bu yayınlar hakkında da herhangi bir tekzip yayınlamadıklarını, bu beyanlardan hareketle, … firmasından yeniden teklif geldiği belirtilen 2012 yılının sonu ifadesinden Aralık ayı anlaşıldığından geriye doğru 10 aylık süre hesaplandığından 2012 Şubat ayı sonlarına denk geldiğinden sözleşmenin sona ereceği tarih olan 31.03.2012 tarihinde görüşmelerin devam ettiği sözleşmenin sona erdiği tarihten itibaren 3’er aylık dönemlerle devam ettiği sonucuna varıldığını, mahkeme, söz konusu delil tespit dosyalarına hiç değinilmeden buna ilişkin bir gerekçe oluşturulmadan, dava dışı yatırımcı firmanın üst düzey çalışan ve/veya yetkililerinin yurda giriş-çıkış kayıtları ve bu bağlamda sözleşmenin sona erdiği 31.03.2012 tarihinden sonra da Türkiye’ye iş bu dava konusu müzakereler için bir çok kez gelip gittiği üzerinde durulmadan son fatura tarihi ve taraflar arasındaki mailleşmelerle sınırlı olarak, dosya kapsamındaki diğer belge ve beyanlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ile karar verildiğini,
4-Müvekkil şirketin sürdürdüğü ve layığı ile neticelendirdiği faaliyet 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (“BK”) nun 520 vd. maddelerinde düzenlendiği üzere simsarlık faaliyeti olduğunu, simsarın ücret alacağına hak kazanması için asıl sözleşmenin kurulması ve ve simsarın faaliyeti arasında nedensellik bağının bulunmasının yeterli olduğunu, buna göre, davalılar ile dava dışı yatırımcı firmayı tanıştıranın müvekkil şirket olduğundan aralarındaki iş ortaklığının kurulması ile müvekkilinin faaliyeti arasında nedensellik bağı bulunduğundan müvekkilinin ücrete hak kazandığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla bir an için satış işleminin sözleşmenin 3’er aylık dönemlerle yenilendiği sözleşme süresi içinde gerçekleşmediğinin kabulü halinde dahi müvekkilinin tarafları tanıştırması sonucunda simsarlık konusu satış gerçekleştiğinden her halükarda sözleşmede belirlenen minimum ücret tutarı olan 350.000 Euroyu hak ettiğinin kabulü gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
B-Davalılar … ve … vekilleri ile davalı … Otomotiv AŞ (eski unvanı …Otomotiv Lastik San.AŞ) vekili tarafından davacının istinafına cevap ve katılma yoluyla istinaf dilekçelerinde özetle;
-Davacının istinaf sebeplerinin taraflar arasındaki sözleşme hükümleri karşısında temelsiz kaldığını, süreli sözleşmenin süre sonunda kendiliğinden son bulduğunu, istisnası olarak sözleşmede öngörülen satış görüşmelerinin devam etme ile sözleşme süresinin sona erdiği tarihten itibaren 6 aylık süre içinde davacının bulmuş olduğu yatırımcılara satış işleminin gerçekleştirilmiş olması durumlarının bulunmadığını, davacı ile yapılan sözleşmenin başlangıç tarihi 01.04.2011, bitiş tarihi 31.03.2012 iken, dava dışı Vibracoustic firması ile merger anlaşması tarihinin 31.05.2013 olduğunu, sözleşme hükmü açık ve net olup, davacının her hangi bir ücrete hak kazanmadığını,
-Diğer taraftan, Vibracoustic ile müvekkiller arasındaki birleşmenin, davaya konu sözleşme kapsamında olduğuna dair bilirkişi görüşü yerinde olmadığından bu konuda itirazlarda bulunmasına karşın mahkeme gerekçeli kararında çok açık bir belirleme olmamasına rağmen, konunun hisse satışı olarak kabul edilmesinin doğru olmadığı gibi, sözleşmede yer alan açık ve net hükümlere rağmen icra takibi yapan davacının kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesinin gerekçe ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gereği yönünden düzeltilmesine karar verilmesinin istemiştir.
GEREKÇE
Davacı, davalılar ile akdedilen sözleşme kapsamında, davalı şirket başta olmak üzere grup şirketlerinin hisselerinin veya varlıklarının tamamının veya bir bölümünün yatırımcılara satışı veya bir ortaklık tesis edilmesi ile ilgili olarak danışmanlık ve aracılık hizmeti vermeyi üstlendiğini, bu bağlamda davalı şirketi yabancı yatırımcı dava dışı …firması ile tanıştırarak satış ve danışmanlık hizmeti verdiğini, ancak sözleşmeden doğan başarı ücreti ve ek başarı ücretini ödemekten kaçınmak amacıyla sözleşmeye aykırı ve kötü niyetli bir şekilde davacı şirketin satış projesinin dışında tutulmaya çalışıldığını, davalı şirketin hisselerinin dava dışı … şirketine satıldığının Rekabet Kurulunun kararı ile öğrenildiğini, satış işleminin gerçekleşmesi ile birlikte sözleşmeden doğan başarı ücreti ve ek başarı ücretine hak kazanıldığını iddia ederek sözleşme hükmüne göre hesaplanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki davalıların itirazlarının iptalini talep etmiş, davalılar, sözleşmenin süreli olduğunu, süre sonunda kendiliğinden son bulduğunu, istisnası olarak sözleşmede öngörülen satış görüşmelerinin devam etmesi yada sözleşme süresinin sona erdiği tarihten itibaren 6 aylık süre içinde davacının bulmuş olduğu yatırımcılara satış işleminin gerçekleştirilmiş olması durumlarının sözkonusu olmadığını, davacının tanıştırdığı adı geçen firma ile görüşmelerden netice alınmadığını, sözleşme süresinden sonra sözkonusu firmanın talebi üzerine görüşmelerin yeniden başladığını, sözleşme hükümlerine göre, davacının ücrete hak kazanmadığını, ayrıca dava dışı … ile yapılan anlaşmamın davaya konu sözleşme kapsamında olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.İlk derece mahkemesince, yukarıda belirtilen gerekçe doğrultusunda davanın reddine karar verilmiştir.Somut olayda, 2011 Ocak ayından buyana davacının davalılara aracılık ve danışmanlık hizmeti verdiği ve bu bağlamda davalıları dava dışı … firması ile tanıştırdığı ve aralarında satış görüşmelerinin yapılmasına aracılık ettiği, devam eden bu süreçte dava konusu sözleşmenin de imza altına alındığı ve aynı zamanda başkaca firmalar irtibata geçerek davalı şirketi görüştürmeye çalıştığı ihtilafsız olup, uyuşmazlık davacının aracılık ettiği dava dışı … firması ile davalı şirket arasındaki görüşmelerin sözleşme süresi içinde devam edip etmediği ve bu noktada sözleşme hükmü uyarınca, sözleşmenin 3 aylık devrelerle uzayıp uzamadığı hususlarında toplanmaktadır.01.04.2011 tarihli Finansal Danışmanlık ve Aracılık Sözleşmesinin “sözleşmenin konusu” başlıklı 1.maddesinde; “ “İşbu sözleşme Şirket’in ve şirketin faaliyetleri ile ilgili…Otomotiv Sanayi ve Ticaret A.Ş. dahili olmak üzere ilgili başka grup şirketlerinin hisselerinin veya mal varlıklarının tamamının veya bir bölümünün, yatırımcılara satışı veya bir ortaklık tesis edilmesi (“Satış”) kapsamında … tarafından, müşteriye yatırım bankacılığı danışmanlık ve aracılık hizmetleri (Danışmanlık) verilmesi ile ilgili şartları belirlemektir. Satış ile ilgili olarak …, sözleşmede yer alan hüküm ve şartlar dairesinde müşterinin münhasır yatırım bankacılığı danışmanı ve aracısı olarak tayin edilmiştir.”;“Ücretler” başlıklı 4. maddesinde; “Müşteri, satış konusunda … tarafından verilecek aracılık ve danışmanlık hizmetleri karşılığında …’ya aşağıda yer alan ücret ve komisyonları nakden ve defaten ödeyecektir. (i) Ayda net 3.500 (üçbinbeşyüz) Euro sabit ücret. Sabit ücret ödemeleri ile yükümlülük, 1 Nisan 2011 tarihi itibariyle başlatılmış kabul edilecektir. Satış ile ilgili çalışmaların durması durumunda, …çalışmaların durduğu dönem için, müşteri’ye herhangi bir sabit ücret faturası kesmeyecektir. (ii) Satış vasıtası ile, müşteriye temin edilen toplam satış hasılatı üzerinden (“Satış Hasılatı”) net %2,5’u (yüzdeikibuçuk) tutarında başarı ücreti (“Başarı Ücreti”). (iii) Eğer Şirketin, ilgili Grup Şirketlerinin veya varlıklarının %100’ü için (“Satış Hasılatı”) 20 milyon Euro’nun farkının %5’ini satılan hisse oranı ile çarparak … ödeyecektir (Ek Başarı Ücreti). Satış Hasılatı’nın Ek Başarı Ücrete isabet eden kısmına ayrıca Başarı Ücreti ödenmeyecektir. (iv) Başarı Ücreti ve Ek Başarı Ücreti’nin toplamı 350.000 (üçyüzellibin) Euro’dan (“Minimum Başarı Ücreti Seviyesi”) az olmayacaktır. … minimum başarı ücreti seviyesine, satış gerçekleştiği takdirde hak kazanacaktır. Satış Hasılatı: (I) yatırımcıların satın aldığı hisseler, iştirakler veya varlıklar için Müşteri’ye sağladığı parasal miktar (II) Satış kapsamında, Müşteri’ye ileride ödeneceği kararlaştırılması halinde de (Şayet ilk sözleşmede başkaca bir satış veya finansal performansa bağlı ek ödeme öngörülmemiş ise bu miktarlar ile ilgili Müşterinin …’ya başarı ücreti ödeme yükümlülüğü yoktur) ödenecek ilave miktarlar kabul edilecektir. Satış kapsamında yatırımcı ile yapılacak sözleşmelerde şartları belirlenen şirketin gelecekteki finansal performansına bağlı olarak veya ilave hisse satıştan ile aynı yatırımcı tarafından ödenecek ilave miktarlar satış hasılatı olarak kabul edilecek, bu ödemelerin yatırımcı tarafından Müşteri’ye yapıldığı zamanda, eş zamanlı olarak …’ya Başarı Ücreti ve Ek Başarı Ücreti hesaplamalarında dikkate alınacaktır. Başan Ücreti ve/veya Ek Başarı Ücreti’nin tamamı, Satış Hasılatı’nın Müşteri tarafından tahsil edilmesinden sonra 5 işgünü içerisinde nakden ve defaten …’ya Ödenecektir. Aylık sabit ücret, yukarıda belirtildiği şekilde fatura edildikten sonra 5 işgünü içinde …’ya ödenecektir. Bu Sözleşme uyarınca …’ya ödenecek meblağlara katma değer vergisi dahil değildir.”;“Sözleşmenin Süresi ve Sona Ermesi” başlıklı 6. maddesinde; “Bu Sözleşme, imzalandığı tarihten itibaren 12 (oniki) ay boyunca yürürlükte kalacaktır. Bu sürenin bitiminde iş bu sözleşme kendiliğinden sona ermiş bulunacaktır, ancak satış görüşmelerinin devam ediyor olması halinde sözleşme 3 er aylık dönemlerde yenilenmiş sayılacaktır. Müşteri, işbu Sözleşmenin süresi içerisinde Satış işlemini … dışında danışmanlarla veya aracı veya danışman kullanmadan gerçekleştirirse, … ‘ya yukarıda Madde 4te belirtilen ücretleri ödeyecektir. Müşteri, bu Sözleşme’nin süresi bittikten sonra 6 (altı) ay içerisinde Satış işlemini Sözleşme süresi içinde … tarafından Müşteri ile görüştürülen Yatırımcılar ile, … dışında danışmanlarla veya aracı veya danışman kullanmadan gerçekleştirirse, …’ya yukarıda madde 4’te belirtilen ücretleri ödeyecektir…” denilmiştir.Davacı tarafça, davalı şirkete 02.05.2011, 11,05.2011, 30.06.2011 ve 29.07.2011 tarihlerinde olmak üzere toplam 3.500 Euro tutarında olmak üzere, sözleşmede öngörülen 4 adet sabit ücret faturası düzenlediği ve bu fatura bedelleri tahsil ettiği, sözleşmenin kalan süresi için başkaca fatura düzenlemediği, taraflar arasındaki e-mail trafiğinin de 10 Ağustos 2011 tarihine kadar sürdüğü dosya kapsamından sabit olup, satış ile ilgili çalışmaların durması durumunda, çalışmaların durduğu dönem için herhangi bir sabit ücret faturasının düzenlenmeyeceğine ilişkin sözleşme hükmü de gözetildiğinde, sözleşmenin kalan döneminde aracılık ve danışmanlık hizmetine konu herhangi bir hizmetin başka bir ifadeyle çalışmanın olmadığına karine teşkil eder.Hal böyle olunca, ispat yükü üzerinde olan davacı, sözleşme süresi içinde, dava dışı … firması ile davalı şirketin görüşmelerinin sürekli ve kesintisiz devam ettiğini usulüne uygun delillerle kanıtlamakla yükümlüdür.Davacı tarafça, davalı …’in sektörel haber sitesi “….com.tr” isimli internet sitesinde 09.09.2014 tarihinde yayınlanan satış süreçlerinin de detaylarının verildiği makalesinde geçen, “… Otomotiv Almanya Merkezli … ile yaptığı anlaşmayı da gösterebiliriz, iki şirket arasında 18 ay süren müzakerelerde aktif olarak bulundum…” ve buna ek olarak Commercial Vehicles World Dergisi’nin Nisan 2014 baskısında yayınlanan; “Yedek Parça Devleri bu Fuarda Buluştu” başlıklı haberde;” Uluslararası ortaklık anlamında benim de 18 ay müzakerelerde bulunduğunu “due diligence ” sürecinden geçen bir uluslararası ortaklığımız söz konusu oldu, … grubuyla Almanya’da kurulmuş bir şirket üzerinden merge modeliyle bir şirketin mensubu olduk..”şeklindeki ifadeleri ile dava dışı yatırımcı firmanın üst düzey çalışan ve/veya yetkililerinin yurda giriş-çıkış kayıtları başlı başına dava dışı … firması ile davalı şirketin görüşmelerinin sürekli ve kesintisiz olarak sözleşme süresi içerisinde sürdüğünü kanıtlamaya yeterli değildir.Diğer taraftan, dava konusu aracılık ve danışmanlık sözleşmesinin başlangıç tarihi 01.04.2011, bitiş tarihi ise 31.03.2012 olup, davalı şirket ile dava dışı … firması arasındaki ortaklık anlaşmasının tarihinin 31.05.2013 olduğu da gözetildiğinde davacının yerinde görülmeyen bütün istinaf sebeplerinin reddi gerekmiştir.Davalı ile dava dışı … firması ile sonradan gerçekleştirilen ortaklığın danışmanlık ve aracılık sözleşmesi kapsamında olduğu gibi, davacının davalılar aleyhine giriştiği icra takibinde haksız olduğu sabit ise de, kötü niyetli olduğu dosya kapsamı itibariyle kanıtlanamadığından davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi koşullarının oluşmadığından davalılar vekillerinin bütün istinaf sebeplerini reddi gerekmiştir.Yukarıda yapılan değerlendirmeler ışığında, taraflar vekillerinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, istinaf başvurularının esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca, her iki taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine,
2-Taraflar vekilleri tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,
3-Taraflar vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Gerekçeli kararın Yazı İşleri Müdürlüğü tarafından taraflara tebliğine,
5-Dosyanın, karar kesinleştiktensonra, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK.361.maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde temyiz yolu açık olmak üzere, HMK 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 07/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU :HMK 361.maddesi uyarınca, iş bu gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde temyiz yolu açıktır.