Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/920 E. 2019/348 K. 07.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/920
KARAR NO : 2019/348
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: Kocaeli 2.Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2017/431Esas – 2018/167 Karar
KARAR TARİHİ: 14/03/2018
DAVA :Menfi Tespit
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkillerinin öz kardeş olup, her iki kardeşin birlikte ticari taksi işletmeciliği yaptığını, yürüttükleri ticari faaliyet gereği daha iyi nitelikte bir araç almak isteyen müvekkillerinin araba alım satım işleri ile uğraşan … ile görüştüğünü ve ticari taksi kullanımına uygun bir araç satması konusunda anlaştıklarını, araç alımı için önden kaparo isteyen bu kişiye müvekkili … tarafından keşide edilen ve yine diğer müvekkili tarafından ciro edilen 24.000 TL bedelli çeki teslim ettiğini, karşı tarafın müvekkillerinden avans olarak aldığı çekin karşılığında nitelikleri uygun bir araç bulamadığı gibi müvekkillerine zarar vermek kastı ile karşılıksız kaşesi vurulmak suretiyle yazdırdığını, … isimli kişinin müvekkillerinden alacağı olmadığı ve müvekkillerine mal veya hizmet satışı yapmadığı halde, haksız şekilde bu çeki Gölcük İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icraya koyduğunu ve müvekkilleri aleyhine haciz işlemleri başlattığını, …’ın bununla yetinmediğini ve kötü niyetli şekilde müvekkili … aleyhine Gölcük İcra Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile karşılıksız çek keşide etmek suçlamasıyla dava açtığını belirterek, Gölcük İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibinin teminatsız olarak tedbiren durdurulmasına karar verilmesini, icraya konulan … Bankası Acıbadem Şubesine ait 01/12/2016 tarih ve 24.000 TL bedelli çek nedeniyle müvekkillerinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini, takibinde haksız ve kötü niyetli bulunan davalının %20 ‘den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA
Davalı … cevap dilekçesinde; söz konusu çekin tarafına … tarafından, nakit olarak vermiş olduğu borca istinaden verildiğini, …’ın yanında davacı …’e nakit verdiğini, …’in de kendisine borcuna karşılık çeki verdiğini, çek ödenmediğinden yasal işlemlerin başlatıldığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
İlk Derece Mahkemesi 14/03/2018 tarihli, 2017/431Esas – 2018/167 Karar sayılı kararında, “…Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde davacılar vekili çekin avans-kapora olarak verildiğini iddia etmiş, davalı taraf ise çekin davacı … tarafından kendisine nakit olarak vermiş olduğu borca istinaden verildiğini belirtmiş olmakla, çek bir ödeme aracı olup, çekin avans olarak verildiğini ve bedelsiz olduğunu ispat yükümlülüğü davacı borçluya ait olup davacı borçlu çekin bedelsiz olduğunu yazılı delille ispat yükümlülüğü altındadır. Çek bir kambiyo senedi olup sebepten mücerrettir. Davacı yanca davaya konu edilen çekin davacı ticari defterlerinde kayıtlı bulunmaması davacının çekten dolayı borçlu olmadığının varlığına karine teşkil etmeyeceğinden (Yargıtay 19.HD ninE 2014/8323 K2014/12169 sayılı ilamı) davacı iddiasını yazılı delille ispatlayamadığı…” gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Davada müvekkillerine ait ticari defterlerin incelenmesine ve herhangi bir borç kaydı bulunmamasına, davalı tarafın kendisine mahkemece HMK’nın 220/3. maddesi uyarınca yapılan ihtarata rağmen ticari defterlerini mahkemeye ibraz etmeyip defterlerini ibrazdan kaçırmış olmasına rağmen, ilk derece mahkemesince aleyhlerine karar verildiğini, Ticari defterlerin incelendiği ve dava konusu çekin defter kayıtlarında bulunmadığının 09.01.2018 tarihli bilirkişi raporuyla tespit edildiğini,Dava dilekçesinde ve delil listesinde davalının ticari defter incelemesini talep ettiklerini ve bu defterlere de dayandıklarını, davalının defterlerini ibrazından kaçındığını, ancak HMK’nın 220 ve 222/5. hükümlerinin göz ardı edilerek müvekkilinin ispat külfetini yerine getirmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin hukuken izah edilemeyeceğini, Defterlerini sunmayan, ibrazdan kaçınan ve çeki ciro yolu ile elinde bulunduran davalının, bu çeki hangi nedenle eline geçtiğini ve bu çek dolayısıyla alacaklı olduğunu ispatla mükellef olduğunu, İlk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olup, anlaşma konusu ürünü teslim etmediği halde kötü niyetli şekilde çeki elinde bulunduran ve kötü niyetli şekilde icra işlemi yapan davalıyı ödüllendirmesi nedeniyle de ayrıca hukuksuz olduğunu,Açıklanan bu nedenlerle, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, hukuki niteliği itibariyle, çekin davalı nezdinde bedelsiz kaldığı iddiasıyla İİK’nın 72. maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılmış bir menfi tespit davasıdır.İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacılar vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Davacılardan …’nın keşidecisi diğer davalı …’in lehtar-ciranta olduğu dava konusu çekin, davalı … tarafından ciro edilerek davacıya verildiği ihtilafsızdır. Davacılar çekin davalıdan alınacak ticari araç için avans-kapora olarak verildiğini, davalının edimini yerine getirmediğini ileri sürerek davalıya bu çekten ötürü borçlu olmadıklarını ileri sürmüşlerdir. Mahkemece, karar gerekçesinde de vurgulandığı üzere; çek bir ödeme aracı olup, sebepten mücerrettir. Çekin avans çeki olarak verildiğini davacılar yazılı delillerle kanıtlama yükümlülüğü altındadır. Davacılar vekilince, davada taraf ticari defterlerine delil olarak dayanıldığı, ancak davalının ticari defterlerini HMK’nın 220. maddesi uyarınca mahkeme muhtırasına rağmen sunmadığı göz ardı edilerek hüküm kurulmasının yerinde olmadığı istinaf nedeni olarak ileri sürülmüştür. Ancak, davacılar vekilince HMK’nın 222/5. maddesince münhasıran davalı ticari defterlerine delil olarak dayanılmadığı anlaşılmaktadır. Mahkeme gerekçesinde yer verilen emsal 19. Hukuk Dairesinin 2014/8323 E 2014/1269 K sayılı 02.07.2014 tarihli kararında da işaret edildiği üzere, dava konusu çekin, davacı defterlerinde kayıtlı olmaması bu çekten ötürü davalıya karşı borçlu olunmadığını kanıtlamamak için yeterli değildir. Tüm bu hukuki açıklamalara göre davacılar vekilinin istinaf nedenleri yerinde değildir.İlk derece mahkemesi karar ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki gibi karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine,
2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 07/03/2019 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU : HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca, dava konusunun değerine göre karar kesindir.