Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/907 E. 2019/65 K. 17.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/907
KARAR NO : 2019/65
KARAR TARİHİ: 17/01/2019
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/11/2017
NUMARASI : 2015/1131- 2017/923 E.K
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı banka ve davalı Hasan Yalçın vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkili banka ile dava dışı … İnş.Ltd. Şti. arasında 12.02.2007 tarih 1.500.000-TL, bila tarih 565.000-TL, 21.11.2008 tarih 1.000.000-TL, 28.12.2009 tarih 1.250.000-TL, 25.05.2012 tarih 2.000.000-TL bedelli genel kredi sözleşmelerinin akdedildiğini, davalı ….’ın 25.05.2012 tarih 2.000.000 TL bedelli, diğer davalı …’ın 12.02.2007 tarih 1.500.000 TL bedelli genel kredi sözleşmelerini müşterek borçlu ve müşterek müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, bu sözleşmelere dayalı olarak kredi kullandırıldığını, borcun ödenmemesi üzerine, hesabın kat edilerek borçlulara 07/11/2012 tarihli noter ihtarnamesi keşide edildiğini, borcun ödenmediğini, alacağın tahsili için borçlular aleyhine icra takibine girişildiğini, takibin davalıların yetkiye ve borca itirazı sonucu durduğunu ileri sürerek, itirazın davalı … için toplam 2.328.924,09 TL, davalı … için ise 2.887.454,94 TL üzerinden iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı … vekili, müvekkilinin kredi sözleşmesini imzaladığında kredinin teminatı için bir taşınmazını banka lehine ipotek ettirdiğini, söz konusu borç sona erdiğinde ise ipoteğin fek edildiğini, bu nedenle müvekkilinin genel kredi sözleşmesinden doğan sorumluluğunun sona erdiğini, kefalet akdinin geçersiz olduğunu, kefalet limitinin genel kredi sözleşmesinde yazılmamış olduğunu belirterek, davanın reddine ve %20 oranında kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı … davaya cevap vermemiş fakat 23.11.2017 tarihli celsede, sözleşmedeki imzaya herhangi bir itirazının olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporu sonucunda, davalıların yetkiye yönelik itirazlarının yerinde olmadığı, davacı banka ile dava dışı kredi borçlusu …. ve Tic. Ltd. Şti. arasında 12/02/2007 tarihli 1.500.000,00 TL ve 25/05/2012 tarihli, 2.000.000,00 TL bedelli genel kredi sözleşmesi akdedildiği, 25/05/2012 tarihli 2.000.000,00 TL bedelli kredi sözleşmesini …, 12/02/2007 tarihli 1.500.000,00 TL bedelli genel kredi sözleşmesini … müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, kredi borcunun ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiği, her iki davalının 12/12/2012 tarihinde temerrüde düştükleri, davalı kefil ….’ın davacı banka lehine taşınmazı üzerinde 200.000,00 TL limitli ipotek tesis ettiği, ipotek belgesinin 1. maddesinde …Tic. San. Ltd. Şti.’nin …Bankası A.Ş.’den kullanmış olduğu kredinin teminatı ve davalı ….’ın kendi kefaletinin teminatını teşkil etmek üzere ipotek verdiğinin kredi borcunun ödenmemesi üzerine hesabın kat edildiği, her iki davalının 12/12/2012 tarihinde temerrüde düştükleri, 27/11/2008 tarihi … yevmiye numarası ile …Dış Tic. San. Ltd. Şti.’nin ipotek karşılığında aldığı borca ilişkin oluşan alacağın tamamı alınmış olduğundan davacı banka adına kayıtlı ipoteğin kaldırılmasının bankaca talep edildiği, ipoteğin terkin edilmiş olduğu, davalı kefil …’ın … İnş. Gıda ve Dış Tic San Ltd Şti’nin borçlarının ve kendi kefaletinin teminatı olarak taşınmazı üzerine davacı banka lehine 200.000 TL limitli ipotek vermiş olduğundan, davacı …’ın kefaleti ipotek ile teminat altına alınmış olduğundan bu davalı açısından ipotek paraya çevrilmeden takip yapılamayacağı, davacı banka da ipotek konusunu teşkil eden alacağını aldığını, ipotekle ilgili herhangi bir borcu kalmadığını bildirerek ipoteğin fekkini talep etmiş ve ipotek terkin edilmiş olduğundan davalı …. açısından da borcun sona erdiği, bu davalı adına artık takip yapılamayacağı, takip tarihi itibariyle davacı bankanın kefil davalı …’dan 1.967.265,13 TL asıl alacak, 869.531,19 TL temerrüt faizi, 43.476.56 TL BSMV, 390,80 TL masraf ve 245,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 2.880.908,36 TL alacaklı bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, … yönünden davanın reddine, Davalı…. yönünden itirazın kısmen iptaline, takibin 2.880.272,56 TL üzerinden devamına, asıl alacak 1.967.265,13 TL’ye takip tarihinden itibaren %72 oranında temerrüt faizi ve %5 BSMV uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine, kabul edilen toplam alacak miktarı üzerinden hesap edilen 576.054,51 TL %20 tazminatın davalı …’dan tahsiline karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı banka vekili ve davalı …vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
A-Davacı banka vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalı …ın ipoteği kendi kefaletinin teminatı olarak değil, kredi alacağının teminatı olarak davacı banka lehine verildiğini, bu nedenle ipoteğin fekkinin kefillikten dolayı sorumluluğunu etkilemediğini, kefil olarak kefalet limiti ve kendi temerrüdünün sonuçlarından sorumlu olduğunu, takip tarihi itibari ile alacak tutarının eksik hesaplandığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını, davanın tüm davalılar yönünden kabulüne karar verilmesini istemiştir.
B-Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kötü niyet tazminatı talebi konusunda mahkemece olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediğini, davacı bankanın kötü niyetli olduğunu, kötü niyet tazminatı koşullarının oluştuğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının düzeltilmesine, müvekkili lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi gereğince, istinaf kanun yoluna başvuranların ileri sürdüğü istinaf sebepleri ve kamu düzenini ilgilendiren hususlar ile sınırlı olarak yapılmıştır.Somut olayda, davacı banka, dava dışı asıl borçlu … İnşaat Ltd Şti arasında akdedilen kredi sözleşmelerinden 12.02.2007 tarih 1.500.000-TL bedelli kredi sözleşmesinde davalı …’ın, 25.05.2012 tarih 2.000.000-TL bedelli kredi sözleşmesinde ise, davalı …’ın müşterek borçlu ve müşterek müteselsil kefil sıfatıyla yer aldığını, bu sözleşmelere dayalı olarak kullandırılan kredi borcun ödenmediğini, hesabın kat edildiğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibinin davalıların itirazı sonucu durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini istemiş, davalı … vekili, kredinin teminatını teşkil etmek üzere davalı taşınmazı üzerinde tesis edilen ipoteğin davacı bankaca fek edildiğini, bu nedenle sorumluluğun sona erdiğini, kefalet limitinin gösterilmediğinden geçerli kefaletten sözedilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.Dava konusu İstanbul …. İcra Müdürlüğünün 2013/17052 Esas sayılı icra dosyasında, davacının takip alacaklısı, davalıların takip borçlusu olduğu, 22.07.2013 tarihli ilamsız icra takibinde; davalı kefil … için; 1.967.265,13 TL asıl alacak, 875.765,73 TL işlemiş faiz, 43.788,29 TL Bsmv, 390,80 TL masraf ve 245,00 TL ihtiyatı haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 2.887.454,94 TL, davalı … için; 1.500.000 TL asıl alacak, 784.500,00 TL işlemiş faiz, 43.788,29 TL Bsmv, 390,80 TL masraf ve 245,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 2.328.924,09 TL’nin tahsilinin istendiği, ödeme emrinin davalı …’a 30.07.2013, diğer davalı…’a ise 20.03.2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu …’ın 06.08.2013 tarihinde yetkiye ve borca itiraz ettiği, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya 19.02.2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu… vekilince, 26.03.2015 tarihinde süresi içinde verdiği itiraz dilekçesinde, müvekkilinin … Çelik Ltd Şti ile davacı banka arasında akdedilmiş kredilere kefil olmadığını, …nşaat Gıda Ltd.Şti’nin kullanmış olduğu kredilere verilen ipoteğin fek edildiğini, müvekkilinin sorumluluğunun kalmadığını belirterek yetkiye ve borca itiraz etmiştir.Davacı banka ile… Çelik Ltd. Şti. arasında akdedilen 25.05.2012 tarihli 2.000.000 TL bedelli genel kredi sözleşmesinde davalı …ın, …İnşaat Gıda Ltd. Şti. arasında akdedilen 12.02.2007 tarihli 1.500.000 TL bedelli genel kredi sözleşmesinde ise davalı …’ın müşterek borçlu müteselsil kefil olarak yer aldığı görülmüştür.Davacı bankaca, asıl borçlu …Demir Çelik İnş. Ltd. Şti. ve müşterek borçlu ve müteselsil kefiller ve rehin verenler hakkında Kartal … Noterliğinden 07.11.2012 tarih …yev, nolu ihtarname keşide edilerek, dava dışı asıl borçlu … Demir Çelik Ltd. Şti.’nden kat tarihi itibari ile muaccel olan 2.057.891,72 TL nakit alacağın tahsili istenmiştir.Bu durumda, somut olayda, dava konusu icra takibinde asıl borçlu kredi lehtarı Bayramoğlu … İnş.Ltd Şti’ne kullandırılan kredi alacağının tahsili istemiş olup, anılan şirket tarafından imzalanan kredi sözleşmelerinde davalı davalı …’ın kefilliğinin sözkonusu olmamasına göre, dava konusu kredi borcundan dolayı sorumluluğu bulunmamaktadır. Bu davalı yönünden bu gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle hüküm tesisi doğru olmamıştır.Davalı … yönünden ise kefalet limiti dahilinde kendi temerrüdünün sonuçlarından sorumlu olmak kaydıyla takip tarihi itibariyle sorumlu olduğu alacak tutarını hesaplayan ve hükme esas alınan bilirkişi raporunun gerekçeli ve denetime elverişli olduğundan bu davalı yönünden yapılan istinaf sebeplerinin reddi gerekmiştir.İlk derece mahkemesince, hüküm fıkrasında dava konusu icra dosyası gösterilmemesi doğru değil ise de bu hususun karar mahallinde düzeltilebileceğinden buna değinilmekle yetinilmiştir. Davalı … vekilinin istinaf sebebi kötü niyet tazminatı istemine ilişkindir. Davalı tarafın kötü niyet tazminatı istemi yönünden, icra takibinde haksız olan davacı alacaklının icra takibinde kötü niyetli olduğu dosya kapsamı itibari ile sabit olmadığından bu yöndeki istinaf sebebi yerinde değildir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı banka vekili ve davalı … vekilinin istinaf başvuruları yerinde görülmediğinden, HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, her iki tarafın istinaf başvurularının esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, her iki tarafın istinaf başvurularının esastan reddine,
2-Davacı Banka ve davalı Hasan Yalçın tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,
3-Davacı banka ve davalı Hasan Yalçın tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Gerekçeli kararın Yazı İşleri Müdürlüğünce taraflara tebliğine,
5-Dosyanın, karar kesinleştiktensonra, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 17/01/2019 tarihinde oybirliğiyle ve temyiz yolu açık olarak karar verildi.
KANUN YOLU :HMK’nın 361. maddesi uyarınca, iş bu gerekçeli kararın tebliğ tarihlerinden itibaren iki haftalık süre içinde temyiz yolu açıktır.