Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/901 E. 2019/59 K. 17.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/901
KARAR NO : 2019/59
KARAR TARİHİ: 17/01/2019
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/12/2017
NUMARASI : 2014/1415- 2017/1546 E.K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili, taraflar arasında 12.01.2011 tarihinde imzalanan sözleşme gereğince, sözleşmede belirtilen ürünlerin müvekkili şirkete sözleşmedeki şartlarla satılmasının kararlaştırıldığını, yine sözleşmenin 3.2 ve 3.3 maddeleri uyarınca müvekkili tarafından düzenlenecek faturaların bedellerini davalının ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, sözleşmenin davalı tarafça feshedildiğini, müvekkilinin cari hesaptan dolayı davalıdan alacaklı olduğunu, cari hesap bakiye alacağının tahsili için girişilen icra takibinin itiraz sonucu durduğunu, oysaki borç kaydının davalının ticari defterlerinde göründüğü gibi, bu konuda taraflar arasında imzalanmış hesap mutabakatı bulunduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/569 E ve 2014/191 K sayılı dava dosyasında, davacı aleyhine tazminat-cezai şart-alacak talebinde bulunduklarını, dosyanın temyiz aşamasında olduğunu, sonucunun bekletici mesele yapılması gerektiğini, dava konusu faturaların sözleşmeye aykırı olarak düzenlendiğini belirterek davanın reddine ve %20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.Davalı vekili, davacının sözleşme gereğince üzerine düşen edimlerini yerine getirmediğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporu sonucunda, taraflar arasında ticari bir ilişkinin olduğu, davacının düzenlediği faturaların davalı defterlerinde yer aldığı, TTK 21/2. maddesince davalının süresi dahilinde faturalara herhangi bir itirazda bulunmadığı gibi hesap mutabakatıyla da davacı alacağını kabul ettiği, her iki tarafın yasal mevzuata uygun olarak tutulduğu bildirilen ticari defter ve belgeleri uyarınca 52.581,30 TL davacının alacaklı olduğu, takip öncesinde temerrüt olgusunun gerçekleşmediğinden işlemiş faiz talebinin yerinde görülmediği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, davalının icra takibine vaki itirazının 52.581,13 TL asıl alacak üzerinden iptali ile bu miktara takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmek suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen miktarın %20’sine tekabül eden 10.516,22 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafından düzenlenen dava konusu alacağa dayanak faturaların sözleşmeye uygun olarak düzenlenip düzenlenmediğinin belirlenmediğini, bu eksik hususun karşılanmadığını ve yeni rapor alınmadan eksik inceleme ile karar verildiğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; faturaların davalının ticari defterlerinde kayıtlı olup, ticari defterlerindeki bu kayıtların davalının aleyhine delil teşkil ettiğini, aynı zamanda borç tutarı konusunda taraflar arasında hesap mutabakatı da olduğunu, davalının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığını belirterek istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE
Dava, itirazın iptali davasıdır.Davacı, faturalara dayalı cari hesap alacağının tahsilini istemiş, davalı ise cari hesap alacağına dayanak davacı tarafça düzenlenmiş faturaların sözleşmeye aykırı düzenlendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.Somut olayda, taraflar arasında akdedilen sözleşmeye dayalı alım satım ilişkinin bulunduğu, sözleşmenin davalı tarafça feshedildiği, davacı tarafça düzenlenen faturaların her iki tarafın ticari defter ve kayıtlarında yer aldığı, icra takip tarihi itibariyle davalının davacıya 52.581,30 TL borçlu olduğu ihtilafsızdır.TTK m. 21/II hükmüne göre, bir faturayı alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş olur. Bu durumda, fatura içeriği -borç tutarı, mal ve hizmet miktarı, türü vb.-kayıtların kabul edilmesi sonucunu doğurur.Hal böyle olunca, somut olay bakımından, itiraza uğramayan ve ticari defterlere de kaydı yapılan faturanın sonradan sözleşmeye aykırı olarak düzenlendiği iddiası dinlenemeyeceği gibi, davalı tarafça inkar ve itiraz edilmeyen cari hesap mutabakatı da gözetildiğinde davalının istinaf sebeplerinin tümünün reddi gerekmiştir.Faturaya dayalı alacağı likit (bilinebilir) olduğu ve böylece İİK’nın 67/II. maddesinde öngörülen icra inkar tazminatı koşulları davacı yararına gerçekleştiğinden ilk derece mahkemesince davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine,
2-Davalı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,
3-Bakiye 2.693,86 TL nispi istinaf harcının davalıdan tahsiline, Hazineye irad kaydına,
4-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,
5-Duruşma açılmadığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına,
6-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
7-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 17/01/2019
KANUN YOLU : HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca, istinaf edilen dava konusunun değerine göre karar kesindir.