Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/900 E. 2019/352 K. 07.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/900
KARAR NO : 2019/352
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 6.Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2014/1112 Esas – 2017/699 Karar
KARAR TARİHİ: 12/07/2017
DAVA : Alacak
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde her iki taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirkete ait Antalya Laurea, İstanbul Ümraniye Carrefour ve İzmir Park Bornova alişveriş merkezleri içerisinde bulunan işyerlerinin 11/06/2012 tarihli işyeri devir sözleşmesi ile davalı …’ye devredildiğini, işyeri devir sözleşmelerinin akdolunmasından iki ay sonra davalı şirketin ihtiyacı olduğunu belirterek, devre konu olmayan, dava konusu sinema ekipmanlarını geçici bir süre ile kullanmak üzere verilmesini talep ettiğini, davacının bu talebi iyiniyet göstererek kabul ettiğini, taraflar arasında dava konusu malların ariyet olarak davalıya verildiğini ve bir ay sonra iade edilmesi gerektiğine dair 16/08/2012 tarihli tutanağın düzenlendiğini, dava konusu ariyete konu sinema ekipmanlarını bir ay süre ile kullanılmak üzere davalıya teslim edildiğini, ancak, davalının bir aylık sürenin sonunda iade edilmesi gereken malları davacıya teslim etmediğini, söz konusu ekipmanların iade edilmesi gerektiği gerek yazılı gerekse sözlü olarak birçok kez davalı şirkete bildirildiğini bu hususta davacı tarafından Beyoğlu …Noterliğinden 19/02/2013 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamenin de keşide edildiğini ve davalıya tebliğ edildiğini, davalı şirketin gönderilen iş bu ihtarname neticesinde de ariyet olarak verilen ekipmanları iade etmediğini, dava konusu sinema ekipmanlarını haksız bir şekilde elinde bulundurduğunu, belirterek, dava konusu malların aynen iadesine, aynen iade mümkün olmadığı takdirde ekipmanların bedeli olan 659.538,61 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili savunmasında özetle; taraflar arasında 11/06/2012 tarihinde üç adet işyeri devir sözleşmesi imzalandığını, sinemaların, davalı şirkete iş bu sözleşme yükümleri çerçevesinde devredildiğini, her bir sözleşmenin “sözleşme konusu” başlıklı 1.maddesinde “… nde sinema işletmesi olarak faaliyet gösteren işyerini, işyerine tahsis edilmiş makine ve teçhizatlar ile; devralana iş bu sözleşmede yer alan hüküm, şart ve esaslar çerçevesinde bir bütün olarak devredilmesidir.” hükmünün yer aldığını, davacı tarafından sözleşmelerde devredileceği öngörülen sinemaların devir anındaki gibi işletilmesini sağlayacak ekipmanlar ile ilgili olarak kesilen faturaların da davalı şirkete teslim edildiğini belirterek, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
İlk Derece Mahkemesi 12/07/2017 tarihli, 2014/1112 Esas – 2017/699 Karar sayılı kararında; “…Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişilerden alınan denetime elverişli rapor içeriklerine göre; taraflar arasında akdedilen (3) adet 11/06/2012 tarihli ‘Ticari İşletme Devri’ sözleşmesi ekinde ‘devredilecek ekipman listesi’ başlığı ile düzenlenmiş olan listede sinema işletmesi ile birlikte davalıya devredilecek olan taşınır ekipmanların teker teker sayıldığı; taraflar arasındaki (3) adet 16/08/2012 tarihli ‘tutanak’ başlıklı ariyet sözleşmesi akdedildiği ve bu sözleşmelerde liste halinde sayılmış olan taşınır ekipmanlar, davacı tarafından davalıya 16/08/2012 tarihinden 16/09/2012 tarihinde kadar (1) ay süre ile kullanılmak üzere teslim edildiği; bu tutanak başlıklı ariyet anlaşmasında sayılmış olan ekipmanlar (mallar) devir sözleşmeleri ile devredilmesi kararlaştırılmış olan taşınır ekipmanların dışında bırakıldığı; yani bunların, devir kapsamı dışında tutulduğu; her ne kadar bu taşınır ekipmanlar da, devredilmiş olan sinema ticari işletmesine tahsis olunmuş ekipmanlar niteliğinde iseler de, bunlar, e.TTK.m.11/f.2 hükmü uyarınca devir kapsamı dışında bırakıldığı; bu durumda, davalı tarafından TMK.m.6 ve HKM.m.200 uyarınca aksi ispat edilemediği gibi davalı cevap dilekçesinde (ve daha sonraki dilekçelerinde) bu tutanak başlıklı sözleşmelerin altında yer alan imzaların davalı şirket çalışanlarına ait olduğu; bu nedenle de bu sözleşmelerin, davalı şirketi bağladığı; bu kapsamda, taraflar arasındaki uyuşmazlığın ariyet hukuku ilişkisinden kaynaklandığı; davalı tarafından taraflar arasındaki ariyet sözleşmesine aykırı davranılarak dava konusu ekipmanların iade edilmediği; bu durumda, davalının, ariyet olarak aldığı dava konusu ekipmanları halen uhdesinde bulundurmakta haklı olduğunu TMK.m.6 uyarınca ispat edemediğinden davacının, ihtarname ile yapmış olduğu iade talebi üzerine dava konusu ekipmanları iade etmek yükümlüğünün bulunduğu; bu nedenlerle, davacının işbu davayı açmakta haklı ve hukuki yararının bulunduğu görülmekle; davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın sübut bulduğundan kabulü ile [bilirkişi … tarafından düzenlenen 28/02/2017 tarihli rapora göre dava konusu ekipmanların elektronik içerikli olması ve alım tarihleri itibariyle 3-4 sene kadar kullanılmış olması, bu tür cihazların hassas yapıları ve elektronik piyasasının genel yapısı itibariyle değerlerinin çabuk düşmesi nedenleriyle dava konusu ekipmanların alım tarihleri dikkate alınarak 23/05/2013 dava tarihi itibariyle] toplam değeri: 518.650,00 TL olarak saptanan dava konusu ekipmanların davalıdan alınarak davacıya aynen iadesine; aynen iade mümkün olmadığı takdirde kararda yazılı bedelinin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine; karar vermek gerektiği…” gerekçesiyle, toplam değeri 518.650,00 TL olan dava konusu ekipmanların davalıdan alınarak davacıya aynen iadesine; aynen iade mümkün olmadığı takdirde yukarıda kararda yazılı bedelinin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle:Bilirkişilerce yapılan değerlemede hangi ölçütlerin esas alındığı, fiyatlandırmada hangi yöntemin uygulandığı ve bu değerlendirmenin nasıl yapıldığına dair herhangi bir açıklama yapılmadığını, söz konusu raporun denetime elverişli şekilde hazırlanmadığını, ilk derece mahkemesinin ekipmanların değerini belirlerken bu bilirkişi raporunu hükme esas aldığını, söz konusu ekipmanların müvekkilinin usulüne uygun olarak tutulmuş ve davada lehe delil olarak kabulü gereken kayıtlarında 670.576,23 TL ekipman değeri ile kayıtlı olduğunu, dolayısıyla önceki bilirkişi raporlarıyla da tevsik edildiği üzere bu değerin esas alınması gerektiğini, ilk derece mahkemesinin hükme esas aldığı raporun eksik inceleme ile hazırlanmış olduğundan ve denetime elverişli olmadığından ilk derece mahkemesi kararının ekipmanların değeri yönünden hatalı olduğunu, İlk derece mahkemesi kararında da belirtildiği üzere müvekkilinin davayı açmadan önce davalıya Beyoğlu …Noterliği’nden 19/02/2013 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnameyi keşide ettiğini ve davalıyı temerrüde düşürdüğünü, hal böyle iken aynen iadenin mümkün olmaması ihtimalinde ekipman bedeline uygulanacak faizin ihtarname tarihinden değil dava tarihinden işletilmesinin hukuka aykırı olduğunu, dolayısıyla kararın bu yönüyle kısmen bozulması gerektiğini, İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1112 Esas ve 2017/699 Karar sayılı kararının yapılacak istinaf incelemesi sonucunda kısmen kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılarak talepleri gibi davanın tümden kabulüne karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili istinafa cevap ve istinaf başvuru dilekçesinde;Davacıların 19.02.2013 tarihli ihtarnameden itibaren temerrüz faizi uygulanması talebinin yersiz olduğunu, Davacının, ilk derece mahkemesi tarafından hükme esas alınan bilirkişi raporu ile yapılan kıymet takdirinin hatalı olduğunu iddia ettiğini, ancak kendileri tarafından yapılan ekipman değerlemesinin ne şekilde yapıldığına dair somut bir açıklama ileri süremediklerini, Tüm bunların yanında ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu kararın hukuka aykırı olup iptali gerektiğini, ilk derece mahkemesinin Anayasa ile koruma altında olan en temel haklardan mülkiyet hakkını sonuçlandırmadığını, mallar üzerindeki mülkiyetin kime ait olduğu yönündeki itirazlarını değerlendirmediğini, Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı tarafın istinaf taleplerinin reddine, talepleri gibi ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Davacı tarafından 16.08.2012 tarihli üç adet teslim tutanağı ile davalıya ariyet olarak bırakılan sinema ekipmanlarının iade edilmemesi nedeniyle ekipmanların iadesi, iade olunmadığı takdirde ekipman bedeli olan 659.538,61 TL nin dava tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile davalıdan tahsili istimli dava açıldığı, mahkemece yukarıda özetlenen gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verildiği, karara karşı her iki taraf vekilince istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmaktadır.İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Davalı vekilinin istinaf başvurusunun değerlendirilmesinde:Taraflar arasında görülen davada Mahkemece verilen kararın istinaf edilmesi üzerine dava dosyasının dairemize geldiği, dairemizce dosyanın incelenmesi sonucu 29.03.2018 tarihli karar ile davalı yanın da istinafı bulunduğu, ancak istinaf harçlarını yatırmadığı anlaşılmakla dosyada HMK’nın 344. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri çevrilmesine karar verildiği, ilk derece mahkemesince HMK’nın 344. maddesi uyarınca istinaf harç- masraf ikmaline ilişkin 05.04.2018 tarihli muhtıranın davalı vekiline 20.04.2018 tarihinde tebliğ edildiği, mahkemece tanınan kesin sürede istinaf harçlarının yatırılmadığı dosya ve UYAP denetiminden anlaşılmıştır. Bu itibarla dava dosyasında davalı istinaf başvurusu yönünden HMK’nın 344-346 ve 352 .maddeleri uyarınca istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekecektir.Davacı vekilinin istinaf başvurusunun değerlendirilmesinde:Mahkemece yapılan yargılama sonucu dava konusu ekipmanların davacıya iadesine, iade mümkün olmaması halinde ekipman değeri 518.650,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Ekipman değeri yönünde mahkemece alınan ve hükme esas alınan rapora göre ekipmanların elektronik ekipmanlar olup, alındıkları tarihler itibariyle kullanılmış oldukları, hassas yapıları ve piyasanın genel yapısına göre değerleri çabuk düşen emtialar olduğu da dikkate alınarak değer tespitlerinin yapıldığı da gözetildiğinde, davacı vekilinin hüküm altına alınan ekipman değerleri yönünden istinaf nedeni yerinde görülmemiştir.Davacı dava dilekçesinde ekipmanların iadesini, mümkün olmadığında dava dilekçesinde ekipman değeri olarak belirttikleri tutarın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsilini talep etmiştir. Mahkemece de kurulan hükümde ekipmanların iadesinin mümkün olmaması halinde belirlenen 518.650,00 TL ekipman bedelinin dava tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Mahkeme bu halde faizin yürütülme tarihi itibariyle davacının dava dilekçesindeki talebi ile bağlı olarak yerinde karar vermiştir. Kaldı ki davacı vekilince temerrüde ilişkin delil olarak dayanılan ve davalıya 19.03.2013 tarihinde tebliğ olduğu anlaşılan Beyoğlu … Noterliği nin 19.02.2013 tarih … nolu ihtarının, davalıdan ekipmanların iadesi istemine ilişkin olup, iadesi mümkün olmadığı halde bedel talebi içermediği gibi, bedele ilişkin bir tutarda belirtilmediği dikkate alındığında, davacı vekilinin hükümde faizin yürütülme tarihine ilişkin istinaf nedeni de yerinde değildir.Açıklanan bu gerekçelerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 344-346 ve 352. maddesi uyarınca yapılmamış sayılmasına, davacı vekilinin istinaf başvurusunun ise HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-Davalı vekilinin istinaf başvurusu yönünden:
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 344-346 ve 352. maddesi uyarınca yapılmamış sayılmasına,
2-Davalı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
B-Davacı vekilinin istinaf başvurusu yönünden:
1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine,
2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Gerekçeli kararın Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraf vekillerine tebliğine dair;
HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 07/03/2019 tarihinde oybirliğiyle ve temyizi kabil olmak üzere karar verildi.
KANUN YOLU : HMK’nın 361. maddesi gereğince, gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğ tarihlerinden itibaren iki haftalık süre içinde temyiz yolu açıktır.