Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/895 E. 2018/674 K. 27.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/895
KARAR NO : 2018/674
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ :
NUMARASI : 2018/66
DAVANIN KONUSU : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili Bankanın …l Ltd. Şti. ünvanlı müşterisinden aldığı … seri nolu 75.000,00 TL bedelli çekin başka bir birime gönderilmek üzere kargoya verdiğini, kargo aracında gerçekleşen soygun olayı neticesinde çekin çalındığını, bu konudaki savcılık soruşturmasının devam ettiğini, bu çekle ile ilgili çek iptali davası açtıklarını ve ödeme yasağı kararı aldıklarını, çek iptali davası sonuçlanmadan davalı tarafından çeki kötü niyetli bir şekilde iktisap edildiğini ve banka şubesine ibraz edildiğini, ancak iptal davasındaki ödeme yasağı sebebiyle ödeme yapılmadığını, aynı hırsızlık olayında birçok çekin gasp edildiğini, çeklerin çalındıktan sonra aynı şirkete, bu şirketten de davalıya ciro edilmesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığını, böylece davalının iyi niyetli meşru hamil olarak çeki elinde bulundurmadığını belirterek dava konusu çekin davalıdan istirdatına ve müvekkili bankaya teslimine, telafisi mümkün olmayan zararların önüne geçilmesi amacıyla dava süresince teminatsız veya mahkemece uygun görülecek teminat karşılığında çekin icra takibine konu edilmemesine, icra takibine konu edilmesi halinde ise icra takibinin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi; davacı tarafından açılan iş bu davayı Bakırköy 1.ATM.’nin 2018/66 esas sayılı dava dosyası ile birleştirmiştir.
Davalı … cevap dilekçesi ile; müvekkilinin ortağı ve yetkilisi olduğu …l.. Ltd. Şti. ile …..Ltd. Şti. arasında mal alım satımına dayalı ticari ilişki bulunduğunu, borçlu tarafından alışverişe istinaden çek ile ödeme yapıldığını, iki firma arasındaki ticari ilişkiye ait tüm belgelerin incelenmesi halinde ticari ilişkinin varlığının sabit olduğunu belirterek davanın reddine ve ihtiyati tedbir talebinin de reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesi 02/05/2018 tarihli ara kararında; dava konusu çek suretine göre davacı bankanın borçlu konumunda olmadığı, davanın TTK 792. maddesi kapsamında açılmış çek istirdatına ilişkin olduğu, bu durumda İİK 72. maddesinin somut olaya uygulanmasının mümkün olmadığı, dava konusu çekin icra takibine konu edilmemesi, konu edilmesi halinde takibin durdurulmasına ilişkin tedbir talebinin davanın tarafı olmayan üçüncü kişileri etkileyecek nitelikte olduğundan bu konuda tedbir kararı verilemeceği, davanın niteliğinin talep edilen tedbirin türüyle bağdaşmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermiştir.
Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde;
Müvekkili bankanın … Ltd. Şti. ünvanlı müşterisinden bankacılık işlemleri kapsamında dava konusu çeki teslim aldığını, çekle ilgili işlemlere başlanmak üzere çekin başka bir birime gönderilmesi esnasında çalındığını,
Birleşen 2018/66 esas sayılı dava dosyasında çekin istirdatı amacıyla dava açtıklarını, çekin tevdi bodrosu ile müvekkiline teslim edildiğini, çek çalındıktan sonra … tarafından…. Ltd. Şti.’ne, akabinde de bu şirket tarafından şirketin yetkilisine cirolandığını, bu durumda ancak TTK 792. maddesinde belirtilen istirdat davasının açılabileceğini, tedbir kararının üçüncü kişileri etkilemesinin mümkün olmadığını,
İİK 72. maddesinde düzenlenen menfi tespit ve istirdat davalarının ancak borçlu tarafından açılabileceğini, müvekkili bankanın borçlu olmaması nedeniyle tespit davası açmasının mümkün olmadığını, çeklerin tedavüle sokulabileceğini veya davalı dışında başka bir kişi tarafından ihtiyati hacze konu edilmesinin mümkün olduğunu, dolayısıyla mahkemenin gerekçesinin anlaşılamadığını belirterek, ilk derece mahkemesinin, ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin kararının kaldırılmasını ve ihtiyati tedbirini kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Davacı bankaca, tahsil cirosuyla alınan çekin nakli için verilen kargoda, kargo şirketi aracının hırsızlanması sonucu çalındığı iddia edilmiş ve bu konuda C. Savcığınca soruşturma başlatılmıştır.
Davacı tarafından, çekin rızası dışında elinden çıktığı iddiasıyla çek iptali davaları açılmıştır. Davacı iş bu dava ile hırsızlandığını iddia ettiği çekin davalının elinde bulunduğunu, davalının çeki kötü niyetle iktisap ettiğini belirterek çekin TTK 792. maddesi gereğince istirdadı ile çekin tedbiren icra takibine konu edilmemesi, takibe konu edilmesi halinde ise takibin durdurulmasını talep etmiştir.
İlk derece mahkemesi 02/05/2018 tarihli ara kararı ile tedbir talebinin yasal şartlar oluşmadığından reddine karar vermiştir.
İstirdatı talep edilen *** 6463 seri nolu 75.000,00 TL bedelli çekin … Ltd. Şti. tarafından keşide edildiği, daha sonra çekin … Ltd. Şti.’ne ciro edildiği, cirodan sonra….bank A.Ş. Tekirdağ Şubesinin kaşesinin basıldığı, bu kaşeden sonra . .. Ltd. Şti. isminin ciranta olarak yer aldığı, çekin davalının ortağı olduğu şirkete ciro edildiği ve sonuç itibariyle çekin ciro yoluyla davalı …’e geçtiği anlaşılmaktadır.
TTK 792.maddesinde, ”Çek, herhangi bir surette hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790. maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu taktirde o çeki geri vermekle yükümlüdür ” hükmü yer almaktadır.
Dava, TTK 792. maddesi kapsamında açılan çek iade davasıdır. Çekte davacı bankanın kaşesi bulunmaktadır. Ayrıca, davacı tarafından dosyaya sunulan çek tevdi bordosuna göre, dava konusu çek davacıya verilmiştir. Çek ciro yapılmak suretiyle davacı bankaya teslim edilmiş ve davacı bankanın kaşesi vurulmuştur. Ancak bankanın imzası bulunmadan çek … İnşaat Şirketine geçmiştir. Böylece çekteki ciro silsilesi kopmuştur.
HMK 389/1.maddesinde” (1) Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir… ”; 390/3. maddesinde “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır”; 391/1.maddesinde” Mahkeme, tedbire konu olan mal veya hakkın muhafaza altına alınması veya bir yediemine tevdii ya da bir şeyin yapılması veya yapılmaması gibi, sakıncayı ortadan kaldıracak veya zararı engelleyecek her türlü tedbire karar verebilir” düzenlemelerine yer verilmiştir.
Bu durumda HMK 390/3.maddesinde belirtilen yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmiştir. Bu gerekçeler ile davacının tedbir talebinin HMK 389 vd. maddeleri gereğince kabulü gerekirken reddine karar verilmiş olması isabetsiz olduğundan, istinaf başvurusunun kabulüne dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; ilk derece mahkemesince verilen 02/05/2018 tarihli ihtiyati tedbir talebinin reddine dair kararın kaldırılmasına; davacının tedbir talebinin Dairemizce karara bağlanmasına, bu doğrultuda;
1-HMK 389.vd.maddeleri gereğince davacının tedbir talebinin KABULÜ ile; … Bankasının … nolu şubesinden verilme, 2006463 seri nolu, 75.000,00 TL bedelli, 15/12/2017 tarihli, … San. ve Ltd. Şti. tarafından keşide edilen çekin, davacı tarafından çek bedelinin %15’i oranında belirlenen 11.250,00 TL nakdi veya kesin veya süresiz teminat mektubu ibrazı halinde, davalı … tarafından icra takibine konulmasının ihtiyati tedbir yoluyla önlenmesine; çek icra takibine konu edilmiş ise icra takibinin durdurulmasına,
2-İstinaf kanun yoluna başvuran tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına; 35,90 TL istinaf peşin harcının talep halinde davacıya iadesine,
3-İstinaf yolu için yapılan giderlerin ilk derece mahkemesince esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince derhal tebliğine,
5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK.352/1.b.2. Ve 391/3. maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 26/07/2018 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU : HMK. 362/1.f maddesi uyarınca karar kesindir.