Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/893 E. 2019/574 K. 18.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/893
KARAR NO : 2019/574
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/02/2018
NUMARASI : 2014/1293E. 2018/89K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Kargo Taşımasından Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen alacak davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne ilişkin verilen hükme karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin müşterisi … Tic.ve San. A.Ş.’ye … Kargo şirketi vasıtası ile bir çok defalar evrak ve parça gönderiminde bulunduğunu, 23.12.2013 tarihinde kargo şirketine … numaralı irsaliye ve … Teslim Belgesi ile 12.000 EURO + KDV bedelli ( 40.436,71 TL) “elektrik otomasyon parçaları” teslim edilerek … Tic.ve San. A.Ş. gönderilmesi talep edildiğini, 31.12.2013 tarihinde … numaralı irsaliye ile … Araç Teslim Belgesi ile “yağ keçesi” teslim edildiğini, halen elektrik otomasyon parçalarının teslim edilmediğini, davalı ile aralarında akdedilen 17.01.2013 tarihli taşıma teklifinin 4. maddesi gereği kargo şirketinin tamamen sorumlu olduğunu belirterek, söz konusu olan malın aynen teslimini veya malın bedeli olan 40.436,71 TL ( KDV Dahil)’ nin fatura tarihi olan 23.12.2013 tarihinden itibaren hesaplanacak ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili savunmasında özetle; davacı tarafın dava konusu olan malzemelerin müvekkili şirkete tam ve hasarsız olarak teslim edildiğinin kesin delillerle ispatının gerekeceğini, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydı ile göndericinin gönderilerin cinsi, miktarı, niteliği gibi hususlarda tam ve doğru olarak bilgilendirmekle yükümlülüğünün bulunduğunu, öncelikle talep konusu edilen zarar tutarının ve daha sonra kusuru ve kusur ile zarar arasındaki illiyet bağının ispatı gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydı ile dava konusu emtia bedeline fatura tarihinden itibaren faiz işletilmesinin haksız olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; ”…Bu konuda Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında, “taşınan emtianın alıcısına ulaşamamasının makul, kabul edilebilir bir açıklamasını yapamayan taşıyıcının bu hareketinin kötü niyete eşdeğer bir kusur olduğuna, bu durumun da ağır kusur olarak kabulünün gerektiğine” vurgulama yapılmıştır.”Davacı şirketin dava dışı …Ticaret ve Sanayi A.Ş. arasındaki ticari ilişki nedeniyle davacı şirketin, …Ticaret ve Sanayi A.Ş. İçin; 23/12/2013 tarihinde, … no.lu irsaliye ile 1 adet … stok kodlu “…” açıklamalı; yine 31/12/2013 tarih … no.lu irsaliye ile, 1 adet 52401A stok kodlu, “Otomatik Yağlama Keçesi H2200 2320*200*10″ açıklamalı irsaliyeler düzenlenmiştir.”Davalı şirket, icap ve kabule dayalı sözleşme ilişkisi çerçevesinde davacıya ait 23.12.2013 tarihli gönderi için düzenlediği 17.01.2014 tarih GS … nolu faturaya göre KDV dâhil 140,13 TL karşılığında taşıma işini üstlendiği, hacim ağırlığı 295 desi olan kargoyu alıcısına teslim ettiğini belgeleyemediği gibi, taşıma işine konu kargonun alıcısının eline geçmemesine geçerli bir açıklama da getiremediği için davacı şirketin 40.436,71 TL tutarındaki zararının tamamını tazmin mükellefiyeti altında olduğu anlaşıldığından denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu da dikkate alınarak davanın kabulüne” karar vermiştir.Bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde;Göndericinin, ürün teslimi sırasında gönderilerin cinsi, miktarı, niteliği gibi hususları taşıyıcıya tam ve doğru olarak bildirmekle yükümlü olduğunu, davacının gönderisini davalıya teslim ederken eşyanın içeriği ve niteliğine ilişkin hiçbir bildirimde bulunmadığını, taşınan eşyaya ilişkin açık ve ayrıntılı bir bilgi bulunmadığını,Müvekkili şirkete teslim edilen kargonun, dava konusu ürün olduğunun ispatının davacı tarafın yükümlülüğünde olduğunu, müvekkili şirketin taşıma esnasında kendi üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirdiğini, Dava konusu ürünlerin, alıcı şirket yetkilisi tarafından teslim alındığına ilişkin kargo teslim tutanağı bulunduğunu,Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise yalnızca davacı yanın iddialarının değerlendirmeye alındığını, taraflarınca sunulan hiç bir beyan, savunma ve itirazın geçerli kabul edilmediğini, gönderinin içeriği ve niteliğinin dahi davacı tarafından ispatlanamadığını,Kabul anlamına gelmemekle birlikte; kaybolduğu iddia edilen ürünlerin bedelinin, salt davacı tarafça sunulan fatura kapsamında belirlenmiş olup söz konusu tutarın kabulünün mümkün olmadığını, sorumluluğun sınırlı sorumluluk olduğunu, TTK’nın 880. ve 882. maddeleri gözönünde bulundurulduğunda davanın kabulünün mümkün olmadığını,İlk derece mahkemesi kararının bu nedenlerle usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, kargo taşıması için davalıya teslim edilen emtianın alıcısına teslim edilmediği gerekçesiyle, taşımaya konu emtianın aynen teslimi, olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemlerine ilişkindir.Kargo taşıması yurt içi taşımaya ilişkin olup uyuşmazlık TTK hükümlerine tabidir.Somut uyuşmazlık, taraflar arasında kargo taşıma sözleşmesinin varlığı, davacı tarafından davalıya Kahramanmaraş’da bulunan adrese teslim edilmek üzere 23.12.2013 tarihinde … A.Ş. firmasına teslim edilmiş olduğu söylenilen ‘… ’’ açıklamalı emtianın alıcıya teslim edilip edilmediği noktasındadır. Davacı söz konusu emtianın teslim edilmediğini, davalı ise davacının delil olarak dayandığı … seri ve .. sıra numaralı ambar tesellüm fişine konu kargo içeriğinin ispata muhtaç olduğunu iddia etmektedir. Taraflar arasındaki akdi ilişkinin varlığı ihtilafsızdır. Söz konusu emtianın alıcıya teslim edildiğini ispat yükü davalıdadır. Her iki tarafın uyuşmazlığa konu 2013 ve 2014 yıllarına ait ticari defterlerinin usulüne uygun olduğu anlaşılmaktadır. Davacı tarafından; 23.12.2013 tarih … no.lu irsaliyedeki mal ve hizmete ilişkin olarak dava dışı …A.Ş. adına 23.12.2013 tarih … no.lu 40.436,71 TL fatura kesilmiştir. 40.436,71 TL fatura … tarafından muhteviyatı olan “…” açıklamalı ürün teslim alınmadığı gerekçesi ile fatura davacıya iade edilmiştir. Dosya kapsamında, dava dışı .. A.Ş. tarafından Kahramanmaraş … Noterliği vasıtasıyla davacıya gönderilmiş olan 13/03/2014 tarihli … yevmiye nolu ihtarname ve e mail çıktıları da bu hususu destekler niteliktedir. Dava dışı …A.Ş.’ye 02/01/2014 tarihinde … Kargo şirketi vasıtasıyla teslim olunan bir adet fırça makinesi yağ keçesidir. 23.12,2013 tarihli … seri no.lu KDV dahil 40.436,71 TL tutarında fatura davacı tarafından iptal edildiğinden davacı ticari defterlerinde de kayıtlı değildir.Taşıma sözleşmesinden kaynaklanan hukuki ilişkide taşıyıcı;“taşıma sorumluluğunu üstlendiği emtiayı varma yerinde gönderilene veya onun temsilcisine teslim borcunu üstlendiğinden”, bu borca aykırı davranış nedeniyle taşıma süresi içinde eşyaya gelecek hasarlardan veya ziyadan ötürü; sözleşme ile sarahaten kararlaştırılmamış olsa bile “kural olarak” gönderene karşı mesuldür. Bu hususu düzenleyen 6102 Sayılı TTK. Md.875/1 “Taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın ziyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur.” hükmünü havidir.Somut uyuşmazlıkta; ispat yükü kendisinde olan davalı emtianın teslim edildiğini yazılı belge ile ispat edemediğinden ve teslime dair sunduğu belge davaya konu taşımaya ilişkin olmadığından ve cevap dilekçesinde açıkça yemin delilline de dayanmamış olduğundan mahkemece, davacı tarafından alıcısına gönderilen malın fatura bedeli üzerinden davacı talebinin kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamındaki teslim tutanağında kargonun niteliği ve içeriği hakkında davalı tarafından herhangi bir açıklama yazılmamış olduğu anlaşılmaktadır. Halbuki tutanağın formatı gereği nitelik ve içerik hakkında davalı taşıyıcının gerekli bilgiyi alıp işlemesi gerekir. Davalı, kendi düzenlediği formdaki bilgileri doldurmadan teslim aldığı emtianın içeriğinin belli olmadığını savunamaz. Davacı taraf, taşımaya konu kargonun içeriğini sunduğu belgeler ve fatura ile kanıtlamıştır. Davalı tarafından düzenlenen teslim fişine göre, kargo taşımasına konu emtianın davalıya teslim edildiği kanıtlanmış, içeriği ise alıcı firmaya kesilen fatura ile kanıtlanmıştır.Somut olayda, davalı taşıyıcı, taşımaya konu emtiayı alıcısına teslim ettiğini savunmuşsa da bunu kanıtlayamamıştır. Sunduğu teslim makbuzunun başka bir emtia taşımasına ilişkin olduğu belirlenmiştir. Davalı taşıyıcı, taşımaya konu emtiayı alıcısına teslim edememesine ilişkin hiç bir somut gerekçe ileri sürmemektedir. Hiç bir gerekçe göstermeksizin malı teslim etmeyen taşıyıcının bu eyleminin pervasızca davranış olarak kabulü gerektiğinden, TTK’nın 886. maddesi uyarınca taşıyıcının sınırlı sorumluluktan yararlanma hakkını kaybettiğinin kabulü gerekir. Bu nedenle davalı taşıyıcı, taşıma konusu emtianın gerçek değerini ödemekle yükümlüdür. Malın gerçek değerinin TTK’nın 880/3. maddesine göre belirlenmesi gerekir. Taşımaya konu emtianın alıcı firmaya satıldığı ticari kayıtlarla ispatlanmıştır. Yani, emtia davacı tarafından satılmış ve alıcısına gönderilmek üzere davalı kargo şirketine verilmiştir. Bu durumda, fatura değerinin davacının zararı olarak kabulü gerekir. Somut olayda fatura bedelinden taşıma maliyetinin düşürülmesine de gerek bulunmamaktadır. Çünkü taşıma bedeli davalıya peşin olarak ödenmiştir.Açıklanan bu gerekçelerle, HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davalı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,3-Bakiye 2.071,80 TL nispi istinaf harcının davalıdan tahsiline, Hazineye irad kaydına, 4-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,5-Duruşma açılmadığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına,6-Gerekçeli kararın birer örneğinin ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,7-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.18/04/2019