Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/887 E. 2019/626 K. 02.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/887
KARAR NO : 2019/626
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/12/2017
NUMARASI : 2017/501E. 2017/933K.
DAVANIN KONUSU: Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
Taraflar arasında görülen genel kurul kararının iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne ilişkin verilen hükme karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkillerinin davalı şirkette ortak olmaları nedeniyle oy kullanma hakkına sahip olduklarını, 14.04.2017 tarihli olağan genel kurul toplantısında davalı şirketin yönetim kurulunun ibrasının görüşüldüğünü, TTK’nın 436. maddesinde oy kullanması yasak olanların açıkça belirtildiğini, toplantıda ibra yönünde oy kullananların toplam oyunun 39244 paya tekabül ettiğini, bunun 24.114’lük kısmının … ait olup, yönetim kurulu üyesi olmaları nedeniyle oy hakkına sahip olmadıklarını, geriye kalan 15130’luk oyun yönetim kurulunun ibrası için yeterli olmadığını, çünkü 15764 olumsuz oy kullanıldığını, bu nedenle ibranın yok hükmünde olduğunu ileri sürerek, davalı şirketin 14.04.2017 tarihli genel kurul kararında alınan ibra kararının yok hükmünde olduğunun tespiti ile iptaline karar verilmesini istemiştir.Davalı vekili savunmasında özetle; davacılardan …’in de yönetim kurulu üyesi olup 2016 yılı Mayıs ayına kadar görev yaptığını, açılan davanın hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, TTK’nın 446. maddesi uyarınca toplantıda hazır bulunup karara olumsuz oy veren ve muhalefetini tutanağa geçirtenlerin dava hakkının bulunduğunu, davacı tarafın toplantıda oylamaya katılmayarak çekimser kaldığını, muhalefetin tutanağa geçirilmediğini, ibra kararının davacı dışındaki ortakların olumlu oyu ile alındığını, yönetim kurulu üyelerinin oyları geçersiz sayılmasa dahi diğer geçerli oyların ibra için yeterli olduğunu, durumun sonuca etkili olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; iptali talep edilen 14/04/2017 tarihli Genel Kurul toplantısının 4. maddesi ile yönetim kurulu üyelerinin ibrasına karar verildiği, 6102 sayılı TTK’nın 436. maddesinde, şirket yönetim kurulu üyeleri ile yönetimde görevli imza yetkisine haiz kişilerin yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmelerine ilişkin kararlarda kendilerine ait paylardan doğan oy haklarını kulllanamayacaklarnın belirtildiği, hükmün emredici olduğu, bu madde hükmüne aykırı hareket edilmesi halinde, kullanılan oyların geçersiz olduğu, bu oylar ile alınan genel kurul kararlarının geçersiz ve malul olacağı, somut olayda ise yönetim kurulu üyelerinin yönetim kurulunun ibrası kararında oylamaya katılarak oy kullandıkları, yönetim kurulunun ibrasına karar verildiği, TTK’nın 436. maddesine göre oy kullanma yasağına aykırı davranıldığı, karar nisabı bulunmadığı, o halde kararın yoklukla malul olacağı, bu itibarla yok hükmünde olan karara karşı ortaklar muhalefet şerhi koymasalar dahi dava açabilecekleri, somut olayda davalı şirket yönetim kurulunun üç kişiden oluştuğu, davacı yönetim kurulu üyesi … 2016 yılının Mayıs ayında istifa ettiği, diğer yönetim kurulu üyelerinin ….oluduğu, anılan toplantıda ibra kararının davacıların 15749 payı dışında 39244 adet pay karşılığı oy çokluğu ile alındığı, yönetim kurulu üyesi olan … oylarının yukarıda açıklanan nedenlerle oy hakkı bulunmamasından dolayı geçersiz olduğu, davacı …’in de oy hakkı bulunmadığı, incelenen hazirun cetveline göre davacı şirketin 14741 çekimser oyuna karşılık ve yasaklı geçersiz oylar düşüldükten sonra diğer ortaklar …. Ltd. Şti.’nin 5504 payı ile …. Tic. Ltd. Şti.’nin 2752 payı dikkate alınarak ibranın değerlendirilmesi gerektiği, olumlu oyların toplamının ibra için yeterli olmadığı, karar nisabı itibarıyla ibranın yok hükmünde olduğu gerekçesiyle,. davalı şirketin 14/04/2017 tarihinde yapılan 2016 yılı Genel Kurul Toplantısında gündemin 4 nolu maddesi ile alınan ibra kararının yok hükmünde olduğunun tespiti ile iptaline oy çokluğu ile karar vermiştir. Azınlıkta kalan ilk derece mahkemesi hakimi, yöneticilerin ibrasına ilişkin olarak alınan kararların karar nisabı bulunmadığından, kanuna aykırılık nedeni ile yokluk yaptırımı yerine iptali gerektiği gerekçesiyle karara muhalif kalmıştır. Bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde;TTK’nın 447.madde hükmünün genişletilerek genel kurul kararının yok hükmünde olduğunun tespitinin açıkca kanuna aykırı olduğunu, TTK m. 446 hükmü ile genel kurula katılma yetkisi bulunmayan kişilerin katılıp oy kullanması halinin açıkca iptal edilebilirlik yaptırımına tabi tutulduğunu, doktirinde yönetim kurulu üyelerinin ibra kararında oy kullanması halinde ibra kararının iptal edilebilir olduğunun savunulduğu,Davacıların oy kullanmadığı, haksız davaya konu genel kurul kararını müzakere etmediklerini, bilgi talebinde bulunmadıklarını, karara karşı muhalefet dahi yazdırmadıklarını, bu bağlamda TTK madde 446 (1-b) anlamında etki kuralı gereği, oydan yasaklı hissedarlar katılmasaydı ibra kararının alınamayacağının davacılar tarafından ispat edilemediğini, böyle bir ispatının yapılmasının da mümkün olmadığını,…vekaleten kullanmış olduğu …ait 2292 payın,… ait 2291 adet payın ve …’e ait 2291 adet payın karar verilirken hesaplamanın dışında tutulduğunu, halbuki bu oylarla birlikte toplam oy sayısının 15130 oy olduğunu ve bu oyların 14741 çekimser oyu geçtiğini, ibra kararının mevzuata uygun nisapla alındığını, yönetim kurulu üyelerinin sadece kendilerine ait paylardan doğan oy haklarını kullanmayacakları, başka kişiler adına vekaleten oy kullanabileceğini, Anonim Şirketlerin Genel Kurul Toplantılarının Usul ve Esasları ile Bu Toplantılarda Bulunacak Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Temsilcileri Hakkındaki Yönetmelik’in 19. maddesindeki düzenlemenin buna imkan tanıdığını,
Bu nedenlerle, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, davalı şirketin 14/04/2017 tarihli genel kurul toplantısında alınan ibra kararının yok hükmünde olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Davacı, şirket ortağı ve eski yönetim kurulu üyesidir. Davalı şirketin14/04/2017 tarihinde yapılan 2016 yılına ait olağan genel kurul toplantısında alınan 4 nolu ibra kararının iptalini talep etmektedir. Davacıların davalı şirketin ortağı olduğu husus ihtilafsız olup davacının davayı açmakta hukuki yararı olduğunun kabulü gerekir.Dava konusu genel kurul toplantısının 4 nolu kararı ile yönetim kurulu üyelerinin ibra edildiği görülmektedir. Yönetim Kurulu üyelerinin …, … ve …oluştuğu, …’in istifa ettiği anlaşılmaktadır. TTK’nın 436/2. maddesi, “Şirket yönetim kurulu üyeleriyle yönetimde görevli imza yetkisini haiz kişiler, yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmelerine ilişkin kararlarda kendilerine ait paylardan doğan oy haklarını kullanamaz” hükmünü içermektedir. Bu hüküm emredici olup ibra kararına yönelik davacıların muhalefet şerhi bulunmasa da madde hükmüne aykırı hareket edilmesi halinde kullanılan oylar geçersiz olacağından, alınan genel kurul kararı da -gerekli karar nisabının sağlanmaması halinde- yok hükmünde olacaktır. Dolayısıyla ibranın veya ibra edilmemenin yönetim kurulu başkan ve üyeleri dışındaki ortakların oylarıyla karara bağlanması gerekmektedir (Yargıtay 11.H.D.2015/15396E., 2016/7426 K). Somut olayda, davalı şirket yönetim kurulu üyesi olan ….TTK’nın 436/2. maddesi gereğince yönetim kurulu üyelerinin ibrasına dair oylamada oy kullanamayacak olmasına karşın, yönetim kurulu üyesi, yönetim kurulu üyesi olmayan diğer ortakları temsilen ibrada oy kullanabilir (Yargıtay 11.H.D. 2016/2098E- 2016/9484 K).TTK’da ibra kararının alınması ile ilgili olarak özel bir nisap öngörülmemiştir. Bu nedenle genel kurulun toplantı ve karar yeter sayısına ilişkin genel kuralın uygulanması gerekir. TTK’nın 418. maddesine göre;”(1) Genel kurullar, bu Kanunda veya esas sözleşmede, aksine daha ağır nisap öngörülmüş bulunan hâller hariç, sermayenin en az dörtte birini karşılayan payların sahiplerinin veya temsilcilerinin varlığıyla toplanır. Bu nisabın toplantı süresince korunması şarttır. İlk toplantıda anılan nisaba ulaşılamadığı takdirde, ikinci toplantının yapılabilmesi için nisap aranmaz. 2) Kararlar toplantıda hazır bulunan oyların çoğunluğu ile verilir.” Bununla birlikte, ibra kararının alınmasında bir takım pay sahiplerinin oy hakkı tanınmamıştır. Ancak oydan yoksun bulunan pay sahipleri genel kurul toplantısına katılma, görüş bildirme, bilgi alma, iptal davası açma ve teklif sunma gibi haklardan yararlanabileceklerdir. Bu bakımdan oydan yoksunluk halleri, çoğunlukla gündemdeki maddelerden sadece bir kısmı açısından söz konusu olduğundan; yalnızca karar yeter sayısının hesaplanmasında dikkate alınmaz. Toplantı yeter sayısının hesabında, oydan yoksun paylar dikkate alınır (Dr. Aydın Çelik, Anonim Ortaklıklarda Yönetim Kurulu Üyelerinin İbrası, sh.134).Somut olayda, dava konusu 14/04/2017 tarihli genel kurulda alınan 4 nolu ibra kararının oylamasında, yönetim kurulu üyesi olan … vekaleten oy kullanmış olduğu, yönetim kurulu üyesinin kendi payına ilişkin oy kullanma hakkı bulunmamakla beraber diğer ortaklara vekaleten oy kullanabileceği, ortaklar … ait 2292 payı, … ait 2291 adet payı ve … ait 2291 adet payı … vekaleten temsil ettiği, bu nedenle bu oyların da hesaplamaya dahil edilmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Davacı …’in 2016 yılının Mayıs ayında istifa etmiş olduğu, bu sebeple oy hakkının bulunmadığı, … hali hazırda yönetim kurulu üyesi olduklarından alınan ibra kararında onların oy hakkı bulunmadığı; dolayısıyla bu halde de hazirun cetveli göz önünde bulundurulduğunda, toplam olumlu oyun 15.130 pay olduğu, …’in oydan yasaklı olduğundan çekimser oy olarak sadece ….Tic. Ve San. A.Ş.’in 14.741 oyunun kabul edilebileceği, bu hali ile 15.130 olumlu oya karşılık 14.741 çekimser oy ile kararın alındığı, TTK’nın 418/2. maddesi uyarınca karar nisabının sağlandığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü gerekmiştir.Açıklanan tüm bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b. 2. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına, davanın esası hakkında Dairemizce yeniden hüküm verilmesine, bu doğrultuda;1-Davanın REDDİNE,2-Alınması gerekli 44,40 TL harçtan peşin alınan 21,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00 TL’nin davacıdan tahsiline, Hazineye irad kaydına, 3-a)Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,b)Davalı tarafından ilk derece mahkemesi aşamasında sarfedilen yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, c)Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A….T.’ne göre belirlenen 2.725,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,ç)Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,4- İstinaf yargılaması yönünden;a)Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru harcı olarak yatırılan 98,10 TL’nin Hazineye gelir kaydına,b)İstinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili tarafından yatırılan 35,90 TL peşin istinaf harcının talep halinde davalıya iadesine,c)Davalı tarafından istinaf aşamasında sarfedilen 98,10 TL harç gideri ve 45,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 143,10 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,5-Gerekçeli kararın Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraf vekillerine tebliğine,6-Dosyanın, karar kesinleştiktensonra, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.2.. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 02/05/2019 tarihinde oybirliğiyle ve temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.