Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/827 E. 2019/328 K. 07.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/827
KARAR NO : 2019/328
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/10/2017
NUMARASI : 2016/515E. 2017/747K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen alacak davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne ilişkin verilen hükme karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin yaptığı iş karşılığında dava dışı lehdardan …bank Dilovası şubesine ait 31/08/2014 tarih ve … numaralı 34.700,00 çeki ciro yoluyla devraldığını, çeki ibraz ettiğinde çekin ibraz süresinin gelmediğinden bahisle çekin bedelinin ödenmediğini, bunun üzerine 01/10/2014 tarihinde tekrar bankaya gittiğinde bu kez de çekin ibraz süresinin geçtiğinden bahisle çekin ödenmediğini belirterek, davalı keşideciden sebepsiz olarak zenginleştiği miktar olan 34.700 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek olan ticari faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir.Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edildiği, cevap vermediği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; ”…Davacı tarafın hamili olduğu çeke ilişkin usulüne uygun bir ibraz olmadığından başvuru hakkını kullanamayacak ise de TTK’nın 732. maddesi uyarınca keşideci davalıya sebepsiz zenginleştiği ölçüde başvuru yapabilecektir. Davalı tarafından dosyaya sebepsiz zenginleşmediğini gösteren deliller sunulmadığından ve keşide tarihi nedeni ile çekin geçersiz sayılması aşırı şekilcilik kabul edileceğinden davanın kabulüne, alacak bedeli de likit olduğundan icra inkar tazminatınında kabulüne” karar verilmiştir.Bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde;Davacı tarafın dava dilekçesine bakıldığında itirazın iptali davası konusu olarak, İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasını gösterdiğini, ancak mahkemenin, tarafların talebi ile bağlı kalması gerekirken Gebze …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile ilgili karar vermesinin usule aykırı olduğunu,Takibe konu çek incelendiğinde, keşide tarihinin 31.09.2014 olarak yazılmış olduğunu, kanuna bakıldığında şekil şartlarını sağlamadığı açıkça anlaşılan çek ile ilgili karar verilmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu,Bilirkişi incelemesi yaptırılmayarak eksikliklerle karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu,Davaya konu alacak likit olmadığından, icra inkar tazminatına hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu,Bu nedenlerle, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER
1-Gebze … İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyası,
2-Çek tevdi bodrosu,
3-…Bankası 11/03/2016 tarihli yazı cevabı,
4-Dava dosyası kasamı.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, süresi içinde ibraz edilmeyen çeke ilişkin olarak, lehdardan çeki ciro yoluyla devralan hamilin, TTK’nın 732. maddesi maddesi uyarınca, davalı keşideciye karşı açmış olduğu sebepsiz zenginleşme davasıdır.
Dava konusu çekteki keşide tarihinin 31.09.2014 olarak gösterilmesi karşısında, her ne kadar Eylül ayının 31. günü söz konusu olamaz ise de bunun yanılgıdan kaynaklandığının ve bu eksikliğin çekin niteliğini etkilemediğinin ve keşide tarihinin Eylül ayının son günü olarak yazıldığının kabulü gerekmektedir (Yargıtay 11.HD’nin 28/11/2016 tarih, 2016/13050 E. 2016/9134 K.sayılı ilamı). Somut olayda, dava ve takip konusu çeklerin süresi içerisinde bankaya ibraz edilmediği sabittir. Bilindiği gibi keşideci çek ödeninceye kadar sorumludur. Çekin süresi içinde bankaya ibraz edilmemiş olması, alacaklının alacağının ortadan kalktığı anlamına gelmeyeceği gibi borçlu keşidecinin sorumluluğunu da ortadan kaldırmaz. Yargıtayın uygulaması da bu yöndedir (Yargıtay 11.HD nin 07.02.2013 tarihli ve 2013/235 E. 2013/2063 K. Nolu kararı ).Ancak, dava dilekçesi incelendiğinde davanın sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacak davası olarak açıldığı ve dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesine ilişkin talepte bulunulmuş olduğu; ancak hükümde davanın itirazın iptali davası olarak kabul edilerek karar verildiği ve davacı lehine icra inkar tazminatına da hükmedildiği anlaşılmaktadır.Yani, dava alacak davası olarak açıldığı halde, mahkeme, itirazın iptali hakkında karar vermiştir. Oysa, HMK’nın 26. Maddesinde düzenlenmiş olan taleple bağlılık ilkesi gereğince, hakim, talepten fazlasına veya ondan başka bir şeye karar veremez. Buna ilişkin bir istinaf başvurusu olmasa dahi, bu mutlak istinaf sebebi olup ilk derece mahkemesinin yargılamayı tekrarlamasını gerektirecek usuli bir hatadır. İlk derece mahkemesinin kararının HMK’nın 297.maddesine uygun ve istinaf incelemesine elverişli bir karar olduğundan söz edilemez.HMK’nın 353/1.a.maddesinde ilk derece mahkemesi kararlarının usul yönünden incelenmesi düzenlenmiştir. Usuli incelemenin kapsamı HMK’nın 353/1.a. maddesinde altı bent halinde sayılmıştır. Ancak bu sayımın sınırlı olmadığı, Yargıtayın mutlak temyiz sebebi olarak kabul ettiği tüm konularda (mutlak istinaf sebeplerinin mevcudiyeti halinde) bu maddenin uygulanması gerekir (Tolga Akkaya, Medeni Usul Hukukunda İstinaf, Ankara – 2009, s.305).
Açıklanan bu nedenlerle, HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, işin esası incelenmeksizin, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK 353/1.a.6. maddesi uyarınca, işin esası incelenmeksizin, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
3-Davalı tarafından yatırılan istinaf peşin harçlarının ilk derece mahkemesi tarafından, talep halinde iadesine,
4-İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin, esas hükümle birlikte, ilk derece mahkemesi tarafından, yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
5-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine dair;
HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 07/03/2017 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU : HMK’nın 353/1.a. maddesi uyarınca karar kesindir.