Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/806 E. 2019/124 K. 31.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/806
KARAR NO : 2019/124
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/04/2017
NUMARASI : 2014/1304 2017/467
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne ilişkin verilen hükme karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirkette azınlık hissedar olduğunu, ayrıca bir dönem davalı şirkette genel müdürlük görevini de ifa ettiğini, davalı şirket ile müvekkili arasında hukuki birtakım davalar olduğunu, müvekkilinin sözlü taleplerine rağmen davalı şirketin mali durumu, hesap hareketleri ve vergisel durumu ile ilgili kendisine herhangibir bilgi verilmediğini, bunun üzerine müvekkilinin davalı şirkete ihtarname gönderdiğini, ancak davalı şirket bu ihtarnameyi de yanıtsız bıraktığını, genel kurul toplantısı öncesinde 14.03.2014 tarihinde talep edilen cari hesap ekstresi ancak genel kurulun yapılacağı 17.03.2014 günü müvekkiline ibraz edildiğini, müvekkilinin söz konusu aracı Beşiktaş … Noterliği’nin … yevmiye nolu Araç Satış Sözleşmesi ile 22 Şubat 2013 tarihinde satın aldığını ve sözleşmede de belirtildiği üzere bedelini tamamen ve nakten ödediğini, ödemeye rağmen müvekkilinin araç bedeli kadar davalı şirket kayıtlarında borçlu gösterildiğini, müvekkilinin davalı şirkete böyle bir borcu bulunmadığını belirterek, davacının davalı şirkete 125.590,00 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.Davalı vekili savunmasında özetle; aynı konuda taraflar arasında İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1360 E. sayılı dosyası üzerinden görülmekte olan dava olduğundan derdestlik itirazında bulunmuş, davanın müvekkili şirket adına kayıtlı aracı satın alan davacının araç bedelini ödediği iddiasına dayalı olarak açıldığını, bu nedenle huzurdaki davaya bakmakla görevli ve yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan görev itirazında bulunduklarını, davacının davalı şirketten aldığı araç bedelini ödemediğini, davanın haksız olduğunu, davalının aile şirketi olması nedeniyle, davacının da müvekkil şirketin hissedarlarından biri ve diğer hissedarların da oğlu ve kardeşi olması münasebetiyle, araç bedelinin ödenmediği hususunu tanık delili ile ispat etmek istediklerini, tanık dinletme taleplerinin kabul etmemesi halinde, delil listesinde belirtmiş olan müvekkili şirketin defterleri ve yemin delili ile bu hususu ispatlayacaklarını belirterek, öncelikle görevsizlik kararı verilmesini istemiş, esas yönünden ise davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESEİNİN KARARI
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; ”…Davalının, cevap dilekçesinde davacının kendisine söz konusu araç satış sözleşmesinden kaynaklı borçlu olduğunu savunmuş olması dikkate alındığında, davacının dava açmakta hukuki menfaati bulunduğu, davacının davalıya araç satış sözleşmesinden kaynaklı borçlu olmadığı iddiası bakımından iddiasına dayanak noter satış sözleşmesinin resmi senet olarak ispata elverişli olduğu, aksini ispat yükümlülüğü bulunan davalının satış bedelini nakden ve peşin olarak teslim almadığını, diğer bir deyimle resmi satış senedinin aksini kesin delillerle ispatlaması gerektiği, son olarak, davalının yemin delililine dayandığı, davacının usulüne uygun olarak yemini eda ettiği…” gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiştir.Bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde: Şirketin tüm ortaklarının birinci dereceden akraba olması münasebetiyle araç satışı akrabalar arasında yapılmış bir işlem olduğundan, bedelin ödenmediği hususunda tanık dinletme taleplerinin kabul edilmesi gerektiğini, bu taleplerini kabul edilmeyerek davanın kabulüne ilişkin verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, hukuki niteliği itibariyle İİK’nın 72. maddesi uyarınca açılmış bir menfi tespit davasıdır.İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı, yasal süresi içinde davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, davalı vekili tarafından ileri sürülen istinaf nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Dava, davacının şirket ortağı olduğu zamanda düzenlendiği iddia olunan noter satış senedinden kaynaklı menfi tespit davası olup, davacının davalı şirkette hissedar olduğu, ortaklar hesabında davacının davalı şirkete borçlu gösterilmesi nedeniyle uyuşmazlığın şirket ortaklığından kaynaklandığı anlaşıldığından, TTK’nın 4/1.a.maddesi uyarınca mutlak ticari dava niteliğinde olup görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesidir. Görev konusundaki istinaf nedeni yerinde görülmemiştir.İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1360E sayılı dosyasının incelenmesinde, sözkonusu dava dosyası ile eldeki dava dosyasının konularının farklı olduğu anlaşılmakla derdestlik itirazına ilişkin istinaf sebebi yerinde değildir.HMK’nın 200/1 maddesi uyarınca, “Bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri ikibinbeşyüz Türk Lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle ikibinbeşyüz Türk Lirasından aşağı düşse bile senetsiz ispat olunamaz”. Aynı Kanun’un 201. maddesi uyarınca,”Senede bağlı her çeşit iddiaya karşı ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler ikibinbeşyüz Türk Lirasından az bir miktara ait olsa bile tanıkla ispat olunamaz”.Belirtilen madde uyarınca senetle ispatı gereken hususlarda usul hukukumuzda senede karşı senetle ispat zorunluluğu ilkesi kabul edilmiştir. Senede bağlı olan her çeşit iddiaya karşı defi ( savunma) olarak ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlem HMK’nun 200. maddesinde belirtilen miktardan az olsa bile tanıkla ispat olunamaz. Ancak aynı nitelikte bir belge ile ispat edilebilir. Bu nedenle karşı tarafın açık muvafakati olmadıkça tanık dinlenemez.Somut uyuşmazlıkta; ispat yükü davalıda olup, dava konusu araca ilişkin satım bedelini almadığı iddialarının senetle ispatı gerekmektedir. Çünkü bu savunma, noter huzurunda yapılan resmi satış senedinde yer alan ödeme kaydını hükümsüz kılmaya yöneliktir. Davacının tanık dinletilmesine muvafakati bulunmamaktadır. Diğer taraftan somut olayda, yakın akrabalık ilişkisi bulunduğundan söz edilemez. Davacı gerçek kişi, davalı ise şirkettir. Şirket tüzel kişiliği, ortaklardan bağımsız ayrı bir kişiliktir. Ortakların yakın akrabalığı bulunsa bile davacının ortaklıkla arasında akrabalık ilişkisinden söz edilemez. Bu nedenle HMK’nın 203/1.a.maddesindeki istisna somut olayda uygulanamaz. Hemen belirtmek gerekir ki tarafların yakın akraba olduğu durumlarda dahi, temel ilişki yazılı belgeye bağlanmışsa, artık tanık dinlenmesi ve tanık beyanlarının hükme esas alınması olanaklı değildir. Bu nedenlerle, ilk derece mahkemesince tanık dinlenmeden hüküm verilmesinde usul ve yasaya aykırılık yoktur.Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine,
2-a)Davalı tarafından yatırılan istinaf harçlarının Hazineye irad kaydına,
b)Bakiye 6.434,15 TL nispi istinaf harcının davalıdan tahsiline, Hazineye gelir kaydına.
3-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Gerekçeli kararın Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraf vekillerine tebliğine,
5-Dosyanın, karar kesinleştikten sonra, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 31/01/2019 tarihinde oybirliğiyle ve temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
KANUN YOLU :HMK’nın 361.maddesi uyarınca, iş bu gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğ tarihlerinden itibaren iki haftalık süre içinde temyiz yolu açıktır.