Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/797 E. 2018/1518 K. 13.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/797
KARAR NO : 2018/1518
KARAR TARİHİ: 13/12/2018
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/02/2018
NUMARASI : 2016/428- 2018/192 E.K
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkili tarafından davalı aleyhine faturalara dayalı cari hesap bakiye alacağının tahsili için girişilen icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaliyle takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin satın almış olduğu tüm ürün bedellerini davacı tarafa ödediğini, bu nedenle davacıya borcunun bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporu sonucunda, davacı tarafça davalı adına tanzim edilen faturaların her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının davacıya tanzim etmiş olduğu 5,375,06 TL’lik fatura muhteviyatı malı/hizmeti verdiğini ispat edemediği, davacının takip tarihi itibariyle, takip /ve dava konusu faturalar nedeniyle davalıdan 5.375,06 TL alacaklı olduğu, takip konusu alacak, faiz türü ve faiz oranı yönünden talepte fazlalık ve yasaya aykırılık bulunmadığı, davalı tarafın likit alacağa vaki haksız itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiği gerekçesiyle davanın kabulüne, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin ticari ilişki çerçevesinde davacıya fiyat farkı faturası düzenlediğini, davacının bu faturayı kötü niyetli olarak defterine işlemediğini, davacıya borcun bulunmadığını, rapora itirazlarının karşılanmadığını, davacının 31.12.2014 tarihi itibariyle ticareti terk ettiğini ve firmanın alacağının olmadığını ticaret sicil gazetesinde ilan etmiş olmasına rağmen müvekkilinden alacaklı olduğunu iddia etmesinin çelişki arz ettiğini, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilmesinin doğru olmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin ticareti terk etmediğini, yalnızca adres değişikliği nedeniyle ticari faaliyetlerini taşıdığını, davalının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığını belirterek istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE
Dava, itirazın iptali davasıdır.
Davacı, alım-satım ilişkisi kapsamındaki faturalara dayalı cari hesap bakiye alacağının tahsilini istemiş, davalı ise davanın reddini savunmuştur.
Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda, davacı tarafından davalıya düzenlenen dava ve takibe konu faturaların her iki tarafın ticari defter ve kayıtlarında bulunduğu, davalı tarafından davacıya düzenlenen 31.03.2015 tarihli 5.375,06 TL bedelli faturasının davacının ticari defter ve kayıtlarına işlenmediği gibi davalı tarafça bu faturaya konu mal veya hizmetin davacıya verildiğine dair sevk irsaliyesi, teslim tutanağı ya da benzeri belgeye rastlanmadığı belirtilmiştir.
O halde, somut olayda, taraflar arasında alım-satıma dayalı bir ticari ilişki olup, dava konusu alacağa dayanak faturaların davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ve fakat davalının davacıya düzenlediği 31.03.2015 tarihli 5.375,06 TL bedelli faturasının davacının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı sabit olup, ticareti terk nedeniyle İİK’nın 44. maddesi gereğince verilen mal beyanı, maddi hukuk anlamında sonuç doğurmadığından ispat yükü üzerinde olan davalının, ödemeyi veya ihtilafa konu fiyat farkı faturasının davacıya usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini ispatlayamadığı gibi, dayanak belgesi sunulmayan bu faturaya dayalı davalı savunmasına itibar edilmediğinden, davalının istinaf sebeplerinin tümünün reddi gerekmiştir.
Faturaya dayalı alacak (likit-bilinebilir) olduğu ve böylece İİK’nın 67/II. maddesinde öngörülen icra inkar tazminatı koşulları davacı yararına gerçekleştiğinden, ilk derece mahkemesince davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.
Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1.maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca, istinaf başvurusunun esastan reddine,
2-Davalı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,
3-Bakiye 275,37 TL nispi istinaf harcının davalıdan tahsiline, Hazineye irad kaydına,
4-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,
5-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
6-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 13/12/2018
KANUN YOLU : HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca, dava konusunun değerine göre karar kesindir.