Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/791 E. 2018/1564 K. 20.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/791
KARAR NO : 2018/1564
KARAR TARİHİ: 20/12/2018
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/01/2018
NUMARASI : 2016/366 -2018/55 E.K
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkili şirketin dava dışı …ı Ltd. Şti.’nden alacaklı olduğunu, bu şirketin, davacıya olan borcuna karşılık olarak bir kısım alacaklarını 06.02.2015 tarihli noterde düzenlenen alacağın devri sözleşmesi ile davacıya devrettiğini, temlike konu alacaklar arasında, dava dışı temlik eden firmanın davalıdan olan 43.177,47 TL alacağının da bulunduğunu, müvekkilinin temlik aldığı alacakları ile ilgili olarak borçlularına bildirimde bulunduğunu, bu husustaki ihtarnamenin davalıya 13.02.2015 tarihinde tebliğ edildiğini, ancak davalının ödemeden imtina ettiğini, bunun üzerine alacağın tahsili için davalı aleyhine icra takibine girişildiğini, takibin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, temlik sözleşmesine konu alacağın devredildiğinin bildirilmesi üzerine üzerine müvekkilinin 19.02.2015 tarihli cevabı ihtarında, temlik eden firmanın alacağı üzerinde İstanbul … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasının 09.02.2015 tebellüğ tarihli birinci haciz ihbarnamesi ile haciz konulduğunun bildirildiğini, alacak üzerinde halen haciz bulunduğundan ve haczin kalktığına dair bir bildirim yapılmadığından temlik sözleşmesine konu alacağın davacıya ödenmediğini, müvekkilinin takibe itirazında haklı olduğunu belirterek davanın reddine ve kötü niyet tazminatının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacı taraf ile dava dışı … arasında noter senedi ile davalı …’de bulunan alacağının 33.000 TL’sinin davacıya temlik edildiği, 13.02.2015 tarihinde davacı tarafın davalıya ihtarname göndererek alacağı temlik aldığını bildirdiği, ancak ihtarnameye rağmen davalının 17.500 TL’yi dava dışı temlik edene ödediği, ihtar tarihi itibari ile davalının dava dışı temlik edene 43.943,22 TL borcunun bulunduğu, davacı tarafın davalı aleyhine temlik edilen bedelin üstünde takip başlattığı, ancak davacı tarafın davalı taraftan ancak temlik aldığı bedel kadar talepte bulunabileceği, işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne davalının takibe itirazının 33.000,00 TL asıl alacak üzerinden iptaline, bu tutara takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmak sureti ile takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine ve davacı yararına icra inkar tazminatına karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle;
1-Dava dışı şirketin, müvekkili şirket nezdinde doğmuş ve doğacak alacakları üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğünün…sayılı dosyası ile haciz konularak ve bu haciz ihbarnamesi müvekkil şirkete 09.02.2015 tarihinde tebliğ edildiğini, temliknamenin ise müvekkiline 13.02.2015 tarihinde tebliğ edildiğini, haciz ihbarnamesine istinaden davacıya ödeme yapmamasının da mevzuata ve hukuka uygun olduğunu,
2-Davacının dava dışı temlik eden firmadan icra takibinin yapıldığı tarihte temlik edilen kadar alacaklı olmadığını ve hatta herhangi bir alacağının olmadığını, bu nedenle müvekkilinin dava dışı temlik edene 06.03.2015 tarihinde yaptığı 17.500 TL ödeme ve İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasına haciz ihbarnamesi nedeniyle 14.05.2015 tarihinde yaptığı 10.203 TL’ lik ödemenin mevzuata ve hukuka uygun olduğunu,
3-Taraflar arasında ticari ilişkinin olmadığını, bu nedenle cari hesaba dayalı bir alacağın da bulunmadığını, davacının temlik aldığı miktar 33.000 TL olduğu halde, cari hesaba dayanarak 43.177,47 TL üzerinden icra takibi yaptığını, gerekçeli kararın çelişkili olduğunu, müvekkili şirket aleyhine karar verileceği düşünülecek olsak bile sorumlu olacağı miktarın, kabul olmamakla birlikte, en fazla 14.700,94 TL olduğunu,
4-Koşulları oluşmadığı halde icra inkar tazminatına hükmedilmesinin de doğru olmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE
Dava, temlik olunan alacağının tahsili istemine dayalı olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava konusu Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında, davacının takip alacaklısı, davalının takip borçlusu olduğu, 43.177,47 TL asıl alacak ve 8.044,02 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 51.221,49 TL’nin tahsilinin istendiği, takip dayanağı olarak “Cari hesap alacağı”nın gösterilmiş ise de takip talebine ek olarak temlik sözleşmesi ve temlik eden firma ile davalı arasındaki cari hesap ekstreleri sunulmuş olduğundan takip dayanağının esasen temlik sözleşmesi ve bu sözleşmeye konu alacak olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır. Kaldı ki taraflar arasında bu hususta ihtilaf da bulunmamaktadır.
Somut olayda, davacı temlik alan ile dava dışı temlik eden arasında noterde düzenlenen 06.02.2015 tarihli alacağın temliki sözleşmesi ile temlik edenin davalı nezdindeki 33.000 TL alacağını davacıya temlik ettiği, temlik sözleşmesinin davalıya 13.02.2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalının ticari defter ve kayıtlarında, temliknamenin düzenlendiği 06.02.2015 tarihi itibariyle temlik edene 43.943,72 TL borçlu olduğu, temlik sözleşmesinin bildiriminden önce temlik edenin alacağı üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasından gönderilen birinci haciz ihbarnamesi ile haciz konulduğu, temliknameden sonra davalının temlik eden şirketin banka hesabına 06.03.2015 tarihinde 17.500 TL ödemede bulunduğu, haciz ihbarında bulunan İstanbul …. İcra Müdürlüğünün… sayılı dosyasına da 14.05.2015 tarihinde 10.203,00 TL ödendiği ihtilafsızdır.
Devir edeni …ı Ltd. Şti., devir alanı davacı … Tüketim Malları Ltd. Şti. olan, 06.02.2015 tarihli “Alacağın Devri” sözleşmesinde, devir eden şirketin davalı …Ş. nezdinde 33.000 TL alacağını devralan davacı şirkete devir bedeli olan 33.000 TL’yi nakden ve tamamen tahsil etmek suretiyle borcuna karşılık devrettiği görülmüştür. Bu durumda, davacının temlik sözleşmesine konu alacağı bir bedel karşılığında satın/devraldığına ve davalı borçlunun temlik edenle temlik alan arasındaki ilişkiye taraf olmamasına göre, davacının temlik eden şirketten alacaklı olup olmadığının sonuca bir etkisi bulunmadığından bu yöndeki istinaf sebebi yerinde değildir.
TBK’nın 183 vd. maddeleri uyarınca, temlik akdi yapılır yapılmaz, alacak temlik alana geçer ve artık borçlu alacağın temlikinin kendisine bildirilmesinden önce iyi niyetle yaptığı ödemeler dışında temellük alana ödeme yapmaksızın borcundan kurtulamaz. Somut olayda, alacağın temlik edildiğinden haberdar olan davalının temlikten sonra temlik edene yaptığı 17.500 TL ödemeden dolayı davacıya olan borcunu sona erdirmez.
Diğer taraftan davaya konu temliknamenin davalı şirkete ihbar edilmesi, haciz işleminden sonra gerçekleştiğinden davalı şirketin temliknameye konu alacağın 10.203,00 TL’lik kısmını icra dosyasına ödemesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca, davalı şirket nezdindeki alacağını temlik eden şirketin temlik tarihi itibariyle alacağı 43.943,72 TL olup, bu tutardan icra dosyasına haciz ihbarı sonucunda yapılan 10.203,00 TL’nin mahsubu sonucunda, alacağın 33.740,72 TL kaldığı, temlike konu alacak miktarı gözönüne alındığında ilk derece mahkemesince yazılı şekilde karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.
Alacak, temlik sözleşmesine dayalı olup likit ve bilinebilir olduğundan davacı yararına İİK’nın 67. maddesine göre icra inkar tazminatına hükmedilmesi de doğrudur.
Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca, istinaf başvurusunun esastan reddine,
2-Davalı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,
3-Bakiye 1.654,33 TL nispi istinaf harcının davalıdan tahsiline, Hazineye irad kaydına,
4-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,
5-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
6-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 20/12/2018
KANUN YOLU : HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca, dava konusunun değerine göre karar kesindir.