Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/790
KARAR NO : 2018/1587
KARAR TARİHİ: 26/12/2018
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/11/2017
NUMARASI : 2014/1988- 2017/1231 E.K
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkilinin … IMO nolu Türk Bayraklı … isimli geminin donatanı olduğunu, müvekkili ile davalı arasında imzalanan 06.04.2004 tarihli sözleşme ile davalının müvekkiline ait gemiye köprü üstü seyir ve haberleşme cihazlarını temin etmeyi üstlendiğini, davalıdan satın alınan seyir veri kaydedici sisteminin (VDR cihazının) gemiye 2006 yılında monte edilip çalıştırıldığını, sözkonusu cihazın mevzuat gereğince gemilerde bulunmasının zorunlu olduğunu, imalatçı firma olan Interschalt … firmasının cihaza ilişkin servis ve yedek parça hizmetinin artık verilemeyeceğini, teknolojik gelişmeler gerekçe gösterilerek cihazın yedek parça imalatına son verildiğini müvekkiline 23.02.2011 tarihinde bildirdiğini, akabinde VDR cihazının arızalandığını, ancak yedek parça bulunmaması nedeni ile servis hizmeti verilmediğini, çözüm önerisi olarak da yeni bir cihazın satılmasının müvekkiline teklif edildiğini, ancak müvekkiline sunulan teklifin piyasa fiyatının üzerinde olduğunu, bunun üzerine müvekkilinin de sözkonusu cihazı daha uygun fiyata piyasadan temin ettiğini, bu bedelin ödenmesi için davalıya keşide edilen ihtarnamenin semeresiz kalması üzerine alacağın tahsili için girişilen icra takibinin itiraz sonucu durduğunu, davalının itiraz dilekçesinde imalatçı firmanın temsilcisi olmadıklarını beyan etmiş ise de icra takibinde davalı borçluya husumetin “Interschaft’a izafeten ve kendi adlarına asleten” tevcih edildiğini, davalının müvekkili olan iletilerinde imza kısmında kendilerinin …firmasının satış temsilcisi ve servis acentesi olduğunu belirttiğini, adı geçen imalatçı firmanın internet sitesinde de davalının kendilerinin acentesi olduğunun yazdığını ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin … firmasının yasal temsilcisi ve/veya acentesi olmadığını, davacının dava konusu VDR cihazını dava dılı … firmasından satın aldığını ve ödemeyi de bu firmaya yaptığını, müvekkili tarafından sadece bilabedel montaj hizmetinin verildiğini, bu nedenle davada pasif husumet yokluğunun bulunduğunu, davacının yaklaşık 9,5 yıl önce satın aldığı cihazın yedek parçasının üretilmemesinden dolayı müvekkiline kusur izafe edemeyeceğini belirterek davanın reddine ve kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davaya konu edilen VDR (gemi seyir bilgileri kaydedicisi) cihazının 06/04/2004 tarihinde davacı ile … firması arasında imzalanan sözleşme ile satın alındığı, cihazın davacının gemisine 04/03/2006 tarihinde monte edildiği, cihazın sözleşme gereğince montajdan kaynaklı arıza ve hasarlara karşı bir yıl, kıyı bakım sisteminin de dört yıl süre ile garanti edilmiş olduğu, cihazın üretici firmasının 2011 yılında el değiştirmesi … firmasından ….firmasına geçmiştir) nedeniyle firma yeni yönetiminin eski satılmış cihazlar yönünden yedek parça teminine son verildiğini bildirmesi üzerine davacının arızalanan cihazının yerine yeni bir VDR cihazı almak zorunda kaldığı, davacının yeni aldığı cihaz bedelini davalıdan talep ettiği, hiçbir cihazın ömür boyu yedek parça garantisinin olmayacağı, üretimden kalkan cihazların yedek parça stokları tükendikten sonra yedek parçasının temininin imkansız hale gelebileceği, davacının dosyaya sunduğu belge ve delillerden davaya konu VDR cihazı yönünden yedek parça garantisine yönelik ne gibi bir taahhüdünün bulunduğunun anlaşılamadığı, sorunun muhatabının Avecs firmasını satın alan İnterschalt firması olacağı, bu durumda cihazın üreticisi durumunda olmayan davalıya atfedilecek bir kusur ve sorumluluğunun olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; icra takibinde gerekse davada husumetin …firmasına izafeten kendi adına asaleten davalı firmaya tevcih edilmiş iken, mahkemece, cihazın üreticisi durumunda olmayan davalıya atfedilecek bir kusur ve sorumluluğunun olmadığı gerekçesiyle davanın reddedilmesinin doğru olmadığını, davalının üretici firma olan …’nin acentesi olduğunu, yedek parça üretimine son verilerek müvekkilinin yeni cihaz almak zorunda bırakılmasından dolayı davalının sorumlu olduğunu, rapora itirazlarının karşılanmadığını, eksik incelemeyle karar verildiğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekilinin istinafa cevap dilekçesinde, davaya cevap dilekçesindeki beyanlarının tekrarla, … firmasının acentesi olmadığı gibi bu firmayı temsil yetkisinin de olmadığını, cihazın monajını bilabedel yapan müvekkiline atfedilecek kusurun bulunmadığını, istinaf sebeplerinin yerinde olmadığını belirterek istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE
Dava, itirazın iptali davasıdır.
Davacı, davalı şirket ile akdedilen sözleşme uyarınca, davalıdan satın alınan cihazın imalatçısının…irması olup, davalının bu firmanın acentesi olduğunu, imalatçı firmanın dava konusu cihazın yedek parça üretimine son verdiğini, bu nedenle arızalanan cihazın yerine yenisinin alınmak zorunda kalındığını iddia ederek yenisi için ödenen bedel ve masrafların tahsilini istemiş, davalı ise … firmasının acentesi yada bu firmanın Türkiye’deki temsilcisi olmadığını, kusurunun bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda davanın reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasında akdedilen 06.04.2004 tarihli sözleşme uyarınca, davacının inşa ettirmekte olduğu gemisi için köprü üstü seyir ve haberleşme cihazlarının davalı tarafça temini ve montajının öngörüldüğü, “garanti ve ek koşullar” başlıklı 6. maddesinde; “a-)satıcı, satıma konu tüm cihazların üretim hatalarına karşı montajlarını müteakip deneme seyri ve testleri sonrası servis raporlarında yer alacak tarih sonrası bir yıl süre ile garanti kapsamında olduğunu kabul ve beyan eder. b-) satıcı kural olarak gereği olan alıcı firmaya dört yıllık kıyıda bakım sözleşmesini GMDSS sistemlerin montesini müteakip ücretsiz olarak verecektir.” denilmiştir.
Dosyaya sunulan … firmasının davacıya gönderdiği 23.02.2011 tarihli elektronik iletide, teknolojideki ilerleme nedeniyle sözkonusu cihaz için servis ve yedek parça hizmetinin verilemeyeceğini, tedarikçilerinin yedek parça imalatını durduğunu ve stoklarının da sonaerdiğini, cihazın yeni nesil VDR-G4 cihazı ile yenilenmesi konusunda teklifte bulunduğu görülmüş, 13.12.2013 tarihli elektronik iletide ise, cihazın kullanıma bağlı olarak arızalandığı, arızanın kapsülden kaynaklandığı, kapsülün de 01.02.2006 tarihinde yüklenmiş olup, arızasının da normal kullanıma bağlı eskimeden kaynaklandığı belirtilmiştir.
Somut olayda, davacının yeni inşa ettirdiği gemisine davalı ile 2004 yılında akdedilen sözleşme uyarınca, gemi seyir bilgilerini kaydeden VDR cihazını satın aldığı, 04.03.2006 tarihinde montajı tamamlanan cihazın düzenli bakım ve servis hizmetinin verildiği, imalatçı firma tarafından dava konusu cihazın yedek parça üretiminin teknolojik gelişmeler çerçevesinde son verildiği, bu hususun davacıya 23.02.2011 tarihinde bildirildiği, 2013 yılında arızalan cihazın yedek parçası temin edilemediğinden davacının cihazını yenisi ile değiştirdiği ihtilafsızdır.
Bu durumda, sözleşme gereğince sorumluluğun imalattan kaynaklı ayıplarla ilgili olarak 1 yıl olarak belirlendiği, oysa ki, dava konusu cihazdaki arızanın kullanıma bağlı olarak üretimi artık yapılmayan parçasının kullanım ömrünü tamamlamasından kaynaklandığı, yedek parça garantisine yönelik herhangi bir taahhüdünün bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddinde isabetsizlik görülmemiştir.
Açıklanan bu gerekçelerle, HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca, istinaf başvurusunun esastan reddine,
2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına,
5-Gerekçeli kararın birer örneğinin ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
6-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK.353.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 26/12/2018
KANUN YOLU : HMK.362/1.a maddesi uyarınca, dava konusunun değerine göre karar kesindir.