Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/772 E. 2019/249 K. 21.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/772
KARAR NO : 2019/249
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/12/2017
NUMARASI : 2016/681E. 2017/1379 K.
DAVANIN KONUSU: Çek İstirdadı
Taraflar arasında görülen çek istirdadı davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine ilişkin verilen hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … çek nolu, 30/04/2016 keşide tarihli, 30.000 TL tutarlı … Bankası A.Ş. …Sitesi İstanbul Şubesinden verilme çekin, müvekkilinin iş yerinden çalınmak suretiyle kaybolması sonucu iptal davası açtıkları söz konusu davada kendilerine istirdat davası açmaları için süre verildiğini bu sebeple eldeki istirdat davası açtıklarını, davalıyı hiçbir şekilde tanımadıklarını ve bu sebeple aralarında ticari ilişki bulunmadığını, davanın kabulü ile 30.000TL’lik çekin istirdadına ve dava sonuna kadar ihtiyati tedbir kararı verilerek çekin tahsilatının önlenmesi için tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu çekin davacı firma sahibi … tarafından şahsen ciro edildiğini, imzanın eli mahsulü olduğunu kabul ettiğini, davanın ise şahıs firması adına ikame edildiğini, imza inkârının olmadığını, davacının davayı sahibi bulunduğu şahıs firması adına ikame ettiğini, bu sebeple öncelikle husumet yönünden davanın reddi gerektiğini, müvekkili şirketin ticari alacağına mahsuben davaya konu çekin iktisap ettiğini, davanın haksız olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.İstanbul Anadolu 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/191 esas sayılı çek iptali dosyası incelendiğinde; davacının dava konusu çek hakkında zayi nedeniyle iptal talebinde bulunduğu, çekin davalıda bulunması nedeniyle davacıya istirdat davası açması için süre verildiği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Davacının, davaya konu … Bankası, …İstanbul Şubesine ait, 30/04/2016 keşide tarihli, 30.000,00 TL bedelli çekin, iş yerinden çalındığı veya kaybolduğundan bahisle zayii nedeni ile hasımsız olarak iptal davası açtığı, iptal davasında dava devam ederken zayi olduğu iddia olunan çekin davalı olan yetkili hamil tarafından ibraz edildiği, çek iptali davasında davacıya istirdat davası açmak üzere süre verildiği, iş bu davanın bu nedenle açıldığı, 6102 sayılı sayılı TTK’nın 792. maddesi gereği ispat yükü çekin yetkili hamili olduğunu ve rızası dışında elinden çıktığını ileri süren davacıya ait olup, çekin haksız şekilde hamilin eline geçtiğini, davacının davalının kötü niyetle çeki iktisap ettiğini veya iktisapta ağır kusurlu bulunduğunu kanıtlaması gerektiği, davalının çeki ticari ilişki karşılığı çekte cirantası bulunan …. aldığını savunduğu, davacı tarafın defterlerinde çekte cirantası bulunan dava dışı …. – ….ve davalı ….Ltd. Şti’ye ait herhangi bir kaydın olmadığı, ancak davalının ticari defter kayıtlarında dava dışı …..hesabının bulunduğu, dava konusu çekin davalı yana ait 01/02/2016 tarih ve 10001 nolu tahsilat makbuzu ile … tarafından teslim edilmiş olduğu, davalı yanın dava dışı …..adına 03/05/2016 tarih 19025 sıra numaralı 17.600 kg hurda plastik karşılığı 30.005,00 TL bedelli fatura düzenlenmiş olduğu, faturaya ilişkin aynı gün sevk irsaliyesinin düzenlendiği, her iki yan ticari defter kayıtlarına göre taraflar arasında ticari bir ilişkinin bulunmadığının anlaşıldığı, dolayısıyla davacının çekin gerçek hamili olduğunu, çekin elinden haksız yere çıktığını, çekin haksız şekilde yetkili hamilin eline geçtiğini ispatlayamadığı, davacı tarafça yemin deliline dayanılmış olduğu ve yemin teklifinde bulunulduğu, yemin metninin davalı tarafa tebliğ edildiği, 22/12/2017 tarihli duruşmada davalı şirket yetkilisinin gelerek dava konusu çeki mal satması karşılığında dava dışı … aldığına, ancak dava dışı … bu çeki nasıl elde ettiğini bilmediğine, davacı şirketi tanımadığına, çekin ödemesinin Mahkeme kararıyla durdurulmasından sonra davacı şirket sahibi …. aradığına, … kendisine … alacağını alamadığına, gerisini karıştırma şeklinde beyanda bulunduğunu, aralarındaki diğer meseleleri bilmediğine dair yemin ettiği, dolayısıyla davanın sübuta ermediği anlaşıldığından…”, emsal nitelikteki Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2016/12115 Esas 2016/9377 Karar sayılı ve 2015/3997 Esas 2015/10861 Karar sayılı kararlarına da atıf yapılmak suretiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;Davacı tarafın çekte imzası bulunan kimseyi tanımadığını, müvekkili davacıdan sonra imzası bulunan … ait imzanın çek çalındıktan sonra atıldığını, ciro silsilesinin bozulduğunu, Bilirkişi raporu ile davacı ve davalı taraflar arasında herhangi bir ticari ilişkinin bulunmadığının tespit edildiğini, davalı tarafın dava dışı … çeki aldığı tarih, çekin ödeme ve fatura tarihlerinin çok farklı olduğundan işlemin muvazaalı olduğunu, müvekkili şirkete ait ticari defterlerin tasdikinin tam iken davalı tarafın defterlerinin hiçbirisinin usulüne uygun olarak düzenlenmediğini,Davalı şirket yetkilisinin yemininde davacı müvekkili ile herhangi bir ticari münasebetinin olmadığını ve dava dışı … çeki aldığını kabul ettiğini belirtmiş olup, dava dışı … davaya dâhil edilerek beyanının alınması gerekirken eksik inceleme sonucu verilen yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, İlk derece mahkemesinin usul ve yasaya aykırı hükmünün kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, TTK’nın 792. maddesi uyarınca, rıza hilafına elden çıktığı iddia edilen çekin istirdadı istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanı reddine karar verilmiş, bu karara karşı, yasal süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, davacı vekili tarafından ileri sürülen istinaf nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.6102 sayılı TTK’nın 792. maddesinde “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790’ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” düzenlemesi yer almaktadır. Bu madde uyarınca ispat yükü, çekin yetkili hamili olduğunu ve çekin rızası hilafına elinden çıktığını ileri süren davacıya ait olup, davacının bu hususların yanı sıra, ayrıca, davalının çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğunu veya iktisapta ağır kusurlu bulunduğunu ileri sürüp kanıtlaması gerekmektedir.Dava konusu çekin incelenmesinde; ciro silsilesinde görünürde herhangi bir kopukluk olmadığı anlaşılmaktadır.Yargılama aşamasında yapılan bilirkişi incelemesi neticesi davacının ticari defter incelemesinden anlaşılacağı üzere davanın tarafları arasında ticari bir ilişkinin olmadığı, gibi ayrıca dava dışı … ve davacı taraf arasında da ticari bir ilişkinin olmadığı tespit edilmiştir. Ancak mevcut ciro silsilesinde bir kopukluk olmadığı anlaşılmakla çekin borçtan mücerret olma niteliği karşısında, davanın tarafları arasında davacı taraf ticari defterlerine göre herhangi bir ticari ilişki bulunmaması, davalı tarafın çeki kötü niyetli ve ağır kusurlu olarak iktisap etmiş olduğu anlamına gelmemektedir. Davacı, ciro imzasının sahte olduğunu iddia etmişse de TTK’nın 677.maddesindeki düzenlemeye göre, imzaların istiklali prensibi benimsenmiş olup, ciro imzalarından biri sahte bile olsa, düzgün ciro silsilesine göre çeki iktisap edenin, çeki iktisapta ağır kusurunun bulunduğunun ayrıca kanıtlanması gerekir. Kaldı ki, 22/12/2017 tarihli duruşmada … dava konusu çeki mal alma karşılığı, bir nevi ön ödeme olarak dava dışı … verdiğini, … malı teslim etmediğini beyan etmiştir. Bu beyandan anlaşılacağı üzere dava konusu çek davacının elinden rızası hilafına çıkmamıştır. Bu nedenle, çek istirdadının koşullarının bulunmadığı açıktır.Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Duruşma açılmadığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına,5-Gerekçeli kararın birer örneğinin ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,6-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.21/02/2019