Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/771 E. 2019/329 K. 07.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/771
KARAR NO : 2019/329
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/11/2017
NUMARASI : 2015/743 E. 2017/1266k.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen alacak davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine ilişkin verilen hükme karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, davalı banka şubesinden 04.06.2014 tarihinde kredi kullandığını, 2015 yılı şubat ayında söz konusu kredinin kapatılması için davalı bankaya başvurulduğunda erken kapama ücreti adı altında 9.136,66 TL masraf talep edildiğini, davacı müvekkili şirketçe davalı banka şubesinin talep etmiş olduğu tüm bedelin hesaba yatırıldığını ve 16.04.2015 tarihinde davalı banka şubesince erken ödeme masrafı adı altında 6.629,55 TL ve erken kapama ücretinin BSMV tahsilatı adı altında 331,48 TL tahsilat yapıldığını, diğer taraftan Yargıtay 13.H.D’nin 29/04/2014 tarih E.2014/13315, karar 2014/13503 sayılı ilamında, dilekçe içeriğinde belirtilmiş bulunan iddiaları doğrular nitelikte, ticari kredilerde dahi taraflar arasında imzalanan sözleşmelerin, söz konusu maddelerin genel işlem şartına açıkça aykırı kabul edileceğini ve kişilerden erken kapama ücreti adı altında ücret tahsil edilemeyeceğine karar verildiğini, yapılan tahsilatın haksız bir tahsilat olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep haklarının saklı kalmak kaydıyla, müvekkili şirketten erken kapama ücreti adı altında haksız olarak tahsil edilen 6.629,55 TL ve BSMV adı altında tahsil edilen 331,48 TL olmak üzere toplam 6.961,03 TL’nin, ödeme tarihi olan 16/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili savunmasında özetle; taraflar arasında akdedilen kredi sözleşmesinin eki niteliğindeki bilgi formunun 4. maddesinde, kredinin bir kısmının veya tamamının erken kapatılması talebinin bankanın kabulüne bağlı olduğunu, kabul ettiği takdirde kapatılan tutar üzerinden %5 erken ödeme komisyonu ile bu komisyonunun KKDF ve BSMV tutarlarının müşteriye ait olacağının belirtildiğini, bilgilendirme sonrası 28/08/2012 tarihinde Genel Kredi Sözleşmesinin imzalandığını, sözleşmenin erken ödeme başlıklı maddesinde kredinin erken ödenmesi halinde % 5 oranında erken ödeme komisyonu ve vergilerin talep edileceğinin düzenlenmiş olduğunu, sözleşmedeki bu orana rağmen daha azı olan % 4 oranında erken ödeme komisyonu uygulandığını, davacının tacir olduğunu, kullandığı kredinin de ticari kredi olduğunu belirlenen ücretin talep edilmesinin usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; ”…Taraflar arasında 28/08/2012 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı, Genel Kredi Sözleşmesi Bilgilendirme Formu’nun ‘Kredinin Erken Ödenmesi Koşullarına İlişkin Bilgiler’ başlıklı 4.maddesinde ‘… Erken ödeme nedeniyle doğabilecek vergi, KKDF gibi mali yükümlülükler ve % 5 oranına kadar erken ödeme komisyonu müşteriden tahsil edilebilir.’ şeklinde hüküm içerdiği, yine Genel Kredi Sözleşmesinin 2.9 maddesinde; ‘… Kredinin erken ödenmesi halinde % 5 oranına kadar ödeme komisyonu ve vergilerin talep edileceği…’ şeklinde hüküm olduğu, Yargıtay İçtihatları doğrultusunda erken ödeme komisyon oranlarının diğer bankalardan sorulduğu, diğer bankaların erken ödeme komisyonu alıp almadıkları, alıyorlar ise ne oranda aldıklarına ilişkin yazı cevaplarının dosyamız arasında olduğu, …bank’tan gelen yazı cevabında; erken kapama komisyonunun bileşenlere göre farklılık gösterdiği, ortalama % 5 olarak tahsil edildiği, … Bank’tan gelen yazı cevabında; erken kapama ücretinin mevcut kredi için işleyecek faiz tutarından erken ödeme tarihinde bakiye kalan maddeye yeni kredi kullandırılmış olsaydı, yeni kredinin vade sonuna kadar işleyecek faiz tutarı toplamının mahsubu ile belirlendiğini, … bankasından gelen yazı cevabında; 2012 yılı itibariyle ticari nitelikli kredi borcunun erken ödenmesinde ödeme günü kalan kredi tutarının % 4 oranında komisyon alındığını, …bank’tan gelen yazı cevabında; ticariyi erken kapama komisyonunun % 10 oranında olduğunu, … Bankası yazı cevabında ise belirtilen kredi türü için standart bir kesinti bulunmadığı, çok sayıda faktörün etkisiyle erken kapama ücretinin belirlendiğini belirttiği, somut olayda davalı banka tarafından davacıya 28/08/2012 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında 36 ay vadeli 225.000,00 TL’lik taşıt kredisi kullandırıldığı, davacı şirketin 36 ay taksitli geri ödeme planına göre kredi ödemesi devam ederken 16/04/2015 tarihinde kredi borcunu erken ödeme ile kapattığı, davacıdan 6.629,55 TL erken ödeme masrafı, 331,48 TL BSMV olmak üzere toplam 6.961,03 TL’nin tahsil edildiği, davacıdan davalı banka tarafından erken kapatılan bakiye borç üzerinden % 4 erken ödeme komisyonu alındığı, taraflar arasında imzalanan sözleşmede erken ödeme komisyonunun % 5 oranına kadar olabileceğinin belirtildiği, yine mahkememizce diğer bankalardan yapılan emsal araştırmasında erken ödeme komisyon oranının bileşenlere göre değişiklik göstereceği anlaşılmışsa da ortalama bu oranlar üzerinden erken ödeme komisyonunun alındığı, dolayısıyla davacıdan alınan komisyon oranının sözleşmeye de uygun olduğu kanaatine varılarak davanın reddine (Emsal: Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2016/6644 esas 2016/10582sayılı kararı) ” karar vermiştir.
Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Davalı tarafça dosyaya sunulan 05.11.2015 tarihli hukuki mütalada açık bir şekilde, “6098 sayılı Türk Borçlar Kanununa göre ticari kredi sözleşmelerinin de genel işlem koşullarının denetlenmesine ilişkin hükümlere tabi olabileceği”nin belirtildiğini, 1 Temmuz 2012 tarihinden önce imzalanan ve o tarih itibariyle alınmış olan masrafların geri istenemeyeceği, 1 Temmuz 2012 tarihinden sonra imzalanan veya daha önce imzalansa dahi henüz sonuçlarım doğurmayan ve dolayısıyla 6098 sayılı yasa döneminde etkisini sürdüren sözleşme hükümlerine genel işlem koşullarını düzenleyen TBK hükümlerinin uygulanacağını,Taraflar arasında imzalanan 28.08.2012 tarihli genel kredi sözleşmesine ilişkin davaya konu masrafların 16.04.2015 tarihinde alındığını, 6098 sayılı TBK’nın amir hükümleri, Yargıtay kararları ve bahsi geçen hukuki mütalaa gereğince, l Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe giren TTK’nın amir bükümleri dikkate alınmadan oluşturulan kararın hatalı olduğunu,Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER
1-Kredi ödeme planı örneği ve ruhsat fotokopisi
2-Mail yazışma çıktı örneği
3-Genel kredi sözleşmesi örneği,
4-02/12/2015 tarihli bilirkişi raporu
5-…Bankası yazı cevabı
6-…Bank yazı cevabı,
7-…bank yazı cevabı,
8-01/06/2017 tarihli bilirkişi İ.K.’ye ait bilirkişi raporu,
9-TEB yazı cevabı ve ilk derece mahkemesi dava dosya kapsamı.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasında 28.08.2012 tarihinde akdedilen genel kredi sözleşmesi ve aynı tarihte akdedilen genel kredi sözleşmesi bilgilendirme formu kapsamında ticari mahiyette bulunan kredinin erken kapatılması nedeniyle ödenen erken ödeme komisyon bedelinin istirdadı talebine ilişkindir.Taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmelerinde Bankanın erken kapama komisyonu alma hakkı bulunduğu belirtilmiştir. Genel işlem koşulları TBK’nın 20 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. TBK yürürlüğe girdikten sonraki dönemde imzalanan sözleşmeler yönünden; yasal düzenlemeye göre, genel işlem koşulu içeren sözleşmeler yapılması hukuken mümkündür. Bir hükmün salt genel işlem koşulu niteliğinde olması, onun geçersiz olması sonucunu doğurmaz. TBK’nın 221/2. maddesi uyarınca, sözleşmenin niteliğine ve işin özelliğine yabancı olan genel işlem koşulları da yazılmamış sayılır. Somut olayda, bankanın erken kapama ücreti alacağına dair sözleşme hükmünün sözleşmenin niteliğine aykırı olduğundan söz edilemez. Tüm bankalar tarafından benzer kesintiler yapılmakta olup, davacı bu hususu bilmediğini ileri süremez.TBK’nın 25. maddesi uyarınca, “Genel işlem koşullarına, dürüstlük kurallarına aykırı olarak, karşı tarafın aleyhine veya onun durumunu ağırlaştırıcı nitelikte hükümler konulamaz”. Yani, genel işlem koşulu niteliğindeki sözleşme maddesinin geçersiz sayılması için, hükmün dürüstlük kuralına aykırı olması gerekir. Davalı banka ile diğer bankaların uygulaması araştırılarak bu tür işlemlere kredi grupları bakımından uygulanan komisyon, masraf, erken kapama ücreti vb. ad altında kesilen masraf miktar ya da oranları sorulup karşılaştırılarak, davacıdan talep edilebilecek ortalama miktar konusunda bilirkişi heyetinden rapor alınarak, alınan masraflar konusunda 5411 Bankacılık Kanunu 144. maddesinin vermiş olduğu yetkiye istinaden, Bakanlar Kurulunun 16.10.2006 tarih ve 2006/11188 sayılı kararına istinaden Merkez Bankasının çıkarmış olduğu 09.12.2006 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 2006/1 sayılı tebliğin 4. maddesi hükmü de dikkate alınmak suretiyle davalı banka tarafından yapılan kesinti miktarının uygun olup olmadığı veya ne miktarda olduğu, dürüstlük kuralına aykırı olup olmadığı davacıya iadesi gereken miktar bulunup bulunmadığı değerlendirilerek sonucuna göre bir karar vermek gerekmektedir ( Yargıtay 11.HD’nin 26/06/2018 tarih, 2016/11653 E. 2018/4811 K. ve 2017/276 E. 2018/5662 K. sayılı ilamları).Somut olayda; taraflar arasında akdedilmiş bulunan genel kredi sözleşmesinde erken ödeme komisyonunun %5 oranına kadar olabileceğine yönelik düzenleme olduğu, davacının sözleşme hükümleri hakkında bilgilendirildiği görülmektedir. İlk derece mahkemesince, diğer bankalarca yapılan emsal komisyon oranları celbedilmiştir. Davalı bankaya göre daha yüksek oranda komisyon alan bankaların da bulunduğu anlaşılmaktadır. Her iki tarafın da tacir olduğu dikkate alındığında; tarafların serbest iradeleri sözleşme akdetmiş oldukları, davacıdan alınan komisyon oranının sözleşmede kararlaştırılan hususlara uygun olduğu, ayrıca davalı bankanın davacıya verdiği krediyi temin ederken belli bir maliyete katlandığı dikkate alındığında, bankanın erken kapama komisyonu almasının dürüstlük kuralına aykırı olduğu söylenemez.
Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine,
2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harcının Hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Gerekçeli kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine,
5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 07/03/2019 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.07/03/2019
KANUN YOLU :HMK’nın 362/1.a .maddesi uyarınca, dava değeri itibariyle karar kesindir.