Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/769 E. 2019/331 K. 07.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/769
KARAR NO : 2019/331
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/03/2018
NUMARASI : 2015/580e. 2018/248K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine ilişkin verilen hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin müvekkili şirketten aldığı malların bedellerini ödemediğini, davalı hakkında 10.650,78 TL alacaklarının tahsili için icra takibi yapıldığını, davalı tarafın 27/01/2015 tarihli dilekçesi ile borca itiraz ettiğini, davalı borcuna karşılık 19/03/2015 tarihli banka havalesi ile davacıya 2.000,00 TL ödediğini, borcunu kabul ettiğini açıkça ikrar ettiğini, davalı borçlunun itirazlarının haklı olmadığını, zaman kazanmaya yönelik olduğunu belirterek, davalının haksız itirazının iptaline, % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirkete dava dilekçesinin usulune uygun tebliğ edildiği, cevap dilekçesi vermediği anlaşılmaktadır.
DELİLLER
25/04/2016 tarihli bilirkişi raporu,
Davacı tarafından dosyaya sunulan 28 adet fatura ve sevk irsaliyesi,
27/11/2017 tarihli bilirkişi ek raporu,
Davalı şirketin 2014-2015 yıllarına ait celp edilen BA formları.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; ”…Davacının 28 adet faturadan bakiye alacak için takip başlattığı, faturalara konu malları davalıya teslim ettiğini ispat etmesi gerektiği, ancak buna ilişkin yazılı bir delil sunmadığı, malın teslim edildiğine dair de herhangi bir delil ibraz edilmediği, davacı vekiline ön inceleme duruşmasında delillerini sunması için kesin süre verildiği, ancak faturaların tebliği ve fatura içeriklerinin teslimine dair herhangi bir delil sunmadığı, sevk irsaliyelerinin teslim alan kısımlarının boş olduğu, her ne kadar davalı taraf takipten sonra toplam 5.000,00 TL ödeme yapmış olsa da ödeme yapmış olması faturaları ve borcu kabul ettiği manasına gelmeyeceği, kaldı ki davacı vekilinin davalı tarafından yapılan 2.000,00 TL’lik ödemeye ilişkin dekontu sunduğu ve dekontun açıklama kısmında “… Group bakiye borcuna istinaden” yazılı olduğu, faturalara ilişkin bir açıklama bulunmadığı, davalının cevap dilekçesi sunmadığı, böylece davayı tümden inkar etmiş sayıldığı, tek başına bakiye borcuna istinaden yapılan ödemenin de takip konusu faturalara yönelik olup olmadığının anlaşılmadığı, davacı tarafından sunulan dosyada mevcut deliller itibariyle takibe konu edilen faturaların davalı tarafa tebliğ edildiği ispatlanamadığı gibi bu faturalara konu malların da teslim edildiğinin ispatlanamadığı, salt davacı taraf ticari defter ve kayıtlarına dayanılarak faturalardan dolayı davacının davalıdan alacaklı olduğunun kabul edilemeyeceği, dolayısıyla davanın sübuta ermediği…” gerekçesiyle, davanın reddine karar vermiştir.
Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Davalının, icra dosyasına verdiği 27/01/2015 tarihli itiraz dilekçesinde, “Müvekkilin alacaklı tarafa borcu bulunmamaktadır. Bu nedenle borca ve ferilerine itiraz ediyoruz” şeklinde beyanda bulunduğunu, davalının faturaya konu malları ve faturaları teslim atmadığı şeklinde bir itirazı bulunmadığı halde mahkemece sanki bu beyanları mevcutmuş gibi aleyhe karar verilmesinin usule, yasaya ve hakkaniyete aykırı olduğunu, Davalının tam üç defa borcuna mahsuben davacıya yaptığı ödemelerin de mahkemece dikkate alınmadığını, mahkemenin bu ödemelerin başka bir alacak ilişkisinden kaynaklandığına ilişkin hiçbir beyan ve delil olmadan davanın reddine karar verdiğini, İlk derece mahkemesinin istinafa konu kararının bu nedenlerle usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, faturalı mal satışından kaynaklanan cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılmış olan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67. maddesi uyarınca iptali ve icra inkâr tazminatının tahsili isteğine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, davacı vekilinin ileri sürdüğü istinaf nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Davalı taraf, yasal süresi içinde davaya cevap vermemiş olup HMK’nın 128. maddesi uyarınca münkir durumundadır. İcra kabiline yaptığı itirazda da borcu kabul etmemiş ve tüm borca itiraz etmiştir.Mahkemece, TTK’nın 83. maddesi uyarınca tacir olan tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verildiği, davalının ihtara rağmen ticari defterlerini ibraz etmediği anlaşılmaktadır. Davacının ticari defterleri incelenmiştir. Davacı defterlerinin usulüne uygun tutulmuş olup sahibi lehine delil değeri taşıdığı anyaşılmaktadır.Kural olarak, salt faturanın düzenlenmiş olması alacağın varlığına delalet etmez. Defter kayıtları, ancak dayanaklarıyla birlikte delil olarak değerlendirilir. Davacının, defterlerine kaydetmiş olduğu faturalara konu malları davalıya teslim ettiğini kanıtlaması gerekir. Somut olayda ispat yükü üzerinde olan davacı, düzenlemiş olduğu faturaların içeriği malları davalıya teslim ettiğini usulüne uygun delillerle ispatla yükümlüdür. Dava konusu irsaliyeli faturanın teslim alan bölümünde herhangi bir isim, imza olmaması sebebi ile bu irsaliyeli faturadan, faturanın muhteviyatı malların davalıya teslim edildiği hususunda bir tespit yapılamadığı anlaşılmaktadır.Davalı tarafından 19.03.2015 tarihinde banka havalesi yoluyla 2.000,00.-TL ödeme yapıldığına ilişkin dekontun dosya içerisinde bulunduğu, 25.02.2016 tarihli bilirkişi kök raporunda davacının ticari defter incelemesi neticesi 25.05.2015 ve 20.06.2015 tarihlerinde toplam 3.000 TL daha havale yoluyla ödeme yapılmış olduğuna yönelik değerlendirmenin olduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki ilişkinin cari hesap ilişkisi olduğu görülmektedir. Bu ilişkisi içinde davacı satıcının davalıya yaptığı her bir satışa ilişkin malları teslim ettiğini ve davalı alıcının da düzenlenen fatura kapsamındaki mal teslimine yönelik ödemelerini ispat etmesi gerekir. Somut olayda ödeme emrinin tebliğinden sonra davalı alıcının ödeme yapmış olması, davacının takip konusu faturalara konu malı karşı tarafa teslim ettiğini göstermeyeceği gibi, bu ödemeleri aşan başkaca borcun varlığını da göstermeyecektir. Davalının yapmış olduğu ödemenin takip konusu faturalarla ilişkilendirilmesi ispata muhtaçtır. Davacı, mal teslimini kanıtlayamadığından, davalının yaptığı ödemeler dışında başka borcunun da bulunduğunu davacının ayrıca kanıtlaması gerekir. Davacı, bakiye alacağı bulunduğunu kanıtlayamadığından, davacının istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine,
2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harcının Hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 07/03/2019 tarihinde, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.07/03/2019
KANUN YOLU :HMK’nın 362/1.a .maddesi uyarınca, dava değerine göre karar kesindir.