Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/760 E. 2018/1453 K. 05.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/760
KARAR NO : 2018/1453
KARAR TARİHİ: 05/12/2018
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/12/2017
NUMARASI : 2014/1637- 2017/1065 E.K
DAVANIN KONUSU: Tespit
Taraflar arasındaki tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLAR İDDİA VE SAVUNMA ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkili ile dava dışı … tarafından 07.09.2005 tarihinde, davalı şirketin kurulduğunu, müvekkilinin şirketin işleri ve muamelelerini yürütmek amacı ile ilk on yıl için, kurucu ortak olarak şirket müdürü tayin edildiğini, hal böyle iken müvekkili ile diğer kurucu ortak …’nın hisselerini noterde düzenlenen hisse devir sözleşmeleri dava dışı … ve …’a devrederek şirket ortaklığından ayrıldıklarını, yeni ortaklar kurulunca 23.12.2005 tarihinde, dava dışı …’ın on yıllığına şirket müdürü olarak seçilmesi konusunda eski ve yeni ortaklarca birlikte imza ile karar alındığını, tüm bu devir işlemleri neticesinde 10.03.2006 tarih ve 6510 sayı no.lu Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinin, …no.lu sayfasında, “Şirket ortaklarından …’ın 10(on) yıl şirket müdürü olarak atandığı” hususunun tescil ve ilan edildiğini, ancak yeni ortaklar genel kurulu tarafından, müvekkilinin şirket müdürlüğü görevinin sona erdirilmesi ve imza yetkisinin iptaline ilişkin bir karar tesis edilmediğinden, İstanbul Ticaret Sicil Odası kayıtlarında davacı müvekkilinin, halen şirketin yetkili müdürü olarak görüldüğünü, müvekkilinin bu sıfatı nedeniyle hali hazırda Maliye Bakanlığı tarafından tahakkuk ettirilen tüm vergi ceza ihbarnamelerine muhatap kılındığını ileri sürerek 23.12.2005 tarihi itibarı ile geçmişe dönük olarak, şirket müdürlüğünün iptaline, mümkün olmadığı takdirde, yine bu tarih itibarı ile şirket müdürü olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacının, davalı şirkete 10 yıllığına müdür olarak seçildiği, şirketteki hissesini 21/12/2005 tarihinde hisse devir sözleşmesi ile dava dışı …e devretmiş ise de şirket müdürlüğü görevinin devam ettiği, müdürlük görevinin sona erdirilmesi konusunda ortaklar kurulunca alınmış bir karar bulunmadığı, şirket müdürünün şirket ortağı olması zorunluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin şirketteki hisselerini devretmesine karşın kayıtlarda müdür olarak görünmeye devam ettiğini, hisse devrinden sonra devir alan ortaklara ulaşılamadığını, bu nedenle ortaklar kurulunun toplanması konusunda tavsiye, telkin ya da talimatın mümkün olmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE
Dava, şirket ortaklığından ayrılan davacı kurucu ortağın ayrılma tarihi itibari ile müdürlük görevinin son bulduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Davacı, kurucu hissedarlarından ve aynı zamanda on yıl süre ile müdürü olduğu davalı şirketteki hissesinin tamamını devrettiğini, şirket ortaklığından ayrıldığını, hisse devir tarihi itibari ile müdürlük görevinin sona erdiğini iddia ederek hisse devrinin onaylandığı ortaklar kurulu tarihi olan 23.12.2005 tarihi itibari ile şirket müdürlüğünün son bulduğunun tespitini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, davanın reddine karar verilmiştir.
Somut olayda; davalı şirketin 07.09.2005 tarihinde tescil edilerek davacı ve dava dışı …ı tarafından iki ortaklı olarak kurulduğu ve on yıl süreyle davacının müdür olarak seçildiği, davacının şirketteki mevcut hisselerinin tamamını 21.12.2005 tarihli noter sözleşmesi ile dava dışı …’e devrettiği, şirket ortaklığından ayrıldığı, bu hususun 23.12.2005 tarihli şirket ortaklar kurulu kararı ile onaylandığı, aynı zamanda bu toplantıda dava dışı …’ın on yıllığına şirket müdürü olarak seçilmesine karar verildiği, bu kararın 10.03.2006 tarihli ticaret sicil gazetesinde yayınlandığı, ancak davacının müdürlük görevinden istifa etmediği gibi müdürlük yetkisi kaldırılmadığı anlaşılmıştır.
Bu açıklamalar ışığında, dosya kapsamı itibariyle, davacı tarafça istifa iradesinin bildirildiğine dair herhangi bir belgenin sunulmadığı gibi, müdürlük görevinin sona erdirdiğine dair ortaklar kurulu kararı bulunmamaktadır. Başka bir ifadeyle, davacının şirketteki tüm hisselerini devretmesinden sonra da müdürlük görevini devam ettirdiği, istifa ettiğine dair irade açıklaması veya müdürlük yetkisinin kaldırılmasına dair alınmış ortaklar kurulu kararı bulunmadığı gözetildiğinde, ilk derece mahkemesince yazılı gerekçelerle davanın reddine dair verilen kararda usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir.
Bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine,
2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Gerekçeli kararın Yazı İşleri Müdürlüğünce taraflara tebliğine,
5-Dosyanın, karar kesinleştikten sonra, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 05/12/2018 tarihinde oybirliğiyle ve temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
KANUN YOLU :HMK’nın 361.maddesi uyarınca, iş bu gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde temyiz yolu açıktır.