Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/747 E. 2018/620 K. 07.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/747
KARAR NO : 2018/620
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/03/2018
NUMARASI : 2018/283E.sayılı dosyasından verilen ihtiyati tedbirin reddi kararı
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde … sicil no ile kayıtlı…A.Ş.’de %10 oranında hisse sahibi olduğunu, davalılardan …’un ise şirketin kuruluşundan itibaren yönetim kurulu başkanlığı görevini yaptığını, 2014,2015 ve 2016 yıllarına ait genel kurul toplantılarının yapılmadığını, kar dağıtımının da yapılmadığını, 2014.2015 ve 2016 yıllara ait olağan genel kurul toplantılarının 13/03/2018 tarihinde ertelemeli olarak yapıldığını, davalı …’un genel kurulun iznini almadan 22/01/2018 tarihinde U… .Tic. A.Ş. adında yeni bir şirket kurduğunu ve bu şirket adına işlem yaparak müvekkilinin ortak olduğu şirketin tüm iş bağlantılarını bu şirkete aktardığını, TTK 396. maddesine aykırı hareket ettiğini, davalının ortağı olduğu.. A.Ş. adında bir şirketi daha bulunduğunu, müvekkilinin ortağı bulunduğu … A.Ş.’den davalının ortağı olduğu … A.Ş.’ye örtülü sermaye transferi yapıldığını, müvekkilinin ortağı olduğu şirketin içinin boşaltıldığını belirterek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla 50.000,00 TL maddi tazminat ile 100.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’dan tahsiline karar verilmesini ve ayrıca, davalının mal varlığını elden çıkarabileceği, dava sonucunda müvekkili lehine hükmedilecek alacağın elde edilme ihtimalinin ortadan kalkacağı gerekçesiyle, dava sonuçlanıncaya kadar davalı …’un banka hesapları üzerine ihtiyaten tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI
İlk derece mahkemesi 08/03/2018 tarihli ara kararında, uyuşmazlığı çözecek nitelikte ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiği, HMK 389 vd.maddelerinde öngörülen koşulların gerçekleşmediği gerekçesiyle tedbir isteminin reddine karar vermiştir.
Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde;
Davalı …’un genel kurulun iznini almadan .. A.Ş.’yi kurduğunu, müvekkilinin ortağı olduğu şirket ile yeni kurulan şirketin aynı iş kolunda faaliyet gösterdiğini, müvekkilinin ortağı olduğu şirkete ait işlerin bu şirkete aktarıldığını, TTK 396. maddesinde belirtilen rekabet yasağına aykırı davrandığını,
Müvekkilinin ortağı olduğu şirketin kağıt üzerinde bırakıldığını, çalışanlarında davalı tarafından kurulan şirkete aktarıldığını, ayrıca davalının ortak olduğu … A.Ş.’ye örtülü sermaye transferi yapıldığını,
Davalının, kendisine karşı tazminat davası açılacağı bilincinde olup kendi hesaplarını ve ortağı olduğu şirketinde mal varlığını elden çıkarabileceğini belirterek, ilk derece mahkemesince verilen red kararının kaldırılarak davalı …’un banka hesapları üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Rekabet yasağının ihlal edildiği gerekçesiyle davalı … aleyhine maddi ve manevi tazminat talepli iş bu dava açılmıştır. Davalı …’un mal varlığını kaçıracağı gerekçesiyle HMK 389. vd.maddeleri gereğince banka hesapları üzerine tedbir konulması talep edilmiştir.
İlk derece Mahkemesi, taraflar arasındaki uyuşmazlık yargılamayı gerektirdiğinden tedbir talebinin reddine karar vermiştir.
HMK’nın 389. Maddesi uyarınca, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyat tedbir kararı verilebilir. “
Aynı yasanın 390/3 maddesi,” Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir.
Kanun hükmü, tedbirin sadece dava konusu olan şey hakkında verilebileceğini ve tedbir talep edenin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğunu düzenlemiştir. Davacının, davalının rekabet yasağını ihlal ettiğine dair iddiaları ispata muhtaçtır. Davacının iddialarını yaklaşık olarak ispat ettiği söylenemez.
Kaldi ki ihtiyati tedbir sadece dava konusu şey hakkında verilebilir. Davacı, dava sonunda mahkemenin vereceği kararın ve alacaklarının sonuçsuz kalacağını belirterek davalının banka hesapları üzerine tedbir konulmasını talep etmiştir. Görüldüğü üzere, davalının banka hesaplarındaki paraları dava konusu değildir. Bu sebeple ilk derece mahkemesince verilen red kararı isabetli olduğundan davacının istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK.353/b.1.maddesi uyarınca esastan reddine,
2-Davacı tarafından yatırılan istinaf harçlarının Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Gerekçeli kararın bir örneğinin ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,
5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK.353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 07/06/2018
KANUN YOLU: HMK.m 362/1.f .maddesi uyarınca karar kesindir.