Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/73 E. 2018/182 K. 01.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/73
KARAR NO : 2018/182
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/10/2017
NUMARASI : 2016/209- 2017/723 E.K
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLAR İDDİA VE SAVUNMA ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkili şirketin davalıya taşıma hizmeti verdiğini, davalıya ait gönderileri talebi doğrultusunda alıcılarına teslim ettiğini, karşılığında düzenlenen faturalardan kaynaklı alacağın ödenmediğini, alacağın tahsili için davalı aleyhine girişilen icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın asıl alacak üzerinden iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafından yapılan taşıma işlerine karşılık ödemelerin büyük bir oranda yapıldığını, ancak davacının son dönemde faturaları sözleşmeye aykırı fiyatlandırdığını, fiyatlandırmanın varış ve alış noktasından sonra iç nakliyelerin de davacı tarafından yapılmasını kapsadığını, davacının sadece varış-alış noktalarında mevcut yükleri gümrük sahasına bıraktığını, yurt içi ve yurtdışı müşterilerine teslimini gerçekleştirilmediğini belirterek davanın reddine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, taraflar arasında açık hesap üzerinden yürütülen taşıma ilişkisi bulunduğu, davacının ticari defterlerine göre takip tarihi itibari ile davalıdan 8250,00-Euro alacaklı göründüğü, davalının ticari defterlerini ibraz etmediği, faturalara konu taşıma hizmetinin alındığının davalının kabulünde olduğu, faturaların bir kısmının taraflar arasındaki anlaşmaya aykırı olarak fahiş fiyatlandırıldığı yönündeki iddiasını ispat edemediği, davadan sonra davalı tarafından davacıya 06/09/2017 tarihinde 7.800,00-Euro ödeme yapıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne davalının icra takibine vaki itirazının 8.250,00-Euro asıl alacak üzerinden iptaline, takibin, davalı tarafça 06/09/2017 tarihi itibariyle yapılan 7.800,00 Euro yönünden mükerrer tahsil olmamak kaydıyla, 8.250,00-Euro asıl alacak üzerinden devamına, bu miktara takip tarihinden itibaren talebi aşmamak üzere 3095 sayılı Kanun’un 4/a maddesi uyarınca kamu bankalarının 1 yıllık Euro mevduat hesabına uyguladığı en yüksek faiz oranlarında döviz faizi uygulanmasına, alacak faturaya dayalı olup likit bulunduğundan hükmolunan tutarın TL karşılığı üzerinden % 20’si oranında hesaplanan 5.316,63-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının edimini gereği yerine getirmediğini, fiyatlandırmanın müşteriye teslim şekline göre belirlendiğini, ancak davacının sözleşmeye aykırı olarak yükü gümrük sahasına bıraktığını, bu yüzden müvekkilinin gümrük sahasından bu yükleri alarak müşterilerine teslim etmek zorunda kaldığını, davacıya davadan sonra ödeme yapıldığını, bu nedenle icra inkar tazminatına hükmedilmesinin doğru olmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE
Dava, faturalardan kaynaklı cari hesap bakiye alacağın tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacının davalıya taşıma hizmeti verdiği ve karşılığında düzenlenen faturalardan kaynaklı cari hesap bakiye alacağının olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalı tarafça, davacının taşıma hizmeti karşılığında düzenlediği ve takibe konu edilen cari hesaba dayanak faturaların sözleşmeye aykırı olarak fahiş fiyatlandırıldığı ileri sürülmüştür. Taraflar arasında yazılı bir sözleşmenin olduğu iddia edilmediği gibi ispat yükü üzerinde olan davalının savunmasını yazılı delillerle kanıtlayamamıştır. Bu nedenle dosya kapsamı itibari ile ilk derece mahkemesince davanın kabulünde isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenle, davalı vekilinin istinaf başvuru sebep ve gerekçeleri yerinde değildir. Davalının istinaf başvurusu HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca reddedilmiştir.
Ne var ki, davadan sonra davalının yaptığı ödemenin icra müdürlüğünce infaz aşamasında dikkate alınması gerekir. Bu itibarla ilk derece mahkemesince, davadan sonraki ödeme yönünden infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm tesisi doğru görülmediğinden ve bu husus kamu düzenine ilişkin olmakla hüküm fıkrasının HMK’nın 355.maddesi uyarınca resen düzeltilmesi gerektiği kanaatine varıldığından, HMK.353/1.b.2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A)Davalının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca reddine,
B)HMK 353/1.b.2. maddesi uyarınca, davadan sonra yapılan ödeme yönünden kararın düzeltilmesi gerektiğinden İlk Derece Mahkemesinin 10/10/2017 tarih, 2016/209 Esas; 2017/723 Karar sayılı kararının düzeltilerek esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına, bu doğrultuda;
1-Davanın Kabulüne, davalı borçlunun Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının 8.250,00 Euro asıl alacak üzerinden iptali ile 8.250,00-Euro asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesi uyarınca yürütülecek temerrüt faiziyle birlikte, tahsil tarihindeki TCMB efektif satış kuru TL karşılığının tahsili için takibin devamına,
2-Davadan sonra, 06/09/2017 tarihinde davalının davacıya yapmış olduğu 7.800,00 Euro ödemenin icra müdürlüğünce infaz aşamasında dikkate alınmasına,
3-Alacak faturaya dayalı olup likit bulunduğundan hükmolunan miktarın takip tarihi itibariyle TL karşılığı olan 26.583,15-TL ‘nin takdiren % 20’si oranında hesaplanan 5.316,63-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-a)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi üzerinden alınması gereken 1.807,10-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye 1.353,09-TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
b)Davacı tarafından yapılan; 29,20-TL başvuru harcı, 454,01-TL peşin harç, 600,00-TL bilirkişi ücreti, 248,00-TL posta ve tebligat gideri toplamı 1.331,21-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
c)Davacı kendisini bir vekil aracılığı ile temsil ettirdiğinden; karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/1 maddesi uyarınca hesap edilen 3.147,53-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
d)Kullanıltmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-a)Davalı tarafından yatırılan istinaf harçlarının, asıl alacakla ilgili istinaf sebepleri reddedildiğinden, kararın mahiyetine göre Hazineye gelir kaydına,
b) Bakiye 1.355,10 TL nispi istinaf karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
6-Davalı tarafından istinaf kanun yolu için yapılan giderlerin kendi üzerlerine bırakılmasına,
7-Artan gider avanslarının ilgililerine iadesine,
8-Gerekçeli kararın bir örneğinin ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
9-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK 353/1.b.2. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 01/03/2018 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU:HMK 362/1-a maddesi uyarınca miktar yönünden karar kesindir.