Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/711 E. 2018/1384 K. 23.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/711
KARAR NO : 2018/1384
KARAR TARİHİ: 23/11/2018
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/04/2017
NUMARASI : 2017/339- 2017/555 E.K
DAVANIN KONUSU: Şirketin İhyası
Taraflar arasındaki şirketin ihyası davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLAR İDDİA VE SAVUNMA ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirketler arasında Şanlıurfa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/361 E. sayılı dosyasında görülen alacak davasının müvekkili lehine sonuçlandığını ileri sürerek davalılar ..A.Ş. ile ….A.Ş.’nin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
İlk derece mahkemesince, davacı tarafça davalı şirketlerin ihyası için dava açılmış ise de ticaret sicilden terkin edilen tüzel kişiliklerin varlıklarının ortadan kalktığı ve bu nedenle taraf ehliyetlerinin bulunmadığı, ihya davasının ticaret sicil müdürlüğüne karşı açılması gerektiği anlaşıldığından, ihyası talep edilen şirketlerin pasif husumet ehliyeti bulunmadığından davanın HMK 114/d – 115/2.maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; usul ekonomisi ilkesi gereğince husumetin doğru kişilere yöneltilmesi için kendilerine süre verilmesi gerekirken davanın usulden reddinin doğru olmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE
Dava, ticaret sicil kaydı silinen şirketin ihyası istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, ihyası istenen şirket yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Ticaret sicilinden terkin edilen şirketlerin yeniden ihyasının sağlanması amacıyla 6102 Sayılı TTK kapsamında iki farklı yol öngörülmüştür. Buna göre belirli bir tasfiye sürecine giren şirketlerin tasfiye işlemlerinde eksiklik olması halinde TTK’nın 547. maddesi kapsamında sicilden terkin edilen şirketin tekrar sicile kaydedilmesi mümkündür. Örneğin şirkete ait bir malvarlığının bulunması ya da şirketin taraf olduğu derdest davaların varlığı bu duruma örnek olarak gösterilebilir. Bir diğer yol ise TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca sicilden terkin edilen şirketlerin yeniden tescilidir. Buna göre asgari sermaye miktarına ulaşmayan, adres değişikliğini bildirmeyen şirketlerin re’sen kayıtlardan terkini halinde şirketin faal olması ve gerekli bazı koşulların da gerçekleşmesi halinde tekrar sicile kaydı mümkündür.
İhya davasının TTK’nın 547. maddesi uyarınca talep edilmesi halinde şirketin tasfiye işlemlerini yapmış olan tasfiye memur ya da memurları ile birlikte bağlı bulunulan ticaret sicil müdürlüğünün davalı olarak gösterilmesi gerekmektedir. Diğer durumda ise esasen şirket tasfiye sürecine girmediğinden ve tasfiye memuru da bulunmadığından davalı olarak bağlı bulunulan ticaret sicil müdürlüğünün gösterilmesi yeterlidir. Başka bir ifadeyle TTK’nın 547. maddesine dayalı ihya davalarında davalı taraf, şirket veya kooperatifin en son tasfiye memuru veya tasfiye kurulu ile yasal hasım konumunda bulunan ticaret sicili müdürlükleridir.
Bu durumda, davada taraf olarak gösterilen ihyası istenen şirketlerin dava ve taraf ehliyetine sahip olmadığından davacının istinaf sebepleri yerinde değil ise de, ilk derece mahkemesince davalılar hakkında açılan davanın HMK’nın 50 ve 114. maddeleri uyarınca dava şartı noksanlığından reddine kararı verilmesi gerekirken pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi doğru olmadığından, HMK’nın 33 ve 355.maddeleri uyarınca ilk derece mahkemesi kararının bu yönden düzeltilmesi gerekmiştir.
HMK’nın 355.maddesi uyarınca, istinaf sebebi yapılmasa bile kamu düzenine aykırı olan hususlar istinaf mahkemesince resen dikkate alınır. Aynı Kanun’un 33.maddesi uyarınca, hakim, Türk hukukunu re’sen uygular.
Davacı vekili, ilk derece mahkemesince, taraf teşkili sağlanmak üzere kendisine süre verilmesi gerektiğinden bahisle istinaf talebinde bulunmuşsa da davacının doğru hasma karşı yeni bir dava açması gerekir. Çünkü, dava en başından taraf ehliyeti bulunmayan, terkin edilmiş şirketlere yöneltilmiştir. Olayda HMK’nın 124. maddesindeki tarafta iradi değişikliğin koşulları da bulunmamaktadır. Mevcut dosya üzerinden hasım ithali hukuken mümkün olmadığından, istinaf başvurusu yerinde değildir.
Açıklanan bu gerekçelerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca esastan reddine, aynı Kanun’un 33,355 ve 353/1.b.2. maddeleri uyarınca ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine,
B- HMK’nın 33, 355 ve 353/1.b.2. maddeleri uyarınca, istinafa konu ilk derece mahkemesi kararının re’sen düzeltilerek davanın esası hakkında Dairemizce yeniden hüküm kurulmasına, bu doğrultuda;
1-Davalılar … ve …A.Ş.’nin taraf ehliyeti bulunmadığından, davalılar hakkındaki davanın, HMK’nın 115. maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine,
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken karar ve ilam harcı peşin olarak alındığından ayrıca alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
6-Davacı vekili tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye gelir kaydına,
7-Davacı tarafından yapılan istinaf başvuru giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Gerekçeli kararın bir örneğinin Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraflara tebliğine dair;
HMK’nın 355 ve 353/1.b.1-2. maddeleri gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 23/11/2018 tarihinde, oybirliğiyle ve temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 361. maddesi uyarınca, iş bu gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içinde temyiz yolu açıktır.