Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/689 E. 2018/655 K. 21.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/689
KARAR NO : 2018/655
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/02/2018
NUMARASI : 2018/55 Esas- 2018/57 Karar
TALEBİN KONUSU : İhtiyati Hacze İtiraz
Taraflar arasındaki ihtiyati hacze itirazın incelenmesi hakkında kararda yazılı nedenlerden dolayı itirazın reddine yönelik olarak verilen karara karşı süresi içinde borçlu vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TALEP
İhtiyati haciz isteyen vekili, borçlu şirketin müvekkili lehine düzenlediği 30.08.2016 düzenleme tarihli, 30.12.2016 vadeli, 47.500,00 TL tutarlı bononun vadesinde ödenmediğini belirterek bu miktar üzerinden borçlu hakkında ihtiyati haciz isteminde bulunmuş, talep uygun görülerek mahkemece ihtiyati haciz kararı verilmiştir.
İtiraz eden borçlu vekili, talebe konu bonodaki ödeme tarihi kısmında 30.12.2016 yazılmış olmasına karşın yazı ile yazılan yerde ödeme tarihinin 30.12.2010 şeklinde yazılmış olduğunu, bu nedenle bononun kambiyo senedi vasfında olmadığını, ayrıca bonodaki imzanın müvekkili şirket yetkililerine ait olmadığını, müvekkilinin alacaklı şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığını belirterek ihtiyati haczin kaldırılmasını istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
İlk derece mahkemesince yapılan duruşma sonucunda, ileri sürülen itiraz nedenlerinin yasada sayılan nedenler kapsamında olmadığı gerekçesiyle ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı ihtiyati hacze itiraz eden/borçlu vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Borçlu vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; bonoya dayalı olarak başlatılan icra takibinden dolayı menfi tespit davasının açılmış olduğunu, bonoda çift vadenin bulunmasına rağmen bu itirazlarının dikkate alınmadığını, bunun yanısıra bonodaki imzanın müvekkili şirket yetkililerine ait olmadığını, bu nedenle ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE
Talep, kambiyo senetlerine dayalı ihtiyati haciz istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, ihtiyati haciz talep eden alacaklı tarafından borçlu aleyhine kambiyo senetlerine dayalı olarak istenilen ihtiyati haciz isteminin kabulüne karar verilmiştir. Borçlu şirket tarafından ihtiyati hacze itiraz edilmesi üzerine usulüne uygun olarak duruşma açılarak ihtiyati hacze vaki itiraz reddedilmiştir.
İtirazda bulunan borçlu vekilinin dilekçesindeki itiraz nedenlerinin işin esasına yönelik olup, menfi tespit ya da istirdat davasının konusunu teşkil edebileceği ve dava aşamasında dinlenebileceği, İİK. 265. maddesinde sayılan itiraz nedenlerinden olmadığı, ihtiyati hacze itiraz aşamasında değerlendirilemeyeceği istikrarlı yargıtay kararlarında vurgulanmıştır. (Yargıtay 11. HD 19/09/2016 tarih, 2016/8376-7358 E.K sayılı ilamı) nitekim borçlu itiraz eden vekili tarafından bonoya dayalı icra takibinden dolayı Bakırköy 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/208 Esas sayılı dosyasından menfi tespit davasının ikame edilmiş olduğu belirtilmiştir.
Açıklanan bu gerekçeler doğrultusunda istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca, istinaf başvurusunun esastan reddine,
2-İhtiyati hacze itiraz eden tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,
3-İhtiyati hacze itiraz edenin istinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Gerekçeli kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine,
5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 21/06/2018 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU :HMK 362/1.f maddesi uyarınca karar kesindir.