Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/687 E. 2019/143 K. 31.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/687
KARAR NO : 2019/143
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul 3.Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2015/1248 Esas – 2018/67 Karar
KARAR TARİHİ: 25/01/2018
DAVA : Tazminat
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine dair verilen karara karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, eşi ile birlikte 1972 yılından beri İngiltere/Londra’da yaşadığını, 2013/Mayıs ayında İzmir’de eşine ait gayrimenkulün satışından elde edilecek parayı değerlendirmek için akrabası olan mimar …’nun kendisini …. Yatırım İzmir Kordon Şubesi müdürü…e yönlendirdiğini, müdür ile görüşme sonucunda satıştan elde edilecek paranın %12-13 getirisi olacağının söylendiğini, bunun üzerine 29/05/2013 tarihinde 350.000,00 TL’nin şube müdürüne teslim edildiğini, … numaralı yatırım hesabına dahil edilmek üzere 03/06/2013 tarihinde EFT ile 150.000,00 TL’nin daha gönderildiğini, ardından müvekkilinin yurt dışına çıktığını, müvekkili tarafından şube müdürü ile yapılan görüşme neticesinde mevduatının 05/04/2015 tarihi itibari ile 579.728,00 TL olduğunu öğrendiğini, müvekkilinin eşi … adına kayıtlı İzmir Konak Kültür …parselde kayıtlı 8 nolu daire ekli tapu kaydında 29/05/2013 tarihinde alıcısı …’a tapudan satıldığının belli olduğunu, ilgili paranın aynı gün içerisinde … Yatırım İzmir Kordon Şubesi’ne yatırıldığından bahisle, fazlaya ilişkin ve diğer yasal hakları saklı kalmak kaydıyla 502.600,00 TL alacağın, teslim tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili savunmasında özetle; müvekkili şirketin bir müşterisinin ihbarı üzerine şirket çalışanı … tarafından müşteri hesaplarında usulsüz işlemler yapılığının tespit edildiğini, ilgili çalışan hakkında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/43383 soruşturma sayılı dosyasında soruşturma başlatıldığını, soruşturma netivesinde …l’in tutuklandığını, davacının müvekkili şirkete 03/06/2013 tarihinde EFT ile 150.000,00TL gönderdiğini, davacı adına müvekkili şirket nezdinde … nolu hesap açıldığını, 09/02/2013 tarihinde davacının talimatıyla …’nın …Bankası’ndaki hesabına 8.000,00 TL gönderildiğini, şirket eski çalışanı …’in davacının eşi …’nın hesabına 20.000,00 TL gönderdiğini, hisse senedi işlemlerinden davacının hesabında 10.864,00 TL zarar oluştuğunun tespit edildiğini, tüm bu işlemler neticesinde müvekkili şirketin hesabında 111.350,00-TL olduğunun tespit edildiğinden bahisle haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine, %20 oranında icra inkar tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
İlk Derece Mahkemesi 25/01/2018 tarihli, 2015/1248 Esas – 2018/67 Karar sayılı kararında, “..Somut olayda davacı tüketici ile davalı yatırım şirketi arasındaki ilişki yukarıda açıklandığı üzere tüketici işlemidir. TTK 4. maddesinde tanımlanan ticari dava niteliğinde değildir. HMK 114. maddesinde mahkemenin görevli olmasının dava şartı olarak gösterildiği, HMK 115. Maddesinde de dava şartlarının mevcut olmaması halinde davanın usulden reddi gerekeceğinin ifade edildiği, ayrıca görevin kamu düzenine ilişkin olup mahkemece re’sen dikkate alınması gerektiği…” gerekçesiyle, mahkemenin görevsizliğine ve dava dosyasının görevli İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini istemiştir.
Bu karara karşı taraflar vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle:İlk derece mahkemesinin ön inceleme duruşmasında davayı TBK’nın 116. maddesine göre davalı şirketin sorumluluğuna dayalı tazminat isteminden ibaret olduğunu belirtse de gerekçeli kararında yatırım sözleşmesinden bahsederek görevsizlik kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, kaldı ki taraflar arasında herhangi bir yatırım sözleşmesi de olsa bu durumun dava konusu ihtilafın hukuki durumunda bir değişiklik yapmayacağını, buna göre davalının TBK’nın 116.maddesine göre sorumlu olup olmadığı yolundaki iş bu davada asliye ticaret mahkemelerinin görevli olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesinin verdiği görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle:İlk derece mahkemesinin görevsizlik kararının yerinde olmadığını, çünkü davacının bir ticari amacı bulunduğunu, kâr elde etme düşüncesiyle hareket ettiğini ve dolayısıyla tüketici sayılamayacağını, var olduğu iddia edilen işlemin de tüketici işlemi niteliğinde olmadığını, TTK’nın 3, 4, 5.maddeleri de göz önüne alındığında ticaret mahkemelerinin yetkili olduğunu, müvekkili ile davacı arasındaki hukuki ilişkinin bir bankacılık sözleşmesine dayanmadığını belirterek, ilk derece mahkemesinin verdiği görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Davacı tarafından, tasarruflarını değerlendirmek amacı ile davalı yatırım şirketine yatırılan paranın tahsili istemli alacak davası açıldığı, mahkemece yukarıda özetlenen gerekçe doğrultusunda görevsizlik kararı verildiği, karara karşı her iki taraf vekilince istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmaktadır.İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Taraflar arasında yatırım aracılığına dair sözleşme ilişkisi mevcut olup, uyuşmazlık sözleşme ilişkisinden kaynaklanmaktadır.6502 sayılı Tüketicinin Korunması Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3. Maddesine göre: ” k) Tüketici: Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, l) Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” ifade eder.Aynı Kanun’un 73/1.maddesi uyarınca, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.Yargıtay 11. HD 2017/1007 E 2018/3107 K 25.04.2018 tarihli emsal karar içeriği de gözetildiğinde; davacının tüketici, taraflar arasındaki yatırım aracılık sözleşme ilişkisinin tüketici işlemi niteliğinde olduğu, görevle ilgili düzenlemelerin kamu düzenine ilişkin olduğu dikkate alındığında, ilk derece mahkemesinin görevsizlik kararının isabetli olduğu anlaşılmaktadır.
İlk derece mahkemesi karar ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, her iki taraf vekilinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, her iki taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine,
2-Davacı ve davalı tarafça yatırılan istinaf harçlarının Hazineye gelir kaydına,
3-Taraflarca istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına,
5-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine dair;
HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 31/01/2019 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU : HMK’nın 362/1.c maddesi uyarınca karar kesindir.