Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/684 E. 2019/144 K. 31.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/684
KARAR NO : 2019/144
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul 4.Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2015/277 Esas – 2017/1212 Karar
KARAR TARİHİ: 15/12/2017
DAVA : Tazminat
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davalı …. Ofisi A.Ş. vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 22/05/2013 tarihinde dava dışı … Filo Yönetimi Hizmetleri A.Ş. ile uzun dönem araç kiralama sözleşmesi imzaladığını, bu sözleşme ile kiralanan araçlardan birinin de … plakalı araç olduğunu, 27/09/2013 tarihinde müvekkilinin kiralamış olduğu araçlar için davalılardan … Petrol ile Auto Matic Müşteri Sözleşmesi imzalandığını, iş bu sözleşmenin 2. maddesi ile davalıya müvekkili tarafından yapılacak ödeme karşılığında müvekkilinin Automatic adı verilen sisteme dahil edilmek suretiyle müvekkilin kullanımındaki araçlara akaryakıt ikmali ve data hizmeti vermeyi kabul, beyan ve taahhüt ettiğini, diğer davalı … Petrolün ise … Petrolün bayisi olduğunu, ancak … plakalı araca davalı şirket elemanı tarafından hatalı benzin konulması üzerine zarara uğrayan araç için müvekkili tarafından dava dışı …Filo Yönetim Hizmetleri A.Ş.’ ye 10.636,77 TL ödeme yapıldığını beyanla neticeten müvekkili şirket kirasındaki … plakalı aracın davalılara ait akaryakıt istasyonu personelinin ağır kusuru sonucunda zarar görmesi sebebiyle dava dışı şirkete yapılan 10.636,77 TL ödemenin ödeme tarihi olan 15/01/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … Petrol vekili savunmasında özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının aracın maliki olmadığını, aracı kiracı sıfatıyla kullanan kişi olduğunu, dolayısıyla iş bu davanın ancak araç maliki tarafından açılabileceğini, bu nedenle davanın husumet yönünden de reddinin gerektiğini, davacının açıkladığı gibi 1. nolu davalı … ile Automatic Müşteri Sözleşmesi düzenlendiğini, bu sözleşmeyi yapan davacı olay tarihinde müvekkili istasyona geldiğini, sabah saatleri yoğunluğu nedeniyle beklemek istemeyen araç sürücüsünün yakıt alımını kendi yaptığını, açıklamalara göre davacı personeli tarafından aracına yanlış yakıt alındığını, bu nedenlerle davacının bu davasında haksız ve kötü niyetli olduğunu, izah edildiği gibi görevli personeli beklemeden araca yanlış yakıtı dolduran davacının araç sürücüsü olduğunu, müvekkilinin hiçbir şekilde kusuru bulunmadığını beyanla, davanın usulden reddine, davanın esastan reddine, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davacı yana bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … Petrol vekili savunmasında özetle; automatic sistemin esasen akaryakıt görevlisinin değil bizzat araç sahibinin aracına kendisinin yakıt doldurduğu bir sistem olduğunu, araç sahibinin taraflar arasındaki münakit sözleşme hükümleri uyarınca aracına ne tür yakıt almak istediğini evvelce sisteme kaydettirdiğini, akabinde kendisine verilen anahtarı sisteme okutarak bizzat kendisinin yakıt aldığını, bu sistemle araç sahibi kimseyle muhatap olmadan kendi kartı ile aracına yakıt aldığını, somut olayda aracın zarar görmesine sebep veren yakıt alımının bizzat davacı şirket çalışanının davacı şirkete ait kartı sisteme okutması neticesinde ve davacı şirketin de evvelce sisteme yanlış yakıt tanımlamış olması sebebiyle gerçekleştiğini, yapılan araştırmalar neticesinde davacı şirketin aracına konulmak üzere yanlış yakıt cinsi belirlemiş olduğunu, müvekkili şirketin veya diğer davalı şirketin herhangi bir çalışanının dahil olmadığının anlaşıldığını, davacı şirketin kendi çalışanının yaptığı hatayı bilahare fark ederek 21/07/2014 tarihinde sisteme davaya konu olan araç için bu kere doğru yakıt cinsi için tanımlama yaptığını, davacının dava dilekçesinde bu husustan bahsetmediğini, davacı şirketin zararının kendi kusurlu eylemi neticesinde gerçekleştiğini, bu nedenle zarar ile müvekkili şirket arasında uygun illiyet bağı olmadığını, davacı şirketle yapılan muhtelif yazışmalar çerçevesinde davacı şirkete bildirildiğini beyanla, neticeten davanın reddine, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
İlk Derece Mahkemesi 15/10/2017 tarihli, 2015/277 Esas – 2017/1212 Karar sayılı kararında: “…Yargılama sırasında bilirkişilerden alınan ek ve kök raporlar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde bilirkişi raporu mahkememizce yeterli görülüp itibar edilerek, dava konusu araca yani motorinle çalışan araca benzin aktarıldığı anlaşılmıştır. Bu durum, yani müşteri aracına tanımlı olan yakıtın (benzin / motorin/ otogaz vs..) dışında sistemin bir başka yakıt türünde dolum yapması mümkün değildir. Davalıların motorin ile çalışan araca benzin koymakta asli kusurlu oldukları, araç depolarına akaryakıt doldurma işini günlük meslekleri gereği ifa eden davalılar bakımından zararlı sonucun meydana gelmesinde ağır kusurlarının bulunduğu, davacının ise araca akaryakıt doldurulurken doğru akaryakıt alımının sağlanması için gereken asgari dikkat ve özeni göstermediğinden müterafik kusurlu bulunduğu, davacının müterafık kusur oranının bilirkişilerce 1/4 şeklinde takdir edildiği, mahkememizce de bu kusur durumunun kabul edildiği, davacının dava konusu 10.636,77 TL zararın 1/4 oranına tekabül eden 2.659,19 TL indirilmesine katlanmak zorunda olduğu, böylece davacının davalılardan müştereken ve müteselsilen talep edebileceği tutarın 10.636,77 – 2.659,19 = 7.977,58 TL. olduğu anlaşıldığından; Davanın kısmen kabulüne, 7.977,58 TL’nin 15/01/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddi gerektiği…” gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı … Petrol Ofisi A.Ş. vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … Petrol Ofisi A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesi kararının dosyadaki deliller ile ortaya konulduğu üzere uyuşmazlığın esasına ilişkin hukuka aykırılıklar içerdiğini, mahkeme kararının dayanağı olan bilirkişi heyeti raporunun objektif ve bilimsellikten uzak olduğunu, kendi içinde çelişkiler içerdiğini, salt bilirkişi raporu uyarınca karar tesis edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, rapora itirazlarına ilişkin gerekçeli kararda hiçbir değerlendirme yapılmadığını, Davacının aracında meydana gelen zararın bizzat davacının kendi kusurundan kaynaklandığını, davacının aracına hangi türde yakıt ikmali yapabileceği bilgisini zararın meydana geldiği tarih olan 22.06.2014 tarihinde müvekkili şirketin sisteminde yanlış tanımladığını, dava konusu araca yanlış akaryakıt ikmal edilmesi nedeniyle aracın zarara uğradığının anlaşılması üzerine 21.07.2014 talihinde davacının, sisteme bu sefer doğru yakıt cinsi için tanımlama işlemi yaptığını, bilirkişilerin ise böyle bir sistemde davacıya/kullanıcıya aracın önemli bilgilerine ilişkin olarak bilgi tanımlama yetkisi verilmemesi gerektiği, araca ilişkin önemli bilgilerin sistem yöneticisi tarafından girilmesi gerektiği ve kullanıcıya bu yetkinin verilmesinin bir yazılım hatası olduğu ileri sürüldüğünü, Delillerle sabit olduğu üzere, davacının aracında meydana gelen zarar ile müvekkili şirket arasında illiyet bağı olmaması nedeniyle davanın müvekkili şirket bakımından reddi gerektiğini, ek ve kök raporda müvekkili şirketin itirazları incelemeksizin dayanağı olmayan birtakım görüşlere yer verilerek, inceleme yönüyle eksik olup, bu raporların tarafından hükme esas alınarak karar tesis edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, Somut uyuşmazlığın nedeni olan yanlış yakıt alımı hadisesinin 05.11.2013 sonra 22.06.2014 talihinde gerçekleştirdiğini, zararın meydana gelmesinde bizzat davacı şirketin kendi kusuru bulunmadığını, Müvekkili şirketin yakıt alımı kısıtlamasını kaldırma / aracı muhtelif yakıt cinslerinden yakıt almasına olanak tanıma anlamında sisteme herhangi bir müdahalesi olmadığını, kaldı ki bu hususun aksi de davacı tarafından ispat edilemediğini, bunun dışında fiili uygulama olarak bizzat müşterilerin pompayı araçlarına koymaları ya da istasyon görevlisinin pompayı koymasının tartışmasının da pratikte müvekkili şirket bakımından farkı olmadığını, zira yakıt alımı işlemi esnasında pompacının anahtarla sisteme onay verdiği de ifade edildiğinden zarar ile müvekkili şirket arasında illiyet bağının kesildiğini, açıklanan nedenlerle somut olayda müvekkiline atfedilecek bir kusur olmadığını,Bu nedenlerle, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Davacı tarafından yanlış yakıt konulması nedeniyle araçta meydana gelen ve araç sahibine ödenen zarar tutarının davalılardan tahsili istemli açılan davada, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verildiği, karara karşı davalı … Petrol Ofisi A.Ş. vekilince istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmaktadır.İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Mahkemece davalıların motorin ile çalışan araca benzin koymakla asli kusurlu oldukları, araç depolarına akaryakıt doldurma işini günlük meslekleri gereği ifa eden davalılar bakımından zararlandırıcı sonucun meydana gelmesinde ağır kusurlu bulundukları, davacının da akaryakıt alımı sırasında doğru akaryakıt dolumunun sağlanması için gereken asgari dikkat ve özeni göstermediğinden müterafık kusurlu olduğu gerekçesiyle, davanın davalı müterafık kusuruna göre kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. Davacı ile davalı … Petrol Ofisi A.Ş. arasında 27.09.2013 tarihli Auto Matic satış sözleşmesi imzalandığı, davalının bayisi olan diğer davalı …. tarafından işletilen istasyondan dava konusu araca 22.06.2014 tarihinde benzin yerine hatalı akaryakıt (benzin) dolumu yapıldığı ihtilafsızdır. HMK’nın 282. maddesinde, hakimin, bilirkişinin oy ve görüşünü diğer deliller ile birlikte serbestçe değerlendireceği düzenlenmiştir. Bilirkişi raporu takdiri delil olup, mahkemece konusunda uzmanlarından oluşan bilirkişi kurulundan alının kök rapor ve itirazlar kapsamında alınan ek raporundaki tespitler de dikkate alınıp, gerekçesi yazılmak suretiyle hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Buna göre davalı vekilinin mahkemenin kendi içinde çelişkilerde içerdiğini ileri sürdüğü bilirkişi raporuna göre karar verdiği yönündeki istinaf nedeni yerinde değildir. Davalı vekilinin rapora itiraz dilekçesinde de belirttiği üzere, 27.09.2013 sözleşme tarihinde araca sisteme kayıtlı yakıtın doğru şekilde motorin olarak tanımlı olduğu, daha sonra 05.11.2013 tarihinde davacı tarafça tanımlı yakıt cinsinin değiştirildiği ve sistemi tüm yakıt türlerine açık hale getirdiği ileri sürülüp bu yönüyle zarardan sorumlu görülemeyecekleri ileri sürülüp karar istinaf edilmiştir. Davalı vekilinin bu iddiasının doğru olması halinde dahi, davalı tacir olup, bilirkişi rapor içeriklerinde de belirtildiği üzere; bu şekilde işleyen bir sistemde araca ilişkin önemli bilgilerin sistem yöneticisi konumunda olan davalı tarafça girilmesi, son kullanıcıya araç yakıt türünü değiştirme veya tanımlama yaptırmaması gerekir. Davalı … Petrol Ofisi A.Ş.’nin bayisine yönelik gözetim ve denetim yükümlülüğünü gereği gibi yerine getirmemesi sebebiyle bayisinin kusurundan kaynaklı hasardan da müteselsilen sorumlu olacaktır ( Yargıtay 19 HD 2007/1104 E 2007/6879 28.06.2007 T.). Davalı vekilinin bu yöndeki istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.
İlk derece mahkemesince kurulan hüküm ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davalı … Petrol Ofisi A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davalı … Petrol Ofisi A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine,
2-a)Davalı tarafından yatırılan istinaf harçlarının Hazineye irad kaydına,
b)Bakiye 408,70 TL istinaf nispi harcının davalıdan tahsiline, Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Gerekçeli kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine,
5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 31/01/2019 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU :HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca dava değeri itibariyle karar kesindir.