Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/681 E. 2019/94 K. 24.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/681
KARAR NO : 2019/94
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul 17.Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2015/343 Esas – 2018/38 Karar
KARAR TARİHİ: 12/02/2018
DAVA : İtirazın İptali (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan), Tazminat (Rücuen Tazminat)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı, süresi içinde davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketi tarafından nakliyat abonman sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan davadışı … Tic. Ltd. Şti.’ne ait tıbbi malzemenin davalının sorumluluğunda Çin’den Türkiye’ye denizyoluyla nakledildiğini, söz konusu emtialar herhangi bir ihtirazi kayıt olmadan tam ve hasarsız şekilde davalıya teslim edilmiş olmasına karşın varma limanında alıcısına hasarlı olarak teslim edildiğini, hasarın emtialar davalının sorumluluğunda iken gerçekleştiğini, müvekkili sigorta şirketinin sigortalısına hasar bedeli ödediğinden TTK ‘nın 1472. maddesine göre sigortalısının haklarına halef olup davalıya karşı rücu hakkının doğduğunu, ödenen hasar bedelinin davalıdan tahsili için İstanbul … İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyası üzerinden icra takibine girişildiğini, ancak davalının itirazı nedeniyle takibin durdurulduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davalının icra takibine vaki itirazının iptaline ve icra takibinin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili savunmasında özetle; taşımaya ilişkin konişmentoda, ortaya çıkacak uyuşmazlıklar için Hong Kong Mahkemelerinin yetkili kılındığını, bu nedenle mahkemenin yetkisiz olduğunu, müvekkilinin navlun komisyoncusu, yani forwarder olup davacının sigortalısından aldığı navlun ücretini … Lloyd şirketinin Türkiye acenteliğini yapan bir firmaya ödediğini, bu nedenle müvekkilinin iddia edilen hasarla ilgili olarak sorumluluğunun ve husumet ehliyetinin bulunmadığını, yükün müvekkili şirketin sorumluluğunda iken hasara uğradığına ilişkin iddianın hukuki dayanağının bulunmadığını, zira taşıyan tarafından taşımaya elverişli sağlam ve hasarsız konteyner temin edilerek malların yüklemesinin yükleyici tarafından yerine getirildiğini, konteyner yüklendikten sonra da mühürlü şekilde alıcıya teslim edildiğini, hasarın sebebi olarak gösterilen su sızıntısı doğru kabul edilmiş olsa dahi, hasar sorumluluğunun konteyneri taşımaya uygun şekilde yüklemeyen davadışı sigortalıya ait olduğunu ileri sürerek, davanın yetkisizlik, husumet ve esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
İlk Derece Mahkemesi 12/02/2018 tarihli, 2015/343 Esas – 2018/38 Karar sayılı kararında, “…Yapılan yargılama, toplanan deliller ve bilirkişi raporlarına göre, davacı … şirketi tarafından nakliyat sigorta poliçesi ile sigortalanan … Tıbbi Ürünler San ve Tic Ltd Şti’nin alıcısı olduğu tıbbi malzemenin kapalı, mühürlü iki adet konteyner içerisinde Çin Huangpu Limanından İstanbul Haydarpaşa Limanına gemi ile taşındığı, konteynerlerin Haydarpaşa Limanında …plakalı araç ile tahliyesine müteakip alıcının Tuzla’da bulunan fabrikasına karayolu ile mühürlü vaziyette sevkedildiği, burada mühürlerin sökülerek emtiaların konteynerden tahliyesine başlandıktan sonra 39 koli ürünün ıslak olduğunun tespit edildiği, hasara ilişkin olarak 06/06/2013 tarihli tutanak düzenlendiği, alıcı … firmasının da 10/06/2013 tarihinde hasar ihbarında bulunduğu, hasar ihbarının TTK ‘nun 1185.maddesinde öngörülen 3 günlük süre içerisinde yapıldığı, taşımaya ilişkin konişmentolarda yükletenin ..al, taşıyanın … Ltd olduğu, ürün teslimatı ile ilgili kısımda da … Nakliyat ve Tic AŞ ‘nin yer aldığı, bu şirketin düzenlemiş olduğu 04/06/2013 tarihli faturada navlun ücreti dışında tahliyeye ilişkin masraf kalemlerinin de yer aldığı, …’ın taşıma senedinde de alıcı olarak gösterildiği, bütün bu veriler birlikte değerlendirildiğinde …’ın taşıyanın acentesi olarak kabulü gerektiği, konişmento kayıtlarından yükün Çin’den Haydarpaşa Limanına gemi ile nakliyesinin davalı … Ltd tarafından yerine getirildiği anlaşıldığından davalının fiili taşıyan sıfatıyla TTK ‘nun 1178 ve devamı maddeleri uyarınca taşıyanın sorumluluğuna ilişkin hükümlerine tabii olduğu, ekspertiz raporunda, emtiadaki ıslaklığın deniz suyundan kaynaklığı olduğunun yapılan gümüş nitrat testi ile anlaşıldığı belirtilmiş olduğundan bu durumda ıslanmanın deniz taşıması sırasında konteyner içerisine deniz suyu sızması sonucu meydana geldiğinin kabulü gerektiği, ek bilirkişi raporundaki değerlendirmelerden malın konteyner içerisine yükleme ve istiflemesinin yükleyici tarafından yerine getirildiği, bu nedenle ambalajlamadan yükletenin sorumlu olduğu, emtia ambalajı hatalı olsa dahi hasarın ana sebebinin sızdırmazlık özelliğini kaybetmiş konteyner içerisine giren deniz suyunun kolilere sirayet etmesinden kaynaklandığı anlaşılmış olduğundan ambalajlamanın standartlara uygun olup olmamasının sonucu değiştirmeyeceği, bu durumda hasarın yüke ve denize elverişli olmayan konteynerden deniz suyu sızması sonucu meydana geldiği kanaatine ulaşıldığı, yükteki hasar miktarının bilirkişiler tarafından 6.999,64 TL olarak tespit edildiği, ancak sigorta şirketi tarafından muafiyet uygulaması yapılarak sigortalıya 5.538,69 TL ödeme yapılmış olduğundan davacının ödediği sigorta tazminatı tutarınca rücu hakkının bulunduğu, ancak davacı tarafından takip talepnamesinde 5.538,00 TL talepte bulunulduğu, hasar bedeli 11/12/2013 tarihinde ödenmiş olduğundan bu tarihten itibaren avans faizinin işletilebileceği sonucuna varılmakla, tüm bu açıklamalar ışığında davanın kabulü ile davalının İstanbul .. İcra Müdürlüğünün… esas sayılı icra takibine itirazının iptaline, 5.538,00 TL alacağın 11/12/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili için icra takibinin devamına karar verilmesi gerektiği…” gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle;
Öncelikle husumet ve yetki itirazlarının yeterince değerlendirilmediğini, konşimentoda Hong Kong mahkemelerinin yetkili mahkeme olarak belirlendiğini, mahkemenin yetkisiz olmasına rağmen hüküm vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu,Dava konusu taşımanın … Llyod tarafından tanzim olunan HLCUCA41304497072 ana konşimentosu kapsamında yapıldığını, müvekkili şirketin söz konusu taşımada “forwarder” konumunda yer alması nedeniyle davacının sigortalısından aldığı navlun ücretini de … Llyod şirketinin Türkiye acenteliğini yapan şirkete ödediğini, bu nedenle müvekkilinin davaya konu deniz taşıması bakımından sorumluluğu bulunmadığını, İlk derece mahkemesince bilirkişi raporuna itirazları değerlendirilmeyerek hatalı karar verildiğini, bilirkişi kök raporunda tespit edilen ve ek rapor ile de teyit edilen değerlendirmeye göre taşınan emtianın ambalajlamasının standartlara uygun gerçekleştirilmediğini, itirazları sonucunda alınan ek raporda dava dışı gönderen tarafından standartlara uygun ambalajlamanın yapılmadığının teyit edildiğini, davaya konu taşımada istif, yükleme ve ambalajlama görevini üstlenen gönderenin kusurlu olduğunu, dolayısıyla en azından kusurun paylaştırılması gerektiğini, Davacı tarafça sunulan ekspertiz raporunda yalnızca emtianın limitinin üstünde mikroorganizma yüklü olduğu değerlendirildiğini, ancak bu hasarın tuzlu sudan kaynaklandığı yönünde bir değerlendirmede bulunulmadığını, kolilerin ıslanmış olması ile kolilerin içerisinde bulunan malların mikroorganizma yüklü olmasının ilişkilendirilebilmesi ve davalı müvekkili şirketin sorumlu tutulabilmesi için söz konusu ekspertiz raporu ve bilirkişi raporları yeterli açıklamadan yoksun ve yetersiz kaldığını, kapsamlı bir rapor alınması taleplerinin dikkate dahi alınmadığını, Emtianın kullanılmaz hale gelmesinde uygun şekilde ambalajlanmamasının etkili olduğunu, ekspertiz raporlarında yer alan fotoğraflarda da görüleceği üzere ambalajlamanın karton kutularla yapıldığını, söz konusu emtianın tıbbi malzeme içerikli (diyaliz iğne setleri) olup bilirkişi raporlarında da açıklandığı üzere diyaliz hastalarında damar içi kullanımı olan üretim sonrası … ile steril edilen ve steril ambalajda saklanması gereken bir ürün olduğunu, dava dışı gönderenin bariz şekilde kusurlu olduğunu, standartlara uygun olarak ambalajlanma olsa söz konusu zararın ortaya çıkmayacağını, bu durumda yalnızca müvekkiline kusur atfedilmesinin, söz konusu hasardan tamamıyla müvekkilinin sorumlu tutulmasının hukuka ve hakkaniyete uygun olmadığını, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Davacı tarafından dava dışı sigortalısına ait emtiaların davalı sorumluluğunda, deniz yoluyla taşınması sırasında uğradığı zararın poliçe kapsamında tazmin edildiği, bu suretle sigortalısının kanuni ve akdi halefi olunduğu ileri sürülerek, sigortalıya ödenen tutarın davalıdan rucuen tahsili için başlatılan takibin davalının haksız itirazı ile durduğu öne sürülerek, itirazın İİK’nın 67. maddesi uyarınca iptalinin talep edildiği, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verildiği, karara karşı davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmıştır.İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Davalı vekilince yetki itirazının yeterli inceleme yapılmaksızın değerlendirildiği, konşimentodaki yetki şartı nedeniyle mahkemenin yetkisizlik kararı vermesi gerektiği ileri sürülmüştür. Dosyada yer alan Yargıtay 11. HD 2014/9101 E 2014/11626 K 17.06.2014 tarihli emsal kararı da gözetildiğinde; konşimento eki olarak ibraz edilen belgenin davalı tarafından ibraz edildiği, davacı vekilince 22.09.2015 tarihli cevap dilekçesinde bu belgenin dava konusu taşımaya ilişkin konşimentonun eki olmadığı yönünde itirazda bulunduğu da gözetildiğinde davalı vekilinin bu yöndeki istinafı yerinde görülmemiştir.Taşımaya ilişkin konişmentolarda yükletenin …, taşıyanın …Ltd. olduğu, ürün teslimatı ile ilgili kısımda da … Nakliyat ve Tic. A.Ş. ‘nin yer aldığı, …’ın taşıma senedinde de alıcı olarak gösterildiği, bütün bu veriler birlikte değerlendirildiğinde …’ın taşıyanın acentesi olarak kabulü gerektiği, konişmento kayıtlarından yükün Çin’den Haydarpaşa Limanına gemi ile nakliyesinin davalı … Ltd. tarafından yerine getirildiği, davada da anlaşıldığından davalının .. . Ltd. olarak gösterildiği ve dava dilekçesinde … Nakliyat ve Tic. A.Ş.’ ye … Ltd.’ye izafeten dava yöneltildiği anlaşılmakla, davalı yanın husumet yönünden istinaf nedeni de yerinde görülmemiştir.HMK’nın 282. Maddesi uyarınca hakim, bilirkişinin oy ve görüşünü diğer deliller ile birlikte serbestçe değerlendirir. Bilirkişi raporları takdiri delil olup, mahkemece gerekçesi yazılmak suretiyle bilirkişi raporundaki tespitlere de yer verilerek hüküm oluşturulmuştur. Gerek ekspertiz rapor içeriği gerekse bilirkişilerin teknik değerlendirme içeren raporlarındaki tespitlere göre, emtiadaki hasarın deniz taşıması sırasında sızdırmazlık özelliği taşımayan konteynerin deniz suyu alması sonucu hasarın meydana gelip, emtianın kullanılmaz hale geldiği ve bu durumun konteynerin yüke ve denize elverişsiz olduğunu gösterdiğinden; ambalajlamanın standartlara uygun olmadığı, müterafık kusur durumunun değerlendirilmesi gerekeceği yönündeki istinaf nedenleri de yerinde değildir.İlk derece mahkemesi karar ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine,
2-Davalı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının hazineye irad kaydına,
3-Bakiye 282,40 TL nispi istinaf harcının davalıdan tahsiline, Hazineye irad kaydına,
4-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Duruşma açılmadığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına,
6-Gerekçeli kararın, ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine dair;
HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 24/01/2019
KANUN YOLU : HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca, dava değerine göre karar kesindir.