Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/674 E. 2018/1054 K. 11.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/674
KARAR NO : 2018/1054
KARAR TARİHİ: 11/10/2018
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/12/2017
NUMARASI : 2015/359-2017/1555 E.K
DAVANIN KONUSU: Alacak
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLAR İDDİA VE SAVUNMA ÖZETİ
Davacı vekili, taraflar arasında akdedilen süt alım satım sözleşmesi gereğince, davalı şirketin her üç ayda bir süt fiyatlarının yenilenmesi koşulu ile 01.01.2012 tarihinden 31.12.2012 tarihine kadar toplayıcı müvekkili kooperatife hizmet bedeli olarak satılan soğutulmuş çiğ inek sütünden litre başına % 12,5 hizmet bedeli ödeyeceğini ve karşılıklı herhangi bir bildirim yapılmaması halinde sözleşmenin aynı şartlarda devam edeceğini kabul ettiğini, ayrıca hizmet bedeline ilişkin KDV’nin de davalı alıcıya alt olduğunun belirtildiğini, sözleşmenin 4.maddesinde Çanakkale, Biga ve Balıkesir süt litre fiyatları dikkate alınarak her 3 ayda bir süt fiyatlarındaki artışların yansıtılacağının davalı tarafından kabul edildiğini, 2014 yılı Mayıs ayı da dahil olmak üzere toplanan çiğ sütün davalıya satıldığını, ancak 2013 yılı Ocak ayından 2014 yılı Mayıs ayı dahil olmak üzere sözleşmede kararlaştırılan hizmet bedeli ve KDV’nin davalı tarafından toplam 179.789,10 TL eksik yatırıldığını, alacağın ödenmesi için davalıya keşide edilen ihtarnamenin semeresiz kaldığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 179.789,10 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafından hizmet bedeli dahil olmak üzere düzenlenen soğutulmuş çiğ inek sütü bedellerinin davacıya ödendiğini, müvekkilinin davacıya borcunun bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve toplanan deliller doğrultusunda, taraflar arasında akdedilen süt alım satım sözleşmeleri gereğince, 01/01/2012 – 31/12/2012 dönemine ilişkin hizmet bedeli olarak litre başına %12,5 oranının belirlendiği, yine taraflar arasında akdedilen sözleşmeler ile 01/01/2013 – 30/04/2013 dönemine ilişkin hizmet bedeli olarak litre başına %9, 01-05/2013 – 31/12/2013 dönemine ilişkin %7, 01/01/2014 – 31/05/2014 dönemine ilişkin ise %11 oranının kararlaştırıldığı, sözleşmenin 31/05/2014 tarihinde sona erdiği, davacı tarafından tanzim edilen Ocak 2013 – Mayıs 2014 dönemlerine ilişkin “soğutulmuş çiğ inek sütü” satış faturalarını 2013 ve 2014 yıllarına ait sözleşmelerde belirtilen hizmet bedeli oranlarının uygulanmış olduğu, davacı tarafından tanzim edilen satış faturaları içerisinde süt fiyatı ile birlikte hizmet bedelinin de bulunduğu ve toplam tutar üzerinden %8 KDV ilave edilerek faturaların tanzim edilmiş olduğu, davacı tarafından tanzim edilen mal ve hizmet bedeli faturaların davacıya ödendiği, 2012 yılı için belirlenen %12,5 hizmet bedeli oranının 2013 ve 2014 yıllarında geçerli olacağına dair iddianın yazılı belgelerle ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 2013 ve 2014 yıllarında imzalandığı iddia edilen sözleşmelerin kabul edilmediğini, bahse konu sözleşmelerin davadan sonra müvekkili kooperatif eski yöneticileri ile davalı şirket arasında akdedildiğini, sözleşmenin sonradan imzalandığına ilişkin tanıkların dinlenilmesi talebinin reddedildiğini, kooperatif gelirlerini zimmetine geçirdiği iddiası ile eski yöneticilerin yargılandığını, kaldı ki sözleşmelerin sonradan tanzim edildiğine ilişkin beyanların nazara alınmaması halinde dahi hizmet bedelinin yine eksik ödendiğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE
Davacı, taraflar arasında akdedilen alım-satım sözleşmesi gereğince, satıma konu sütün litre başına %12,50 oranında hizmet bedelini ödemekle yükümlü olduğunu, ancak 2013 yılı Ocak-2014 Mayıs döneminde davalının ödemesi gereken hizmet bedelini eksik ödediğini iddia etmiş, davalı ise davanın reddini savunmuştur.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; 2013 ve 2014 yıllarında gerçekleşen süt satışlarına uygulanan hizmet bedeli miktarına ilişkindir. Davacı tarafından davalıya 01.10.2014 tarihli, “Çiğ inek sütü alım satım sözleşmesine göre, süt bedeli üzerinden %12,5 hizmet bedeli ödenmesi nedeniyle 01.01.2013-31.05.2014 dönemi fark bedeli” açıklamalı toplam 179.789,10 TL fatura düzenlenmiş, bu fatura davalı tarafça kabul edilmeyerek iade edildiği gibi sözkonusu faturanın her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı görülmüştür.
Davacı tarafından tanzim edilen Ocak 2013 — Mayıs 2014 dönemlerine ilişkin “Soğutulmuş Çiğ İnek Sütü” satış faturalarında» 2013 ve 2014 yıllarına ait Sözleşmelerde belirtilen hizmet bedeli oranlarının uygulanmış olduğu görülmektedir. Bir başka deyişle; davacı tarafından tanzim edilen satış faturaları içerisinde süt fiyatı ile birlikte hizmet bedeli de bulunmakta olup, toplam tutar üzerinden % 8 KDV ilave edilerek faturalar tanzim edilmiş ve bu şekilde düzenlenen fatura bedelleri davalı tarafça ödenmiştir.
O halde, davacının dava konusu dönem için düzenlediği fatura bedellerini davalının ödemiş olduğu, karşılıklı edimlerin ifasından sonra geriye dönük olarak ödemenin eksik yapıldığı iddiasının dinlenemeyeceğinden davacının yerinde olmayan bütün istinaf sebeplerinin reddi gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle, HMK.’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacı vekilinin istinaf başvurularının esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-HMK 353/1.b.1.maddesi uyarınca, istinaf başvurusunun esastan reddine,
2-Davacı vekili tarafından yatırılan istinaf harçlarının Hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Gerekçeli kararın Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraf vekillerine tebliğine,
6-Dosyanın, karar kesinleştikten sonra, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK.’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 11/10/2018 tarihinde oybirliğiyle ve temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
KANUN YOLU :HMK.’nın 361. maddesi uyarınca, iş bu gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğ tarihlerinden itibaren iki haftalık süre içinde temyiz yolu açıktır.