Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/631 E. 2018/1436 K. 29.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/631
KARAR NO : 2018/1436
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 14.Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2016/1080 Esas – 2018/212 Karar
TARİH : 19/02/2018
DAVA : İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLAR İDDİA VE SAVUNMA ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla icra takibi yapıldığını, borçlu tarafından 03/11/2016 tarihinde borca, ferilerine, faize ve cezai şartlara itiraz edildiğini, borçlunun itirazlarının yerinde olmadığını, söz konusu alacağın varlığını gösterecek delillerin olduğunu, belirterek, icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına, %20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, cevap dilekçesinde özetle; davacı yana takibe dayanak gösterilen faturadan ötürü borcunun olmadığını, taraflar arasındaki ticari ilişki sürecinde verilen mallara karşı ödemelerin yapılıp davacı tarafından toplu faturalandırma yapıldığını, yapılan takibin haksız olduğunu, iş yerini 2016 yılının 5. ayında kapattığını, ödenmesi gereken tüm ödemelerin yapıldığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
İlk Derece Mahkemesi, istinafa konu 19/02/2018 tarihli, 2016/1080 Esas – 2018/212 Karar kararında, “…Davacı, davalı iddiaları, tarafların incelenen ticari defterleri, takip konusu fatura, dosya içeriğine uygun ve hüküm kurmaya yeterli olunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından; Davacı tarafın takibe konu yapmış olduğu faturanın ticari defter kayıtlarında yer almadığı, davacı tarafça takibe konu yapılmayan 01/02/2015 tarih ve 20.774,14 TL’lik faturanın bilirkişi incelemesinde dosyaya sunulduğu, davanın İcra Fflas Kanunu’nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup takip tarihi itibariyle sunulan faturaya karşı davalının yapmış olduğu itirazın haklı olduğu Mahkememizce kabul edilerek davacı defterlerinde kayıtlı bulunmayan fatura nedeniyle yapılan takip sonucu takibin durması nedeniyle…” davanın reddine karar verilmiş olup, bu karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;
Bilirkişi raporunda takibe koydukları faturanın ticari defter kayıtlarında yer almadığı, dava dosyası ekine sundukları faturanın takip eki faturadan farklı olduğunun belirtildiğini, bilirkişinin böyle bir sonuca varmasının doğal olduğunu ama gerçek olmadığını, çünkü bilirkişinin incelediği defterler arasında, takibe konulan faturanın kayıtlı olduğu defter bulunmadığını, defterin 2014 yılına ait olup, bilirkişi incelemesi sırasında, müvekkilinin eski muhasebecisiyle ilişkisini kesip yeni bir muhasebeci ile çalışmaya başlamasından dolayı doğan bir karışıklık nedeniyle sunulamadığını, söz konusu deftere bilirkişi incelemesinden sonra ulaşıldığını, bilirkişinin bu defterde bulunan takip konusu faturaya 2015 yılına ait defterde rastlanmamasının doğal olduğunu, bilirkişi raporunda takibe konu ettikleri faturanın, incelenen ticari defterlerde yer almadığı, fatura fotokopisinin silik olduğu, imza ve kaşenin bulunmadığının belirtildiğini, söz konusu faturanın incelenen defterlerde bulunmamasının, daha önce de belirttikleri gibi 2014 yılı defterlerin bulunmamasından kaynaklı olduğunu,
Bilirkişi raporunda 2015 yılı mali dönemine ait ticari defterlerin açılış tasdiklerinin yapıldığı ama yevmiye defterinin kapanış tasdikinin yapılmamış olduğunun iddia edildiğini, söz konusu kapanış tasdikinin yapıldığını, defter dikkatlice incelendiğinde bunun görüleceğini,
Bilirkişi raporunda, davalının dosyaya sunduğu beş adet irsaliyeli fatura bedellerinin ödendiğini iddia ettiğini ama ödemenin yapıldığına ilişkin bir belge sunamadığının belirtildiğini, bu tespitin doğru olduğunu, faturaların alt tarafına davacı şirket çalışanının kaşe vurmuş olmasının, o faturanın kapalı fatura olduğunu göstermeyeceğini, yalnızca kaşe vuran çalışanın o işlerin gerektirdiği donanımdan uzak olduğunu gösterdiğini,
Raporda yer alan değerlendirmelerin dosyaya sunulan faturaların ve defterlerin karışmış olmasından kaynaklandığını, bu nedenle yetersiz, gerçekçi olmayan bir değerlendirme yapıldığını, yeni bir bilirkişi raporu alınarak uyuşmazlığın çözüme kavuşturulması gerektiğini,
Bu nedenlerle, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Davacı tarafından davalı aleyhinde 22.12.2014 tarih, 229037 sıra nolu fatura dayanak gösterilerek ilamsız takip yapıldığı, itiraz üzerine İİK’nın 67. maddesi uyarınca itirazın iptali davası açıldığı, mahkemece yukarıdaki gerekçe ile davanın reddedildiği, karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmaktadır.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ile kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacı vekilince takibe dayanak faturanın ilişkin olduğu 2014 yılına ilişkin ticari defterlerin müvekkilinin eski muhasebecisiyle ilişkisini kesmesinden dolayı incelemeye sunulamadığını, incelemeden sonra defterlere ulaşıldığı, bu nedenle incelemeye sunulan 2015 yılı defterlerinde takip dayanağı faturaya rastlanmamasının doğal olduğunu, mahkemeden yeniden inceleme taleplerinin karşılanmadan hüküm kurulduğunu ileri sürerek karar istinaf edilmiştir. Mahkeme, 15.05.2015 tarihli davacı vekilinin hazır olduğu oturumda, taraf ticari defterlerinde incelenmesine karar verildiği, tarafların bu ara karar doğrultusunda defterleri incelemede hazır bulundurmadıkları, 23.10.2017 tarihli oturumda davacı vekilinin, müvekkilinden kaynaklı nedenlerle defterleri sunamadıklarını beyan ettiği, mahkemece davacı vekili talebi doğrultusunda kesin süreli ihtarat yapılarak ticari ilişki dönemini kapsayan ticari defter ve belgeleri sunması için yeni inceleme günü tayin edilip duruşmanın ertelendiği, takibe dayanak faturanın ait olduğu 2014 yılı ticari defterlerin davacı yanca yine sunulmadığı, sunulan 2015 yılı ticari defter ve kayıtları ile dosya kapsamına göre bilirkişi raporu sunulmuş olduğu anlaşılmakla, usule uygun kesin süre ihtarına rağmen davacı yanca 2014 yılı defterlerinin sunulmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin bu yöndeki istinafı yerinde değildir.
Kaldı ki bunun dışında; itirazın iptali davası takibe sıkı sıkıya bağlı bir dava olup, takibe dayanak fatura konusu malların davalıya tesliminin de davacı tarafından kanıtlanamadığı anlaşılmaktadır. Bu halde tek başına faturanın alacağı kanıtlamaya yeterli olmayacağı da değerlendirildiğinde, İDM kararında yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine,
2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 29/11/2018
KANUN YOLU : HMK.362/1.a maddesi uyarınca, dava konusunun değerine göre karar kesindir.