Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/616 E. 2019/57 K. 17.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/616
KARAR NO : 2019/57
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/02/2018
NUMARASI : 2016/616 E- 2018/166 K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen alacak davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle mahkemenin görevsizliğine ilişkin verilen hükme karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili nezdinde Nakliyat Abonman/Emtia Sigorta Poliçesi ile sigortalı dava dışı …. Ve Tic. A.Ş.’ye ait etil asetat emtiasının Amerika’dan Türkiye’ye gemi ile getirildiğini, emtianın tahliyesi sırasında davalının sorumluluğunu gerektirecek şekilde 4.787 mt emtianın eksik olarak alıcısına teslim edildiğini, müvekkilinin sigortalısına eksik emtia bedeli karşılığı sigorta tazminatı ödediğini, ekspertiz tarafından yapılan incelemede eksik teslimin davalının kontrol ve sorumluluğunda bulunan tahliye limanı dahilindeki ölçümleme hatasından kaynaklandığının tespit edildiğini, davalının kusursuz sorumluluğunun bulunduğunu, müvekkilinin TTK’nın 1472. maddesi uyarınca sigortalının haklarına halef olduğunu, ayrıca sigortalının alacak hakkını müvekkiline temlik ettiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 1.208,78 USD’nin fiili ödeme günündeki TCMB döviz satış kuru karşılığı olan TL tutarının ödeme tarihinden itibaren işleyecek döviz faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle zamanaşımı definde bulunduklarını, ayrıca taraflar arasında akdedilen depolama sözleşmesi uyarınca müvekkilinin edimlerini eksiksiz olarak yerine getirdiğini, müvekkilinin tanklarına giren ve beyannamede belirtilen emtianın eksiksiz olarak teslim edildiğini, aynı gözetim firması tarafından gemide yapılan ölçümle sahilde yapılan ölçümün birbirinden farklı olup karada yapılan ölçümün daha sağlıklı olması nedeniyle dikkate alınması gerektiğini, kaldı ki emtia uçucu bir madde olup niteliği gereği fire vermiş olmasının da muhtemel olduğunu, ayrıca gemiden sahil depolama tankına veya sahil depolama tankından gemiye aktarımın gümrük muhafaza müdürlüğünün denetimi altında olması nedeniyle kalibrasyon hatası olmasının mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ
İlk Derece Mahkemesinin kararında; ”…TTK’nun 5.kitap kısmında ‘deniz ticareti’ başlığı altında sıralanmış bulunan düzenlemelerin uygulanmasına ilişkin davalar Denizcilik İhtisas Mahkemesinin görev alanına girmektedir. Somut olayda davacı … şirketinin sigortalısının halefi olarak açtığı davada, uyuşmazlığın depolama sözleşmesi uyarınca gemideki malın karaya tahliyesi esnasında malın eksildiği ve alıcıya eksik olarak teslim edildiği iddiasıyla ödenen zarar bedelinin rücuen tazmini isteminden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Davacının sigortalısı ile davalı arasında akdedilen depolama sözleşmesi incelendiğinde, davalının sözleşmeye konu ürünü gemilerden tesise ikmal etmeyi, gemilerde bulunan ürünü kara tankerlerine, tankerlerde bulunan ürünü gemilere yüklemeyi taahhüt ettiği, ayrıca ürünün emniyetli bir şekilde elleçlenmesi ve depolanması için her türlü hizmeti vermeyi taahhüt ettiği, gemilerin tesise gelişinde yükleme ve boşaltma işlemlerinin davalı tarafından yapılacağının kabul edildiği görülmüştür. Dava konusu uyuşmazlığın da gemideki malın tahliyesi aşamasına ilişkin olduğu, bu durumda deniz taşıma sözleşmesine ilişkin hükümlerin uygulanmasının gerektiği, Mahkememizin görevsiz olduğu, davaya bakma görevinin İstanbul Denizcilik İhtisas Mahkemelerine ait olduğu (Emsal:İstanbul BAM 14.Hukuk Dairesinin 15/03/2017 tarihli2017/100 E. 2017/95 K. sayılı kararı) anlaşılmakla..” HMK’nın 114/1-c ve 20. maddeleri uyarınca mahkemenin görevsizliğine, dava dosyasının yasal süresi içinde başvuru halinde, görevli İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini istemiştir.
Bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Bilirkişi raporuyla da sabit olduğu üzere davanın reddine karar verilmesi gerekirken, görevsizlik kararı verilmiş olması haksız ve hukuka aykırı olduğunu, İlk derece mahkemesi kararının ve gerekçesi,…A.Ş. ile müvekkili şirket arasındaki sözleşmeye ve dava konusu somut olaya aykırı olduğunu, Davacının müvekkili şirkete rücu edemeyeceği yönünde bilirkişi raporunda görüş bulunduğunu,Gerek dava dosyası gerekse de bilirkişi raporuyla sabit olduğu üzere, görevli Mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olup aksi yönde yapılan değerlendirmenin dosya kapsamına ve hukuka aykırı olduğunu, Davacı tarafından yine aynı/benzer iddialarla müvekkili şirket aleyhine açılan İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/612 E sayılı dosyasında ve İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/619 E sayıl dosyasında alınan bilirkişi raporlarında da davacının rücu hakkı olmadığının belirtildiğini ve bu raporun da dosyaya sunulduğunu,Mahkemenin görevli olmasına rağmen görevsizlik kararı vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davaya konu uyuşmazlığın deniz ticareti kapsamında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş ve TTK’nın 5/2. maddesi uyarınca dava dosyasının deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin davaları görmekle görevlendirilmiş olan İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesine (karardaki denizcilik ihtisas mahkemesi ibaresi bu şekilde anlaşılmalıdır) gönderilmesine karar verilmiştir.28.04.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5136 sayılı Yasa ile 6762 sayılı Türk Ticaret Yasası’nın 4. maddesine eklenen fıkrada, iş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun olumlu görüşü ile Adalet Bakanlığınca, bu Yasanın dördüncü kitabında yer alan deniz ticaretine ilişkin ihtilaflara bakmak ve asliye derecesinde olmak üzere Denizcilik İhtisas Mahkemeleri kurulacağı, bu mahkemelerin yargı çevresinin Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından belirleneceği düzenlenmiştir. Anılan yasal düzenleme doğrultusunda Hakimler Savcılar Kurulunca, İstanbul ilinde bu tür davalara bakma görevi İstanbul 17.Asliye Ticaret Mahkemesine verilmiştir. Bu mahkeme ile diğer asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup mahkemece resen dikkate alınır. Somut olayda emtianın tahliyesinin liman içinde gerçekleştiği, dolayısıyla taşımanın devamı niteliğinda sayılması gerektiği anlaşılmaktadır. Dava konusu taşıma ise deniz yoluyla gerçekleştirilmiştir. Ayrıca, davacının yaptığı sigorta, deniz taşıması bağlamında nakliyat sigortasıdır. Açıklanan bu gerekçelerle, ilk derece mahkemesinin görevsizlik kararı isabetli olduğundan, davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, istinaf başvurusunun esastan reddine,
2-Davalı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,
3-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince HMK’nın 20. maddesi gereğince taraflara tebliğine,
5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK’nın 353.1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 17/01/2019 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.c. maddesi uyarınca karar kesindir.