Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/613 E. 2018/1398 K. 23.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/613
KARAR NO : 2018/1398
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul 3.Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2016/394 Esas 2017/990 Karar
TARİH :14/11/2017
DAVA : Tazminat
Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın görevsizlik nedeniyle tüketici mahkemesine gönderilmesine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLAR İDDİA VE SAVUNMA ÖZETİ
Davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle; müvekkilinin Süleyman Demirel Üniversitesinde profesör olduğunu, kıdemli devlet memuru olması nedeniyle yeşil pasaport sahibi olduğunu, müvekkilinin 06/09/2015-11/09/2015 tarihleri arasında Bordeux’da düzenlenecek olan 29 th Conference of the European Collaoid and Interface Society isimli konferansa katılmak üzere üniversite tarafından görevlendirildiğini, müvekkilinin bu konferansa gitmek için 17/06/2015 tarihinde davalı şirketten gidiş dönüş biletlerini satın aldığını, 06/09/2015 tarihinde de tüm uçuş işlemleri ile ilgili yükümlülüklerini eksiksiz olarak ifa ettiğini, müvekkilinin 06/09/2015 tarihinde Antalya -İstanbul seferi ile ilk uçuşunu yaklaşık 2 saat gecikmeli olarak gerçekleştirdiğini, Antalya havalimanında yapılan kontrollerde seyahate mani bir durum belirtilmediğini, bu gecikme sonucunda İstanbul Bordeux uçağına yetişemediğini, izah edilen uçuş gecikmesi nedeniyle müvekkili ve mesai arkadaşları için ikinci bir çözüm olan Paris aktarmalı uçuş önerisi getirildiğini, hatta müvekkili adına yeniden biletleme işlemi yapıldığını, davalı şirket personelinin uçuşun gerçekleşmesine 15-20 dakika kala müvekkilini, pasaportunda geçerli vize bulunmadığı gerekçesiyle uçuş kapısına göndermediğini, yeşil pasaport sahibi olan davacının Bordeaux’a vizesiz geçiş hakkı bulunmasına rağmen davalı şirket tarafından haksız yere uçağa alınmamasının mevzuata aykırı olduğunu, müvekkilinin uçuşunu haksız nedenle engelleyen davalı şirketin maddi zararlara neden olduğunu, müvekkilinin 1.175,57 TL uçuş ücreti ödediğini, müvekkilinin uçuşu engellenmeyip Bordeux’da düzenlenecek olan 29 th Conference of the European Collaoid and Interface Society isimli konferansa katılmış olsa idi Süleyman Demirel Üniversitesi Fen- Edebiyat Fakültesi Dekanlığının 06/08/2015 tarih ve 12 numaralı Fakülte Yönetim Kurulu kararı ile görevlendirme sonunda ilgili mevzuat gereğince günlük 96 EURO dan toplam 576 EURO yevmiyeye hak kazanacağını, davalı şirketin temsilcileri ile telefon ve mail yoluyla yapılan görüşmelerde uğramış oldukları maddi zararın giderilmesini talep ettiklerini, ancak davalı şirket tarafından taleplerinin yazılı olarak reddedildiğini belirterek, 3.015,00 TL maddi tazminatın, ödemelerin gerçekleştiği tarihlerden itibaren mevduata uygulanan en yüksek ticari faizle birlikte, davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davacının bu olay nedeniyle yaşadığı elem ve üzüntüsünü hafifletmek için 2.500,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin savunmasında özetle; davacının kendi mağduriyetine kendisinin sebebiyet verdiğini, müvekkili şirketin hiç bir sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkilinin uluslararası uçuş kurulları doğrultusunda hareket ederek söz konusu olayda yolcunun pasaportunun geçerlilik süresinin yetersiz olması nedeniyle seyahat edilecek ülkenin kuralları gereğince ilgili sefere kabul edilmediğini, müvekkilinin söz konusu uygulamasında herhangi bir hukuka aykırı durumun bulunmadığını, uygulamanın uluslararası uçuş kurallarının bir gereği olduğunu, zira seyahat edilecek ülkelerin öngördüğü seyahat şartları olan vize, pasaport vs. gerekliliklerinin yolcu tarafından yerine getirlmemesi halinde yolcuların sınırdan geri çevrildiğini, yani inad yolcu durumuna düştüklerini ya da seyahat edilecek ülkeye yasal olmayan yollarla girmiş sayılacağını, ancak daha sonra ilgili ülke yetkililerince o ülkeden ihracına karar verilmiş yolcu, yani deporte yolcu olarak kabul edildiğini, bu durumda inad yolcuyu ya da deporte yolcuyu getiren mezkur yolcunun geri gönderilmesinden de sorumlu olduğunu, hatta bu nedenle taşıyıcı havayoluna ceza dahi tahakkuk ettirildiğini, Uluslararası Sivil Havacılık anlaşmaları çerçevesinde havayolu şirketlerinin sınırdan geri çevrilme olanağı bulunan ya da sınır dışı edilme ihtimali olan yolcuları uçuşa kabul etmeme hakkına sahip olduklarını, yolcunun giriş yapmak istediği ülke için gerekli vizeye sahip olmaması ve kendisine yöneltilen sorulara tereddütlü cevap vermesi sebebiyle müvekkilinin taşımayı reddetme hakkını kullandığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
İlk Derece Mahkemesi, istinafa konu 14/11/2017 tarihli, 2016/394 Esas 2017/990 Karar kararında özetle; 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanundaki tanımlar uyarınca davacının tüketici, taraflar arasındaki sözleşmenin tüketici işlemi olduğu, bu nedenle aynı Kanun’un 73.maddesi uyarınca görevli mahkemesinin tüketici mahkemeleri olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verlmiştir.
Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle;
İlk derece mahkemesinin görevsizlik kararının yerinde olmadığını, benzer mahiyetteki Ankara Batı 5.Tüketici Mahkemesinin 2016/199 Esas – 2016/873 Karar sayılı dosyasında ticaret mahkemelerinin görevli olduğuna karar verildiğini, yine aynı mahiyetteki bir ilk derece mahkemesine ilişkin kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2016/3764 Esas – 2016/8628 karar sayılı 06.10.2016 tarihli kararında da asliye ticaret mahkemelerinin görevli olduğuna dair karar verildiğini,
Somut olayda davacının tüketici konumunda olmadığını, 6502 sy 3/k maddesinde Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişinin tüketici olarak tanımlandığını, davacının dava dilekçesinde belirttiği üzere Bordaaux da düzenlenecek olan konferansa katılmak üzere Süleyman Demirel Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanlığı Fakülte yönetim kurulu tarafından görevlendirildiğine ilişkin beyanları doğrultusunda, davacının mesleki amaçla hareket ettiğinin sabit olduğunu, dolayısıyla tüketici kabul edilemeyeceğinden, açılan davada ticaret mahkemesinin görevli olduğunu,
Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin görevsizlik kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesince verilen görevsizlik kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Davacı tarafından davalı aleyhine, yolcu taşıma sözleşmesine aykırılık nedeniyle uğradığı maddi ve manevi zararın giderilmesi istimli tazminat davası açıldığı, ilk derece mahkemesi tarafından, tüketici mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verildiği, kararın davalı vekilince istinaf edildiği anlaşılmıştır.
İlk derece mahkemesince davacının tüketici, sözleşmenin tüketici işlemi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş ise de;
6502 sayılı Kanun’un 3/k maddesinde tüketici, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi olarak tanımlanmıştır. Davacının dava dilekçesinde belirttiği üzere, Süleyman Demirel Üniversitesinde görevli Profosör olduğu, Bordaaux’da düzenlenecek olan konferansa katılmak üzere Süleyman Demirel Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanlığı Fakülte Yönetim Kurulu tarafından görevlendirildiği, buna göre davacının mesleki amaçla hareket ettiğinin kabulü gerekeceği, bu nedenle de tüketici sayılamayacağı açıktır. Aynı sebeple, taraflar arasındaki sözleşme tüketici işlemi niteliğinde kabul edilemez.
Açılan davanın, TTK’da düzenlenen yolcu taşıma sözleşmesinden kaynaklanması ve davacının tüketici olmaması nedeniyle, mutlak ticari dava olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda görevli mahkeme İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesidir.
Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.a.3. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nun 353/1.a.3 maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın yeniden görülmesi için dosyanın, görevli İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3-Davalı tarafından yatırılan başvuru harcının Hazineye gelir kaydına; istinaf peşin harcının ise ilk derece mahkemesi tarafından, talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı tarafından istinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin, esas hükümle birlikte ilk derece mahkemesi tarafından yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
5-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine dair;
HMK.353.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 23/11/2018 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU : HMK. 353/1.a ve 362/1.c maddeleri uyarınca karar kesindir.