Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/604 E. 2019/53 K. 17.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/604
KARAR NO : 2019/53
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/12/2017
NUMARASI : 2015/782 E- 2017/1002 K.
DAVANIN KONUSU : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen alacak davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine ilişkin verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait kredi kartından rızası dışında 19.12.2013 tarihinde 1,200 Tl -04.01.2014 tarihinde 1.900 TL- 06,01,2014 tarihinde 1.650 TL-11.01.2014 tarihinde 640 TL-12.01.2014 tarihinde 690 TL-12,01.2014 tarihinde 1,100 TL- 14,01,2014 tarihinde 1.450 TL- 14.01.2014 tarihinde 250 TL’lik harcama yapıldığını, müvekkili bu harcamalardan kart extresi gelince haberdar olup itirazda bulunduğunu, davalı bankanın bir kısmını iade ettiğini ancak 11,01,2014 tarihinde 640 TL, 12.01.2014 tarihinde 690 TL, 12.01.2014 tarihinde 1.100 TL, 14.01.2014 tarihinde 1.450 TL, 14,01.2014 tarihinde 250 TL’ lik harcamaların iadesini yapmadığını, müvekkili şirkete ait söz konusu kredi kartının …Bankası’na ait olup, harcamanın yapıldığı firmanın dava dışı …Tic.A.Ş. olduğunu, söz konusu kredi kartının kayıp ya da çalıntı olmadığını, nasıl olduğunu bilmedikleri bir şekilde kart bilgileri elde edilip bu bilgilerle … isimli firmadan ürün safın alınmış olduğunu, müvekkilinin imzası veya rızası olmadan kredi kartıyla harcama yapıldığını, müvekkilinin şirketinin sicili bozulmaması adına kart borcunu ödemek zorunda kaldıklarını belirterek, toplam 4.130,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili savunmasında özetle; davacının 5400 **** **** 3033 numaralı kredi kartından 11/01/2014-14/01/2014 tarihleri arasında gerçekleşen 5 adet işleme işlemlerin üzerinden tam bir yıl geçtikten sonra, 16/01/2015 tarihli itiraz dilekçesi ile itiraz ettiğini, davacının iki ayrı itiraz dilekçesi gönderdiğini, davacının ilk itiraz dilekçesinin tarihinin 18/01/2014 olduğunu, davacının 18/01/2014 tarihli dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlar harcama tarihinden itibaren 120 günlük süre İçerisinde müvekkili bankaya iletildiğini, davacının 16/01/2015 tarihli ikinci itiraz dilekçesi ile harcama itirazında bufunduğu işlemlerin tarihlerinin ise 11/01/2014 – 14/01/2014 tarihleri arasında olduğunu, davacı harcama tarihlerinin üzerinden bir yıl geçtikten sonra harcamalara itiraz ettiğini, 5464 sayılı Yasa’nın 11. maddesi gereğince, kart hamilinin kredi kartı ile bilgi ve iradesi dışında harcama gerçekleştiği iddiasında ise, kredi kartı ekstresinin son ödeme gününden itibaren 10 günlük süre içerisinde itiraz etmekle yükümlü olduğunu, davacının 11/01/2014-14/01/2014 tarihleri arasında gerçekleşen ve her ay düzenli olarak ekstrelerine yansıyan harcamalara 16/01/2015 tarihinde itiraz ettiğini, davacının itirazına konu ettiği işlemlerden sonuncusu olan 14/01/2014 tarihli harcama bilgisinin 04/02/2014 tarihli ekstre ile kendisine bildirildiğini, dolayısıyla davacının 5464 sayılı yasadaki 10 günlük süre geçtikten sonra itiraz ettiğini belirterek, haksız ve hukuka aykrrı davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ
İlk derece mahkemesince; ” Davacı…. Tic.Ltd.Şti.nin, davalı …Ş. Rıhtım Şubesinin müşterisi olduğu, davalı bankaya ait 5400 **** **** 9026 ve 5400 **** **** 3025 no.lu şirket kredi kartlarını kullandığı, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin dava dosyasına fotokopisi mübrez … bankası Şirket Kredi Kartı Üyelik Sözleşmesine istinat ettiği, davacının, davalı bankadan almış olduğu **** 3025 ve **** 9026 no.lu şirket kredi kartlarıyla 10 adette toplam 11.004.15 TL tutarında işlemler yapılmış olduğu, İşlemlerin MO/TO ( Mail Order / Telephone Order ) statüsünde kredi kartı bilgileri ( kart numarası + vadesi + cvv kodu ) ile yapılmış olan mesafeli işlemler olduğu, davacı şirket tarafından, davalı bankaya hitaben verilmiş olan 16.1.2015 tarihli dilekçe ile ‘ …. 9026 no.lu kredi kartımızdan bilgimiz dışında aşağıda detayları bulunan ve daha önce itiraz etmiş olduğumuz toplam 4.130.-TL nin iadesini…’ denilmek suretiyle, 5 kalemde toplam 4.130 TL tutarındaki işlemlere itiraz edilmiş olduğu, mesafeli MO/TO işlemlerindeki 120 günlük süre dışında nerede ise 1 yıl sonra yapılmış olan bu itirazın davalı banka tarafından , davacıya gönderilmiş olan 19.1.2015 tarihli yazıyla davacının itirazının red edilmiş olduğu, davacı şirketin, **** 9026 no.lu kredi kartı ile yapılmış olan 5 kalemde toplam 4.130.- TL tutarındaki işlemlere ise 16.1.2015 tarihinde – yaklaşık 1 yıl geçtikten sonra – uzun gecikme ile itiraz etmiş olduğu, bu itirazın mesafeli işlemlerdeki 83 no.lu chargeback kodundaki maksimum 120 günlük sürenin dışında olduğu, 120 günlük sürenin hak düşürücü bir süre olduğu, davalı bankanın, istese de, 120 günden sonra chargeback yapma imkanı bulunmadığı, davacının 1 yıl süre ile işlemlere itiraz etmemiş olması nedeni ile davalı bankanın, üstelik diğer chargebak sebeplerine kıyasla daha uzun bir chargeback süresine ( 120 gün ) sahip olan mesafeli işlemlerde chargeback hakkını kullanmasını ortadan kaldırarak, hiç zarar doğmayacak bir hadisede zarar doğmasına yol açtığı, kredi kartı kuralları ve Yasal düzenlemelere göre, mesafeli işlemlerde sorumluluğun iş yerinde olduğu konusunda kuşku bulunmadığı, uluslararası ters ibraz kuralı gereğince harcama itiraz başvurusunun 120 günlük başvuru süresi geçtikten sonra yapıldığı, buna göre süresi içerisinde yapılmış bir itiraz başvurusu bulunmadığı ”gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde;
5464 Sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nun 11/2. maddesi: ”Kredi kartı ile yapılan işlemlere, son ödeme tarihinden itibaren on gün içinde, kart çıkaran kuruluşa başvurmak suretiyle itiraz edilebilir. Süresi içerisinde itiraz edilmeyen hesap özeti kesinleşir. hesap özetinin kesinleşmesi genel hükümlere göre dava hakkını ortadan kaldırmaz.” hükmü uyarınca genel hükümlere göre talep haklarının bulunduğunu,İlk derece mahkemesinin 06.06.2016 tarihli bilirkişi raporunu dikkate alarak karar verildiğini, rapora itiraz ettiklerini ve dosyanın bankacılık hukukunda uzman bilirkişiye tevdii talebinde bulunduklarını, ilk derece mahkemesi tarafından bu husus dikkate alınmadan karar verildiğini,
Mahkemenin gerekçeli kararında atıfta bulunduğu Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2016/150 E, 2016/7697 K. sayılı ilamının bu davaya emsal alınamayacağını, zira gerekçede sözü edilen içtihattaki olayda, davacı kart sahibi rızaen bir ödeme yapmış ancak ödeme karşılığı hizmet alamadığından hesap ekstresine itiraz ederek bankadan bu bedelin iadesini istediğini, bu davanın konusu müvekkilinin iradesi dışında ve bankanın kusuru sebebiyle oluşan bir zararın tazmini söz konusu olduğunu belirterek,Usul ve yasaya aykırı ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, hukuki niteliği itibariyle, davacının kredi kartından usulsüz yapılan harcama tutarlarının, kartı veren davalı bankadan tahsili istemiyle açılmış bir alacak davasıdır.İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.İstinaf incelemesi HMK’nın 355.maddesi uyarınca, davacı vekilinin ileri sürdüğü istinaf nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Davacını kredi kartından yapılan bazı harcamalarla ilgili süresinde yaptığı itirazlar banka tarafından kabul edilmiş ve davaya harcama bedelleri ödenmiştir. Ancak, davaya konu kredi kartı harcamalarına yaklaşık bir yıl sonra itiraz edildiğinden, davalı banka davacının ödeme talebini reddetmiştir.5464 Sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nun 11/2. maddesi: ”Kredi kartı ile yapılan işlemlere, son ödeme tarihinden itibaren on gün içinde, kart çıkaran kuruluşa başvurmak suretiyle itiraz edilebilir. Süresi içerisinde itiraz edilmeyen hesap özeti kesinleşir. hesap özetinin kesinleşmesi genel hükümlere göre dava hakkını ortadan kaldırmaz.” Somut olayda davacı, Yasa’da öngörülen süre içinde harcamalara itiraz etmemiştir.Kredi kartı ile yapılan bir işlemin ihtilafa dönüşmesi halinde, kart sahibi bankanın, işlem tutarını, işyerine ödeme yapan bankadan geri alma hakkı ve imkanı vardır ki literatürde bu işleme Ters İbraz (chargeback ) adı verilmektedir.Harcama tarihlerinden itibaren belli süreler içinde harcamalara itiraz edilmesi halinde, kart çıkaran banka, harcamanın yapıldığı iş yerine ödemeyi yapan bankadan geri isteme hakkı vardır. Sebep kodlarına göre cahergeback süreleri 30/45 / 60/ 90 gün olarak gruplanmış olup, bu süre mesafeli işlemlerde 120 gün olup, istisnai bir kodda 180 günlük chargeback süresi vardır. 120 gün kesin bir süre olup, kart sahibi banka açısından hak düşürücü süredir: 121 inci gün chargeback hakkı ve imkanı ortadan kalkar ve kullanılamaz.Kart hamili, kendisine tevdi edilen kartı ve kartın kullanılması bir kod numarası, şifre veya kimliği belirleyici başka bir yöntem kullanılmasını gerektiriyorsa, bu bilgileri güvenli bir şekilde korumak ve başkaları tarafından kullanılmasına engel olacak önlemleri almak, kartın kaybolması, çalınması veya iradesi dışında gerçekleşmiş herhangi bir işlemi öğrenmesi halinde kart çıkaran kuruluşu derhal haberdar etmek zorundadır.Davacının, davalı bankaca verilen 540Û **** **** 9026 ve 5400 **** **** 3Û25 no.lu şirket kredi kartlarını kullanmaktadır. Taraflar arasındaki hukuki ilişkinin …bankası Şirket Kredi Kartı Üyelik Sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı şirketin, **** 9026 no.lu kredi kartı ile yapılmış olan 5 kalemde toplam 4.130.-TL tutarındaki işlemlere 16.01.2015 tarihinde – yaklaşık 1 yıl geçtikten sonra – uzun gecikme ile itiraz etmiş olduğu, bu itirazın mesafeli işlemlerdeki 83 no.lu chargeback kodundaki maksimum 120 günlük surenin dışında olduğu, 120 günlük sürenin hak düşürücü bir süre olduğu ve bu sürenin dolmasıyla davalı bankanın chargeback yapma imkanının ortadan kalktığı anlaşılmaktadır. Davacının geç itiraz etmesi nedeniyle davalı banka chargeback yapma imkanını kaybettiğinden, davalı banka davacının ihmalinden kaynaklanan zarara katlanmak zorunda bırakılamaz. Sonuç olarak davacının 5464 sayılı Yasa’nın 11. maddesinde belirtilen 10 günlük sürede harcama itirazında bulunduğuna dair yazılı bir belge sunamadığı, ayrıca uluslararası ters ibraz kuralı gereği harcama itiraz başvurusunun 120 günlük başvuru süresi geçtikten sonra yapıldığı, buna göre süresi içerisinde yapılmış bir itiraz başvurusu bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olduğundan, mahkemenin kararı isabetli olmakla, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine,
2-Davacı tarafça yatırılan istinaf harçlarının Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına,
5-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine dair;
HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.17/01/2019
KANUN YOLU : HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca, dava konusunun değerine göre karar kesindir.