Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/575 E. 2019/165 K. 07.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/575
KARAR NO : 2019/165
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/02/2017
NUMARASI: 2016/88
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen tazminat davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sırasında verilmiş olan ihtiyati hacze itiraz üzerine, ihtiyati haczin kaldırılmasına ilişkin verilen ara karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı …. arasında … acentelik sözleşmesi akdedildiğini ve bu kapsamda davalı …. HGS Diloavası PTT Acenteliğinin işletilmesinin devredildiğini, sonrasında müvekkilince yapılan inceleme neticesi söz konusu acentenin hesaplarında usulsüzlük olduğunun anlaşıldığını, ilgililer hakkında Gebze Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu ve 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 2013/1280 Değişik İş sayılı dosyası üzerinden şüphelilerin tüm mallarında bloke ve el koyma kararı verildiğini, ayrıca idarece açılan soruşturma neticesi 28/01/2014 tarihli soruşturma raporu ile 18/042/2014 tarihli ek soruşturma raporunun düzenlenmiş olduğunu, yapılan usulsüz ve sanal işlemlerle davalıların ve davalı …ailesinin idarenin zararına yol açtığını, sonuç olarak müvekkili idareye ait 1.414.896,40 TL’nin değişik tarihlerde zimmete alınması sebebiyle zimmet tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile dava sonuçlanıncaya kadar müvekkili idarenin hak kaybına uğranmasının önüne geçilmek üzere ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili 07/04/2016 tarihli duruşmada dava dilekçelerini tekrar ederek daha evvel reddedilen ihtiyati tedbir olmadığı taktirde ihtiyati haciz taleplerinizi yinelediklerini, Gebze 1. Ağır Ceza Mahkemesinin duruşma zaptı ile bu dosyadan alınan bilirkişi raporunun bir örneğini mahkemeye sunarak Ağır Ceza Mahkemesinde sanık olan bu davalıların kusuru zarara yol açtıkları tespit edildiğini ve mahkemece gerek görülürse bilirkişi incelemesi yapılmasını talep ettiklerini bildirmişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARLARI ÖZETLERİ İlk derece mahkemesinin 07/04/2016 tarihli ara kararı ile davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin kabulüne, %15 teminat mukabilinde 1.397.730,35 TL üzerinden davalıların tümü yönünden ihtiyati haciz kararı vermiştir. Bu ihtiyati haciz kararına borçlulardan … ve …. itiraz etmiştir. İlk derece mahkemesi itiraz üzerine verdiği 10/02/2017 tarihli kararıyla ”… İtiraz eden davalı …. itirazı yönünden; her ne kadar mahkememizde görülen davanın yargılaması devam ediyor ise de Gebze 1. Ağır Ceza Mahkemesi 2015/317 Esas ve 2016/250 Karar sayılı ilamı ile sanık olarak yargılanan … hakkında eylemin değişip dönüşmek suretiyle kamu görevlisi sayılan … fiileni iştirak ettiğine dair mahkumiyetine yetecek derecede kesin, net, inandırıcı ve her türlü şüpheden uzak delil elde edilemediği gerekçesi ile beraat kararı verilmiştir. İtirazın red tarihi olan 16/06/2016 tarihi itibariyle mahkememizce henüz bilirkişi raporu alınmadığından davalı … zararın oluşmasına kusur yada ihmali ile sebebiyet verdiği ve doğan zarardan sorumlu olması gerektiği başka bir deyişle alacağın varlığı yaklaşık olarak ispat edilemediği kanaatine varıldığından, itirazın kabulüne ve bu davalı hakkında verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına” karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Kocaeli PTT Başmüdürlüğü, Dilovası PTT Merkez Müdürlüğüne bağlı olarak faaliyetini sürdüren Dilovası PTT Acentesi …, yaklaşık 1.414.896,40 TL tutarında bir usulsüzlük fiili işlemesi nedeniyle doğan Kuruluş alacağının tahsilini teminen, …, …., …., …, …,…, …, …. ve … aleyhlerine hem huzurdaki temyize konu edilen tazminat davasının ikame edildiğini, ayrıca suç duyurusu üzerine Gebze 1. Ağır Ceza Mahkemesinde 2015/317 E. sayılı ceza dosyası ile zimmet ve diğer suçlardan yargılama yapıldığını, her ne kadar …. hakkında beraat kararı verilmiş olsa da iş bu hükmün taraflarınca temyiz edilmiş olup henüz kesinleşmediğini, Belirtilen ceza dosyasına sunulan müvekkili Kurum müfettişlerince tanzim edilen soruşturma raporunda, ceza dosyasından alınan bilirkişi raporunda … kusurlu ve sorumlu olduğu tespit edilmesine rağmen mahkeme tarafından tüm raporlara aykırı olarak verilen beraat kararının isabetsiz olup temyiz incelemesi aşamasında onduğunu, Henüz ceza yargılamasının kesinleşmemiş olması ve Mahkemece tesis edilen ihtiyati haciz kararının geçici hukuki koruma niteliğinde olması sebebiyle itirazın kabulü kararının hukuka aykırı olduğunu, … sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre hesaplarına aktarılan miktar bakımından sorumlu tutulduğunu, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına dair kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, hukuki niteliği itibariyle, İİK’nın 265.maddesi uyarınca ihtiyati hacze itirazın kabulüne dair ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf istemine ilişkindir. Davacı vekilinin kanun yolu başvurusu önce Yargıtay’a gönderilmiş ancak, Yargıtay 11.HD’nin 23/11/2017 tarihli, 2017/4552 E., 2017/6542 K sayılı ilamı ile Gebze Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 22/06/2017 gün ve 2016/88 esas sayılı hükmün dayanağı olan ihtiyati haciz kararının infazına ilişkin Gebze ….İcra Dairesi Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında itirazın süresinde yapılıp yapılmadığının denetlenmesi bakamından temin edilerek dosya içerisine alınması gereği sebebiyle dosyanın geri çevrilmesine karar verilmiş olduğu, daha sonra incelemenin istinaf mahkemesince yapılması gerektiği gerekçesiyle dosya ilk derece mahkemesine çevrilmiş, dosya dairemize gönderilmiştir. İhtiyati haciz kararının … ve vekilinin yokluğunda verildiği, buna ilişkin olarak 11/04/2016 yazım tarihli gerekçeli ara karar oluşturulduğu anlaşılmış, ancak UYAP sistemi üzerinden yapılan araştırmada söz konusu gerekçeli ara kararın davalı …vekiline tebliğine dair herhangi bir belgeye rastlanılmamıştır.İhtiyati haciz kararına itiraza ilişkin İİK 265.madde gereğince; borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/88 esas sayılı dosyası üzerinden davalı … vekilinin 07/04/2016 tarihli ihtiyati haciz kararına karşı 20/05/2016 UYAP üzerinden gönderim tarihli dilekçe ile itiraz etmiş olduğu, borçlu …. haciz tutanağı tebliğ edilmediği gibi borçluya ilgili icra dosyasında haciz tutanağı tebliğ edildiğine ilişkin tebligat parçası da bulanmamaktadır. O halde … açısından verilen ihtiyati haciz kararına itirazın süresinde yapıldığının kabulü gerekecektir. Gerek TBK hükümleri ve gerekse yerleşik Yargıtay uygulamasına göre, hukuk hâkimi, ceza hâkiminin belirlediği kusur oranı ve delil yetersizliğine dayalı beraat kararı ile bağlı değil ise de ceza hakiminin maddi vakıa tespitleri önem taşımaktadır. Bir başka deyişle; Ceza Mahkemesinde bir “maddi olayın” varlığı ya da yokluğu konusundaki kesinleşmiş kabule rağmen, aynı konunun Hukuk Mahkemesinde yeniden tartışılması olanaklı değildir (Y.H.G.K. 11.10.1989 gün ve E.1989/11-373, K.472 sayılı ilamı). Bunun nedeni, ceza yargılamasındaki ispat araçları bakımından Ceza Hâkiminin Hukuk Hâkiminden çok daha elverişli konumda bulunmasıdır. Somut olayda, Gebze 1 Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/317 E,2016/250 K sayılı ilamı incelendiğinde …. üzerine atılı kamu kurumu dolandırıcılığına yardım etmek suçundan dolayı yargılanmış olduğu davada hakkında delil yetersizliğinden dolayı beraat kararı verildiği ve kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Davanın esası açısından hukuk mahkemesi, bu kararı, hukuk dava dosyasındaki delillerle birlikte değerlendirecektir. Ancak, ihtiyati haciz yönünden ise; bilindiği üzere İİK’ nın 258/1. maddesine göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin, alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması yeterlidir. Mahkemenin alacağın varlığına kanaat getirmesinden anlaşılması gereken, alacağın usul hukuku kurallarına göre yaklaşık olarak ispat edilmesidir. Somut olayda; itiraz eden davalının hesabına giren paranın miktarı ve ceza mahkemesindeki beraat gerekçesi dikkate alındığında, ilk derece mahkemesince verilen itirazın kabulü kararının isabetli olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca, istinafa konu ara kararından sonra dava dosyasında meydana gelecek değişikliklere göre, yeniden ihtiyati haciz talep edilmesi her zaman mümkündür. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca istinaf başvurusunun reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harcının Hazineye irad kaydına, 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine, 5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1. ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 07/02/2019 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.07/02/20019