Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/566 E. 2018/1588 K. 27.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/566
KARAR NO : 2018/1588
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/10/2017
NUMARASI : 2016/762 E- 2017/879 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit- Çek istirdadı
Taraflar arasındaki menfi tespit- çek istirdadı dasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’un … Bankası Hakkari Şemdinli Şubesi’ne ait, 28.02.2016 Tarih ve … çek numaralı, 15.000,00-TL tutarlı çeki dava dışı …İtriyat Tem. Gıda … Ltd. Şti.’ne hamiline olarak keşide ettiğini, çeki dava dışı …İtriyat Tem. Gıda… San. Ltd. Şti., diğer davacı müvekkili … Plastik Oyuncak İth. İhr. … Ltd. Şti.’ne cirolamadan teslim ettiğini, ancak dava konusu çekin de arasında bulunduğu birtakım çek ve senetlerin .. Plastik Oyuncak İth. İhr. … Ltd. Şti.’nin … plaka aracından; 15.10.2015 tarihinde çalındığını, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/98757 Hazırlık dosyasından soruşturmanın devam ettiğini, Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/683 E. sayılı dosyası ile ödeme yasağı talepli olarak açılan çek iptali davasında ödeme yasağı kararı verildiğini,
…Bankası A.Ş.’nin., işbu çek iptali davasına müdahil olduğunu, müdahale dilekçesinde …Bankası ile dava dışı müdahale dilekçesinde … Bankası ile dava dışı… arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, genel kredi sözleşmesinin ödemesi olarak dava konusu çekin … tarafından … Bankası’na ciro edildiğini, söz konusu çekin 29.02.2016 tarihinde takasa verildiğini, çek iptali davasında verilen ödeme yasağı nedeni ile ödeme yapılmadığından çek arkasına şerh düşüldüğünü, bu nedenle de İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasından takibe geçildiğinin beyan edildiğini, müvekkili …’un çeki ödemeye muktedir olduğunu, ancak çekin çalıntı olduğunu bilmekle haksız surette mükerrer ödemeler yapmamak adına çek istirdat davası açtığını, Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/683 E. sayılı dosyasından çeklerin çalınması nedeniyle zayi olduğuna dair ödeme yasağı olduğu ilgili bankalara bildirilmesine rağmen yukarıda bilgileri verilen çeki … Bankası A.Ş. uhdesine alarak işlem yaptığını, bu sebeple bankanın ağır kusurlu olduğunu, aynı zamanda davalı bankanın taraflarını haberdar etmeden doğrudan icra takibine geçmiş olmasının ihtiyati tedbir taleplerini zorunlu ve haklı kıldığını, müvekkili …’un borcuna karşılık çekini dava dışı …İtriyat Tem. Gıda İnş. İth. İhr. Tic. San. Ltd. Şti.’ne teslim ettiğini, … firması da diğer davacı …Plastik firmasına borcuna karşılık bahsi geçen çeki teslim ettiğini, taraflar arasındaki ticari ilişkinin tüm resmi defter ve belgeler ile sabit olduğunu, ancak çekte, ciro silsilesinde … Plastik firmasının ismi geçmediği gibi keşidecisinden sonra adı geçen …r Hizmetleri Ltd. Şti.’nin müvekkillerinin her ikisinin de hiç bir ilgi ve alakası olmadığını, kaldı ki söz konusu firmanın resmi belgelerde faaliyet gösterdiğini beyan ettiği adreste bulunmadığını, çek istirdat davasına konu … Bankası Hakkari Şemdinli Şubesi’ne ait 28.02.2016 tarihli ve 143480 çek numaralı 15.000,00-TL bedelli ve keşidecisi … olan çeke ilişkin, keşidecinin ve yetkili hamilin haklarının zarara uğramaması amacıyla … yönünden, Istanbul .. İcra Müdürlüğün … E. sayılı icra takibinin HMK’nın 389, İİK’nın 72/3.maddeleri uyarınca, çek istirdat davası kapsamında gözetilerek yargılamanın neticesine kadar icraya yatan para veya teminat mektubunun davalıya ödenmemesine yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesine, … Plastik bakımından çek istirdat davalarının kabulüne; yetkili ve haklı hamil olarak tespiti ile …Bankası A.Ş.’nin haksız ele geçirdiği çekin iadesine, çeki ağır kusuruyla elinde tutan haksız hamil davalı bankanın dava açılış tarihinden itibaren icra dosyası babında alacak bedeli olarak yatırılan nakti veya teminat mektubu bedelleri bakımından işleyen ticari faiz veya komisyon ve diğer masraflar bakımından … Plastik firmasına ödenmesine, müvekkili … bakımından Istanbul 14. İcra Müdürlüğünün 2016/22532 E. Sayılı icra takibinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap savunmasında özetle; müvekkilinin çek üzerinde yer alan ciro silsilesinden anlaşılacağı üzere, dava konusu çekin meşru hamili olduğunu, 29/02/2016 tarihinde söz konusu çekin takasa verildiğini, ödeme yapılmadığını ve taraflarınca alacağın tahsilinin sağlanması amacıyla icra takibine geçildiğini, davacının iddia ettiği üzere çekin kötü niyetle iktisap edildiğini veya iktisapta ağır kusurlu bulunduğunun kanıtlanması gerektiğini, çekte ciro silsilesi muntazam ve çeki ibraz eden hamil müvekkili banka olduğunu, davacının senedin rızası hilafına elinden çıktığını ve senedi elinde bulunduran müvekkil bankanın kötüniyetli ve iktisabında ağır kusurlu olduğunu ispat etmesi gerektiğini, davacıların bu yönde yazılı bir belge sunamadığını, bu sebeple davacıların söz konusu borcu ve sorumluluğu devam ettiğini, müvekkili bankanın iyiniyetli üçüncü kişi durumunda olduğunu, kambiyo senedine bağlanmış bir alacağa ilişkin ihtilafların iyiniyetli üçüncü kişi durumundaki müvekkili bankaya karşı ileri sürülebilmesinin mümkün olmadığını, müvekkili bankanın alacağının varlığına etkili olduğunu, davacı tarafın dilekçesinde ileri sürdüğü hususlarda ispat külfeti kendisine ait olup, iddialarını yazılı delille ispat etmek durumunda olduğunu, davacı tarafın olası tanık dinletme talebine şimdiden muvafakat etmediklerini, TTK hükümlerine göre çekin görüldüğünde ödenen ve ödemenin yetkili hamile yapılması gereken bir kıymetli evrak olduğunu, keşideci ve cirantaların aralarında yaptıkları ödemeler de yetkili hamili bağlamadığını, bu itibarla keşideci, davaya konu çek bedelini hamil bulunmayan lehdara ödediğinden bahisle geri alma talebi dermeyan edemeyeceğini, davaya konu çek keşidecinin rızası hilafına elinden çıkardığını, keşidecinin bu hususta dava hakkı olmadığını, bu durum karşısında, keşideci tarafından açılan davanın reddi gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte, işbu senedin zayi olarak kabul edilmesi hâlinde, buna ilişkin olarak ilgililere ilişkin talep ve dava haklarının saklı olduğunu belirterek, davacı/borçluların haksız ve kötü niyetli davalarının reddine, davacıların haksız itirazı sebebi ile %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatının davacıdan alınıp davalıya verilmesine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; ”…Dava, 6102 sayılı Yasa’nın 792. maddesine dayalı, çekin rızası dışında elinden çıktığı iddiasına dayalı istirdat ve menfi tespit talebidir. Çek üzerindeki ciro silsilesi tam olup, davalının yetkili hamil olduğu anlaşılmaktadır. Anılan yasa maddesinde ‘Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790 ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.’ şeklinde belirtilmektedir. Bu madde hükmüne göre, davalının çeki edinme nedenini kanıtlama yükümlülüğü yoktur. Davalının çekin rıza dışında elden çıktığını bilmesi veya bilebilecek durumda olması gerekir. Çekin rıza dışı elden çıkması halinde, davalının iyi niyetli olmadığını ispat yükü, TMK 3. maddesindeki iyi niyet karinesi gereği çekin rızası hilafına elinden çıktığını ileri süren davacıya ait olup, davacının iddiasını kesin ve inandırıcı delillerle kanıtlaması gerekmektedir. Somut olayda davacı taraf yargılama boyunca çekin rızası dışında elinden çıktığını kanıtlama gayretinde olmuş ise de davalının kanunda tanımlandığı haliyle iyi niyetli olmadığını veya ağır kusurlu olduğunu kanıtlama çabası göstermemiştir. Davalının dava konusu çeki davacıya yönelik soygun eyleminden sonra iktisap etmiş olması ve cirantası ile ticari ilişkisi bulunmadığını ve davalının çeki iktisapta ağır kusurlu olduğunu göstermemektedir. Bu nedenlerle ve davalının yürütülen ceza davasında sanık olmadığı… ”gerekçeleriyle davanın neddine karar vermiştir.
Bu karara karşı davacılar ve davalı vekilleri istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde;
Dava konusu çekin müvekkili … Plastik yetkilisi …’in aracında, araç park halinde iken çalındığını, bu hususta yürütülmekte olan soruşturma olduğunu ve çek iptali davası açıldığını, iş bu davada ödeme yasağı kararı verildiğini, ödeme yasağı kararının ilgili bankalara bildirildiğini, davalı bankanın basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğünün olduğunu, dolayısıyla davalı bankanın gerekli özeni göstermeden işlem yapmasının objektif özen ve yükümlülüğe aykırı bir davranış olduğunu beyan ederek, istinafa konu ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde;
Davaya konu çekin, keşidecinin rızası hilafına elinden çıkmadığını, ayrıca davacı keşidecinin İstanbul … İcra müdürlüğünün… esas sayılı dosyasında borçlu olarak yer aldığını, keşidecinin bu hususta dava hakkı dahi olmamasına rağmen keşideci tarafından dava açıldığını, müvekkillerinin başvurusu üzerine mahkemece 28/07/2016 tarihinde “dosya kapak hesabının… icra dosyasına yatırılması halinde icra dosyasına yatırılan paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir konulmasına” karar verildiğini, icra dosyasında, takibin tarafı olan … tarafından iş bu tedbir kararının infaz edildiğini ve takip durdurularak dosyadaki tutarın davalıya ödenmemesinin sağlandığını, ilk derece mahkemenin kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine yönelik kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının, davalı yararına icra inkar tazminatı talebinin reddine ilişkin kararının kaldırılarak, müvekkili lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, hukuki niteliği itibariyle TTK’nın 792.maddesi uyarınca çek iade istemine ve menfi tespit istemine ilişkindir.
Davacı vekili, dava konusu çekin davacı …Plastik’in elinden rıza hilafına çıktığını iddia ederek çekin kendisine verilmesini istemiştir. Bu talep, TTK’nın 792.maddesi anlamında çek istirdadı istemine ilişkindir. Davacı vekili, davaya konu çek yönünden, keşideci müvekkili … hakkındaki takibin iptalini istemiş olup bu talep, hukuki niteliği itibariyle İİK’nın 72. maddesi anlamında menfi tespit talebidir.
Davacılardan …Plastik açısından dava, hamilin rızası hilafına elinden çıktığı iddia edilen çekin TTK’nın 792.maddesi uyarınca istirdadına ilişkindir. Davacı, dava konusu çekin meşru hamili olduğunu iddia etmekte olup, davacı meşru hamil olduğunu TTK’nun 790. maddesine göre ispatlamalıdır. Davacının meşru hamil olduğunu ispatladıktan sonra ayrıca davalının çeki kötüniyetle iktisap ettiğini veya iktisapta ağır kusurlu olduğunu kanıtlaması gerekir. Somut olayda davacı, hamil olduğunu ispatlamış ise de çekin roza hilafına elden çıktığını ve davalı bankanın çeki kötüniyetle iktisap ettiğini veya iktisapta ağır kusurlu olduğunu ispatlayamamıştır. Bu sebeple davacı … Plastik açısından açılan davanın reddine ilişkin ilk derece mahkemesi kararı kararı isabetlidir. Davacı vekilinin bu konudaki istinaf sebebi yerinde değildir.
Davacı keşideci, menfi tespit talebinde bulunmuş, dava dosyasında dava dışı … şirketinin davaya konu çeki, davacılardan …’dan tahsil ettiğini gösteren 01.07.2055 tarihli tahsil dekontunun sunulu olduğu görülmüştür. TTK’nın 645.maddesi uyarınca, kıymetli evraktaki hak, sıkı sıkıya senede bağlıdır. Aynı Kanun’un 646. maddesi uyarınca kıymetli evrakın borçlusu, senedin teslimi karşılığında ödeme yaparak borçtan kurtulabilir. Keşideci, ciro silsilesinde yer alan kişilerin birbirlerine yaptıkları ödemeleri ileri sürerek borçtan kurtulamaz. Kaldı ki, davalı bankanın böyle bir ödemeyi bilerek çeki devraldığını da davacı kanıtlayamamıştır. Bu durumda, ilk derece mahkemesince, menfi tespit talebinin reddedilmiş olmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, davacı vekilinin bu konudaki istinaf nedeni de yerinde görülmemiştir.
Davalı vekilinin istinaf nedeninin incelenmesinde; ilk derece mahkemesince İİK’nın 72/3. maddesi uyarınca verilen ihtiyati tedbir kararının davacı … tarafından icra dosyasında infaza konulduğu ve davalının bu şekilde alacağına kavuşmasının geciktirildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda İİK’nın 72/4.maddesi uyarınca davalı lehine icra inkar tazminatının yasal koşullarının oluştuğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle davalı Banka vekilinin istinaf başvurusu haklı bulunduğundan, ilk derece mahkemesi kararının bu yönden düzeltilmesi gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın esası hakkında Dairemizce yeniden hüküm verilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A) Davacılar vekilinin istinaf başvurusu yönünden;
1-HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca, davacıların istinaf başvurusunun esastan reddine,
2-Davacılar vekili tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının hazineye gelir kaydına,
3-Davacılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
B)Davalı vekilinin istinaf başvurusu yönünden;
HMK’nın 353/1.b.2.maddesi uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına, işin esası hakkında Dairemizce yeniden karar verilmesine, bu doğrultuda;
1-Her iki davacı yönünden davanın reddine,
2-İİK’nın 72/4. maddesi uyarınca takip konusu alacağın %20’si oranında hesaplanan 3.428,00 TL icra inkar tazminatının davacı …’dan alınarak davalı Bankaya verilmesine,
3-a)Alınması gerekli 35,90 TL harcın, peşin yatırılan toplam 256,17 TL harçtan mahsubu ile artan 220,27 TL harcın talep halinde davacılara iadesine,
b)Davacılar tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
c)Davalı tarafından ilk derece mahkemesinde yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
d)Davalı şirket kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A….T.’ne göre belirlenen 2.180,00 TL ücreti vekaletin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
e) Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
4-a)Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru harcı olarak yatırılan 98,10 TL’nin Hazineye gelir kaydına,
b)İstinaf kanun yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan toplam 35,90 TL peşin istinaf harcının talep halinde davalıya iadesine,
c)Davalı tarafından istinaf aşamasında sarfedilen davetiye ve dosya gönderme gideri 55,00 TL ile 98,10 TL istinaf yoluna başvuru harcı olmak üzere toplam 153,10 TL yargılama giderinin, davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
5-Duruşma açılmadığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına,
6-Gerekçeli kararın birer örneğinin ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine dair;
HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 27/12/2018
KANUN YOLU : HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca, dava değerine göre karar kesindir.