Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/562 E. 2018/1284 K. 08.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/562
KARAR NO : 2018/1284
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANINMAHKEMESİ :
MAHKEMESİ: Kocaeli 2Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2017/362 Esas – 2018/65 Karar
TARİH : 07/02/2018
DAVA : İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile dava dışı diğer takip borçlusu …arasında genel kredi sözleşmesi imzaladığının bu kredi sözleşmesine müteselsil kefil olduğunu, asıl borçlunun kullandığı kredi borcunu ödememesi üzerine asıl kredi borçlusu ve davalıya hesap kat ihtarnamesi gönderildiğini, herhangi bir sonuç alınmadığını, verilen süre içinde zarfında borçlular tarafından ödeme yapılmadığını, bunun üzerine borçlular hakkında Kocaeli … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında takibe geçildiğini, icra takibine dava dışı …’in itirazı olmadığını, ancak davalı borçlu … tarafından takip konusu borcun tamamına itirazda bulunulduğunu ileri sürerek davalının takibe itirazının İİK’nın 67. maddesi uyarınca iptali ile takibin devamına ve % 20 oranında inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesinin talep etmiştir.
Davalı yasal cevap süresi içinde cevap dilekçesi sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
İlk Derece Mahkemesi, istinafa konu 07/02/2018 tarihli, 2017/362 Esas – 2018/65 Karar sayılı ara kararında,”…Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; denetime elverişli bilirkişi raporunda davacı bankanın davalı kefil …’ndan takip talebi itibari ile 12.550,91 TL asıl alacak, 407,90 TL kat öncesi işlenmiş faiz + 20,40 TL % 5 BSMV ,39,16TL işlemiş temerrüt faizi 1,96TL BSMV olmak üzere toplam 13.165,49 TL alacağını olduğu belirtilmiş, ancak taleple bağlılık ilkesi gereği kefil olan davalının itirazının kısmen iptali ile temerrüt tarihi işlemiş temerrüt faizi de gözönüne alınarak takibin 12.820,63 TL üzerinden %30,24 faizin devamına karar verilmiş ,alacak likit bir alacak olduğundan asıl alacak üzerinden %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği…” gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin verdiği bu kararın tamamıyla kendisini mağdur ettiğini, gerekli araştırmalar yapılmadan karar verildiğini, 50.000 TL’lik krediye kefil olduğunu, bankanın iradesini sakatlayarak tarafına 100.000 TL’lik kefalet imzalattığını, kendisinden sonra çekilen ve haberinin olmadığı krediler için de kefaletini kullandıklarını ve bu yaşananlar ile ilgili kendisine beş ay geçtikten sonra bilgilendirme yapıldığını belirterek, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmeni istemiştir.
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; ilk derec mahkemenin gerekçeli kararında da belirttiği gibi, müvekkili bankanın kayıtlarından alınan denetime elverişli bilirkişi raporunda müvekkili banka ile dava dışı İsmail Şahin arasında tanzim olunan genel kredi sözleşmesine davalının kefil olduğunu, sözleşme gereğince ödenmesi gereken miktarların ödenmemesi üzerine hesap kat ihtarnamesi çekilip ardından ilamsız takip yoluna başvurulduğunu, bu nedenle davalının istinaf dilekçesinde bahsettiği yeterli araştırmanın yapılmadığı iddiasının yersiz olduğunu, ayrıca beş ay geçtikten sonra bilgilendirme yapıldığı iddiasının kabulünün mümkün olmadığını, zira dosya içerisinde yer alan tebliğ şerhinden de anlaşıldığı üzere hukuka uygun tebligatın davalıya yapıldığını, müvekkili bankanın, davalının iradesini fesada uğratıldığı iddiasının ise hayatın olağan akışına ve dosya kapsamındaki kefalet sözleşmesine göre kabul edilebilir olmadığını, zira kefalet sözleşmesinde yazılı miktarın bizzat borçlunun el yazısı ile yazıldığını, açıklanan nedenlerle istinaf talebinin yerinde olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
İnceleme konusu itirazın iptali davasında, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, karara karşı davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeniyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Davacı banka ile dava dışı İsmail Şahin arasında tanzim olunan genel kredi sözleşmesine davalının 100.000 TL’ye kadar doğmuş ve doğacak kredi borçlarına müteselsil kefil olduğu, sözleşme gereğince kullandırılan kredi borcunun ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek asıl kredi borçlusu ve davalı kefile kat ihtarnamesi gönderildiği anlaşılmaktadır.
Davalının müteselsil kefil olarak borçtan sorumlu oladuğu, iradesinin sakatlanarak 50.000 TL ye kefil olmak isterken 100.000 TL ye kefil olarak imza atıldığına dair kanıt sunulmadığı değerlendirildiğinde davalının istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.
İlk derece mahkemesi karar ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davalının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine,
2-Davalı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,
3-Bakiye 656,83 TL nispi istinaf harcının davalıdan tahsiline, Hazineye irad kaydına,
4-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,
5-Duruşma açılmadığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına,
6-Gerekçeli kararın birer örneğinin ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
7-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 08/11/2018
KANUN YOLU : HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca, dava konusunun değerine göre karar kesindir.