Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/534 E. 2018/1591 K. 27.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/534
KARAR NO : 2018/1591
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/02/2017
NUMARASI : 2015/973 E.- 2017/175 K.
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine ilişkin verilen hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/154 E. sayılı dosyası ile müvekkili şirket hakkında 19/12/2013 tarihinde iflasına karar verildiğini, tasfiyenin Bakırköy… İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası üzerinden devam ettiğini, anılan iflas dosyasında bilirkişi raporu alındığını, iflas idaresi tarafından İİK’nın 229. madde hükmü kapsamında bilirkişi raporu ile tespit edilen vadesi gelmiş alacakların tahsili amacıyla borçlular hakkında icra takibi başlatılmasına karar verildiğini, bu kapsamda davalı hakkında Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, davalı borçlunun icra müdürlüğünün yetkisine, borca ve ferilerine itiraz ettiğini, BK’nın 89. maddesi hükmü gereğince para alacağı sebebiyle başlatılan icra takibinde müflis şirketin adresine göre Bakırköy İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu, alınan bilirkişi raporu ile incelenen ticari defter kayıtlarında da davalının müflis şirkete borcu olduğunun tespit edildiğini, bu sebeple itirazın iptalinin gerektiğini belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı, savunmasında özetle; ödeme emrine itirazları kapsamında İcra müdürlüğünün yetkisine yapmış olduğu itirazı tekrar ettiğini, adresinin Ödemiş/İzmir olması sebebiyle yetkili mahkemenin de Ödemiş mahkemeleri olduğunu, bu sebeple Mahkemenin yetkisine de itiraz ettiğini, takip ile talep edilen miktarda davacıya borcunun bulunmadığını, davacı tarafından kendisine bu tutarda bir mal da teslim edilmediğini, ispat yükünün davacıda olduğunu, davacının ticari defter ve kayıtlarının tek başına delil olamayacağını, mal teslimine dair delillerin sunulması gerektiğini, tanık dinletilmesi taleplerine de muvafakat etmediğini, yapılacak bilirkişi incelemesi ile borçlu olmadığının ortaya çıkacağını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. E. sayılı dosyası ile davacının davalıdan 20.000,00 TL asıl alacak, 28,77 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 28.028,77 TL alacağın tahsili istemi ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının itirazı ile takibin durduğu, celp edilen davacıya ait 2011-2012-2013 yıllarına ait … formlarında davacıya ait bir kayda rastlanılmadığı, davalı tarafın defterlerini sunmamış olması sebebiyle inceleme yapılmadığı, ancak davalı tarafından sunulan belgelerden 2008 yılında taraflar arasında 8.286,24 TL tutarında mal alım satımının gerçekleştiğinin tespit edildiği, davacının incelenen ticari defterlerinden ise 20.000,00 TL alacak bakiyesinin 30/04/2009 tarihinde davalı borcuna işlenen karşılıksız çekten kaynaklandığının tespit edildiği, ancak söz konusu çekin ibraz edilmediği gibi alacağın dayanağına yönelik delil de ibraz edilmediği, dava dilekçesinde açıkça dayanılmadığından yemin delilinin de hatırlatılmadığı, bu haliyle davanın ispat edilemediğinden reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …E sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporunda müflis şirketin davalıdan alacaklı olarak göründüğünü, ilk derece mahkemesince yargılama sırasında alınan rapor ile iflas dosyasından alınan raporun çeliştiğini çelişki giderilmeden karar verilmiş olması sebebiyle kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesinin istinafa konu karanın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, taraflar arasında yazılı olmayan satış sözleşmesine istinaden kurulan ticari ilişki kapsamında oluşan cari hesap alacağı dayanak gösterilmek suretiyle başlatılan icra takibine itirazın İİK’nın 67. maddesi kapsamında iptali davasıdır.
İlk derece mahkemesince davanın kanıtlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
HMK’nın 355.maddesi uyarınca istinaf incelemesi, davacı vekili tarafından ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Dava konusu uyuşmazlık davacı müflis şirketin takip tarihi itibari ile davalıdan muaccel bir alacağının bulunup bulunmadığı, varsa miktarı ile itirazın iptali ve icra inkar tazminatı hüküm koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır.Davacının delil listesinde bulunan ve davasına ve alacak iddiasına dayanak etmiş olduğu Bakırköy … İcra İflas Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporu celp edilmemiş ise de yargılama sırasında rapor tanzimi için dosyanın tevdi edildiği mali müşavir serbest muhasebeci bilirkişiye verilen yerinde inceleme yetkisi ile söz konusu rapor da incelenmek suretiyle rapor alınmış ve takibe konu alacağın şüpheli alacaklar listesinde yer alan karşılıksız çek kaydı sebebiyle oluştuğu, ancak alacağı ispat edecek herhangi bir belgenin sunulmadığı gibi söz konusu çekin de davacı tarafça yargılama sırasında dosyaya sunulmadığı belirtilmiştir. Çek, ödeme vasıtası olup, bir borcun ödenmesi niyetiyle verilmesi sonrasında karşılıksız çıkması halinde alacaklının alacağının varlığını ispat için bunu ticari defterlerine işlemesi tek başına yeterli olmayıp en azından süresi içerisinde ibraz edilerek karşılıksız kaldığına ilişkin şerhi taşıyan çek aslını veya bu husustaki belgelerin dosyaya sunulması gerekmektedir. Yargılama sırasında davacı alacağın dayanağı olan çek aslını veya bu husustaki delillerini dosyaya sunmamıştır.Her ne kadar davacı alacağını iflas dosyasından alınan bilirkişi raporuna dayandırmış ve ilk derece mahkemesince söz konusu rapor dosya içerisine alınmamış ise de anılan bilirkişi raporu davacı alacağının varlığını tek başına ispat edecek bir delil değildir. Mahkeme söz konusu raporla yetinmeyerek yargılama sırasında aynı hususta yeniden bilirkişi raporu alınmıştır. Mahkemece bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi vererek, iflas dosyasında alınan bilirkişi raporu da incelenmek suretiyle davacının ticari defterlerini inceleterek rapor alınmıştır. İflas idaresince, davadan önce, davacı müflisin ticari defterlerine göre alınan raporun tek başına ispat gücü yoktur. Bu raporda, davacı defterlerine göre alacağın varlığının tespit edilmiş olması, tek başına davanın kabulü için yeterli değildir. Davacının alacağının dayanağı olan ve karşılıksız çıktığını iddia ettiği çek aslını dosyaya sunması gerekir. Bu çek dosyaya sunulmamıştır.
Celp edilen… formlarında davalı adına bir kayda rastlanılmamış olması ve davacının alacağın kaynağını oluşturan çeki dosyaya ibraz edememesi nedeniyle, davacı davasını ispat edemediğinden yerel mahkemenin kararı isabetlidir.
Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 355.maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine,
2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince davacıya tebliğine,
5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 27/12/2018 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU : HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca, dava konusunun değerine göre karar kesindir.