Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/532 E. 2018/1387 K. 23.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/532
KARAR NO : 2018/1387
KARAR TARİHİ: 23/11/2018
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/10/2017
NUMARASI : 2016/236 -2017/721 E.K
DAVANIN KONUSU: İstirdat
Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLAR İDDİA VE SAVUNMA ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkili şirketin lehtarı, dava dışı… A.Ş.’nin keşidecisi olan 05/05/2015 keşide tarihli 97.600,00 TL bedelli çekin meşru hamili olduğunu, çekin rızası dışında müvekkilinin elinden çıkması nedeniyle açılan çek iptali davasında istirdat davası açmaları için kendilerine kesin süre verildiğini, dava konusu çekin keşideci şirkete satılan ürünler karşılığında teslim alındığını, müvekkili şirket yetkilisinin imzası olmaksızın rızası dışında ciro edilerek üçüncü kişilerin eline geçtiğini, ciro silsilesinin bu şekilde bozulduğunu, çeki elinde bulunduran davalının meşru hamil sayılamayacağını ileri sürerek dava konusu çekin müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı banka vekili, müvekkili bankanın dava konusu çeki, kredi kullandırdığı …Ltd. Şti.’nin kredi borcuna karşılık ciro ve teslim yoluyla edindiğini, davacının imzasının sahte olduğunu bilebilecek durumda olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, dava konusu çek arkasındaki davacı şirket kaşesi üzerinde bulunan ciro imzasının sahte olduğunun grafoloji raporu ile belirlendiği, bu durumda çekin davacının rızası dışında elinden çıktığı, lehtar olan davacının imzası taklit edilmek suretiyle üçüncü kişilerin cirosu ile davalının eline geçtiği, davalının iyi niyetli olarak kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu çekin davalıdan alınarak davacıya iadesine karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı banka vekili tarafından süresi içerisinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı banka vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın davacı lehtar şirket ile herhangi bir hukuki ilişkisinin bulunmadığını, dava konusu çekin ciro yoluyla kredi kullandırılan dava dışı .i..Ltd. Şti.’nin cirosuyla edinildiğini, davacının imzasının sahteliğini bilebilecek durumda olmadığını, çekin yetkili ve meşru hamili olan müvekkilinin ağır kusurlu veya kötü niyetli olduğunun ispat edilemediğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE
Dava, 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesi (6762 sayılı TTK m.704) uyarınca açılan çek istirdadı istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nın 792. maddesinde “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790’ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür” hükmü düzenlenmiştir. Bu madde uyarınca ispat yükü, çekin yetkili hamili olduğunu ve çekin rızası hilafına elinden çıktığını ileri süren davacıya ait olup, davacının bu hususların yanı sıra ayrıca davalının çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğunu veya iktisapta ağır kusurlu bulunduğunu ileri sürüp kanıtlaması gerekmektedir.
İlk derece mahkemesince, yukarıdaki gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Somut olayda, davacı taraf, lehtarı olduğu çekin rızası hilafına elden çıktığını, cironun sahte olduğunu, davalı bankanın çekin yetkili hamili olmadığını iddia etmiş, davalı banka ise, çekin kredi kullandırılan dava dışı ..Ltd. Şti.’nin cirosuyla teslim alındığını, çekin yetkili meşru hamili olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Dava konusu 05.05.2015 tarihli, 97.600 TL bedelli davacı ..Ltd. Şti. adına düzenlenmiş çekin keşidecisinin … A.Ş. olup, çekin arkasında sırasıyla …Ltd.Şti., …Ltd. Şti. ve davalı … Bankası A.Ş.’nin cirolarının bulunduğu, bankaya süresi içinde ibrazında mahkemece tedbiren konulan ödeme yasağı nedeniyle işlem yapılamadığı görülmüştür.
6102 sayılı TTK’nın 790. maddesi gereğince, cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır. Bu durumda davalı bankanın, dava konusu çeki kendisine ciro eden …Ltd. Şti. ile aralarında kredi ilişkisi olduğunu savunduğu, çek üzerindeki ciro silsilesinin görünüşte düzgün olduğu, ciro silsilesinde kopukluk olmadığı ve çekte lehtar olan davacının cirosunun sahte olmasının tek başına, bankanın çeki kötüniyetle iktisap ettiğini veya iktisapta ağır kusurlu olduğunu göstermeyeceği gözetildiğinde ilk derece mahkemesince yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davalı vekilin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılarak davanın esası hakkında Dairemizce yeniden hüküm verilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına, işin esası hakkında Dairemizce yeniden karar verilmesine, bu doğrultuda;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 35,90 TL harcın, peşin yatırılan harçtan mahsubu ile artan 1.630,87 TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
3- İlk derece mahkemesindeki yargılama giderleri yönünden;
a)Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
b)Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre belirlenen 10.558,00 TL nispi ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
c) Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
4- İstinaf yargılaması yönünden;
a) Davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru harcı olarak yatırılan 98,10 TL’nin Hazineye gelir kaydına,
b)İstinaf kanun yoluna başvuran davalı vekili tarafından yatırılan peşin istinaf harcının talep halinde davalıya iadesine,
c)Davalı vekili tarafından istinaf aşamasında sarfedilen davetiye ve dosya gönderme gideri 31,50 TL ile 98,10 TL istinaf başvuru harcı olmak üzere toplam 128,60 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Gerekçeli kararın Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraflara tebliğine,
6-Dosyanın, karar kesinleştikten sonra, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 23/11/2018 tarihinde oybirliğiyle ve temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
KANUN YOLU:HMK’nın 361. maddesi uyarınca, iş bu gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde temyiz yolu açıktır.