Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/529 E. 2018/1332 K. 15.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/529
KARAR NO : 2018/1332
KARAR TARİHİ: 15/11/2018
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/11/2017
NUMARASI : 2016/690 -2017/886 E.K
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLAR İDDİA VE SAVUNMA ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkili tarafından davalı aleyhine faturalara dayalı cari hesap alacağının tahsili için girişilen icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaliyle takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının müvekkiline (Hormon, biyokimya, kan sayımı, idrar okuyucu gibi) niteliğindeki cihazları kurma ve bu hizmetleri gerçekleştirmek amacıyla taahhütte bulunduğunu, bu cihazların kullanımının ciddi derecede etkisiz kalması üzerine davacıya yapılan şifahi uyarıların semeresiz kaldığını, cihazların kullanımına yönelik KİT’ler fahiş fiyatlarla müvekkiline fatura edildiğini, işlevselliği bulunmayan ayıplı cihazların davacı yanca sökülerek götürüldüğünü, fakat fahiş fiyattan fatura ettiği ve ana cihazlar olmaksızın kullanımı mümkün olmayan KİT’leri müvekkili hastane bünyesinde bırakarak ayrıldığını, davacının söz konusu KİT’lere ilişkin dört adet fatura düzenlediğini, bu faturaların müvekkili tarafından davacıya iade edildiğini, söz konusu malzemenin teslim alınması yönündeki davacıya keşide edilen ihtarın da sonuçsuz kaldığını belirterek davanın reddine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, taraflar arasında alım satıma ait bir ilişkinin mevcut olduğu, davalı tarafından iadeli taahhütlü posta ile gönderilen iade faturalarının davacı şirket kayıtlarına işlenmediği, mal ve hizmetlerin iade edildiğine dair sevk irsaliyesi iade faturası davacıya iade edildiğine dair bir belge bulunmadığı, ihbar süresi ve iade teamüllerine aykırı hareket edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; iade faturasına konu malzemenin ana makine olmadan hiçbir vasıf taşımadığını, bu konuda herhangi bir değerlendirme yapılmadığını, iade faturalarının davacı şirket çalışanına tebliğ edildiğini, malların teslim alınması konusunda keşide edilen ihtarnamenin de davacının çalışanına tebliğ edildiğini, fakat davacının ihtarnameye cevap vermediği gibi malları iade almaktan imtina ettiğini, eksik bilirkişi raporuna göre karar verildiğini belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; iade faturasına konu malların teslim edilmediği gibi ayıp iddiasının da ispat edilmediğini, davalının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığını belirterek istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE
Dava, itirazın iptali davasıdır.
Davacı, faturalara cari hesap alacağının tahsilini istemiş, davalı ise, davanın reddini savunmuştur.
Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda, tarafların 2015 ve 2016 yıllarına ilişkin ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, her iki tarafa ait şirket kayıtları üzerinde yapılan incelemeye göre, davacı tarafından davalıya gönderilen faturaların her iki tarafın ticari defter ve kayıtlarına usulüne uygun işlendiği, davalı tarafından davacıya düzenlenen toplam 35.294,08 TL olan 4 adet iade faturasının davacının ticari defter ve kayıtlarına işlenmediği gibi davalı tarafça iade faturalarına konu mal veya hizmetin davacıya iade edildiğine dair sevk irsaliyesi, teslim tutanağı ya da benzeri belgeye rastlanmadığı belirtilmiştir.
O halde, somut olayda, taraflar arasında alım-satıma dayalı bir ticari ilişki olup, dava konusu alacağa dayanak faturaların davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ve fakat davalının davacıya düzenlediği 4 adet iade faturasının davacının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı gibi, iade faturasına konu malların davacıya teslim edilmediği davalının da kabulünde olduğu dosya kapsamı itibariyle sabit olmasına göre, ispat yükü üzerinde olan davalının ödeme ve iade fatura içeriği emtianın teslimini yazılı delillerle kanıtlayamadığından ilk derece mahkemesi ve kararı yerinde olup, davalının istinaf sebeplerinin tümünün reddi gerekmiştir.
Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, istinaf başvurusunun esastan reddine,
2-Davalı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,
3-Bakiye 4.229,38 TL nispi istinaf harcının davalıdan tahsiline, Hazineye irad kaydına,
4-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,
5-Duruşma açılmadığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına,
6-Gerekçeli kararın Yazı İşleri Müdürlüğü tarafından taraflara tebliğine,
7-Dosyanın, karar kesinleştiktensonra, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK.361.maddesi gereğince, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde temyiz yolu açık olmak üzere, HMK 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 15/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU :HMK 361.maddesi uyarınca, iş bu gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde temyiz yolu açıktır.