Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/51 E. 2018/191 K. 01.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/51
KARAR NO : 2018/191
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/02/2017
NUMARASI : 2014/794- 2017/189 E.K
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLAR İDDİA VE SAVUNMA ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkilinin antrepolarda ardiye ve gümrük işlemleri hizmeti verdiğini, davalının 25/06/2002 tarihinde 6.415 kg/130 kap ağırlındaki eşyasını müvekkili antreposuna teslim ettiğini ve aynı tarihte özet beyanın verildiğini, 282,10 kg kısmının ithal işlemlerinin tamamlanarak 27.06.2002 tarihli gümrük giriş beyannamesi kapsamında antrepodan çekildiğini, kalan kısmın 25.06.2002 tarihinden itibaren müvekkili antrepoda muhafaza altında olduğunu, müvekkilinin 25.06.2002-31.05.2005 dönemini kapsayan ardiye ücretinin tahsili için davalı aleyhine açtığı davanın müvekkili lehine sonuçlandığını, kararın temyiz aşamasından geçerek kesinleştiğini, bu kez 31.05.2005-30.03.2012 dönemini kapsayan alacağı için açtığı davanın karar aşamasında olduğunu, antrepoda bulunan davalı şirkete ait emtia hakkında gümrük müdürlüğünce 18.04.2012 tarihinde imha kararı alındığını, imha komisyonu gözetiminde 28.09.2012 tarihinde davalıya ait ürünlerin imha edildiğini, imha masraflarının müvekkili tarafından karşılandığını, bu bedelin davalı adına düzenlenen 17.10.2012 tarihli fatura ile davalıya yansıtıldığını, bunun yanında emtianın imha tarihine kadar antrepoda muhafaza altında tutulduğundan bu dönem için doğmuş olan ardiye ücretinin de aynı tarihli başka bir fatura ile davalıdan istendiğini, ödenmeyen 2 adet faturadan kaynaklı alacağın tahsili için davalı aleyhine başlatılan icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, alacağın zamanaşımına uğradığını, davacının eşyayı gümrük mevzuatına göre işleme tabi tutarak tasfiye etmediğini, antrepo ücretine konu faturada antrepo giriş ve çıkış tarihlerinin belirtilmediğini, talep edilen ücretin de fahiş olduğunu, davacının lehine sonuçlanıp kesinleşen karar hakkında Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunulduğunu, diğer dava dosyasının da Yargıtay’da olduğunu, müvekkilinin imha masraflarından sorumlu tutulamayacağını, işlemi faiz talebinin yerinde olmadığını belirterek davanın reddine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, somut olayda 2002 yılında antrepoya konulan malın dava ve takip konusu faturaların tanzim edildiği, 17/10/2012 tarihine kadar davalının saklatma iradesini varlığının tartışmalı olmakla birlikte davalının çok daha önce 2006 yılı itibariyle saklatma iradesi bulunmadığı, idarenin kusurlu ve gecikmesi ile davacının kendi gecikmelerinden bu denli uzun süren tasfiye sürecinin sorumluluğunun davalıya yüklenmesinin 4721 sayılı TMK nın 2.maddesi çerçevesinde dürüstlük kuralına aykırı olacağı, ardiyecinin 3 ayda bir fatura tanzimi ve alacağa tahsil yükümlülüğü bulunmamakta ise de basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğü bulunan ardiyecinin bu denli uzun süre ücret almadan ve talep etmeden bekleyerek mal ardiyeden çıkarken ardiye ücreti talebinde bulunmasının aynı esaslar çerçevesinde dürüstlük kuralına aykırı olacağı, ancak imha masrafı olarak belgelenen 800 TL yönünden saklama sözleşmesi kapsamında talep hakkının bulunduğu, diğer masrafların varlığını ispat edemediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 800,00-TL asıl alacağın takip tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte devamını, fazlaya ilişkin istemin reddine, davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulüne ile asıl alacağın (800,00-TL) %20’si tutarında olmak üzere 160,00-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin antrepo ücret alacağının red gerekçesinin emsal yargıtay uygulamasına aykırılık teşkil ettiğini, imha masraflarına nakliyenin de dahil olduğu gözetilmeden bu talebin kısmen kabul edildiğini, imha masraflarının araştırılmadığını, takip öncesi faturaları tebellüğ eden davalı yönünden temerrütün oluştuğunu belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve davanın tamamen kabulüne karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE
Dava, antrepo ücretinden ve imha masraflarından kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Somut olayda; davalı şirketin ithal ettiği 6.415 kg/130 kap ağırlındaki emtianın 25/06/2002 tarihinde davacının antreposuna teslim edildiği ve aynı tarihte özet beyanın verildiği, davalı alıcı tarafça emtianın 282,10 kg’lık kısmın ithal işlemleri tamamlanarak 27.06.2002 tarihinde antrepodan çekildiği, kalan 6.133 kg emtianın 25.06.2002 tarihinden itibaren davacının antreposunda muhafaza altında kalan 6.133 kg emtianın 28.09.2012 tarihinde imha edildiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı, 30.03.2012 ile 28.09.2012 tarihleri arasında 6.133 kg emtia için biriken 208 günlük antrepo ücretini ve imha masraflarını davalıdan talep etmiştir.
Davacı tarafından davalı adına 17.10.2012 tarihli 316779 seri nolu “Diğer yansıtma geliri, imha masrafı” açıklamalı 7.552,00 TL bedelli fatura ve 17.10.2012 tarihli 309227 seri nolu “Gümrüklü Depolama Ardiye Ücreti” açıklamalı 5.185,00 TL bedelli fatura olmak üzere 2 adet faturanın düzenlenmiş olduğu, bu faturaların davalı tarafça kabul edilmeyerek iade edilmesi üzerine bu iki adet faturaya dayalı olarak davalı aleyhine icra takibine girişilmiştir.
Dava konusu İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra dosyasında; takip alacaklısı davacı tarafından davalı borçlu aleyhine 23.12.2013 tarihinde 12.737,00 TL asıl alacak ve 1.568,42 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 14.305,42 TL alacağın asıl alacağın takip tarihinden itibaren %11 reeskont avans faizi ile birlikte tahsilinin istendiği, takip dayanağı olarak “2 adet faturanın ” gösterildiği, davalının süresi içinde borca ve ferilere itiraz etmiş olduğu görülmüştür.
İlk derece mahkemesince, dava konusu fatura dönemi için davalının ardiye ücretinden sorumlu tutulamayacağı, imha masrafı olarak belgelenen 800,00 TL dışında diğer masrafların kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Uyuşmazlık, davalıya ait emtianın gümrükte dolayısıyla davacının antreposunda kalmasından kaynaklı ardiye ücretinden sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin (Kadıköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin) 2010/450 Esas; 2012/265 Karar sayılı kararında; davacı tarafça, 25.06.2002-31.05.2005 dönemini kapsayan ardiye ücretinin tahsilinin istendiği, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 02.10.2009 tarihli, 2008/4741Esas; 2009/9976 Karar sayılı bozma ilamı doğrultusunda, talep edilen sürenin tamamı için antrepo ücretinin istenebileceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiği ve kararın temyiz incelemesi sonucunda, aynı Dairenin 23/01/2014 tarih, 2012/10145 Esas; 2014/1480 Karar sayılı ilamıyla onandığı görülmüştür.
Davacı tarafça bu kez, 31.05.2005-30.03.2012 dönemi ardiye ücretinin davalıdan tahsilinin istendiği, İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 25/09/2014 tarihli, 2014/469 Esas; 2014/282 Karar sayılı kararında, davanın kabulüne karar verildiği, davalının temyizi üzerine, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 08.12.2015 tarihli, 2015/305 Esas; 2015/16465 Karar sayılı ilamıyla, gümrük mevzuatı ve tasfiye tüzüğü konusunda uzman bir bilirkişinin bulunmadığı bilirkişi heyetinden alınan ve kendi içinde çelişkili ifadeler barındıran rapora dayalı olarak eksik incelemeden dolayı yerel mahkemenin kararı bozulmuştur.
İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02.11.2017 tarihli, 2016/282 Esas; 2017/1116 Karar sayılı kararı ile, Yargıtay bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, davalının kusuru nedeniyle davacının işlettiği antrepoda eşyanın kalmasından dolayı sorumluluğunun 31.05.2005-20.03.2006 arasındaki 293 günle sınırlı olmak üzere, gümrük mevzuatı ve tasfiye tüzüğü hükümlerine göre, 8.517,00 TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, kararın temyiz edilmesi üzerine dosyanın Yargıtaya gönderildiği ve Yargıtay 19. Hukuk Daire’sinin 2018/1059 Esas kaydında temyiz incelemesini beklediği görülmüştür.
Bu durumda yukarıda belirtilen davanın temyiz sonucunun beklenerek elde edilecek sonuca göre, eldeki işbu davaya etkisi üzerinde durulmadanyazılı gerekçeyle hüküm kurulması doğru görülmediği gibi, hüküm fıkrasında itirazın iptali davasına konu icra takip dosyası belirtilmeden infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm tesisisinde de isabet görülmemiştir.
Açıklanan bu hususlar doğrultusunda, ilk derece mahkemesince, değerlendirme yapılarak işin esası hakkında taraflarca dosyaya sunulan tüm deliller üzerinde durulup tartışılarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için HMK 353/1.a.4.maddesi uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK 353/1.a.4. maddesi uyarınca, öteki istinaf sebepleri incelenmeksizin, İlk Derece Mahkemesinin istinafa konu kararının KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
3-Davacı tarafından yatırılan istinaf peşin harcının ilk derece mahkemesi tarafından, talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından istinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle İlk Derece Mahkemesi tarafından, yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,
5-Gerekçeli kararın bir örneğinin İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine dair;
HMK 353/1.a.4. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 01/03/2018 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU:HMK 353/1.a maddesi uyarınca karar kesindir.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİHİ : 01/04/2018