Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2018/50 E. 2018/196 K. 02.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/50
KARAR NO : 2018/196
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/09/2017
NUMARASI : 2016/1096 2017/814
DAVANIN KONUSU : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirket ile davalı …, … Ltd. Şti.’nde %50 ‘şer payla ortak olduklarını, her iki ortağın müşterek imzasıyla temsil edildiğini, ortaklar arasında bir kısım sorunlar baş gösterdiğini, ortaklığın … ile sürdürülmesinin imkansız hale geldiğini belirterek, davalı …’in .. Ltd. Şti. Ortaklığından çıkartılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacının iddialarını kabul etmediklerini, iki ortaklı bir şirkette, bir ortağın diğer ortak aleyhine ortaklıktan çıkarma davası açamayacağını, çıkarma konusunda genel kuruldan karar alınmadığını, bu konuda genel kurul kararının bulunmasının dava şartı olduğunu belirterek davanın reddine karar erilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
İlk Derece Mahkemesi;… Ltd. Şti.’nin iki ortaklı olduğu, TTK 621/1-h maddesi gereğince, ortağın ortaklıktan çıkarılması konusunda dava açılabilmesi için genel kurulda nitelikli çoğunlukla karar alınması gerektiği, genel kurul kararının bulunmasının dava şartı olduğu, dava şartının mevcut olmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar vermiştir.
Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde;
Şirketin iki ortaklı olup ortakların %50’şer paya sahip olduğunu, yasada belirlenen nitelikli çoğunlukla genel kurulda karar alınmasına fiilen ve hukuken imkan bulunmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Davacı, davalının haklı sebeplerle şirket ortaklığından çıkarılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dilekçe ekinde dosyaya ibraz edilen sicil bilgilerinden davacı ve davalının … Ltd. Şti.’nde %50’şer paya sahip oldukları anlaşılmaktadır.
TTK 640. madde gereğince (1) Şirket sözleşmesinde, bir ortağın genel kurul kararı ile şirketten çıkarılabileceği sebepler öngörülebilir. (2) Çıkarma kararına karşı ortak, kararın noter aracılığıyla kendisine bildirilmesinden itibaren üç ay içinde iptal davası açabilir.(3) Şirketin istemi üzerine ortağın mahkeme kararıyla haklı sebebe dayanılarak şirketten çıkarılması hâli saklıdır.
Yasa metninden de açıkça anlaşılacağı üzere, bir şirket ortağının ortaklıktan çıkarılması istemiyle açılacak davada şirket tüzel kişiliği davacı, çıkartılmak istenen ortak/ortaklar ise davalı konumdadır. Ortağın bir başka ortağın şirketten çıkarılmasını isteyebileceğine dair Yasa’da düzenlenmiş bir hüküm bulunmamaktadır. Kanun koyucu, bir şirket ortağına, başka bir şirket ortağının ortaklıktan çıkarılmasını talep etme yetkisi vermemiştir. Bu yetki şirkete verilmiş, bu hakkın şirket tarafından kullanılması ise şirket genel kurulu tarafından nitelikli çoğunlukla alınacak bir kararın varlığı koşuluna bağlanmıştır. TTK 638/2. maddesiyle limited şirket ortağının kendisine, haklı sebeplerle ortaklıktan çıkmayı talep hakkı verilmişse de başka bir ortağın ortaklıktan çıkarılmasını talep hakkı verilmemiştir. Şirketin iki ortaklı olması sonuca etkili değildir.
Somut olayda, davacı, davalının .. Ltd. Şti. ortaklığından çıkarılmasına yönelik açtığı davada aktif dava ehliyeti bulunmamaktadır.
İlk derece mahkemesi dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine karar vermiş ise de; öncelikle davayı açan kişinin aktif dava ehliyetinin (davacı sıfatının) bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gerekir. İlk derece mahkemesi, çıkarma konusunda genel kurul kararı bulunmadığını, bunun dava şartı olduğunu gerekçe göstererek usulden ret kararı vermişse de, ancak şirketin açtığı bir davada böyle bir dava şartı değerlendirmesi yapılabilir. Genel kurul kararının bulunması, ortaklığından çıkarılması istenilen şirketin açacağı davanın koşuludur. Olayımızda ise davayı açan kişinin çıkarma davası açma konusunda aktif dava ehliyeti (davacı sıfatı) yoktur.
Yukarıdaki hukuki açıklamalar ışığında, davacının istinaf başvuru sebep ve gerekçeleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurusu esastan reddedilmiştir.
Ancak, ilk derece mahkemesi dava şartları konusunda hatalı değerlendirme yapmıştır. HMK’nın 355.maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılıklar istinaf mahkemesince resen dikkate alınır. Bu nedenle, ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1.b.2.maddesi uyarınca resen düzeltilerek esas hakkında Dairemizce yaniden hüküm kurulmasına ve bu doğrultuda, davacının aktif dava ehliyeti (davacı sıfatı) bulunmadığından davanın reddine dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca esastan reddine,
B- HMK’nın 355 ve 353/1.b.2.maddesi uyarınca, istinafa konu ilk derece mahkemesi kararının re’sen düzeltilerek davanın esası hakkında Dairemizce yeniden hüküm kurulmasına, bu doğrultuda;
1-Davanın, davacının aktif husumet ehliyeti (davacı sıfatı) bulunmadığından REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 31,40-TL ilam harcından peşin alınan 29,20-TL harcın mahsubu ile bakiye 2,20-TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 1.980,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
6-Davacı vekili tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye gelir kaydına,
7-Davacı tarafından yapılan istinaf başvuru giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Gerekçeli kararın bir örneğinin Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraflara tebliğine dair;
HMK 355 ve 353/1.b.2. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 02/03/2018 tarihinde, oybirliğiyle ve temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi. 02/03/2018
KANUN YOLU :HMK 361.maddesi uyarınca, iş bu gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğ tarihlerinden itibaren iki haftalık süre içinde temyiz yolu açıktır.